Tam
EskidenYeniye
 

En kapsamlı hırsızlık davası başladı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 2010 KPSS sınavı sorularının Paralel Yapı tarafından sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında açtığı davanın ilk duruşması bugün başladı. Sanık avukatının, terör suçlarına bakmakla yetkili Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 'görevsizlik' kararı vererek, dosyayı başka mahkemeye göndermesi talebi reddedildi. İddianame özetlenerek okundu. Sanık savunmalarına geçildi. Mahkeme, duruşmaya 25 Mart Cuma gününe kadar her gün devam edecek. Bu en kapsamlı hırsızlık davasında Paralel örgütün 3 binden fazla mensubunu çaldığı sorularla devlet kadrolarına yerleştirmeye kalkıştığı iddia ediliyor.

Önceki haber title=Sonraki haber

21.03.2016 06:33 Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 2010 KPSS sınavı sorularının Paralel Yapı tarafından sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında açtığı davanın ilk duruşması bugün başladı. Davanın ilk duruşmasına tutuklu 54 sanık, sanık avukatları ve müşteki Maliye Bakanlığı ve ÖSYM avukatları katıldı. KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davada hazır bulunanlar tutanağa geçirildikten sonra tutuklu sanıkların kimlik tespitleri yapıldı.

Mahkeme, taraf sayısının fazlalığı nedeniyle duruşmayı, paravanın açılmasıyla birleştirilebilen Ankara 10. ve 11. Ağır Ceza Mahkemelerinin salonlarında görüyor. Davanın tarafları Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda, sanıkların yakınları Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda bulunuyor.

Mahkeme Başkanı Musa Yeşil, cuma gününe kadar sürdürmeyi planladıkları duruşmaları aynı gün içinde 17.00-18.00 gibi sonlandırmayı, bu sürede 54 tutuklu sanığın savunmalarını almayı öngördüklerini söyledi. Mahkeme Başkanı Musa Yeşil, “54 tutuklu sanığın savunmalarını almayı planlıyoruz. İddianamenin okunup okunmaması ile ilgili talepleri alacağız. Daha sonra savunmalara geçeceğiz. Günlük ortalama 15 kişinin savunmasını almayı planlıyoruz. Sanık savunmalarının ardından avukatların beyanlarını alacağız. Duruşmalara gece devam etmeyi düşünmüyoruz. Mesai saatleri içerinde duruşma yapmayı planlıyoruz. Tutuksuz sanıkların savunmasını bu 5 gün içerisinde almayacağız.” dedi. Musa Yeşil, duruşmaya gelmeyen tutuksuz sanıkların avukatlarına ise uyarıda bulundu. Yeşil, “Bu cuma hariç, diğer cuma günü tutuksuz sanıkların gelmesi halinde onların ifadelerini alabiliriz.” dedi.

Bazı sanık avukatları bunu uygun bulduklarını, bazıları da müvekkillerinin hemen ardından savunma yapmak istediklerini ifade ederek, "Sanığın ve avukatının savunmasının bir arada dinlenmesi gerekir" dedi.

Duruşmanın başlangıcında salonda bulunan az sayıdaki şikayetçi, önce sanıkların dinleneceğinin belirtilmesinin ardından salondan ayrıldı.

Mahkeme heyeti, talep üzerine, salonda hazır bulunan tutuksuz sanıkların da kimlik tespitlerini yaptı. Eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan'ın da arasında bulunduğu tutuksuz sanıklar daha sonra salondan ayrıldı.

İDDİANAME ÖZETLENEREK OKUNDU

Şikayetçi kurumlar Maliye Bakanlığı ve ÖSYM Başkanlığının avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada, Mahkeme Başkanı Yeşil, iddianamenin kitapçık olarak daha önce taraflara gönderildiğini hatırlattı.

Usulen iddianamenin okunması gerektiğine dikkati çeken Yeşil, "Ancak okunarak zaman kaybetmek istemiyorsanız, iddianameyi özetleyeceğiz." ifadesini kullandı.

Sanıklar ve avukatları, iddianameyi okuduklarını kaydederek, duruşmada okunmamasını istedi. Şikayetçi kurum avukatları ise takdiri mahkemeye bırakırken, Cumhuriyet Savcısı Umut Sadak, iddianamenin okunmasından yana olmadığını bildirdi.

Mahkeme heyeti, bunun üzerine iddianameyi okumadı, özetledi.

GÖREVSİZLİK TALEBİ

Savunmalara geçilmeden önce sanık avukatlarından Hayrettin Açıkgöz söz alarak, mahkemenin "görevsizlik" kararı vermesini istedi.

Açıkgöz, "Sanıklar terörden yargılanıyor. Mahkeme ihtisas mahkemesi ancak dosya içeriğinde, terör örgütü suçlamasının gerçekleşmesini zor görüyoruz. Ayrıca Anayasa'da ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde, bir kişinin hangi merci önünde yargılanacağının önceden belirtilmesi şart koşuluyor. Bu mahkeme, soruşturma başladıktan sonra terör suçlarına bakmakla görevlendirilmiştir. Bu sebeplerle, görevsizlik kararı verilmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.

Mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısının da görüşü doğrultusunda görevsizlik istemini reddetti. Buna ilişkin kararda, iddianamedeki sevk maddeleri ve anlatıma göre, ihtisas mahkemesi olarak atılı suçların mahkemenin görevi alanında bulunduğu belirtildi.

SAVUNMALARA GEÇİLDİ

Duruşmada daha sonra sanık savunmalarına geçildi.

SANIK DURSUN ŞAHİN

Sanıklardan Dursun Şahin, fizik bölümünden mezun olduktan sonra 2004-2010 yıllarında özel eğitim kurumlarında öğretmenlik yaptığını, çalıştığı sürece müfettişlerce sürekli denetlenmesine karşın bu eğitim kurumlarıyla alakalı hiçbir adli ve idari soruşturma yürütülmediğini belirterek, iş koşullarının ağırlığı nedeniyle 2008'de KPSS'ye hazırlanmaya başladığını anlattı. Şahin, 2009'da girdiği sınavda 85 üzeri puan aldığını ancak mezun olduğu fizik bölümündeki kontenjan darlığı nedeniyle atanamadığını, 2010'da iptal edilen sınavda ve sonrasında da yüksek puan aldığını savunarak, iddianamede bahsedilen şüphelilerden sadece birini tanıdığını, HTS kaydı olanlarla en fazla dört kez görüştüğünü öne sürdü. 2010'daki sınava girdiğinde Kocaeli'de oturduğunu, evinin karayoluna, gara, şehir içi otobüslerin kalktığı meydana ve her zaman kalabalık olan Fethiye Caddesi'ne yürüme mesafesinde bulunduğuna dikkati çeken Şahin, 3 şüpheliyle telefonunun bu nedenle aynı baz istasyonundan sinyal vermiş olabileceğini ileri sürdü. İptal edilen sınava eşinin de girdiğini fakat atanamayacak kadar düşük puan aldığını söyleyen Şahin, diğer şüphelilerle irtibatı bulunmadığını iddia etti. Şahin, sınav sonucuna ilişkin bilirkişinin hazırladığı raporun dikkatsiz olduğunu öne sürerek, hiçbir örgütsel faaliyete katılmadığını, kanunsuz, yasa dışı kurulmuş veya işletildiği tespit edilmiş hiçbir kurumda çalışmadığını savundu.

Şahin, savunması sonrasında bazı şüphelilerle arasındaki para alışverişinin sorulması üzerine, "İş yerinde borç alışverişi yaptığımız kişiler." dedi. Mahkeme Başkanı Yeşil'in, "İş yerinde borç elden alınıp verilir." demesi üzerine Şahin, ücretleri yattığında internet bankacılığıyla işlem yaptıklarını savundu.

Şahin, iptal edilen 2010 KPSS ile Şubat 2011'de atandığını aktararak, "Tutukluluğumun sona ermesini istiyorum. Eşimin ve küçük yaştaki iki çocuğumun başına dönmeyi arzuluyorum." diye konuştu. Çalıştığı dershanelerin cemaate yakın olup olmadığı sorusu üzerine Şahin, cemaate bağlı olduğu ifade edilen dershanelerde imkanları ve ücretlerinin iyiliği nedeniyle çalıştığını savundu.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, tutuklu sanıklar savunmalarını yapmayı sürdürdü.

SANIK OKTAY CEVİZ

Sanık Oktay Ceviz, suçlamaları kabul etmediğini bildirdi. Ceviz, geçmişte İzmir ve Ankara'da dershane yöneticiliği ve ortaklığı bulunduğunu anlatarak, 2009'daki KPSS'de 90, dava konusu sınavdaysa 100'ün üzerinde net yaptığını belirtti. Dershaneciliğin zor olduğunu, ekonomik sıkıntılar nedeniyle KPSS'ye girdiğini bildiren Ceviz, "Eğer yaş haddi olmasaydı 2011'de de girerdim" dedi. Kendisine bağlantıları sorulan 2 kişiden birinin teyzesinin oğlu, diğerinin de dershanesinin eski ortağı olduğunu belirten Ceviz, eski ortağıyla görüşmelerinin iş yeri ödemelerine dayandığını savundu. Ceviz, MASAK raporunun sorulması üzerine, "İşveren olduğum için binlerce hesap kaydına sahip birisiyim. Söz konusu kişiye dershanemizde öğretmen olduğu için ödeme yaptım" diye konuştu. "Devletine, milletine ve hükümetine bağlı bir birey" olduğunu söyleyen Ceviz, "Devletime vergimi ödeyen Türk vatandaşıyım. Sıradan yaşantı sürdüren bir bireyim" diye konuştu.

SANIK HAKAN MEŞHUR

Sanık Hakan Meşhur ise ekonomik gerekçelerle 8 yıl dershanelerde matematik öğretmenliği yaptığını bildirdi. Sınavlardaki soruların temel matematiğe dayandığını ifade eden Meşhur, dolayısıyla bunların, matematikçiler için kolay olduğunu savundu. Sınav kitapçığı incelendiğinde soruları doğru çözdüğünün görüleceğini ileri süren Meşhur, işlemsiz soruların çözümünü gerekirse anlatabileceğini, sınavda zihinden çözülebilecek, ortaokul seviyesinde sorular bulunduğunu ifade etti. Kitapçığındaki bazı soruları yuvarlak içine alma nedeninin, bu soruları daha sonra kontrol etme amaçlı olduğunu aktaran Meşhur, aynısını, genel kültür sınavında da yaptığını bildirdi. Meşhur, ikinci sınavda, iptal edilen sınavdaki başarıyı gösteremediğinin iddia edildiğini belirterek, "Farklı zamanlarda, şartlarda oluşan iki sınav arasında kıyaslama yapılacaksa başarı sıralamasına bakmak gerekir. Ben 10 Temmuz'da Türkiye'nin en başarılıların olduğu yüzde 1'lik dilime girdim, ikinci sınavda da yüzde 1'lik dilimdeyim. Yani başarımı tekrarladım. Türkiye genelinde 479. olarak derece yaptım" ifadelerini kullandı. Bacanağının sınava girdiğini daha sonra öğrendiğini ileri süren Meşhur, "Bacanağım girdiği sınavdan iyi bir puan aldı. İkimizin de haksız kazanç elde ettiğimiz iddia edildi ama baldızımın sınav sonucu çok düşüktü. Bir ailede başarılı olanların usulsüzlük yaptığı iddianamede yer alırken, kötü sonuç alanlardan bahsetmemişler. Kardeşim de işsiz. Eğer usulsüzlük yapmış olsaydım ona da cevapları verirdim. Diğer HTS kaydı olan ise Van'da aynı kurumda çalıştığım bir bayandır. Kendisini tanımıyorum" diye konuştu.?

SANIK HASAN DEMİR

Sanıklardan Hasan Demir, "suçlamaları kesinlikle kabul etmediğini" bildirerek, şu savunmayı yaptı: "Kendimi geliştirmek ve tecrübe edinmek için 2009'a kadar özel sektörde çalıştım. Aralık 2009'da, KPSS'ye hazırlanmak için çalıştığım şirketten ayrıldım. Sınavdan 6-7 ay önce çalıştığım kurumla ilişkimi kestim. Askere gittim ve orada da çalışma imkanı buldum. Askerden gelince KPSS'ye düzenli çalışabilmek için iş anlaşması yapmadım. İddia makamının bilirkişi raporuna dayanarak kopya çektiğim suçlamasını kabul etmiyorum. Sınavın şaibeli olduğu iddiası ortaya konulunca, gelecek adına planlar yapmak zorunda kaldım, yeni bir dershaneyle anlaştım. İkinci sınavda ÖSYM sınav yerimizi değiştirdi. Balıkesir'den İstanbul'a yolculuk ettim, yoruldum. Bu da sınav psikolojimi etkiledi. Olumsuzluklara rağmen girdiğim sınavda da başarılı oldum ve MEB'e atandım. Başarısızlık ithamını reddediyorum."

"120'de 120 neti ikinci sınavda neden yapmadınız?"

İddianamede bazı kişilerle ilişkileri konusunda suçlamalar bulunduğunu ifade eden Demir, "Belirtilen kişilerden yalnızca 4'ünü tanıyorum. O dönemde ikametgahım Bandırma'dır. Küçük ilçelerde, iki, bilemediniz üç baz istasyonu vardır. Benimle irtibatlı bulunan kişilerin adresleri de Bandırma" diye konuştu. Bazı para transferlerinin sorulması üzerine Demir, tanıdığı birine borç ödediğini anlattı. Fizikçi olarak matematik sorularını da cevaplandırabileceğini belirten Demir, mahkeme heyetinin, "120'de 120 neti ikinci sınavda neden yapamadınız?" sorusu üzerine, "O olağanüstü bir sınavdı. Bir gün önce çalışmak zorunda kaldık, gece yolculuk yapıp, ertesi gün hiç bilmediğimiz bir memlekette sınava girmek zorunda kaldık" ifadelerini kullandı.

"İddia makamı suni bir terör örgütü oluşturmaya çalışmış" diyen Demir, 3 sene özel sektörde, 5 sene MEB'de çalıştığını, defalarca teftiş geçirdiğini ve hepsinde valilik ve MEB'in "olur"unu aldığını kaydetti. Yaklaşık 10 aydır tutuklu olduğuna dikkati çeken Demir, ailesinin maddi ve manevi zarara uğradığını söyledi ve tahliyesini istedi.

SANIK AHMET ONSEKİZ

Sanık Ahmet Onsekiz ise geçmişte dershanede çalıştığını, çalışma şartları ve düşük kazanç nedeniyle askere gitmeden, kamuya başvurmaya karar verdiğini belirterek, "Yaklaşık 2 yıl ders çalıştıktan sonra sınava girdim ve Kütahya Valiliğine memur olarak atandım. Beş yıl orada çalıştım. İlk sınavdan sonra eşim hamile kaldı. O yüzden ikinci sınava giremedim. Düşük riski nedeniyle eşimle ilgilenmek durumundaydım. Sınav ve eşim arasında tercih yapmak zorunda kalınca, doğal olarak ailemi tercih ettim" dedi. Bilirkişinin olumsuz değerlendirmelerine karşı bazı soruları nasıl çözdüğüne yönelik bilgi veren Onsekiz, adaylarla sınav öncesinde hiçbir şekilde görüşmediğini, bu nedenle soruları önceden aldığı ve dağıttığına yönelik iddiaları kabul etmediğini bildirdi. Onsekiz, "Emeğimin karşılığını aldım. Sınava eşimle birlikte hazırlandık. Hatta sınava üç ay kala çocuğumuzu şehir dışındaki yakınlarımıza gönderdik. Çalıştığım okullarda herhangi bir örgüt faaliyetiyle karşılaşmadım. Yaklaşık bir buçuk yıldır tutukluyum. Tahliyemi istiyorum" diye konuştu.

SANIK HÜSEYİN ELMAS

Sanık Hüseyin Elmas da sınavdaki başarının kendisine ait olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: "Sadece 2010'da sınava girmedim, 2005'ten 2010'a kadar düzenli olarak sınava girdim ve düzenli çalışma neticesinde puanımı yıldan yıla artırdım. Çalıştığım iş yerleri MEB'e bağlı ve denetlenen yerlerdi. Hatta, dönemin Milli Eğitim Bakanının kızı bu okullarda öğrenciydi. Dolayısıyla benim o dönemde bu okulların herhangi bir suç örgütüyle irtibatlı olduğunu anlamam mümkün değildi. Hakkımda kuvvetli suç şüphesine dayanak gösterilen tüm deliller mesnetsiz. 2008'den beri karaciğer hastasıyım. Bu nedenle askerlikten muaf tutuldum. Çok sık hastalanıyor, tansiyon ve şeker sıkıntısı yaşıyorum. Tedavimi aksatırsam rahatsızlığım siroza dönecek. Cezaevi koşullarında sağlığıma dikkat edemiyorum. Üç gün sonra gitmem gereken kolonoskopiye bir ay sonra götürüldüm. Geçen hafta böbreklerimden rahatsızlandım. Cezaevinde sağlık durumum çok olumsuz etkileniyor. 11 aydır cezaevindeyim. Savunmamı yaptıktan sonra diğer savunmaları dinlemek istemiyorum. Mağduriyetimin sonlandırılmasını ve tutuksuz yargılanmayı istiyorum."

Elmas, hastalığından bahsettiği sırada kısa süre ağladı ve su içtikten sonra savunmasına devam etti.

SANIK MEHMET AKBAŞ

Sanık Mehmet Akbaş ise geçmişte Atlantik Eğitim Kurumlarında çalıştığını, 2009'da buradan ayrılarak, sınava hazırlanmaya başladığını kaydetti. Kimseden soru almadığını ve ikinci sınava İstanbul Pendik'te girdiğini anlatan Akbaş, ilk sınavda 95 olan puanı 90'a inmesine rağmen sıralamasının yükseldiğini, bununla da öğretmen olarak atandığını anlattı. Akbaş, şunları söyledi: "Sınavda soruları kendi bilgimle yaptım. Çalıştığım dönemde Atlantik Eğitim Kurumlarının birden fazla şubesi vardı. Birlikteliğimden bahsedilenler, diğer şubelerde çalışabilir. Para transferi yaptığım kişiler, 2008-2009'da çalıştığım okuldaki arkadaşlarımdır. Para transferim sadece bu döneme aittir. 2010'dan beri Haymana'da çalışıyorum. Aynı okulda, aynı ilçede çalıştığım arkadaşlarla bu şekilde para alışverişim olmuştur. Bulunduğum yerde banka yoktu, zamanın çoğunu da okulda geçiriyordum. O yüzden arkadaşlardan alıyor, para yatırılınca ödüyordum. Kimseden soru almadım, kimseye vermedim. Sınava hiçbir akrabam girmedi. Hiçbir yasa dışı iş içinde bulunmadım. Atlantik'te de okulumu bitirdikten sonra para için çalıştım. Örgüte, cemaate falan üyeliğim, bağlılığım yok. Öğrencilerim Kürt kökenli insanların çocukları. Onlara, vatanımızı, bayrağımızı sevdirmeye çalışıyorum ama, Ankara'da, İstanbul'da bomba patlatan, askerimizi, polisimizi şehit edenler gibi terör suçundan yargılanıyorum. Beni üzen bu."

SANIK ŞEMSETTİN KAYA

Sanık Şemsettin Kaya da fizik mezunu olduğunu ve uzun yıllar atanamadığını belirterek, 2009'da 84,5 puan aldığını, iptal edilen sınavda ise atanabilmesine ancak yetecek 94,5 puan aldığını kaydetti. Kaya, "2011'de de 90,7 puanla öğretmen olarak atandım. İptal edilen sınav yerine yapılan sınav için bir gece önce şahsi otomobille yolculuk yaptım, uykusuz kaldım, 83 puan aldım. Yol yorgunuydum. Atamam 2011'de yapıldı. Savcılık terör örgütü üyesi olduğumu iddia ediyor. Bu suçlamayı şiddetle reddediyorum. 2010 KPSS'de kopya çekmedim, herhangi birinden soru almadım ve vermedim. O sınavın puanıyla kamu kurumuna yerleşmedim. İddia edilen örgütle ilişkim yok. Suçlamaların tamamını reddediyorum. Suçsuz yere bana bu süreçleri yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum."

Kaya'ya, KPSS öncesinde Adana ve Mersin'de Işık Dershanesi şubeleri ile Ankara Maltepe Dershanesi'nde çalıştığı hatırlatılarak, bunların "Fetullah Gülen cemaatine ait olup olmadıkları" soruldu. Kaya, "Direkt ait mi bilmiyorum ama kamuoyunda o şekilde bilinme durumu var" dedi.

SANIK İHSAN KOCAMAN

Tutuklu sanıklardan İhsan Kocaman, suçlamaları kabul etmediğini, hiçbir grupla da organik bağının bulunmadığını savundu. "KPSS'ye girdim, eşim İstanbul'da çalıştığı için oraya atanmak istiyordum. Bunun içinde 95 puan gibi bir puan almam gerekiyordu. 2008'deki doğru sayımı günde 5-6 saat çalışarak artırdım. 2010 sınavında 119 doğru yaptım" diyen Kocaman, şunları anlattı: "2010 iptal sınavına girdim, bunda 91 puan aldım ve kamuya atandım. Tekrar sınavında da iyi bir puan aldım. Tekrar sınavındaki başarımla atandım. Çalıştığım eğitim kurumlarının İstanbul'da çok şubesi var, hepsini tanımam söz konusu değil, irtibatım da söz konusu değil, sınav öncesinde ve sonrasında. Aile çevremden baldızım dışında yüksek puan alan yok. Sınav öncesi ve sonrası da kendisi ile HTS kaydım yok. İptal edilen 2010 KPSS sırasında askerdim, izin alarak katıldım. Sınava girdikten sonra birliğime teslim oldum. Bu süre içerisinde kimse ile görüşmedim. Mesleğim gereği matematik öğretmeni olarak soruları doğru yanıtlamam hayatın doğal akışına aykırı değildir. Benim, soru kitapçığında yaptığım kısa yollar ve karalamalar yanlış anlaşılmış olabilir. Bilirkişiler yüzünden 10 aydır cezaevindeyim. Para transferinden bahsedilmekte. Bu da aynı kurumda çalıştığımız arkadaşlarla yaptığımız altın günü ve okuldan alacağım ek derslere aittir."

SANIK MUSTAFA SARITAŞ

Sanıklardan Mustafa Sarıtaş da ifadesinde, 2011'de İstanbul'da görev yaptığı dershaneden ayrılarak Antalya'ya geldiğini, babasına ait inşaat şirketinde çalışmaya başladığını belirtti. Sarıtaş, şunları kaydetti: "Çalıştığım firma, ayrıldıktan sonra terör örgütü faaliyetine girdi ise bunu bilemem. Ancak ben çalışırken böyle bir şey yoktu. Çalıştığım dershane ile sıkıntılı ayrılmıştım. Ayrıldıktan sonra da bir irtibatım olmadı. Şüpheli kimse ile HTS irtibatım olmamıştır, kimseyi de tanımıyorum. Öncelikte hiçbir akrabam şüpheliler arasında yer almıyor, sınava girmemiş. Ancak MASAK Raporunda para alışverisinden bahsediliyor. İrfan Dere'ye giden para da ne şekilde gitti bilmiyorum. Bunun mahkemeden çıkartılmasını istiyorum, iddianameye neden konulmuş? Bu para hareketini bulamadım."

Soru kitapçığı üzerinde matematik sorularını nasıl yanıtladığını anlatan Sarıtaş, bilirkişi raporunu ve suçlamaları kabul etmediğini ifade etti. 2010 KPSS'ye kendisinin hazırlandığını, çalıştığı dershanede KPSS hazırlık bölümü olduğunu bildiren Sarıtaş, "Oradan aldığım notlarla hazırlandım. Bir dershanenin öğrencilerine verdiği dökümandan bir öğretmenin istifade etmesi doğaldır" dedi. Tutuklanmasının ardından işlerinin bozulduğunu, yaptığı pek çok inşaat sözleşmesinin iptal edildiğini belirten Sarıtaş, iflasın eşiğine geldiğini, ailesinin de zor durumda olduğunu dile getirdi. Eğitim fakültesi mezunu olduğunu bildiren Sarıtaş, devlet memurluğuna başlamadığını, devlete de sızmaya çalışmadığını savundu.

SANIK FATİH ÖZBAHÇECİ

Tutuklu sanıklardan Fatih Özbahçeci ise ifadesinde hayatının hiçbir döneminde hesabını veremeyeceği bir suç işlemediğini, başarılı bir öğrencilik dönemi geçirdiğini kaydetti. Özbahçeci, "2010'daki tekrar sınavında 100 üzerinden 90 puan aldım. İlk sınavda 95 almıştım. Bu bir kopya şüphesi midir? Bahsi geçen işyerinde sadece 4 ay çalıştım. İddianamede adı geçenleri tanımıyorum. Hiçbir şekilde de hiçbirisi ile telefon trafiğim yoktur. İddia makamı, para trafiğinden bahsetmiştir, böyle bir trafik yoktur. Yakınlarımdan böyle bir sınava giren yoktur" diye konuştu. Matematik bölümü mezunu olduğunu bildiren Özbahçeci, mahkeme heyetine soru kitapçığındaki soruları nasıl çözdüğünü anlattı.

SANIK BEKİR ÇAYIR'IN SAVUNMASI

Tutuklu sanıklardan Bekir Çayır da beyanında diğer sanıklar gibi suçlamaları kabul etmediğini, herhangi bir örgüte üye olmadığını savundu. Çayır, "2009 KPSS'de iyi bir not aldım ancak Mersin'e atanmak istiyordum. Çünkü kız arkadaşım Mersin'de yaşıyordu ve evliliğim Mersin'e atanmama bağlıydı. Hedefim, 2010 KPSS'ye hazırlanmaktı. Açıkçası Mersin'e gidip evlenmekti. 2010'da Türkiye 69'uncusu oldum. MASAK Raporundaki para trafiği, arkadaşıma araba alması için para vermem idi. Bu da sınavdan 4 yıl sonraydı" ifadesini kullandı. Mersin'de özel bir dershanede çalışmaya başladığını belirten Çayır, iş dışında kimse ile ilgisinin olmadığını, matematik bilirkişilerinin hazırladığı rapora da katılmadığını söyledi. Çayır, "Bu soruları kim vermiş, nerede almış? 2010 KPSS tüm planlarımı alt üst etti, hayatımı da alt üst etmeye devam ediyor. Bu hikayenin baş aktörü eşim zor durumdadır. Bu olaydan sonra Mardin'deki evim Sincan'a taşındı. Tahliyemi talep ediyorum. Tahliye olunca terör bölgesi olan Mardin'e gidip görevime başlayacağım" dedi.

SANIK MUSTAFA KILINÇ

Tutuklu sanıklardan Mustafa Kılınç, ifadesinde, matematik öğretmeni olduğunu, KPSS kursuna giderek sınava hazırlandığı, elde ettiği başarı ile de memur olarak atandığını belirtti. Kılınç, şunları kaydetti: "Aldığım not, bilgi ve birikimin ürünüdür. İddianamedeki kişilerle organik bir ilişkim yok. Dosya şüphelisi kişilerle hiç bir şekilde HTS ve adres birlikteliği, akrabalık yoktur. MASAK Raporunda da hiçbir şey yoktur. Matematik sorularını çözebilecek kapasiteye sahibim, eğitimim bu yönde, yüksek lisansım var. Bilirkişi raporuna katılmıyorum. Bazı sorular karşılaştırmalıdır, işlem yapmaya gerek yoktur. Sınav test şeklinde olduğu için bazılarını da aklımdan yaptım. Diğer sınavlarda girdiğim matematik soruları benim için referanstır. Bunlara bakılmalı. Tüm soruları açıklayabilir."

SANIK İSMAİL KOMİŞ

Tutuklu sanıklardan İsmail Komiş de ifadesinde, üzerine atı suçlamaları kabul etmediğini, devletin zararına dolandırıcılık yapmadığını ve dolandırmadığını söyledi. Komiş, 2009'daki sınava hazırlanmadan, kendini deneme amacıyla girdiğini ifade ederek, "Aleyhime delil olarak kullanılacağını bilseydim, girmezdim" dedi. Dava konusu sınava ise ciddi hazırlanarak, birçok soru çözerek girdiğini, sınavın yaz tatilinde olması nedeniyle çalışmaya fırsat bulduğunu anlatan Komiş, hazırlık açısından verimli dönem geçirdiğini ve başarılı olduğunu söyledi. Özel okul mezunu olduğunu, fen bilgisi haricinde, yan alan olarak matematik öğretmenliği yaptığını kaydeden Komiş, "Bunlar sınavda başarılı olmamda etkilidir. Ancak sınav iptal edilince, ikinci sınava ilk sınava hazırlandığım gibi hazırlanamadım. Hatta sınava önce girmemeyi düşündüm. Fakat, 'Belki atanırım' diyerek, girdim. Bu defa da başka sorunla karşılaştım. Sınavdan kısa süre önce sınav yerim İstanbul olarak değiştirildi. Yorgun, uykusuz ve stresli şekilde sınava girdim. Bu şartlarda girdiğim sınavda başarıyı tekrar etmeyi bırakın, yaptığım net bile başarıdır. Beni İstanbul'da sınava girmeye zorlayan ÖSYM, başarısızlığımda pay sahibidir" diye konuştu. Komiş, yıllarca yaptığı dershane öğretmenliği süresince öğrencilere kısa yoldan, daha hızlı soru çözmeyi öğrettiğini aktararak, aleyhindeki bilirkişi raporunun özensiz olduğunu savundu. Komiş, diğer sanıklarla para alışverişinin bulunmadığını söyledi.

DURUŞMA YARINA ERTELENDİ

Mahkeme, savunmaların ardından sanıklardan Hüseyin Elmas'ın duruşmalardan vareste tutulmasına karar vererek, duruşmaya yarın saat 10.00'a kadar ara verdi.

İDDİANAMENİN DETAYLARI

Soruşturma, 10 Temmuz 2010 tarihli KPSS Eğitim Bilimleri, Genel Kültür ve Genel Yetenek alanlarında gerçekleştirilen 3 sınav öncesinde soruların sızdırıldığı iddiaları üzerine başlatıldı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman, Aralık 2015'te davayı açtı.

Savcı Erkman, sınavdan önce soruların Fetullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Ankara Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği görevlisi Berat Koşucu tarafından Süleyman Mustafa İnanıcı aracılığıyla, Yalvaç'ta ikamet eden sanık Baki Saçı'ya e-maille gönderildiğine dair deliller üzerine başlatılan soruşturmada "örgüt" bağına da ulaştı.

Erkman, iddianamede, "Soruşturmada olayın sadece yerel ölçüde kalmadığı, soruların bu şahıslar haricinde sınava giren birçok adaya örgütlü şekilde ulaştırıldığı, şüpheli konumunda bulunan kişilerin birlikte hareket ettikleri, bu birlik ve beraberliğin tesadüflerden ibaret olmadığı ve birçok ortak noktalarının olduğu tespit edilmiştir. Delillerin değerlendirilmesinde eylemlerin hiyerarşik ve örgütlü gerçekleştiği anlaşılmıştır" ifadelerini kullandı.

İddianamede, sanıklar arasında "cemaat bağı" olduğu, soruların sınavdan önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilerek, profilleri, iş yerleri, aralarındaki mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde, sanıkların FETÖ/PDY içinde yer aldıkları kaydedildi.

Fetullah Gülen'in, örgüt mensuplarına yurt dışından medya üzerinden talimat verdiği belirtilen iddianamede, Gülen'in, devlete sızmayı esas alan bir konuşması hatırlatılarak, "Gülen'in, geçmiş yıllardaki konuşma kayıtlarında, devletin yasama, yürütme ve yargı erklerinin ele geçirilmesine ilişkin talimatlar verildiği, örgütün gerçek amacına ulaşmak maksadıyla ve örgüte bağlı kadroları kamu kurumlarına yerleştirmek suretiyle devleti ele geçirmeyi hedeflediği görülmektedir" ifadeleri yer aldı.

Tekrarlanan sınavla devlet 9 milyon 111 bin lira zarara uğradı

İddianamede, 294 bin 909 adayın katıldığı 2010'daki KPSS Eğitim Bilimleri sınavının iptal edilerek yeniden yapılmasıyla, devletin 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğradığı belirtilerek, YÖK Denetleme Kurulunun, Genel Yetenek sorularının da sızdırıldığı raporuna rağmen, bu alanın iptal edilmemesiyle sayıları kesin bilinmemekle beraber binlerce kişinin haksız şekilde devlet memuru olduğu da yer aldı.

Soruşturma konusu sınavı, 81 ilden yüz binlerce adayın varlık-yokluk meselesi olarak gördüğü ve sınava aylarca hazırlandığı ifade edilen iddianamede, Anayasa'nın, kamuya atanmayı sağlayan sınavın hakkaniyet ölçülerinde gerçekleştirilmesi görevi verdiği vurgulandı.

"Rejim için büyük tehlike"

"FETÖ/PDY Örgütü"nün, ÖSYM ve kurumların yaptığı tüm sınav sorularını önceden elde ettiğine dair deliller bulunduğu, bu faaliyetlerin cumhuriyet ve topluma yönelik bir eylem olduğu" belirtilen iddianamede, şu ifadeler yer aldı:

"Aralarında mali-himmet, sosyal, iş yeri, HTS vesaire bağı olan, emir komuta zinciri altında çalışan örgütün kamu görevine atanmada sınav sorularını elde etmek suretiyle diğer kesimlere nazaran öncelik kazanması, kendi mensuplarını, sınav sorularını dağıtıp sınav kazandırarak devlet kurumlarına yerleştirmesi ve memur olanların da himmet adı altında örgüte finansal destek sağlaması rejim için büyük tehlike oluşturan, anayasal ilkelerimize, kamu görevine atanmada eşitlik ve liyakat ilkelerine aykırı, toplum değerlerini, barışını, huzurunu, devlete olan güveni zedeleyen, kul hakkına giren, aileleriyle, yakınlarıyla beraber milyonlarca insanı derinden üzen bir durumdur."

Sanıklar arasındaki yakın ilişki

Yüksek net yapan sanıkların çoğunun aynı dershane, okul ve şirket çalışanları veya eş, kardeş ve diğer akrabaları olduğuna yer verilen iddianamede, yüksek net yapan 3 bin 227 adaydan bin 970'i arasında telefon irtibatı, bin 148'i arasında akrabalık bağı bulunduğu, 896'sının karı koca olduğu, 2 bin 690'ının aynı kurum ya da firmada çalıştığı belirtiliyor.

İddianamede, bin 136 adayın aynı adresi, 217 adayın ise aynı site veya apartmanı iletişim adresi olarak bildirdiklerine işaret edilerek, 3 bin 227 adaydan bin 175'inin yüksek başarıya rağmen tekrarlanan sınava katılmadığı, sınava katılan 2 bin 52 adayın bin 999'unun ise puanını düşürdüğü kaydedildi.

Mağdurlar ve sanıklar

ÖSYM Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının "mağdur kurumlar" olarak yer aldığı iddianamede, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'un da bulunduğu 272 kişi şikayetçi olarak gösterildi. Sanıklar arasında eski ÖSYM Başkanları Prof. Dr. Ünal Yarımağan ve Prof. Dr. Ali Demir ile eski Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan da bulunuyor.

"Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, göreve ilişkin sırrın açıklanması, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçlamaları yöneltilen Yarımağan'ın 27 yıla kadar hapsi isteniyor.

Demir'in ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçunu işlediği öne sürülerek, 4 yıla kadar hapsi talep ediliyor.

Terör örgütü yönetmek ve kurmakla suçlananlar

İddianamede, sınav sorularının sanıklara dağıtıldığı kaydedilen Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğinin Genel Sekreteri Mehmet Hanefi Sözen, eski Rektör Şerif Ali Tekalan ile Cemil Koca, Yusuf Rodoplu, Bülent Sırtaş, Yusuf Hayri Yıldızhan, Ayhan Kelebek, Ümüt Çakıcı, Süleyman Savat, Abidin Pişgin, Kadir Tufan, Ramazan Şahin, Muharrem Öztürk, Nebil Ekiz ve Ramazan Gözel'e "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme ile zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlamaları isnat ediliyor ve 36'şar yıla kadar hapisleri isteniyor.

Diğer sanıklara da "terör örgütüne üye olmak, kamu kurumunun zararına zincirleme dolandırıcılık, zincirleme resmi belgede sahtecilik, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, suç delillerini yok etmek, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" gibi çeşitli suçlamalar yöneltiliyor.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederken, sanıklardan Sözen, Tekalan ve Koca'nın arasında bulunduğu bazıları hakkında yakalama kararı çıkarmıştı. Ancak şu ana kadar bu sanıklardan yakalanabilen olmadı.

Tekalan, Koca ve Sözen, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosunda devam eden "FETÖ/PDY" ana soruşturmasının da şüphelileri arasında bulunuyor. Başsavcılığın talebiyle bu isimlerin yanı sıra Fetullah Gülen ve iş adamı Hamdi Akın İpek'in de arasında bulunduğu 61 kişi hakkında "yokluğunda tutuklama kararı" çıkarılmıştı.

------------------------------------------------------------------------------

2. CELSEDE YAŞANANLAR

22.03.2016 22:56 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davada tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasına 2. celsede de devam edildi.

SANIK BURAK DENİZ BEKTAŞ

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan sanık Burak Deniz Bektaş, öğretmen lisesinde eğitim aldığını, KPSS Eğitim Bilimleri sınavında çıkan soruların benzerlerini lise ve eğitim fakültesinde gördüğünü anlattı.

İptal edilen sınavdan 96 puan aldığını bildiren Bektaş, tekrarlanan sınavda "psikolojik baskılara, yer değiştirmeye rağmen başarılı olarak, 87 puan aldığını ve atandığını" kaydetti.

Daha önce bir süre çalıştığı dershanedeki hiçbir çalışanın KPSS soruşturmalarında şüpheli olmadığını belirten Bektaş, KPSS'ye girip, düşük puan alan birçok tanıdığı da bulunduğunu ancak iddianamede bunlara değinilmediğini öne sürdü.

Eşinin matematik öğretmenliği mezunu olduğunu ve KPSS'ye birlikte hazırlandıklarını anlatan Bektaş, "Eşim, ilk sınavda Türkiye ikincisi oldu. İkinci sınavda, örneğine az rastlanacak bir başarıyla Türkiye üçüncüsü oldu. Eşim dosyada şüpheli olarak yer alıyor" dedi.

İddianamede, MASAK raporuna dayanılarak iki kişiye para gönderdiğinden bahsedildiğine dikkati çeken Bektaş, bunlardan birini hiç tanımadığını, hiçbirine de para göndermediğini öne sürdü.

Bektaş, daha sonra sınav kitapçığı üzerinden bazı soruları nasıl yanıtladığına ilişkin bilgiler verdi. Kitapçığına yönelik rapor hazırlayan bilirkişinin hatalı olduğunu savunan Bektaş, "bu hata dolayısıyla bir yıldır tutuklu olduğunu" iddia etti.

Terör örgütü üyeliği suçlamasını reddeden, sınavdan önce soruları görmediğini savunan Bektaş, tahliyesini istedi.

SANIK EYÜP KARTAL'IN SAVUNMASI

-"O psikolojiyle girdiğim sınavda"-

Sanık Eyüp Kartal da Pamukkale Üniversitesi Türkçe Bölümünden 2009'da mezun olduğunu, o yıl girdiği KPSS'de iyi puan almasına rağmen atanamadığını anlattı.

İptal edilen sınava daha iyi hazırlandığını ve iyi sonuç alarak başarılı olduğunu aktaran Kartal, eğitim bilimleri testinin iptal edilmesi nedeniyle mağdur olduğunu, psikolojik çöküntü yaşadığını ve o psikolojiyle girdiği sınavda başarısının düştüğünü öne sürdü. Buna rağmen atanacak puanı kazandığını ve Bitlis'te sözleşmeli öğretmen olarak başladığını bildiren Kartal, Haziran 2011'de de kadroyla Hatay'a tayin olduğunu dile getirdi.

Kartal, şöyle devam etti:

"Hiçbir örgüte üye değilim. Kimseden soru almadım, kimseye vermedim. Yakınlarımdan kimse sınava girmedi. Bu sınava giren hiçbir adayla adres birlikteliğim yok. Hal böyleyken maalesef, olmayan şeyler varmış gibi gösterilerek 'Bunlar örgüt üyesi, şöyle, böyle' suçlamaları var. Kesinlikle kabul etmiyorum. Savcılık beni örgüt üyesi ilan etmiştir. Bu iddiayı kabul etmiyorum. Bir dershanede geçici olarak 3 ay çalışmam, iddianamede geçen 3 arkadaşımın bu sınava girmesi, tanımadığım kişilerle görüşmüşüm gibi gösterilen baz trafiği ve sınavdan yüz üzerinde doğru yapmam beni örgüt üyesi yapmaz.

2009'daki KPSS'de de 100'den fazla doğrum var. Böyle bir örgütün varlığından söz etsek bile, örgüt, en ufak bir faaliyetim olmamasına rağmen bana neden soruları verir ve öğretmenliğe yerleşmemi sağlar? Hiçbir yöneticisi ve üyesini tanımadığım böylesine bir örgüte üye değilim, olmadım, olamam. Hayal de gerçek de olsa böyle bir örgütle ilişkim olmamıştır. Baz sinyali verdiğim söylenen hiçbir kişiyi tanımıyorum, buna ilişkin raporu kabul etmiyorum. Bu kişilerle aynı saatlerde, yakın mekanlarda bulunmuş olabilirim. Bu suç mudur? Bilirkişiler bizi suçlamak için her yolu deniyorlar."

Kartal, tahliyesini talep etti.

SANIK ÖMER MISTIKOĞLU'NUN SAVUNMASI

-"Suçsuzluğumun ortaya çıkmasını istiyorum"-

Sanık Ömer Mıstıkoğlu da "kopya almak ve vermek isnatlarının kendisi için utanç olduğunu" söyledi. Kimseden soruları almadığını ve kimseye vermediğini ileri süren Mıstıkoğlu, şöyle konuştu:

"Suçsuz olduğum gerçeğinin ortaya çıkmasını istiyorum. Hakkımdaki iddialar dayanaksız. 2009'da KPSS puanımla Van'da bir köy okuluna sözleşmeli matematik öğretmeni olarak atandım. Kadro için bir yıl sonra tekrar sınava girdim. Başarımı 5 puan artırarak, 97 puan aldım. Yenilenen sınavdan kısa süre önce 5 buçuk aylık hamile olan eşimin karnındaki bebeğimiz öldü. Kötü günler geçirdik. Bir ay sonraki sınavda da istediğim başarıyı alamadım. Bu olay beni derinden etkiledi. Bu olmasaydı, yine başarılı olurdum."

Mıstıkoğlu, devlet memurluğuna 2009'da girdiği KPSS puanıyla atandığını ifade ederek, "Ülkemi, milletimi, devletimi seven biriyim. Öğretmen olarak vatanıma hizmetten gurur duyuyorum. Herhangi bir örgüte üye değilim, terörist değilim. Öğrencilerimin terör kıskacına girmemesi için çabalayan biriyim" görüşünü savundu.

SANIK FATİH YILDIZ'IN SAVUNMASI

Sanık Fatih Yıldız ise kendisinin ve kardeşlerinin eğitim geçmişinden bahsetti, başarılı olduklarını ifade etti.

Eşiyle Milli Eğitim Bakanlığında çalışmak için ilk kez 2010'da KPSS'ye girdiğini bildiren Yıldız, aldığı yüksek puanlarla öğretmen olabileceğini ancak başvurmadığını ve ablasının eczanesinde çalışmayı tercih ettiğini anlattı.

Eşinin de kendisinin de 2013'ten beri KPSS'ye girmediklerini aktaran Yıldız, şöyle devam etti:

"Kopyayla suçlanmam makul değil. KPSS ile hiçbir devlet kurumuna başvurmadım, atanmadım. Hiçbir menfaatim olmadı. Çok şükür inançlı biriyim. Müslüman olan birinin terörist olacağına inanmıyorum. Ekmek parası için çalıştığım kurumlar hem devlet büyüklerimiz hem bakanlıkça takdir ediliyordu. Bu kurumlara terör örgütü suçlaması makul değil. 3 bin 227 şüphelinin hiçbiriyle para alışverişim yok. Cumhuriyet'in, kültürümüz ve inancımız açısından en uygun sistem olduğuna inanıyorum. Devlet kurumlarına KPSS ile sızdığı ilan edilen bir örgütün üyeliğini hakaret kabul ediyorum. Hakkımda hazırlanan raporların bir kısmı doğru, bir kısmı yanlış. Başarılı olduğunuz bir sınavın iptali, sonraki sınavdaki başarınızı olumsuz etkileyecektir. Evlendikten sonra yaz boyu yaptığım geziler ve böbrek hastalığım nedeniyle ikinci sınavda puanım düştü."

Yıldız, KPSS soruşturmasındaki 3 bin 227 şüpheli arasında, akrabası ve aynı adresi paylaştığı kimse bulunmadığına dikkati çekti.

MASAK raporundaki 4 bin 900 lira para transferinin hatırlatılması üzerine Yıldız, bunlardan birinin eşinin aktardığı avukatlık ücreti, diğerinin ise arkadaşıyla arasındaki borç alışverişi olduğunu öne sürdü.

SANIK METİN UZUNOĞLU'NUN SAVUNMASI

Sanıklardan Metin Uzunoğlu da suçlamaları kabul etmedi.

Üniversiteden mezun olduktan sonra özel dershanelerde öğretmenlik yaptığını belirten Uzunoğlu, şunları anlattı:

"2010'daki KPSS'ye girdim, 95 puan aldım ancak kopya iddiası ile sınav iptal edildi, yenilenen sınava giremedim. O sırada dershanede çalıyordum. Hafta sonu yoğun olduğu için dershaneden izin alamadım ve sınava giremedim. Bilirkişi, ikinci sınava girmeyenleri şüpheli olarak göstermiş. Bunu kabul etmiyorum. Bu yüzden 10 aydır tutukluyum. Bir defa sınav tarihi yanlış, ikinci sınava da 40 bin aday girmedi. Bir sonraki yıl girdiğim sınavda 86 puan alarak başarımı gösterdim ancak yine kamuya atanamadım. Benim hedefim öğretmenlikti, isteseydim memur olabilirdim."

KPSS soru kitapçığındaki bütün matematik soruları üzerinde işlem yaptığını ileri süren Uzunoğlu, kitapçık üzerindeki karalamaların kendisini doğru yola götürdüğünü, soruların çözümünü yaparken sonuna kadar gitmeye gerek olmadığını savundu.

Mahkeme heyetine, bazı matematik sorularının nasıl işlem yapmadan çözüleceğini anlatan Uzunoğlu, bilirkişilerin farklı uzmanlık alanlarından olduğunu, temel matematik konusunda yeterli bilgiye sahip bulunmadığını ileri sürdü.

Uzunoğlu, "Çalıştığım şirketler, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı, devlet tarafından denetlenen yerler ve çalışanları da valilik 'olur'u ile atanan kişiler. Bunu bir örgüt gibi göstermek doğru değil. Oradakileri tanımam iş ve meslek sonucudur. Şirket ortaklığı gibi şeyler olağan dışı şeylermiş gibi gösteriliyor" diye konuştu.

SANIK YAŞAR KARADEMİR'İN SAVUNMASI

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan sanık Yaşar Karademir, iddianamedeki suçlamaları kabul etmediğini, KPSS'deki başarılarının kendi çabası sonucu olduğunu savundu.

Karademir'in, "2010 yılında KPSS'ye deneyimli bir öğretmen olarak girdim. 2009'da 100 net, 2010'daki sınavda ise 19 net daha fazla yapmışım. Sürekli bir artış var" demesi üzerine Mahkeme Başkanı Musa Yeşil, "Tekrar sınavında netin düşmüş" hatırlatmasında bulundu.

Bunun üzerine Karademir, "Tekrarlanan sınav esnasında İzmir'deydim. İstanbul'a gittim o gece, motivasyonum düştü. O yüzden 78 net yaptım" şeklinde karşılık verdi.

Matematik öğretmeni olduğunu bildiren Karademir, sınavdaki soruların yarısını işlemsiz yapabileceğini ileri sürdü.

Karademir, "MASAK Raporunda, bazı kişilerle para alışverişim var. Bu da arkadaşlarımız arasında yaptığımız gün parası. Bu para alışverişi, yardım, himmet ya da haksız bir kazanç yapmak için değildir. Sınavda 100 net üzeri yapanlarla HTS kaydım mevcut. Bu sınavla ilgili hiç kimseden soru almadım, vermedim. Telefon görüşmelerimde de suç olabilecek hiçbir görüşme olmamıştır. Hiçbir terör örgütü üyesi olmadığım gibi bir sempatim de yoktur. Aynı örgüte mensup olduğum iddia edilen 53 kişiyi daha önce tanımıyorum" ifadesini kullandı.

SANIK FIRAT GAZİOĞLU'NUN SAVUNMASI

Sanık Fırat Gazioğlu da kimya öğretmeni olduğunu, 2009'da yapılan KPSS sonucu Kocaeli de bir okulda sözleşmeli öğretmen olarak göreve başladığın söyledi.

Gazioğlu, "2010 da girdiğim sınavda da aynı okula kadrolu olarak atandım. Değişen bir şey yok, sözleşmeli öğretmendim, kadrolu oldum. Maaş, özlük hakkım 2009'daki gibi olacaktı. KPSS sınavı 2010 da kopya şüphesi ile iptal edildi. Tekrar sınavında da 100 yaptım. Üç defa üst üste girdiğim sınavda başarılı oldum. Başarılı olduğumu zaten ispatladım. Kopya durumu söz konusu değil. İptal edilen sınavdaki başarım o döneme ait değil sadece. Tutuklandıktan sonra da üniversite sınavına girdim. Bunda da başarılı oldum, gazetecilik bölümünü kazandım. Sayısal mezunu olduğum halde 2015'te girdiğim üniversite sınavında sözel bölümde başarılı oldum. Hayatın doğal akışına aykırı ise bu olmamalı." dedi.

İddianamedeki HTS kayıtlarına da değinen Gazioğlu, bunlardan birinin eşi, diğerlerinin arkadaşları olduğunu, bunun da hayatın doğal akışına uygun olduğunu savundu.

Gazioğlu, "MASAK Raporunda üç kişiye para göndermişim. Evet gönderdim. Marmara Adasında tarla ekiyorduk. Bunun için borç aldım, borç ödedim." diye konuştu.

Atanmadan önce kamuda sözleşmeli öğretmen olduğunu belirten Gazioğlu, KPSS ile olmasa da kararname ile zaten öğretmen olarak atanacağını söyledi.

SANIK FERRUH KAYNAK'IN SAVUNMASI

Sanık Ferruh Kaynak da 1996'da girdiği üniversite sınavında Marmara Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümüne birinci olarak girdiğini, mezun olduktan sonra da bazı özel okullarda öğretmenlik yaptığını vurguladı.

Kaynak, "Çalıştığım özel okuldan istifa ederek 2010 KPSS sınavına hazırlandım. Daha fazla çalıştım ve sonuçta iyi bir puan aldım. Tekrar ikinci sınava girdim, sınavda iyi bir konsantrasyon yakalayamadım. Eşim kanser tedavisi gördüğü için. Ama başarılı bir sonuç elde ederek İstanbul'da çalıştığım bu ilçeye atandım. Başarı, kendi çalışmalarımla olmuştur. Özel sektörde KPSS sınavına girmeler fazladır. Memur olmadan önce çalıştığım okulda, birçok siyasetçinin, ünlünün çocuklarının dersine girdim. Telefon görüşmelerim mesleki ilişkiler içinde hayatın doğal akışına uygundur. Suçlamaları kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.

MASAK Raporundaki sınava girmemiş üç kişi ile para trafiğinin görüldüğünü belirten Kaynak, "Bunlar birisi aynı okulda öğretmen. Diğeri yıl sonu yaptığımız yıllığa ait olan matbaa ödemesi ile ilgili. Diğeri de kişisel eğitim semineri veren bir kişi ile borç alışverişi." dedi.

SANIK BÜNYAMİN BÜLBÜL'ÜN SAVUNMASI

-"Sonuçlar başarımın sonucudur"-

Sanık Bünyamin Bülbül ise 2010'dan önce de KPSS sınavına girdiğini, bunlarda da başarılar elde ettiğini ileri sürdü.

Bülbül, "2010'daki başarım diğer yıllarda gösterdiğim başarının devamIdır. Eş, akraba, baz ve HTS birlikteliği yoktur. Tarafıma yöneltilen suçlamaları kabul etmiyorum. Terör örgütü üyesi değilim ve hiçbir faaliyetine katılmadım" diye konuştu.

Genel Yetenek ve Genel Kültür sorularının tamamını çözdüğünü anlatan Bülbül, "Sonuçlar başarımın sonucudur. Dershaneye gitmeden iki defa üniversite sınavını kazandım. Önceden yaptığım şeyi 2010'da da yaparak başarımı gösterdim. 2011'de de girdiğim sınavda da başarılı oldum. 2005 yılında fen bilgisi öğretmenliğinden mezun oldum. Yan dal olarak matematiği seçtim" ifadesini kullandı.

Mahkeme heyetine, bazı matematik sorularının nasıl çözdüğünü anlatan Bülbül, şöyle konuştu:

"Girdiğim tekrar sınavından 85 aldım. Sınavdan önce trafik kazası geçirmiştim. Bu sırada bize yardım eden tanker şoförünün arzu edilirse tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum. Bandırma'da özel okullarda çalıştım, hiçbir kanunsuz işim olmadı. MASAK Raporunda, bir kişiden 21 bin lira para aldığımdan bahsediliyor. 21 bin lira değil, 7 bin lira borç aldım. Bu borcu ailem inşaat yaptırdığı için aldım. Parça parça ödedim. Sınavla ilgisi yoktur. Kanuna aykırı hiçbir işlemim yoktur. HTS kayıtlarındaki kişilerle yaptığım görüşmeler sınavla ilgili değildir."

SANIK MUSTAFA AVAN'IN SAVUNMASI

-"Soruları önceden almış olsaydım, eşime de verir, birlikte atanırdık"-

Sanık Mustafa Avan da 2010 KPSS sorularını sınavdan önce gördüğü iddialarının doğru olmadığını ileri sürdü.

Avan, "Benim sınavdan önce soruları gördüğüm iddia edilmekte. Ne 2010 ne de başka bir sınavla atanmadım, devlet memuru değilim, HTS incelemesinde üç kişi ile telefon görüşmem olması şüpheli yapmıştır. Birkaç şahıs ile aynı baz istasyonundan sinyal aldığım ifade ediliyor. Telefon irtibatım olmayan kişilerle neden aynı yerden sinyal aldığımı bilmiyorum? Bunlarla bir araya gelmedim. MASAK Raporunda, 24 bin lira para gönderdiğim belirtiliyor. Bu çalıştığım muhasebecidir. Bu da maaş fazlalığıdır, yanlışlıkla olmuştur ve geri gönderdim" diye konuştu.

2011 KPSS'de 89 puan aldığını istemesi durumunda bir kamu kuruluşuna atanabileceğini belirten Avan, "Soruları önceden almış olsaydım, eşime de verir, birlikte atanırdık. Hiçbir şahısla irtibatım yoktur. Sınava tek başıma girdim ve çalıştım. Her hangi bir kursa gitmedim. Bir kursa da gitme ihtiyacım yoktur" ifadesini kullandı.

SANIK HAYRETTİN TEPE'NİN SAVUNMASI

Sanıklardan Hayrettin Tepe, fizik bölümü mezunu olduğunu bildirdi. İddianamede, çalıştığı bazı yerlerin, başka soruşturmalarda şüpheli olduğunun aktarıldığını ifade eden Tepe, "Fizik mezunu olarak atanmakta zorluk çekiyordum. Buraların her biri ben çalışırken popüler eğitim kurumlarındandı" dedi.

Matematik bilirkişisinin kendisi hakkında verdiği raporun çelişkili olduğunu savunan Tepe, kitapçıktaki bazı soruları nasıl çözdüğünü anlattı.

Tekrar edilen sınava iş yoğunluğundan katılamadığını ileri süren Tepe, MASAK Raporunda iki kişiye para transferi yaptığı bilgisine ilişkin, "Bunlar, sınavla uzaktan yakından alakası olmayan kişiler. Birisi sigorta poliçesiyle ilgiliydi. Diğeri çok yakın arkadaşımdı" diye konuştu.

Tepe, ailesinin mağdur olduğunu anlatarak, tahliye talebinde bulundu.

SANIK KEMAL ÇELEBİ'NİN SAVUNMASI

Sanık Kemal Çelebi, matematik mezunu olduğunu ve hiçbir iddiayı kabul etmediğini bildirerek, şunları söyledi:

"Başarılarım, düzenli ve sıkı çalışmanın sonucudur. Delilsiz iddialarla suçlanıyorum. KPSS'ye 2008'de kendimi denemek için girdim. 2009-2010 arasında, yoğun çalıştığım dönemde, binlerce soru çözdüm. Kesinlikle kimseden soru almadım. Onları ilk kez sınavda gördüm. Hiçbir örgüte üye değilim. 10 aydır tutukluyum. Her şeye rağmen yargıya güveniyorum."

SANIK SALİH KAYA'NIN SAVUNMASI

Sanık Salih Kaya da sınav sorularını daha önce ne birinden aldığını ne birine verdiğini söyledi. Hacettepe Üniversitesi Matematik Öğretmenliği bölümü mezunu olduğunu aktaran Kaya, "Gittiğim Şırnak'ta bir yıl boyunca kendimi ALES ve KPSS hazırlığına verdim. ALES'ten 94, KPSS'den 93 alarak, başarılı oldum. ALES'te Türkiye'de ilk bine girdim. İki ay sonra KPSS'nin iptal edildiğini öğrendim. Sınava 15 gün kala, tekrarlanacak sınava Ankara'da gireceğimi öğrendim. Psikolojik destek aldım."

Bilirkişinin, soru kitapçığındaki karalamalara bakarak, bazı yanıtlara ilişkin, "hem doğru, hem yanlış, hem de boş" şıkka giden yol izlediği yönünde rapor verdiğini iddia eden Kaya, "Bilirkişi hem doğru, hem yanlış, hem de boş diyor... Ben nasıl 11 ay tutuklu kaldıysam, bilirkişinin de aynı işlemlere tabi tutulmasını istiyorum. Bilirkişi çok haksızlık etmiş, savcı da bunları görmemiş. Hiçbir suç işlemedim. Vatanını ve milletini seven, bunun için çalışan biriyim. Suçlamaları kabul etmiyorum" şeklinde konuştu.

Sağlık problemleri olduğunu anlatan Kaya, bu sırada ağladı.

SANIK İBRAHİM FİLİZ'İN SAVUNMASI

Sanık İbrahim Filiz de suçlamaları kabul etmediğini söyledi ve şunları kaydetti:

"Bu soruşturmada şüpheli duruma düşmemin ilk ve en önemli sebebi, KPSS eğitim bilimleri sınavında 100'ün üzerinde net yapmamdır. 2009'da eğitim bilimlerinde 91 net yaptım. Savcı, bir yıl önce 91 net yaptığımdan, bir sonraki sene 100'ün üzerinde net yapabileceğimi değerlendirmeliydi. Matematik bölümü mezunuyum. Yüksek lisans yapıyorum. 11 yıl matematik öğretmenliği yaptım. Çalıştırdığım öğrenciler madalya aldı. TÜBİTAK ve bakanlıktan aldığım teşekkürler var. 30 sorunun 29'unu karalamayla çözmüşüm. Savcının bir soruda beni şüpheli yapması dolayısıyla 11 aydır tutukluyum."

İptal edilen ve tekrarlanan sınavdaki koşulların aynı olmadığını, başarı değerlendirilirken buna dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Filiz, birinci sınava Ankara'da, ikinci sınava İstanbul'da girdiğini, ikinci sınava girişinde adli soruşturmanın başladığını, suç işlemediğini ispat etmek üzere sınava girdiğini ifade etti. Ankara'dan İstanbul'a gece yolculuğu yaptıktan sonra sabah sınava girdiğini söyleyen Filiz, kahvaltı yapamadığından sınavda şeker krizine tutulduğunu ve salondan çıktığını aktardı.

Aynı kurumda çalıştığı iki öğretmen arkadaşına EFT ile 590 lira gönderdiğini bildiren Filiz, "Bunlar himmet parası değil." dedi.

"Bine yakın öğrenci yetiştirdim. Öğrencilerin hiçbirisi bırakın terör örgütünü, hiçbir adli olaya bulaşmamıştır." ifadelerini kullanan Filiz, görev yaptığı 2011 öncesinde çalıştığı okulların terör örgütüne bağlı olduğuna ilişkin hiçbir haber çıkmadığını, kendisinin de buna tanıklık etmediğini kaydetti.

SANIK MEVLÜT AKGÜN'ÜN SAVUNMASI

-"Doğru yanlış demeden salladım"-

Tutuklu sanık Mevlüt Akgün, Fırat Üniversitesi Elektrik Öğretmenliği mezunu olduğunu, branşından öğretmen alımının az olduğunu, ataması yapılıncaya kadar çeşitli işlerde çalıştığını belirtti.

Kendini sınamak için zaman zaman KPSS'ye girdiğini belirten Akgün, şöyle devam etti:

-"2010'da sınava girdim, kendimi tatmin amaçlı, zaten alım yok.-

Eşim de girdi bu sınava, birlikte çalıştık. Bol soru çözdük, test teknikleri çalıştık. Evimizi bir kütüphaneye çevirdik. Birlikte yüksek aldık. Ancak 2 ay sonra sınav iptal oldu. İlk sınavda yüksek aldım. Bu arada çocuğumuzu kaybettik. Ciddi mağduriyet yaşadık, moralimiz bozuldu. İkinci sınava girmeme kararı aldık. Sınav yeri olarak da İstanbul çıktı, gittik. Hanım bu sırada hamile kaldı, nöbeti unuttu. Sınavdan erken çıktım, doğru yanlış demeden salladım. Bundan dolayı da düşük aldım. Sınavla ilgili soru almadım, vermedim. Hiç bir örgüte de de üye değilim. HTS kayıtlarında da sadece eşim var, bahsi geçen kişilerle yok."

SANIK MUHAMMED FUAT SURAL'IN SAVUNMASI

Tutuklu sanıklardan Muhammed Fuat Sural, soruşturma kapsamında arandığını öğrendiğinde Erzurum'da bulunduğunu, teslim olduktan sonra tutuklandığını kaydetti.

Hakkındaki iddiaların gerçek olmadığını savunan Sural, "Bilirkişi kendi içinde çelişkiler göstermekte. 2009 ve 2010 KPSS puanımı kıyaslanmış ve dış etkenlere bağlanmıştır. ALES puanlarım gözardı edilmiştir. 2010'daki başarım doğal ve beklenen bir başarıdır. İptal edilen sınava giremedim, özel bir dershanede çalışıyordum. Hafta sonu ders programı yoğundu. Fizik bölümü mezunu olduğum için de atanmak zordu. Çalıştığım dershaneden işten çıkmayı göze alarak sınava giremedim. Moralim de bozuktu, yüksek puan alma umudum yoktu" ifadesini kullandı.

Sural, üniversiteden arkadaşları ile HTS kayıtlarının olmasının da normal olduğunu söyledi.

SANIK EMRULLAH AFŞİN ULUS'UN SAVUNMASI

Sanık Emrullah Afşin Ulus da ifadesinde, ilahiyat mezunu olduğunu, başvuruda bulunduğu bir okulun kabul etmesi üzerine ücretli öğretmenliğe başladığın anlattı.

Derslerden arta kalan zamanda KPSS'ye hazırlandığını ve başarılı olduğunu kaydeden Ulus, "Ancak sınav iptal edildi. Tekrar ders çalıştım. Sınav yerim İstanbul çıktı. Sınava giderken yolda sıkıntı çektim, yediğim yemekten rahatsız oldum, uykusuz kaldım. Sınav yerini zor buldum. Sınav sonucunda oynama oldu. Puanımla öğretmenliğe atandım. Bu doğal bir durumdur. Kendi başarımla yaptım" diye konuştu.

HTS kayıtlarının ilgisiz telefon görüşmelerinden kaynaklandığını ileri süren Ulus, "Telefonumda cevapsız çağrılar vardı. Geri döndüğümde yanlış kişi olarak arandığımı öğrendim. Kimse ile ilişkim yok dedi. Şuculukla buculukla işim yok. Suçsuzum, tahliyemi istiyorum" dedi.

SANIK RESUL ERALP'İN SAVUNMASI

Sanık Resul Eralp, matematik öğretmenliği mezunu olduğunu, öğretmenliğe de 2011 KPSS puanıyla atandığını ifade etti.

Bilirkişinin, cevapladığı 3 soruyu değerlendirerek ortaya koyduğu kanaati kabul etmediğini söyleyen Eralp, sınavda 100'den fazla net yaptığı için şüpheli kabul edildiğini, oysa daha önce de 100'den fazla net yaptığını anlattı.

Eralp, tekrarlanan sınavda 87 doğru yapmasına değinirken, bu sınava çalışamadığını, motive olamadığını ve sınav yerinin değiştiğini kaydetti.

"Girdiğim sınavlar bütün olarak değerlendirildiğinde KPSS'lerdeki başarım ortadadır" diyen Eralp, hiçbir örgüte üye olmadığını söyledi ve tahliyesini istedi.

2. CELSE SONA ERDİ

Duruşmaya, yarın saat 10.00'a kadar ara verildi.

İLK İKİ CELSEDE 32 SANIĞIN SAVUNMASI ALINDI

İlk ilk celse sonunda tutuklu sanıklardan çoğunun savunması alınmış oldu. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 54 tutuklu sanıktan toplam 32 sanığın savunmasını aldı. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ilk duruşmasına tutuklu 54 sanık, sanık avukatları ile müşteki Maliye Bakanlığı ve ÖSYM avukatları katıldı. Davanın ilk duruşmasında tutuklu sanıkların 14’ünün savunmaları alınmıştı. Bugün yapılan ikinci duruşmada ise tutuklu sanıklar Eyüp K., Burak D. B., Ömer M., Fatih Y., Metin U., Yaşar K., Fırat G., Ferruh K., Bünyamin B., Mustafa A., Hayrettin T., Kemal Ç., Salih K., İbrahim F., Mevlüt A., Muhammet F. S., Emrullah A. U. ve Resul E.’nin savunmaları alındı. 54 tutuklu sanıktan toplam 32’sinin savunması alındı. Savunması alınmayan 22 sanık kaldı. Duruşmaya yarın tutuklu sanıkların ifadelerinin alınması ile devam edilecek.

------------------------------------------------------------------------------

3. CELSEDE YAŞANANLAR

23.03.2016 19:45 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davada tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasına 3. celsede de devam edildi.

SANIK MEHMET ÖZCAN'IN SAVUNMASI

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan sanık Mehmet Özcan, "kendisini denemek için" 2009'da KPSS'ye girdiğini belirtti.

Temmuz 2009'da devlet memuru olmak için çalıştığı işyerinden ayrıldığını ve KPSS'ye hazırlanmak için dershaneye gitmediğini ileri süren Özcan, "Evime yakın bir kütüphaneye giderek sınava hazırlandım. 2010'da KPSS sınava girdim, güzel bir netice aldım. Daha sonra Eğitim Bilimleri sınavı iptal edildi." dedi.

İptal nedeniyle "azminin kaçtığını ve sınava tekrar hazırlanmadığını" ileri süren Özcan, şunları kaydetti:

"Sınav iptal edilince şevkim kaçtı ve tekrar çalışmadım. Evimi Denizli'ye taşıyınca yenilenen sınava girmek için Ankara'ya geldim. Buradaki okulda yüksek puan alanların sınava gireceğini öğrenince moralim bozuldu. Devlete vefa borcundan dolayı öğretmen olmak istedim. Hakkımdaki tüm suç isnatlarını kabul etmiyorum. İddianamede adıma olduğu söylenen soru kitapçığı ve cevap kağıdı da bana ait değildir."

Son günlerde Türkiye'de ve dünyada yaşanan terör saldırılardan etkilendiğini ifade eden Özcan, "Lanetlediğim terör ve teröristle aynı adla anılan bir davada yargılanmaktan utanç duyuyorum." dedi.

SANIK MEHMET ATEŞ'İN SAVUNMASI

Sanık Mehmet Ateş de 2007'den itibaren 5 kez KPSS'ye girdiğini fakat branşındaki alan kontenjanının azlığından atanamadığını ileri sürdü.

Bir dershanede saatlik ücret karşılığında işi başladığını bildiren Ateş, "2009'da Ankara'da bir iş adamları derneğinde işe başladım. Yaşımın ilerlediği ve evlilik hazırlığında olduğum için devlete memur olarak atanmam için motivasyonumu yükselterek çalışmaya başladım." dedi.

-"Yolculuktan yorulduğumdan puanım düşmüştür"-

Dava konusu sınavdan aldığı puanla, alanında ilk 500 içinde yer aldığını bildiren Ateş, "Sınav iptal edilince konsantre olamadım, puanım düştü. Yenilenen sınava girebilmek için yolculuktan yorulduğumdan puanım düşmüştür. 2010'da ALES'e de girdim. Bu sınavda da matematik sorularının yüzde doksanını doğru cevapladım." diye konuştu.

HTS ve baz istasyon kayıtlarındaki kişileri tanımadığını savunan Ateş, ikametgah adresinin çevresinde alışveriş merkezi, halı saha ve benzin istasyonu olduğu için diğer kayıtların bu sebeple yer alabileceğini ileri sürdü.

-Mahkeme Başkanından duruşmada ses kaydı yapanlara uyarı-

Ateş'in savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Musa Yeşil, duruşma sırasında bazı konuşmaların internet ortamında paylaşıldığının iletildiğini belirterek, sesli ya da görüntülü kayıt yapanlar hakkında yasal işlem yapılacağını söyledi.

SANIK TUNCAY ERTAŞ'IN SAVUNMASI

Sanık Tuncay Ertaş ise 2010'daki sınavda gösterdiği başarıda moralinin ve motivasyonunun iyi olmasından kaynaklandığını öne sürdü.

Eğitim bilimleri sınavının iptal edilmesinden sonra tekrarlanan sınava girmediğini belirten Ertaş,"O sırada ikinci çocuğumuzun doğumu sorunluydu ve sezaryen ile doğum gerçekleştiği için eşimin ve benim moralim bozuldu. Bu yüzden tekrarlanan sınava girmedim. Ben derslerinde başarılı bir öğrenci olduğum için liseyi 2,5 yılda bitirdim. Hiç kimseden soru, cevap ya da bilgi almadım, bilgi paylaşmadım" dedi.

Dava konusu sınavdaki puanın ve "başarısının" kendi çalışmasından kaynaklandığını ileri süren Ertaş, "Sınavdan aldığım puanla TRT'ye yerleştim. Ancak bu puan tek başına yeterli değildir. Mülakat ve yeteneklerimin yanı sıra alın terim de bunun etkenidir. Kimsenin hakkını yemedim, kimseyi dolandırmadım" dedi.

Ertaş, 2003-2010 yılların arasında çok sayıda personeli olan bir eğitim kurumunda çalıştığını bildirerek şunları kaydetti:

"İddianamedeki MASAK raporunda benim 3 kişiyle para trafiğinde olduğum belirtilmiş. Benim para gönderdiğim söylenen Mustafa Oruç, bana para göndermiştir. Bu da alacak verecektir. Diğer kişilerle olan para transferlerini de bilmiyorum. HTS kayıtlarındaki 2 kişi ise benim arkadaşımdır. Benim bu kişilerle ne tür bir iletişim içinde olduğum belirtilmemiştir. Benim daha önce çalıştığım işyeri 'Valilik Oluru' ile açılmıştır. Eğer terör örgütü faaliyeti yapan bir kurum ise devletim benim çalışmama neden izin vermiştir?"

SANIK MEHMET ÜNLÜ'NÜN SAVUNMASI

Sanık Mehmet Ünlü de daha önce çalıştığı okul ve dershanelerde yöneticiler, öğretmenler ve velilerle öğretmenlik görevi haricinde bir diyaloğunun olmadığını ileri sürdü.

İddianamedeki HTS kayıtlarında görüştüğü 8 kişi olduğunu bildiren Ünlü, şunları bildirdi:

"Bunlardan biri kardeşim, diğerleri arkadaşlarımdır. Baz analizine gelince, İzmir'de ablalarım ve arkadaşlarım yaşıyor. Tatilimi de İzmir'de yapmak istediğim için sınav yerimi İzmir seçtim. Diğer yer de Aydın'dır. Aydın'daki kayıt ise kayınbiraderim yaşadığı içindir. Sınavdan 1 gün önce onun evinde kaldığım için sinyal vermiştir. Kardeşim de sınava girmiştir, 110 doğrudan 87 doğruya düşmüştür. Sınavdan önce doğum yaptığı için sınavdaki doğru sayısı düşmüştür."

Yenilenen sınavdaki başarı oranının düşmesinin ÖSYM'den kaynaklandığını savunan Ünlü, "100 doğru yapan başarılı insanları İstanbul ve Ankara'da tekrar sınava alan ÖSYM'nin hatasıdır. Yurt dışında, Harvard Üniversitesi'nde 25 Mayıs'ta konferansa katılacaktım. Yakalanmadan bir gün önce uçak, konaklama ve vize konusunda her şey tamamlanmıştı, kaçmak istesem giderdim. Şu anda maalesef bir terör örgütü üyesi olduğum ileri sürülerek karşınızdayım" diye konuştu.

SANIK GAZİ AYHAN'IN SAVUNMASI

Sanık Gazi Ayhan savunmasında, "ölçme-değerlendirme bilirkişilerinin kanaatlerinin gerçeği yansıtmadığını" öne sürerek, "Bilirkişiler, kendi öğrencilerine anlattıkları bilimsel hakikatleri, bu dosyada gizleme gereği duymuş. Dolayısıyla aleyhime kanaat belirtmişlerdir." savunmasını yaptı.

İptal edilen sınavda 117, tekrar eden sınavda 91 doğru yaptığını bildiren Ayhan, "117 doğrudan 91'e düşmemin en önemli nedeni, o dönemde askerde olmam, izin alıp Erzurum'da sınava girmemdir." dedi.

Standart sapma hesaplamalarına göre, 117 netten 91'e düşülmesinin normal olduğunu iddia eden Ayhan, 2007'de mezun olduktan sonra girdiği 7 sınavın 6'sında başarılı olduğunu söyledi.

Devlete 2009 KPSS ile sözleşmeli öğretmen olarak atandığını anlatan Ayhan, tahliyesini ve beraatını istedi.

SANIK ÖZKAN ÖZDEN'İN SAVUNMASI

Sanık Özkan Özden, suçlamaları kabul etmediğini kaydetti. Suçlamalara dayanak yapılan raporların subjektif değerlendirmeler içerdiğini savunan Özden, iki sınavda da yüzde 1'lik dilime girerek, "aynı başarıyı" elde ettiğini söyledi ve ikinci sınavdan aldığı puanla atandığını belirtti.

KPSS eğitim bilimleri oturumunda çıkan soruları ortaokuldan beri her sene gördüğünü söyleyen Özden, suç işlediğine dair hiçbir delil bulunmadığını öne sürdü.

SANIK RAMAZAN ALKAN'IN SAVUNMASI

Sanık Ramazan Alkan da iptal edilen sınavdaki soruları tamamen kendi bilgisiyle yaptığını kaydetti. Suçlamanın "mesnetsiz" olduğunu söyleyen Alkan, şöyle devam etti:

"Silahlı terör örgütüne üye olmak gibi ağır ithamlar, korkunç suçlamalardır. 100 ve üzeri net yapanların hiçbiri akrabam değil. İptal edilen ve tekrarlanan iki sınav o kadar farklıdır ki bunları karşılaştırmak, elma ve armudu karıştırmak gibidir. Netlerinin artış ve azalışları nedeniyle kişilerin şüpheli duruma düşürülmeleri kabul edilemez. Eşim dahil hiçbir akrabam, 3 bin 227 şüpheli arasında yer almıyor. Hakkımda hiçbir somut delil yok. Mesai arkadaşlarımla yaptığım görüşmeler suçmuş gibi gösteriliyor."

SANIK MUHAMMED BAYSAL'IN SAVUNMASI

Sanık Muhammed Baysal da suçlamaları kabul etmeyerek, şu savunmayı yaptı:

"Türkçe öğretmenliği mezunuyum. Bugüne kadar 3 kez KPSS'ye girdim. Bu sınavlar incelendiğinde, doğru sayılarımın ve puanlarımın arttığı görülecektir. Tekrar sınavındaki düşüşe gelince, o dönem ameliyat olmam gerekiyordu. Sınav olduktan sonra Balıkesir'de ameliyat oldum. Bir hafta kadar yatılı tedavim sürdü. Daha sonra da tedavim devam etti. Ameliyatımı sınav sonrasına göre ayarlamıştım. 17 Eylül'de sınav iptal edildi. Rahatsızlığımın devam ettiği dönemde İstanbul'a gitmek zorunda kaldım. Rahatsızlığım sınav başarımı olumsuz etkiledi."

Baysal, bazı şüphelilerle aynı yerden cep telefonu görüşme ve sinyal kayıtları alınmasına ilişkin, "HTS kayıtlarında belirtilen 9 kişi, aynı okulda çalıştığımız öğretmen arkadaşlardır. Bu, tabii olsa gerek. Ortak baz istasyonundan sinyal verme konusunda, evimde otururken dahi binlerce kişiyle aynı baz istasyonunu kullanmış olabilirim." dedi.

Baysal, sanıkların hiçbiriyle bağlantısı olmadığını söyledi.

SANIK İDRİS ÇİFTÇİ'NİN SAVUNMASI

Sanık İdris Çiftçi de liseyi birinci bitirdiğini, matematik öğretmeni olduğunu anlattı. KPSS'ye 2007'de girdiğini ve genel yetenek sınavında 60 sorudan 55 doğru yaptığını ifade eden Çiftçi, 2010'daki sınavda fazladan sadece 5 doğru yaptığını belirtti.

Bazı soruları kitapçığı karalamadan yaptığını aktaran Çiftçi, soruları nasıl çözdüğünü anlattı.

Savunmasını yaparken sesini yükseltmesi üzerine Mahkeme Başkanı Musa Yeşil, Çiftçi'ye, "Açıklamanızı yapın, dinliyoruz. Bunun için sesinizi yükseltmenize gerek yok." uyarısında bulundu.

Sınavın tekrarlanacağının duyurulmasının ardından yeni sınav için önlerinde 44 gün bulunduğunu, bu sürede hazırlanmanın mümkün olmadığını iddia eden Çiftçi, şunları kaydetti:

"Tekrar edilen sınavda 99 doğru yaptım. Yani bir tane daha doğru yapsaydım, iddianameye göre yüksek başarı gösterenler arasına girecektim. 12 puanlık fark, asla kopyaya delil olamaz. Aldığım 2 bin liralık maaşımın her kuruşunu hak ettim. Kesinlikle legal ya da illegal hiçbir örgütün üyesi değilim. Bütün terör örgütlerini ve milletimizin aleyhine çalışan her türlü örgütü lanetliyorum. Eğer çalıştığım kurum nedeniyle suçlamaya maruz kalıyorsam, bu kurumlarla ilgili ne o zaman ne bugün böyle bir bilgi mevcuttu. Şüpheli kimseyle para transferim olmadı. Tahliyemi ve beraatımı talep ederim."

SANIK AHMET BATUK'UN SAVUNMASI

Sanık Ahmet Batuk da atılı hiçbir suçu işlemediğini savunarak, iddianamede de suç işlediğine dair hiçbir delil bulunmadığını öne sürdü.

Dosya şüphelisi hiç kimseyle para alışverişi olmadığını ve cep telefonlarının aynı baz istasyonundan sinyal vermediğini belirten Batuk, "Bilirkişi raporu sonucunda oluşan kanaatler nedeniyle tutuklandığımı düşünüyorum." diye konuştu.

Batuk, tekrarlanan sınavda net sayısındaki düşüşün sorulması üzerine iptalin ardından moral ve motivasyonunun bozulduğunu, çalışma süresinin yetersiz, çalıştığı dershanede işlerin yoğun olduğunu anlattı.

Bilirkişilerin, "tutarsız değerlendirmeleri" üzerinden suçlandığını iddia eden Batuk, "Hiçbir örgütün içerisinde olmadım. Silahlı veya silahsız hiçbir örgüte üye değilim." ifadesini kullandı.

SANIK TAHİR VANLI'NIN SAVUNMASI

Sanık Tahir Vanlı da fizik öğretmeni olduğunu, matematik sorularını da hep çözdüğünü ifade ederek, bunun, sayısalcı birisi için kolay olduğunu söyledi.

MASAK raporunda, iki kişiye para gönderdiğine yer verildiğini kaydeden Vanlı, bunlardan birinin çalıştığı şirketin gelir-giderine baktığını, diğerinin de kitap komisyonculuğu yaptığını ifade etti.

Vanlı, tahliyesini ve beraatını istedi.

3. CELSE SONA ERDİ

2010 yılında gerçekleştirilen Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla 230 kişi hakkında açılan davanın üçüncü celsesi sona erdi. Mahkeme, duruşmayı yarın saat 10.00'a erteledi. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'nde (SEGBİS) yaşanan arıza nedeniyle duruşmaya yarın devam edilecek.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın üçüncü celsesine tutuklu 54 sanık, sanık avukatları ve müşteki Maliye Bakanlığı ve ÖSYM avukatları katıldı. Davanın ilk iki duruşmasında tutuklu 32 sanığın ifadesi alınmıştı. Bugün kü duruşmada ise Mehmet Önuçar, Mehmet Ateş, Tuncay Ertaş, Mehmet Ünlü, Tahir Vanlı, Gazi Ayhan, Özkan Özden, Ramazan Alkan, Muhammet Baysal, İdris Çiftçi ve Ahmet Batuk'un savunmaları alındı. 54 tutuklu sanıktan savunması alınamayan 11 sanık kaldı.

------------------------------------------------------------------------------

4. CELSEDE YAŞANANLAR

24.03.2016 18:59 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davada tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasına 4. celsede de devam edildi. Savunma yapan sanıklar, yenilenen sınavda puanlarının, yorgunluk, uykusuzluk, rehavet ve moral bozukluğu gibi nedenlere bağlı olarak düştüğünü iddia etti.

SANIK YALÇIN YALÇIN'IN SAVUNMASI

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan sanık Yalçın Yalçın, iddianamedeki suçlamaları kabul etmediğini, suçsuz olduğunu ileri sürdü.

Yalçın, "2000'de üniversitenin sınıf öğretmenliği bölümünden mezun oldum. Çok çalıştım, 2010 KPSS'ye girdim ancak sınav iptal edildi. İptal edilen sınava da girdim, 93 puan aldım. İptal edilen sınav puanına göre atandım. Bilirkişinin raporunu reddediyorum. Başarımda fazla bir oynama olmamıştır" dedi.

Mahkeme heyetine, matematik sorularını nasıl çözdüğünü anlatan Yalçın, bilirkişi raporuna katılmadığını, soruları bilgi ve birikimi ile çözdüğünü ileri sürdü.

HTS irtibatındaki 7 kişinin eşi, üniversite ile iş yerinden arkadaşları olduğunu savunan Yalçın, terör örgütü üyeliği suçlamasını reddetti.

SANIK HASAN DEMİR'İN SAVUNMASI

Sanık Hasan Demir de iki üniversiteden mezun olduğunu, 2010 KPSS ile değil 2011 KPSS sonuçlarına göre atamasının yapıldığını belirtti.

Demir, "2010 KPSS ile atanmadım, 2011'deki sınavla atandım. 2006'da ilk defa KPSS sınavına girdim. Hiç çalışmadım, 80 aldım. 2009'daki sınava çok çalıştım, bunda 95 net yaptım. Bir sonraki sınavda 19 artırmışım cevaplarımı. 2010'daki KPSS'ye girdikten sonra iptal edildi. 2010'da 92, tekrarlanan sınavda ise 82 aldım. 2011'de devlet memurluğuna atandım. Bilirkişi 'puanlar arasında uçurum var' diyor ancak uçurum yok" ifadesini kullandı.

MASAK Raporunu kabul etmediğini belirten Demir, "Rapordaki para, araba satışından kaynaklanan paradır. Bir kısmını elden almıştım. Diğerini bankaya yatırdı, alan kişi. Dekontun üzerinde ayrıntısı yazıyor. Diğer kişiyle olan ilişkim de bir ev aldım, bu sırada uçan kuşa borcum oldu. Sınavdan üç yıl sonra aldığım borç parasıdır bu. Kayıtlarda var" dedi.

SANIK HÜSEYİN KALECİ'NİN SAVUNMASI

-"Para transferleri borç alışverişinden kaynaklanıyor"-

Sanık Hüseyin Kaleci, 2004'de Gazi Üniversitesinden mezun olduğunu, şu anda Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuduğunu söyledi.

Kaleci, "Son girdiğim 4 sınavda Türkiye derecesi yaptım. Sadece 2010 KPSS'de derece yapamadım. Bu sınavla hiçbir kuruma da atamam olmadı. Defalarca Türkiye derecesi yapmış, kendini ispat etmiş biriyim. Üç tane üniversite bitirdim" dedi.

Mahkeme heyetine, sınavdaki matematik, genel yetenek, eğitim bilimleri sorularını nasıl çözdüğünü anlatan Kaleci, "İddiaları kabul etmiyorum. Bilirkişi benim için zorlanmış. Sınavlar arasında fazla puan farkı yok. Düşük olanlar da yorgunluk, uykusuzluk gibi şeylerden kaynaklanıyor olabilir. Para transferleri de borç alışverişinden kaynaklanıyor" diye konuştu.

SANIK GÖKHAN MENTEŞ'İN SAVUNMASI

Sanık Gökhan Menteş, 2009'da Aydın Menderes Üniversitesi matematik öğretmenliğinden mezun olduğunu söyledi.

Menteş, şunları kaydetti:

"Çeşitli kurumlarda öğretmenlik yaptım. Çalıştığım dönemlerde bu kurumlar terör örgütü üyeliği ile suçlanmıyordu. 2010'da ilk kez girdiğim KPSS'den 93 puan aldım. 2011'de 83 puan aldım. İlk sınav sonucuna göre memur olarak atandığım için bir rehavet oldu. O yüzden puanım düştü. Hiçbir şüpheli ile akrabalık ve MASAK Raporu bağı bulunmamaktadır. Suçlamayı kabul etmiyorum."

SANIK İBRAHİM ZIK'IN SAVUNMASI

Sanık İbrahim Zık, 2007'de Karadeniz Teknik Üniversitesinden mezun olduğunu bildirerek, şöyle konuştu:

"2010'da Kıbrıs'a askere gittim. Sınav öncesi ve sonrasında Kıbrıs'taydım. 2009'dan beri KPSS'ye hazırlandım. 2009 KPSS'de 95 aldım. Sonra puanım düştü. Düşüş nedeni, askerde yaşadığım psikolojik sıkıntı. 2011'de 91 yaparak başarımı ispatladım. 2010'daki başarım neyse 2011'de başarım odur. Bilirkişiler aleyhime karar vermişlerdir. Bahsedilen para trafiğim 2010 yılı öncesine aittir. Bu paralar iddia edildiği gibi himmet değildir. Arkadaşlar arası borç alıp vermedir. 2011'de milli eğitime atandım."

SANIK NACİ YAMAN'IN SAVUNMASI

Sanık Naci Yaman da diğer sanıklar gibi suçlamaları kabul etmediğini bildirdi. İddianamede bahsedilen kişileri tanımadığını, bu kişilerle ortaklığı olmadığını ve birlikte çalışmadığını savunan Yaman, şunları kaydetti:

"Puan düşüklüğü abartıldığı gibi değildir. Sınavın tekrar edilmesi normal takvimde değildir. Okullar açıldıktan sonra yapılmıştır. Sınavdan önce eşim ameliyat geçirdi, çocuklarla ilgilenmek zorunda kaldım. Iğdır'dan gelerek Ankara'da sınava girdim. Bu futbol gibi, deplasmanda oynarsanız farkı vardır, diğer yönde farklı. Sınavda da ortaya çıkan faktörler etkiliyor. Önce eşimi sınav yerine bıraktım, sonra kendim geçtim. Geç kaldım, bunlar bir etkendir. 2009-2010 sınavına bakarak 8 fark puan var. 2011'de 56 doğru genel kültürde. Bir yıl sonra 2012'de 6 yanlış yapmışım, bu zaten 8 puanı çürütüyor."

Mahkeme heyetine, matematik sorularını nasıl çözdüğünü anlatan Yaman, soru çözümünde gittiği yolun doğru olduğunu, bazı sorular için işlem yapmaya gerek olmadığını, pratik yoldan yaptığını ileri sürdü.

KPSS sonuçlarına göre bir kuruma atamasının yapılmadığını belirten Yaman, "Örgüt üyeliği suçunu kabul etmiyorum. Çalıştığım kuruma dayandırılıyorsa Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir kurum, sadece orada öğretmenlik yaptım" ifadesini kullandı.

SANIK YAKUP ŞAHAN'IN SAVUNMASI

Sanık Yakup Şahan, 2006'da Atatürk Üniversitesinden mezun olduğunu, 2010'da tekrarlanan KPSS sonucuna göre öğretmen olarak atandığını söyledi.

Şahan, "KPSS'ye hazırlanmak için ders çalıştım, kursa gittim, hazırlandım. 2010'daki sınavda başarılı oldum. Bundan sonra ders çalışmayı bıraktım. Kitapları geri dönüşüme verdim. Sınav iptal edildi. Arada 43 günlük süre vardı. Gaziantep'teki evimiz gecekondu idi, ders çalışmak için yeterli ortam yoktu. Üstelik sınav yerini İstanbul olarak çıktı. Yaklaşık 16 saat yolculuk yaptım. Yoğun yorgunluk, stres ve hastalık yaşadım. Uykusuz olarak sınava girdim, artık 'bir an önce bitsin ne olursa olsun' durumundaydım. Bu sınavda başarılı oldum. Çengelköy Lisesine atandım. 7 puanlık bir düşüş var. 2010'daki başarım düzenli çalışmanın ürünüdür" diye konuştu.

SANIK İLKER YALÇIN'IN SAVUNMASI

Sanık İlker Yalçın, İstanbul Üniversitesi Alman Dili mezunu olduğunu bildirerek, söyle konuştu:

"Devlette fazla ataması yapılmayan bir branş. 2009'da 20 kişilik kadro verildi. 2009'da sınava girdim ancak atama olmadı. Özel Çırağan Lisesinde Almanca öğretmeni olarak çalışmaya başladım. 2010'da sınava girdim. Yine kontenjan verilmedi. Sınav da iptal oldu. İptal edilen sınava girmedim. Girsem de girmesem de atanamayacaktım. Ümitsizliğe düştüm. Sınav yeri de Ankara çıktı, sınava girmedim. Ben de 2009 yılındaki puanımla 2011'de kamuya atandım öğretmen olarak."

SANIK LEVENT ÇELEBİ'NİN SAVUNMASI

Sanık Levent Çelebi, suçlamaları kabul etmeyerek, iddianameye katılmadığını söyledi.

Çelebi, "Soruları önceden gördüğüm iddia ediliyor, böyle bir şey yok. Matematik bilirkişi raporu, bilimsel gerçeklikten uzak. Sorular çok çok basitti. Bazıları liseye geçiş sınavında sorulmuş. Matematik öğretmeniyim, 4 yıl dershanelerde matematik öğretmenliği yaptım. ÖSYM'nin tüm soru çeşidini biliyorum. Yüzlerce sorunun türevini öğrencilerime çözdüm" diye konuştu.

Mahkeme heyetine, matematik sorularını nasıl çözdüğünü anlatan Çelebi, "Bir hakeme ofsaytın ne olduğunu bilmiyor' demek, bir matematikçiye 'matematiği bilmiyor' demektir. Bu sınavlarda doğru sayısı değil, sıralamaya göre olan başarılıdır. Sınavda soruların yüzde 80'ini doğru yapmışım. Bir robot değilim, duyguları olan biriyim. En sevdiklerimin yanında olamayarak sınava çalıştım. Başarılı oldum. Kimseye soru vermedim, kimseden soru almadım" ifadelerini kullandı.

SANIK HÜSEYİN GÜNGÖR'ÜN SAVUNMASI

Sanık Hüseyin Güngör de 1997'de Karedeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Matematik Öğretmenliği Bölümü'nden mezun olduğunu, 2007'ye kadar iki farklı eğitim kurumunda görev aldığını söyledi.

Güngör, şunları kaydetti:

"2009'daki KPSS'de 102 eğitim bilimleri, genel yetenekten 56, genel kültürden 34 doğru ile 84 puan alarak 2010'daki sınavdan önce atandım. 2010'daki KPSS'de istediğim başarıyı alamadım. Siirt'te sözleşmeli öğretmen olarak devam ettim. Sonra kararnameyle kadroya geçtim.

2010 eğitim bilimlerinde 115 doğru yaptım ancak iptal edildi. Alerjik astım rahatsızlığım ortaya çıktı. Yenilenecek sınavdan 4 gün önce astım tedavisi gördüm. Sınavdan bir gün önce Ankara'ya yolculukla geldim. Nefes darlığı, göz yaşarması, halsizlikle sınava girdim. Hastalık haliyle bu sınavda başarı gerçekleştiremedim.

Hafif bir baygınlık ve dalgınlıklar yaşadım. Bu hastalığın sonucunda tekrar Siirt'e dönmek zorunda kaldım. Bir gün sonra hastalığım daha da arttı, tedavi oldum."

SANIK HARUN KOCAMAN'IN SAVUNMASI

Sanık Harun Kocaman da matematik ile bilgisayar mühendisliği bölümü mezunu olduğunu, polis memurluğu yaptığını anlattı.

Hakkındaki suçlamaları reddeden Kocaman, Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğindeki bilgisayarların imajlarını kendisinin aldığını dile getirdi.

Kocaman, şöyle konuştu:

"Savcılığın arama kaydıyla ilgili emri şubeye ulaştıktan sonra beni, arama ve imaj kayıtlarını almak için gönderdiler. İmaj almada kullanılan cihazlarla söz konusu dernekteki hard diski kopyaladım. Kopyaları arkadaşlarıma teslim ederek oradan ayrıldım. Benim oradan çıktıktan sora bir erişimim, müdahalem kalmadı. Daha sonra amirim arayarak bahsi geçen dernekten alınan imajların birinin bozuk olduğunu söyledi. KOM Daire Başkanlığına gittik. Hard disk gözükmüyordu, bilgisayara takınca uyarı veriyordu. Böyle olunca bir defa daha giderek imaj aldık. Bir delil karartma söz konusu değil.

TÜBİTAK raporlarında veri kaybedildiğine dair bir şey geçmemekte. Müdahale olmuş ancak veri yok edildiği yönünde bir ifade yok raporlarda."

Mahkeme Başkanı Musa Yeşil'in "O gün izinli miydin, seni evden mi çağırdılar? Senden başka şubede kimse yok muydu?" sorusuna Kocaman, "Hatırladığım kadarı ile izinli değildim, şubedeydim. Benden başka 2-3 arkadaş daha var ancak onlar gün boyu ÖSYM'de imaj alıyorlardı" şeklinde cevap verdi.

Davanın ilk üç duruşmasında 43 sanığın ifadesi alınmıştı. Davanın dördüncü duruşmasında ise Yalçın Y., Hasan D., Hüseyin K., Yakup Ş., Naci Y., Gökhan M., İbrahim Z., İlker Y., Levent Ç., Harun K. ve Hüseyin G.’nin savunması alındı. Böylece davanın ilk  duruşmasına ait 4 celsede tutuklu 54 sanığın savunması tamamlanmış oldu. Tutuklu sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından duruşma ertelendi. 25 Mart'taki 5. celsede avukatların beyanına geçilecek.

Paralel yapı-Sınav yolsuzlukları manşetlerimiz

(21 Mart 2016, 06:33), son güncel.: (24 Mart 2016, 23:17)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=7800    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.010.724