Yazar Musa Anter'in silahlı saldırıda öldürülmesi ile Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da bulunduğu 16 sanıklı JİTEM dosyalarının birleştirildiği davaya devam edildi. MİT Kontrterör Dairesi eski başkanı Mehmet Eymür, Susurluk raporunu hazırlayan Başbakanlık Teftiş Kurulu eski Başkanı Kutlu Savaş ve dönemin Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar duruşmada tanık olarak ifade verdi. Mahkeme emekli tuğgeneral Veli Küçük ile diğer bazı isimlerin gelecek duruşmada tanık olarak ifade vermesini kararlaştırdı.
14.03.2016 20:54 Birleştirilen JİTEM Ana davası ve Musa Anter davasının görülmesine devam edildi. Duruşmada tanık olarak ifade veren MİT Kontrterör Dairesi eski başkanı Mehmet Eymür, “Mahmut Yıldırım, Musa Anter olayında bulunduğunu söyledi. Mahmut Yıldırım’ı kontrol eden arkadaşlar vardı. MİT aracılığıyla onları çağırabilirsiniz. Onların daha çok bilgisi var.” dedi.
Yazar Musa Anter'in öldürülmesi ve AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'nun yaralanmasına ilişkin, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da arasında olduğu 4 sanığın yargılanması ile birleştirilen 16 sanıklı JİTEM davasının görülmesine devam edildi.
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Hamit Yıldırım, tutuksuz sanıklar Savaş Gevrekçi ile Hayrettin Tokay, müdahil Musa Anter'in oğlu Dicle Anter ve taraf avukatları katıldı.
Güvenlik nedeniyle izleyiciler duruşmaya üstleri aranarak alınırken, duruşma salonunun ilk üç sırasına Çevik Kuvvet ekipleri oturtuldu.
Duruşma başladıktan söz alan sanık avukatlarından Hikmet İşler, davanın Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinden gelen dosyayla birleştirildiğini hatırlatarak, bunların ayrılmasını talep etti.
Foto: Musa Anter
Duruşma başında sanık Savaş Gevrekçi’nin avukatı Hikmet İşler söz alarak beyanda bulundu. Birleştirilen dosyalarda fiili ve hukuki irtibat bulunmadığını kaydeden İşler, birleşen dosyaların farklı esaslarla ve farklı yargılama konuları olarak devam edilmesini talep etti. Müşteki ve diğer sanık avukatları da Avukat İşler’in görüşüne katıldıklarını beyan ettiler.
Foto: Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım
ORHAN TAŞANLAR: YEŞİL'İ KUMARHANEDE GÖZALTINA ALDILAR
Avukatların beyanlarının ardından tanıkların dinlenmesine geçildi. İlk olarak o dönemde Ankara Emniyet Müdürlüğü yapmış olan Orhan Taşanlar dinlendi. Musa Anter’in öldürülmesi konusunda bilgisinin olmadığını anlatan Orhan Taşanlar, o tarihte İzmir’de görevli olduğu bilgisini verdi.
Taşanlar, müşteki avukatlarından Selim Okçuoğlu'nun, "Yeşil olarak bilinen Mahmut Yıldırım'ın, sizin döneminizde Ankara'da sahte kimlikle gözaltına alındığı bilgisi var. Bu hususta bildiğiniz nelerdir" sorusuna, "Asayiş ekipleri bir kumarhanede uygulama yapıyorlarmış. Kimlik kontrolü yaparken üzerinden birkaç tane kimlik çıkıyor. Kendisi 'MİT elemanı olduğunu' söylüyor. 'Mehmet Eymür, beni tanır' demiş. Biz de Mehmet Eymür'e sorduk. Bana bildirdiler, aradım sordum, 'Sizin ilginiz var mı' diye. Onlar da 'yoktur' dediler. Abartıldığı gibi değil" karşılığını verdi.
Yıldırım'ı sorguladığı iddialarının da doğru olmadığını belirten Taşanlar, "Bir il emniyet müdürü, Ankara gibi bir ilin emniyet müdürü sorguya giriyorsa onun çok vakti var demektir" dedi.
Avukatların, "Sorgulanırken bir kayıt alınmış mı" sorusunu Taşanlar, "Bir şüpheli şahıs olarak alınmış, savcılığa gittiyse kayıt alınmıştır. Alınmamışsa bir tutanak vardır, benim de onu görmem söz konusu değil" diye yanıtladı.
Müşteki avukatların, "MİT'i arayarak 'Gelin adamınızı alın' dediniz mi" sorusuna Taşanlar, "Mehmet Eymür'ü aradım, 'bizim öyle bir adamımız yok' dedi. Asayiş ekipleri gereğini yaptı" karşılığını verdi.
“MUSA ANTER OLAYINDA BULUNDUĞUNU SÖYLEDİ”
Orhan Taşanlar’ın ardından MİT Kontrterör Dairesi eski başkanı Mehmet Eymür tanık olarak ifade verdi. Mahkeme Başkanı Afak İlleez'in, Mahmut Yıldırım ile ilgili bildiklerini anlatmasını istemesi üzerine Eymür, şunları kaydetti:
"Olayın olduğu tarihte resmi bir görevim yoktu. Mahmut Yıldırım ile yurt dışı görevlerde çalıştık. İki İranlı kaçırılmıştı, sonra da ölü bulunmuştu. Biz, bu İranlılardan sonra Mahmut Yıldırım'ı sorguya aldık. Burada Musa Anter ile ilgili bir şeyden bahsetti. Musa Anter'de bizzat kendisi yer almış. İki İranlının öldürülmesinde önce emniyet güçleri sorguya aldı. Bilmiyorum emniyette kaydı, kuydu var mı? Sonra serbest bıraktılar. Doktor tedavisi... Sonra biz sorguya aldık. Sorgu dediğimiz sohbet toplantısı. Onu takip eden, yönlendirenler vardı. Bu isimleri veremem, bunu MİT'ten sorabilirsiniz. Onu kontrol edenleri çağırabilirsiniz. Yeşil'in söylediği bunlar. Ben, Mahmut Yıldırım'ın yaşadığını zannetmiyorum."
İlleez'in, "Musa Anter'in vurulmasına aracı kim oldu, bununla ilgili bir açıklama yaptı mı" sorusuna Eymür, "Bunu derinlemesine araştırmadık. Başka hedefimiz vardı" karşılığını verdi.
"Öldür demişler öldürmüş"
Eymür, Cumhuriyet Savcısı Alper Türközmen'in "Mahmut Yıldırım'ın sizinle bağlantısı nedir" sorusu üzerine de şöyle konuştu:
"Mahmut Yıldırım ilk başta Bingöl Bölge Başkanlığı elemanıydı. Sonra jandarma ile irtibatı oldu. Sonra Güneydoğu'da kalmaması istenmiş. Daha sonra orada çalışmış arkadaşlar, 'bize faydası olur, Arapça biliyor' dediler. Yurt dışında çalışması için alındı. Yaşadığını zannetmiyorum. Kim görev verdiyse onun sorgulanması gerek. 'Öldür' demişler öldürmüş. Sorgusunun bir kısmına katıldım. Çok oldu, hatırlamıyorum. Başka anlattığı şeylerde, 'PKK'ya çok şey yaptırıyorduk' diyor. Anlattıklarının içinde kendisi varmış gibi anlatıyordu. 'Miroğlu'nu yaralı bıraktık' diyordu.
Eymür şöyle konuştu: "Mahmut Yıldırım’ın sorgusu sırasında Musa Anter’i çağırtmak için PKK Diyarbakır komite başkanını getirttiğini, para veya başka şeylerle PKK’ya çok şey yaptırdıklarını söyledi. Yıldırım sorgusunda Orhan Miroğlu’nu ‘tayfun’ diye tanıdığını, PKK’nın üzerine kalsın diye Orhan Miroğlu’nu yaralı bıraktım’ dedi."
"Çok yanlışlıklar oldu, onu kabul etmek gerek. Sadece Yeşil değil, Yeşil'in üstünde olanlar vardı. Memlekete hizmet ettiğini zanneden bir insan. Musa Anter'in ölümüne ilişkin Veli Küçük'ün benden daha çok bilgisi vardır."
Savcı Alper Türközmen’in, “Mahmut Yıldırım MİT görevlisi miydi” sorusuna ise Eymür şu şekilde cevap verdi: “MİT elemanıydı. İlk başladığında Bingöl bölge müdürlüğü elemanıydı. Jandarma ile çalışmaya başlandığında ilişki kesildi. Daha sonra bize faydası olur diye tekrar alındı. Biraz Arapça bilir. Mahmut Yıldırım’ı biraz abarttılar. Yaşadığını bilmiyorum. Çok yanlışlıklar oldu. Sadece Yeşil’in suçu değil. Yerine göre memlekete hizmet ettiğini zanneden bir adam.”
Müşteki avukatlarının, "Derin devlet var mı?" sorusunu Eymür, "Eğer bazı şeyler çözülmüyorsa var anlamındadır" diye yanıtladı.
“MEVZUATINA UYGUNDUR”
Eymür ayrıca, Veli Küçük’ün Musa Anter’in ölümüne ilişkin kendisinden daha çok bilgiye sahip olduğunu vurguladı. Yine müşteki avukatlarından Selim Okçuoğlu’nun “Mahmut Yıldırım’ın birçok olaya karıştığı biliniyor. Böyle işlere karıştığı bilinen birini MİT ikinci kez nasıl işe alabilir?” sorusuna Eymür, “Mevzuatına uygundur. MİT buna bakmaz.” şeklinde cevap verdi.
“KASIM 1996’DAN SONRA YEŞİL’E ULAŞILAMADI”
Eymür ayrıca Mahmut Yıldırım'ın kayıp olması ile ilgili şunları dile getirdi: “Arabası boş bir arsada bulundu. Beraber olduğu bir çocuk vardı o da kayboldu. Kasım 1996’dan sonra Yeşil’e ulaşılamadı. Mahmut Yıldırım’ı kontrol eden kişiler vardı. Onları MİT’e sorarsanız size cevap verebilir.”
“DİĞER KOD ADI, TEMİNATÖR”
Eymür’ün ardından Susurluk raporunu hazırlayan Başbakanlık Teftiş Kurulu eski Başkanı Kutlu Savaş tanık olarak dinlendi. Musa Anter’in öldürülmesi ile ilgili bilgisi olmadığını kaydeden Kutlu Savaş, “eski OHAL Valisi Hayri Kozakçıoğlu bile Mahmut Yıldırım’ın bölgede yaptıklarından bıkmıştı. Onu OHAL bölgesi dışına çıkarttı. Mahmut Yıldırım’ın diğer kod adının ‘terminatör’ olduğunu duymuştum.
Eski Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş, Susurluk Raporunu hazırlarken Anter'in ölümüne ilişkin kendisinin silahlı bir eylemci olmadığı, öldürülmesinin hata olduğu bilgisine ulaştığını, tetikçinin kim olduğunu bilmediğini söyledi.
İlleez'in "Mahmut Yıldırım'ın faaliyetlerine ilişkin ne biliyorsunuz?" sorusuna Savaş, "MİT'in Mahmut Yıldırım'a ait bir arşiv bilgi notudur. O da Susurluk Raporunda yer aldı. MİT'in gönderdiği bilgiye göre muhtelif kod adı kullanıyor. Yeşil'in kod adlarından birisi 'terminatör', bunu anlamak mümkün değil" dedi.
JİTEM'in o dönemde istihbarat örgütü olarak kurulmuş olabileceğini söyleyen Savaş, ancak Jandarma Genel Komutanlığının JİTEM'in varlığını reddettiğini, lağvedilmiş olabileceğini belirtti.
Savaş, müşteki avukatlarının, "Derin devlet kimdir, bir isim verin?" sorusu üzerine, "Şu andakini bilemem. 1990'ları söyleyebilirim. Güneydoğu'da işin ipini kaçırdı yönetim. Amaç terörü bitirmekti. Kamu yönetiminin bir bölümü sessiz kaldı. Güneydoğu'daki olaylara Ankara'nın müdahale etmesi gerekirdi. Müsamaha edilmeseydi bu kadar olay cereyan etmezdi" şeklinde konuştu.
VELİ KÜÇÜK TANIK OLARAK DİNLENECEK
Sanık ve avukatların beyanlarının ardından Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi ara kararlarını açıkladı. Tutuklu sanık Hamit Yıldırım’ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, emekli tuğgeneral Veli Küçük ile o dönemde Diyarbakır’da görev yapan ve Musa Anter’in ölümüne ilişkin bilgisi olduğu ileri sürülen emniyet görevlisi Hüseyin Özbilgin’in tanık olarak dinlenmesine karar verdi.
MİT’e ve Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne yazı yazılarak Mahmut Yıldırım’ın 1990’lı yıllarda sorgulanmasına ilişkin tutanakların gönderilmesini isteyen mahkeme, Mehmet Eymür’ün beyanında geçen Mahmut Yıldırım’ı kontrol ve takip eden kişilerin isimlerinin MİT’ten istenilmesine karar verdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılarak Cem Ersever dosyanın istenmesine de karar veren mahkeme, sanığın tutukluğuna karar vererek duruşmayı erteledi.
Avukatların Anter ve JİTEM dosyalarının ayrı ayrı görülmesi talebini reddeden mahkeme, İsveç’te bulunan sanık Aziz Turan’ın savunmasının alınması için Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne tekrar yazı yazılmasına hükmetti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılarak dava konusu olaylarla ilgili yazılan kitapları isteyen mahkeme duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İddianamede Anter'in ölümü ve Miroğlu'nun yaralanmasıyla sonuçlanan eylemi Mahmut Yıldırım'ın planladığı ve yönettiği, Hamit Yıldırım'ın eylemi gerçekleştirdiği, dönemin Jandarma İstihbarat Grup Komutan Vekili Savaş Gevrekçi'nin ise emri altında bulunan Aziz Turan'ı faillere yardım için görevlendirdiği öne sürülüyor.
Sanıkların, 765 sayılı TCK'nın 450/4. maddesindeki "taammüden adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbetin yanı sıra "halkı isyana teşvik ve birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye (öldürme, vuruşma) teşvik etmek" ve "adam yaralamak" suçlarından da cezalandırılmaları talep ediliyor.
Yargıtay, Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki 16 sanıklı JİTEM davası ile yazar Musa Anter'in öldürülmesi ve AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'nun yaralanmasına ilişkin Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki 4 sanıklı davanın birleştirilmesini kararlaştırmıştı.
Musa Anter cinayeti/davası ile ilgili manşetlerimiz
JİTEM ve Anter davaları birleşti
JİTEM'le ilgili tüm manşetlerimiz
(14 Mart 2016, 20:54)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Musa Anter davası duruşmaları
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile ilgili manşetlerimiz
Anter iddianamesinde arama yap
Anter iddianamesi kabul edildi
Ergenekon, Anter iddianamesinde
Anter için 21 yıl sonra iddianame
Flaş!!! Anter'in katili yakalandı
Musa Anter cinayetiyle ilgili manşetlerimiz
Musa Anter ile ilgili tüm manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı diğer iddianamelerde arama yap
JİTEM'in varlığını ispatlayan resmi belgeler
JİTEM'le ilgili tüm manşetlerimiz
JİTEM tartışmalarını maaş bordrosuyla bitiren Abdulkadir Aygan hakkında geniş bilgi
Diyarbakır'daki JİTEM davaları birleştirildi
JİTEM davası özel yetkili mahkemeye devredildi
JİTEM cinayetlerine mahkeme bulunabildi
JİTEM'ci Babat'ın itirafları mahkemede