Ordu, andıçın altında imzası olan albayı ?sivil savcıların? elinden aldı. Onların sorgulamasını engelledi. Tuhaf da bir neden bulmuşlar. Önce Jandarma kriminal rapor hazırlayacakmış, sonra gerekirse sivil savcılar albayı sorgulayacakmış. Jandarmanın hazırladığı ilk kriminal rapor geldi Ergenekon savcılarına. Rapor, ?andıcın altındaki imza albayın imzasına benziyor,? diyor. Arkasından da ekliyor, ?ama fotokopi olduğu için kesin emin olamıyoruz.? Ordu, ?kesin emin olamıyoruz? laflarıyla bu işin içinden sıyrılamaz. Elinizdeki imkanlarla yaptığınız araştırmalar ?imzanın benzediğini? söylüyorsa ama siz bir türlü ?kesin emin olamıyorsanız?, verin belgeyi ?kesin emin olacak birileri? incelesin. Gerekiyorsa yurtdışındaki birkaç ülkeye rica edin onların kriminal laboratuarları belgeye baksın. Mayınları çıkartamadığınız gibi imzaların gerçekliğini de saptayamıyorsanız, bunu becerebilen birilerinden yardım isteyin. ?İmza benziyor? dedikten sonra ?fotokopi? falan sözleriyle bu işin üstü örtülemez. Ne medya bu işin peşini bırakır, ne de siyaset.
Albayı, sivil savcılara teslim edin, bırakın sorgulansın
Ordu, andıçın altında imzası olan albayı ?sivil savcıların? elinden aldı. Onların sorgulamasını engelledi. Tuhaf da bir neden bulmuşlar. Önce Jandarma kriminal rapor hazırlayacakmış, sonra gerekirse sivil savcılar albayı sorgulayacakmış. Jandarmanın hazırladığı ilk kriminal rapor geldi Ergenekon savcılarına. Rapor, ?andıcın altındaki imza albayın imzasına benziyor,? diyor. Arkasından da ekliyor, ?ama fotokopi olduğu için kesin emin olamıyoruz.? Ordu, ?kesin emin olamıyoruz? laflarıyla bu işin içinden sıyrılamaz. Elinizdeki imkanlarla yaptığınız araştırmalar ?imzanın benzediğini? söylüyorsa ama siz bir türlü ?kesin emin olamıyorsanız?, verin belgeyi ?kesin emin olacak birileri? incelesin. Gerekiyorsa yurtdışındaki birkaç ülkeye rica edin onların kriminal laboratuarları belgeye baksın. Mayınları çıkartamadığınız gibi imzaların gerçekliğini de saptayamıyorsanız, bunu becerebilen birilerinden yardım isteyin. ?İmza benziyor? dedikten sonra ?fotokopi? falan sözleriyle bu işin üstü örtülemez. Ne medya bu işin peşini bırakır, ne de siyaset.
´İmza benziyor ama emin olamıyoruz´la bu işi örtbas edilemez
Ankara´dan bizim Erdem Gül´ün yazdığı kulisi de okuyacaksınız bugün, ?Başbakan´ın belgenin gerçekliğinden emin olduğu ve sorumlulara ibretlik bir ceza verilmesini istediği? söyleniyormuş. Başbakan´ın Genelkurmay Başkanı ile görüşmesinin hemen ardından AKP´nin savcılığa suç duyurusunda bulunması da, Başbakan´ın ne düşündüğünü gösteriyor zaten. Dün Başbakan Erdoğan MİT Başkanı ile kırk beş dakika görüştükten sonra Çankaya´ya çıktı. Sanırım, artık gündemdeki konu, belgenin ?gerçek olup olmadığı? değil, artık gündemde olan soru, ?Başbuğ´un bu belgeyle bir ilişkisi olup olmadığı.?
Halk, öfkeli.. Ordunun da hukuka tabi olduğu, yargının adil davranmak zorunda kaldığı bir Türkiye istiyor..
Albayın sivil savcılar tarafından sorgulanmasının engellenmesi, Genelkurmay Başkanı´nın durumunu da zorlaştırdı. O albayın sorgulanmasına izin vermedikleri sürece bu ülkede kimse ordunun ?fotokopiden dolayı emin olamıyoruz? laflarına inanmayacak. Ortada ciddi bir suç var. Ya bu suç ?emir komuta zinciri? içinde işlendi ya da ordunun içindeki bir cunta bu suçu işledi. İki durumda da ordu içinde bir operasyon yapılması gerekiyor. Ya Genelkurmay Başkanı suçluları yargıya teslim edecek ya da bizzat kendi koltuğu da tehlikeye girecek. Türkiye, artık daha fazla bu ?darbe planlarına?, ?andıçlara? tahammül edemeyeceğini gösterdi. Andıç taraftarı medyanın ?olayı saptırmaya? çalışan mırıltıları sizi aldatmasın, halkın içinden gelen sesi dinleyin. O ?uğultuyu? duyun. Halk, öfkeli. Öfkeli olmakta çok da haklı. Ordunun kibrinden, olaylara fütursuzca müdahale etmesinden, suçluları saklamasından, ?askeri yargı? gibi hukuki bir ucubenin arkasına gizlenip en ağır suçları görmezden gelmesinden, bomba atanları, cephane saklayanları serbest bırakmasından, yeraltından çıkan silahların hesabını vermemesinden, muhtıralar yazmasından bıkıp usandı halk. Yeni bir Türkiye istiyor insanlar. Ordunun da hukuka tabi olduğu, yargının adil davranmak zorunda kaldığı bir Türkiye. Bu son andıç, Türkiye´nin dönüm noktası olacak. Hukuk karşısında üniformalı da üniformasız da eşit hale gelecek. Üniforma suçu saklamaya yetmeyecek. Adil, hakkaniyetli, özgür bir ülkede yaşayacağız. ?Halk iradesi? denilen şeyin ciddiyetini anlayacağız.
Mayınları çıkartamadığınız gibi imzaların gerçekliğini de saptayamıyorsanız..
Albayı, sivil savcılara teslim edin. Bırakın sorgulansın. Mayınları çıkartamadığınız gibi imzaların gerçekliğini de saptayamıyorsanız, bunu becerebilen birilerinden yardım isteyin. Hukuku, yasaları ciddiye almak ordunun asli işine, askerliğe dönmesine de yardımcı olacak, daha güçlü, daha etken, daha saygıdeğer bir orduya sahip olacağız. Şimdi ?dürüst? olma zamanı. Gerçekleri açıklayın, ?benzeyen imzanın? gereğini yapın. Eski alışkanlıklarla, bu yeni durumun içinden çıkamazsınız çünkü.
(19 Haziran 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ahmet Altan, Taraf
´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz