GDO kumpasının İTÜ'deki isimleri

Hükümeti yıpratmak ve devirmek amacıyla 17 Aralık 2013 yolsuzluk kumpasından daha önce tezgahlandığı ortaya çıkan ve Taraf yazarı Mehmet Baransu'nun adının da karıştığı Mersin GDO kumpası davası İTÜ'ye uzandı. Soruşturma kapsamında İTÜ MOBGAM'a gönderilen pirinç numunelerine, üniversitenin hiçbir talimatı ve görevlendirilmesi olmaksızın 'GDO'lu' raporu hazırlayan bilirkişiler ile Mersin'de FETÖ/PDY örgütü üyesi olmakla yargılanan bazı emniyet mensupları ile Mehmet Baransu'nun örgütlü olarak bu suçu işledikleri gerekçesiyle yargılandıkları dava dosyaları birleştirildi.

18.02.2016 23:33 Mersin'de 2013 yılında Türkiye'nin sayılı iş adamları hakkında sözde GDO'lu pirinç ithal ettikleri iddiasıyla başlatılan soruşturmanın arkasında paralel yapının tezgahı olduğu ileri sürüldü. Soruşturma kapsamında İTÜ MOBGAM'a gönderilen pirinç numunelerine, üniversitenin hiçbir talimatı ve görevlendirilmesi olmaksızın 'GDO'lu' raporu hazırlayan bilirkişiler ile Mersin'de FETÖ/PDY örgütü üyesi olmakla yargılanan bazı emniyet mensuplarının örgütlü olarak bu suçu işledikleri gerekçesiyle dava dosyaları birleştirildi.

Mersin'de 2013 yılında bir ihbar üzerine başlatılan operasyonda devlete yakınlıklarıyla bilinen iş adamları hakkında GDO'lu pirinç ithal ettikleri iddiasıyla soruşturma başlatılmış, Taraf muhabiri Mehmet Baransu'nun ilk kez yayınladığı yolsuzluk haberleriyle hükümet karalanmaya çalışılmıştı. O günlerde henüz paralel yapı tartışmaları da henüz başlamamıştı.

Soruşturma savcısı tarafından GDO'lu olduğu iddia edilen pirinç numuneleri soruşturma dosyasıyla ilgisi bulunmayan istihbarat şubede görevli bir polis memuru ile analiz için İTÜ-MOBGAM'a gönderilmişti. Üniversitede öğretim elemanı olan Alper Tunga Akarsubaşı tarafından üniversitenin hiçbir talimatı ve bilgisi olmaksızın analiz için üniversite ile ilgisi bulunmayan Mustafa Kolukırık görevlendirilmiş ve bu bilirkişi tarafından bir günde ürünlerin GDO'lu olduğuna dair rapor hazırlanarak soruşturma dosyasına gönderilmişti. Savcı da bu rapora istinaden iş adamları hakkında tutuklama talep etmişti.

İTÜ "RAPOR GERÇEĞİ YANSITMIYOR" AÇIKLAMASI YAPMIŞTI

Soruşturmanın başlamasıyla startı verilen kumpasın akabinde ise tutuklanan iş adamları ile siyasiler hakkında medya aracılığıyla algı operasyonunu yürütülmüştü. Daha sonra bu raporların gerçeği yansıtmadığı ve doğru tespitler içermediği Üniversite Rektörlüğü tarafından açıklanınca bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, yapılan incelemeler neticesinde bu bilirkişiler hakkında 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma ve Terör Örgütüne Bilerek İsteyerek Yardım Etme' suçlarından dava açılmıştı.

Bu kişilerin Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/370 E. sayılı dosyasında Fetullahçı Terör Örgütü-Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Türkiye Cumhuriyeti Hükumetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme gibi suçlardan yargılanan emniyet güçleriyle örgütlü olarak bu suçları işlediği tespit edildiğinden açılan davanın 2. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasıyla birleştirilmesine karar verildi.

PARALEL ÖRGÜTÜN İLK DARBE GİRİŞİMİ 17 ARALIK DEĞİL 30 NİSAN GDO DOSYASI

Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde halen görülmekte olan "GDO kumpası" davası, Fetullah Gülen Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na karşı bugüne kadar açılmış "en kapsamlı ilk dava" özelliğini taşıyor. 432 sayfalık iddianamede örgütle ilgili çarpıcı tespitler yer alıyor. Fetullahçı Terör Örgütü-Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) kendi yönetimini hakim kılma hazırlığı yaptığı, 17-25 Aralık darbe girişmeleri ile ülkede kaos ortamı yaratmayı, bu kaostan kurtuluşun da ilahi nizam olduğu düşüncesi oluşturup, Fetullah Gülen önderliğinde ilahi nizam aşamasına geçmeye hazırlandıkları belirtiliyor.

Örgütün monokratik (tek adamlık) yapılanması olduğu, imamlık sistemiyle hareket ettiğine de yer verilen iddianamede, örgütün "silahlı faaliyet gösteren terör örgütleri kapsamına alınması" gerektiği belirtiliyor. Fetullah Gülen tarafından kaleme alındığı değerlendirilen örgütün 'yemin' metni de iddianamede yer alıyor.

BARANSU VE 10 KİŞİYE MÜEBBET...

İddianamede, FETÖ-PDY'nin diğer terör örgütlerinden farklı olarak silahlı mücadele yerine, yetiştirdikleri elemanlarla devlet kadrolarını ele geçirerek, paralel bir yapılanma oluşturup, devletin anayasal düzenini değiştirme amacı güttüğü belirtiliyor.

Eski emniyet müdür ve amirleri ile gazeteci Mehmet Baransu'nun da aralarında bulunduğu 11 sanık hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet talebinde bulunuluyor. 66 sanık hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olma, cumhurbaşkanına hakaret, kamu görevlisinin resmi belgelerde sahteciliği, görevi kötüye kullanma, terör örgütü propagandası yapmak, iftira, suç uydurma, özel hayatın gizliliğini ihlal, açıklanması yasaklı gizli bilgileri temin etme, kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak" gibi suçlardan 50'şer yıl hapis cezası isteniyor.

'GDO'LU OPERASYON...

Örgütün, amaçlarına ulaşmak için izlediği yöntemlerin de ayrıntılı olarak yer aldığı iddianamede, Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı üst düzey yöneticileri de dahil kamu çalışanlarının yasa dışı izlendiği, bazı bilgilerin şu anda tutuklu olan gazeteci Mehmet Baransu'ya servis edildiği belirtiliyor.

İddianamede, FETÖ üyelerinin, servis ettikleri belgeler için Baransu'ya "GDO dosyası da devreye sokularak sansasyonel bir operasyon yapılabilir. Sağlık yönünden vurgu yapılarak insanların kanser olması, kısırlaştırılması, neslin ömrünün kısalması, yerli üreticilere sahip çıkılmaması, tarım topraklarının yok edilmesi gibi konularda müthiş bir PR yapılabilir..." şeklinde yönlendirmede bulundukları belirtiliyor.

Bu açıdan 17 Aralık 2013 yolsuzluk soruşturmasının paralel örgütün hükümeti devirmeye yönelik ilk "yolsuzluk" kumpası olmadığı, ondan yaklaşık 8 ay önceki 30 Nisan 2013 GDO soruşturmasının hükümeti devirme amaçlı ilk "yolsuzluk" kumpası olduğu anlaşılıyor.

Şimdi İTÜ'deki paralel bilirkişilere hazırlatılan raporla ilgili açılan yeni dava da işte Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bu davayla birleştirilmiş oldu. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)

Paralel yapı-01 Haziran (2015) 'Mersin/Gülen'in GDO kumpası' soruşturması manşetlerimiz

(18 Şubat 2016, 23:33)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: Göster/Gizle

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=7695