Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ermeni asıllı Hrant Dink'in 2007'de öldürülmesine ilişkin birleşen iki davanın ilk duruşması görülüyor.
19.04.2016 18:51 Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink Cinayeti'ne ilişkin birleşen iki davanın ilk duruşması başladı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Ercan Demir, Özkan Mumcu, Muhittin Zenit ve Yasin Hayal ile tutuksuz sanıklar dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski İstihbarat Daire başkanı Sabri Uzun, döneminde Trabzon Emniyet Müdürü olan Reşat Altay, İstanbul Emniyetinin eski İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve Erhan Tuncel'in aralarında bulunduğu 11 kişi hazır bulundu.
Ayrıca başka suçtan tutuklu 4 sanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılımda bulundu.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin büyük salonunda görülen duruşmada sanıkların ve avukatların yoklaması yapıldı. Duruşma, dosyaya gelen evrakların okunması ile devam etti.
2 SANIK TAHLİYE EDİLDİ
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 14. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, tutuklu sanıklardan emniyet amiri Özkan Mumcu ile polis memuru Muhittin Zenit'in, tutuklu kaldıkları süre ve suç vasfının değişmesi ihtimali gözönünde bulundurularak tahliyesine karar verdi. Mahkeme Heyeti, Mumcu ve Zenit'in yurtdışına çıkışlarını ise yasakladı.
Heyet, Ali Fuat Yılmazer, Ercan Demir ve Ramazan Akyürek'in ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
Mahkeme heyeti, reddi hakim taleplerinin de değerlendirileceğini belirterek, reddedilmesi halinde bir üst mahkeme olan 15. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz edilebileceğini vurguladı.
Duruşma 24 Mayıs'a ertelendi.
RAMAZAN AKYÜREK: KAYITLARI SİLMEYEN BEN SUÇLU İLAN EDİLDİM
Bu arada, mahkemenin kararından önce duruşmada söz alan eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, "Elbette burada yargılanıyor olmam, Hrant Dink'in hayatından önemli değil. Elbette 14 aydır tutuklu olmam Dink ailesinin yaşadıklarından önemli değil" diyerek, suçlamaların mesnetsiz olduğunu savundu.
Akyürek, "Cinayet sonrasında yaptığım bildirimlerin kayıtlarının silinmesini isteyenler masum ilan edilirken, kayıtları silmeyen ben suçlu ilan edildim. Cinayetin faillerini tanımıyorum. Hiçbir şekilde irtibatım olmadı. Tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.
"İDDİANAMENİN AMACI SUÇLULARI GİZLEMEKTİR"
Eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer de, "25 yıldır Emniyet teşkilatında görev yapmış biriyim. 25 yıl boyunca bir tane tahkikat konusu olmadı hakkımda. Türkiye'de değişen siyasi konjonktür nedeniyle suçlanıyorum. Bunlardan en önemsediğim ise Hrant Dink Davası'dır. Bu iddianamenin amacı gerçeği ortaya çıkarmak değildir, suçluları gizlemektir, olayı karartmaktır" diyerek tahliyesini talep etti.
Ancak mahkeme Akyürek ve Yılmazer'in tahliye taleplerini reddetti.
YENİ TELEKULAK İDDİANAMESİ'NDE DİNK DETAYLARI
23.04.2016 19:18 Öte yandan Dink cinayetiyle ilgili bir gelişme daha yaşandı. Ankara'da 138 Fetullahçı polis şefine yönelik VIP dinleme iddianamesi tamamlandı. Eski İstihbarat Daire Başkanı Akyürek’in 1 numaralı şüpheli olduğu iddianamede Dink cinayetiyle ilgili tanık ifadesi dikkat çekti: Dink cinayeti sonrası FETÖ abileri emniyetteki elemanlarına ifade verirken ağız birliği yapmaları yönünde telkinde bulundu
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, siyasetçi, bürokrat, asker, polis, medya ve iş dünyasından 432 kişilik VIP listeyi 2007 - 2009 arasında usulsüz olarak dinleyen Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı'ndaki 138 polis hakkındaki iddianameyi mahkemeye gönderdi. Dink soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek'in 1 numarada yer aldığı iddianamede, "Kamu görevlerinin verdiği yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle, müşteki ve mağdurlarının mesleki faaliyetlerini ve özel hayatlarını takip ederek varsa açıklarını tespit etmeyi ve elde ettikleri bilgileri örgüt çıkarları için kullanmayı amaçladıkları tespit edilmiştir" denildi.
"HİZMET ZARAR GÖRMESİN"
İddianamede tanık Çetin Acar'ın Hrant Dink cinayeti ifadesine yer verildi. Acar, ifadesinde 2010 - 2011 arasında tanıdığı İsmail Türkmenli'nin ziyaretine gittiğini, Türkmenli'nin de kendisine Dink cinayeti ile ilgili dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güner'in yanına gittiğini aktardığını söyledi. Acar, Güner'in bu ziyarette, "Ben buraya cemaat adına geldim. Ramazan Akyürek (Dönemin İstihbarat Daire Başkanı) ile görüştüm. Sizden ricam bu cinayet olayı ile ilgili olarak vereceğiniz ifadeler aynı olsun, ifadeler arasında bir çelişki olmasın, 'abiler' bu yönde telkinlerde bulundu, ne sen, ne Ramazan abi, ne de hizmetimiz zarar görmesin" ifadelerini kullandığını söyledi. Güner, Dink cinayeti soruşturması kapsamında tutuklanmıştı. İddianame, Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Savcısı Tekin Küçük tarafından hazırlanarak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İddianamede; Emniyet Genel Müdürlüğü eski İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek, yardımcıları Recep Güven, Ayhan Falakalı ve Coşkun Çakar'ın yanı sıra eski İl Emniyet Müdür yardımcıları Muharrem Durmaz, Sami Uslu ve eski İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Hami Güney'in FETÖ/PDY'nin yöneticileri oldukları öne sürüldü.
ÖDÜL GÜLEN'LE GÖRÜŞMEK
İddianamede tanık Kemalettin Özdemir'in "Ramazan Akyürek, Coşkun Çakar ve Recep Güven'in örgütün talimatlarını yerine getirdikleri zaman Gülen'i ABD'de ziyaret etmekle ödüllendiriliyordu. Bu görüşmeleri de emniyet imamı Kozanlı Ömer lakaplı Osman Hilmi Özdil'in organize ediyordu" şeklindeki ifadesi de yer aldı.
MİT TIR'LARI İHANETİ DE VAR
Örgütün kurguladığı deliller ve kumpas niteliğindeki soruşturma ve yargılamalarla başta Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Teşkilatı olmak üzere tüm devlet kurumlarında kendisine muhalif gördüğü çok sayıda üst düzey kamu görevlisini tasfiye ettiği ve kendi kadrolaşmasını tamamladığı belirtildi. İddianamede şöyle denildi: "Örgütün 17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerine geldiğinde Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırma ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs edecek nitelikte hukuk dışı eylemlerde bulunduğu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni terörü destekleyen bir devlet olarak göstermek amacıyla Suriye'de bulunan Bayırbucak Türkmenlerine yardım götüren MİT TIR'larını silah zoruyla durdurduğu belirlenmiştir."
Hrant Dink cinayeti ve davasıyla ilgili tüm manşetlerimiz
(19 Nisan 2016, 18:51), son güncel.: (23 Nisan 2016, 19:18)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: