Paralel medya, Eskişehir'deki usulsüz dinleme davasında, sanıkların suçlu olup olmadığını gösterecek dinlemelere ilişkin emniyetten ilginç bir cevap geldiğini ileri sürdü ve belgeyi yayınladı. Ancak belgede, haberde iddia edilenin aksine ifadeler yer aldığı görülüyor. Yasadışı dinlemeleri yapan paralel yapının, "yavuz hırsız" misali, medyası aracılığıyla karşı tarafı suçlaması ve kendi yayınladığı belgedeki detayları bile gözden kaçıran pişkinliği pes dedirtti.
02.03.2016 11:55 Eskişehir'deki paralel yapıyla bağlantılı usulsüz dinleme davasına devam ediliyor. Mahkemeye Emniyet'ten gelen bir yazı, paralel medyada inanılmaz ölçüde çarpıtıldı. Söz konusu olan yasadışı dinlemeler bu çarpıtmayla aklanmak ve sanıklar masum gösterilmek istendi. Oysa gelen belge dikkatle okunduğunda denilmek istenenin ne olduğu açıkça görülüyor.
Gelen belgede şu ifadeler yer alıyor:
"Müfettişlerce usulsüz olarak dinlendiği değerlendirilen ve ilgi (c) sayılı yazı ile de Mahkemenizce asılları talep edilen İletişime Müdahale Talepleri içerisinde soruşturmaya konu olan iletişim araçlarının haricinde (PKK-KCK-DHKP/C-MLKP- DEAŞ VB.) örgütleri ile ilgili de iletişim araçlarına müdahale edildiği ve aynı kararda bu şahısların bulunduğu ve hali hazırda iletişimine müdahale edilen şahıs/şahısların olabileceği bu kararların mağdurlar, müştekiler ve bunların vekilleri tarafından da incelenebileceği göz önünde bulundurulması, yukarıda belirtilen örgütler ve bu örgütler içerisinde faaliyet gösteren şahısların, ve hali hazırda iletişimine müdahale edilen şahısların haberdar olabileceğinin, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun Ek 7 - (Ek:16.6.1985-3233/7 md.) maddesinde belirtilen gizlilik ilkesinin zafiyete uğrayabileceğinin yanı sıra terör örgütlerine yönelik yapılan çalışmaların deşifre olabileceği hususunu; Bilgilerinize arz ederim."
YAYINLADIĞI BELGENİN İÇERİĞİNİ OKUYAMAYAN/ANLAMAYAN MEDYA!
Oysa bu belge paralel örgütün merkez yayın organları olduğu iddia edilen Cihan Haber Ajansı'nda 1 Mart'ta, Zaman gazetesinde ise Mehmet Kuru imzasıyla 2 Mart'ta "Emniyet'ten Usulsüz Dinlemeleri Çürüten Yazı: Dinlemeler Sürüyor Belge Veremeyiz" şeklindeki aynı başlıkla verilen haberde ise şu satırlarla yer aldı:
"Emniyet'ten mahkemeye, suçlamaları boşa çıkaran yazı: Dinlemeler sürüyor belge gönderemeyiz
Kamuoyunda usulsüz dinleme iddiası olarak bilinen davayla ilgili Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'nden itiraf gibi bir cevap geldi. 1. Ağır Ceza Mahkemesi, dinlenen şahıslara yönelik çalışma dökümü ve isim listesini istedi. Emniyet, evrakların gizli olduğu ve bazı dinlemelerin devam ettiğini gerekçe göstererek belgeleri göndermedi.
Eskişehir'de usulsüz dinleme iddiasıyla ilgili davada, sanıkların suçlu olup olmadığını gösterecek olan dinlemelere ilişkin evraklarla ilgili mahkemenin talebine emniyetten ilginç cevap geldi. Emniyet, polislerin yargılanmasına sebep olan dinlenen şahıslara yönelik yapılan çalışma ve isim listesini isteyen mahkemeye, evrakların gizli olduğu ve bazı dinlemelerin halen devam ettiğini gerekçe göstererek göndermedi. Yazıyla usulsüz olduğu belirtilen ve polislerin yargılanmasına sebep olan dinlemelerin halen devam ettiği ortaya çıktı. Buna göre dinlemelerin usulsüz olduğu iddialarının çürüdüğü, davanın ortadan kalkması gerektiği belirtildi.
Eskişehir'deki usulsüz Dinleme operasyonu kapsamında açılan ve 26 polisin yargılandığı davada ilginç bir gelişme yaşandı. 1. Ağır Ceza Mahkemesi, polis avukatlarının talebi üzerine, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube'den, yargılamaya konu olan dinlenen şahıslara yönelik çalışma dökümü ve isim listesini istedi. Ancak Emniyet, evrakların gizli olduğunu, bazı kişilerle ilgili dinlemelerin halen devam ettiğini gerekçe göstererek mahkemeye göndermedi. İl Emniyet Müdürü Mustafa Şahin imzalı mahkemeye gönderilen yazıda, “Mahkemenizce asılları talep edilen İletişim Müdahale Talepleri içerisinde soruşturmaya konu olan iletişim araçlarının haricinde, (PKK, KCK, DHKP-C, MLKP, DEAŞ yani IŞİD) gibi örgütleri ile ilgili de iletişim araçlarına müdahale edildiği ve aynı kararda bu şahısların bulunduğu. Halihazırda iletişimine müdahale edilen şahıs veya şahısların olabileceği. Bu kararların mağdurlar, müştekiler ve bunların vekilleri tarafından da incelenebileceği göz önünde bulundurulması. Yukarıda belirtilen örgütler ve bu örgütler içerisinde faaliyet gösteren şahısların ve halihazırda iletişimine müdahale edilen şahısların haberdar olabileceği. Buna göre, gizlilik ilkesinin zafiyete uğrayabileceğinin yanı sıra terör örgütlerine yönelik çalışmalarının deşifre olabileceği hususuna.” ifadelerine yer verildi.
‘Belge yandaş medyada yayımlandı, bu nasıl gizlilik?'
Polis avukatları, belgelerin suçun olup olmamasının ortaya çıkmasında önemli rol oynayacağını belirterek, yeniden istenmesini talep etti. Dava da yargılanan M.K. adlı polis, mahkemeye emniyetin bu gerekçesinin çelişkili olduğunu anlattı. M.K. hakime, "Belge suçlu olup olmadığımız ortaya çıkaracak. Ama dinlediğimiz şahıslarla ilgili çalışma, isim listesini, 'gizlidir, bazı dinlemeler devam ediyor' denilerek mahkemeye verilmiyor. Yargılanmamıza neden olan şahısların hala dinlemesi yapılıyorsa ki emniyet dinlemelerin devam ettiğini belirtiyor. O zaman biz neden yargılanıyoruz. Ya da o şahısları dinleyerek suç işlediysek, o zaman yargılanmamıza neden olan şahısları dinleyenler neden yargılanmıyor?" ifadelerini kullandı.
Gizli ve dinlemelerin halen devam ettiği belirtilen evrakların 1,5 yıl önce Star Gazetesi'nde yayınlandığını kaydeden M.K., şöyle anlattı: "Bakın birisi dinlendiğini gazeteden öğrenip şikayetçi oluyor. Gizli denilen belge Star Gazetesi'nde geniş haber oldu, isimler yayınlandı. Ama mahkemeye gelince 'gizli' deyip göndermiyorlar. Gazetede yayınlanan belge mahkemeye neden verilmez. Belgeyi mahkemeye vermezseniz gerçek nasıl öğrenilecek. Bu nasıl gizlilik, çelişki değil mi?"
Mahkeme safhasında yaşanan bir gelişme ise emniyetin 'gizli evrak' gerekçesini çürütme adına dikkat çekti. Mahkemeye başvuran görevli polis S., "Polislerden şikayetçiyim. Beni de dinlemişler." dedi. Hakim, "Nereden çıkardın, nereden biliyorsun seni dinlediklerini?" diye sordu. Bunun üzerine polis S., "Star Gazetesi'nden öğrendim. Haberde dinlenenler listesinde adım vardı." cevabını verdi."
ÇARPITMA, USULSÜZ DİNLEMELERİ YOK EDER!
Evet Cihan ve Zaman'daki haber bu şekilde. Görüldüğü gibi, Emniyetin mahkemeye gerekçesini de belirterek belgeyi göndermemesi, davadaki paralel sanıklara atfedilen usulsüz dinlemelerin olmadığının delili sayılıyor. Oysa o suçlamalar hala geçerli.
Kimse o polislerin yaptığı tüm dinlemelerin usulsüz olduğunu iddia etmiyor. İddia edilen ve yargılama konusu olan husus, dinlemelerden "bazılarının" yasadışı olduğu şeklinde. Ki aralarında Eskişehir Belediye Başkanı da olmak üzere 107 ismin yasadışı şekilde dinlendiği suçlaması davanın konusu.
Paralel polislerin usulsüz dinleme kararlarını aldırırken doğrularla yanlışları biraraya getirdikleri, kamuoyunda bilinen isimler anlaşılmasın diye dinleme talebine başka isimleri ya da sadece IMEI numaralarını yazdıkları ve bazı hakimlerden onayı böyle aldıkları zaten sık sık gündeme gelen bir husustu. Yani doğru dinlemelerin içine sinsice başka isimleri de ekliyorlardı.
Kimse, paralel polislerin görevleri süresince yaptığı tüm işlerin paralel örgütün talimatları doğrultusunda olduğunu da iddia etmiyor. Emniyet sadece doğru yapılan işlemlerle dinlemeye alınan terör örgütü mensuplarıyla ilgili detayların ortaya çıkmasını istemiyor. Ama söz konusu haberde paralel medya bu iki hususu birbirine karıştırıyor, tam anlamıyla bir manipülasyon yapıyor.
Benzer bir manipülasyonu Tahşiye davasında da yapmışlardı. MİT ve Emniyet tarafından Bakırköy'deki Tahşiye sanıklarının yargılandığı davaya gönderilen "Sanıkların terörle bağlantılı olduklarına dair bir delil elde edilememiştir" şeklindeki yazı, inanılmaz şekilde bir kısmı örtülerek yayınlanmış ve "MİT ve Emniyet sanıkların terörle bağlantılı olduğunu mahkemeye bildirdi" diye ifade edilmiş, olay tamamen çarpıtılmıştı. Fetullah Gülen karşıtı nur cemaati mensubu oldukları için başlarına bunların geldiğini iddia eden o sanıkların yargılandığı dava geçtiğimiz haftalarda sonuçlandı. Sanıklar beraat etti. O isimlere kumpas kurdukları suçlamasıyla ise Fetullah Gülen, medya mensupları ve çok sayıda polis ise halen mahkemede yargılanıyor.
HEM DİNLİYORLAR HEM DE MÜDAHİL OLMASINA KIZIYORLAR!
Haberde iki çarpıtma daha var. Biri; usulsüz dinlenen isimlerin 1,5 yıl önce basında yayınlandığını dile getiren paralel kesimlerin "Ama Emniyet şimdi mahkemeye belge göndermiyor. Gazetede yayınlanan belge mahkemeye neden verilmez. Belgeyi mahkemeye vermezseniz gerçek nasıl öğrenilecek. Bu nasıl gizlilik, çelişki değil mi?" demesi. Yani ne demek lazım bu iddiaya, pes mi yoksa yuh mu?.. Oysa basında yayınlanmış olan isimler ile Emniyet'in göndermediği belge çok açık ki birbirinden farklı.
Üçüncü çarpıtma ise; davaya müdahil olmak isteyen bir polisle ilgili.. Adam dinlendiğini gazete haberinden öğrenip mahkemeye başvurmuş. Gayet doğal olanı yapmış. Ama ona adeta deniliyor ki "Arkadaş sen ne hakla davaya müdahil olmak istiyorsun, git başımızdan."
Görüldüğü gibi paralel medyanın haberinde birbiriyle alakasız bir çok husus birbirine karıştırılarak tam bir manipülasyon yapılıyor. Usulsüz dinlemeler yok sayılmaya, dinledikleri adam mahkemeye başvurunca da suçlamaya kalkıyorlar. Tam bir yavuz hırsız örneğini teşkil ediyor bu yapılanma ve tabi onun medyası.
Belgelerin üzerini örtüp tam tersi bir anlam yüklemeye çalışmak.. Ya da bu haberde olduğu gibi okuduğunun ne anlama geldiği bilmeden, ya da bildiği halde kamuoyu nasıl olsa belgenin satır aralarını okumaz diye çarpıtmak.. Ve tam tersi bir hükümle yasadışı dinlemeleri yok saymak..
İşte bu bulgular, paralel medyanın gerçeği aramak değil onu çarpıtmak amacıyla ve örgütsel bir bağlantıyla bunu yaptığını düşündürüyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
Tahşiye'de Gülen'in tutukluluğu sürecek: Paralel medya çarpıtmada ısrarlı
Tahşiye çöktü, paralel böyle çarpıttı
Paralel yapı-28 Şubat (2015) 'Eskişehir yasadışı dinleme' soruşturması manşetlerimiz
(02 Mart 2016, 11:55)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: