Tam
EskidenYeniye
 

Dink cinayeti Jandarmada tıkandı

Dink cinayetinde 2007 yılından beri görünen 'Jandarma bağlantısı'nın üzerine cinayetin başından beri gidilmedi. Ancak son birkaç hafta içinde kamuoyuna yansıyan yeni bilgiler bu bağlantıyı daha görünür hale getirdi. Cinayetin Jandarma ayağının aydınlatılması soruşturmaya atanacak yeni savcıyı bekliyor.

Önceki haber title=Sonraki haber

15.02.2016 09:57 Dink cinayetinde 2007 yılından beri görünen 'Jandarma bağlantısı'nın üzerine cinayetin başından beri gidilmedi. Ancak son birkaç hafta içinde kamuoyuna yansıyan yeni bilgiler bu bağlantıyı daha görünür hale getirdi. Cinayetin Jandarma ayağının aydınlatılması soruşturmaya atanacak yeni savcıyı bekliyor.

Al Jazeera'dan Selahattin Günday'ın haberine göre; Cinayetin kilidini çözecek bazı somut bilgiler cinayetin hemen ardından ortaya çıkmıştı. 'Hrant Dink öldürülecek' istihbaratının Trabzon polisinde olduğu gibi Trabzon Jandarmasında da bulunduğu bu somut bilgilerin en önemlisiydi.

Davanın sanıklarından Çoşkun İğci cinayetin azmettirici Yasin Hayal'in akrabası. İğci 31 Ocak 2007 yılında İstanbul Emniyeti'ne verdiği ifadede “2006 yılının muhtemelen Temmuz ayında Trabzon'da jandarmaya Yasin Hayal'in ‘Hrant Dink'i vuracağım' yönündeki sözlerini ilettim” demişti.

Jandarma iddiaları önce reddedip sonra itiraf ediyor

Aşağıda ayrıntılarını belirteceğimiz şekilde Trabzon Jandarmadaki istihbarat görevlileri önce İğci'nin bu ifadesinin doğru olmadığını iddia ettiler, ancak sonra haklarında dava açılınca doğru olduğunu itiraf ettiler.

İğci, bu ifadenin aynısını cinayetin jandarma ayağını soruşturan müfettişlere de verdi. Müfettişlerin incelemesi Trabzon İl Jandarma komutanı Ali Öz ve Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız'ın da aralarında bulunduğu sekiz ismi kapsıyordu. İnceleme sonucunda sadece bir astsubay ve bir uzman çavuş hakkında soruşturma izni verildi. Trabzon savcılığı Uzman Çavuş Veysel Şahin ile Astsubay Okan Şimşek hakkında ‘görevi ihmal' suçlamasıyla dava açtı.

Dava açılınca iki asker gerçeği itiraf etti

Bu dava ile birlikte Dink cinayetinde jandarmanın rolü daha da önemli bilgilerle ortaya çıktı. Çünkü iki asker de müfettişlere ve savcılığa daha önce verdikleri ifadenin doğru olmadığını belirterek gerçekleri anlatmayı başladılar.

'Öldürüleceği bilgisini almıştık'

İki asker de, Çoşkun İğci'nin Yasin Hayal'i öldüreceği yönündeki bilgiyi kendilerine verdiğini, kendilerinin bu bilgiyi o sırada Jandarma İstihbarat Şube Müdürü olan Metin Yıldız'a aktardıklarını, Yıldız'ın da bir toplantı da konuyu Alay Komutanı Albay Ali Öz'e bildirdiğini anlattılar. Ancak Albay Ali Öz'ün ‘bu konuyu aramızda özel olarak konuşuruz' diyerek kapattığını söylediler.

Ali Öz ile Metin Yıldız'ın gerekeni yapmadığını belirten iki asker, cinayetin ardından İstihbarat Müdürü Yıldız'ın ‘Çoşkun'u bulun ve size anlattığı bilgileri kimseye anlatmasın' diye talimatta verdiğini anlattılar.

Yüzbaşı Polat: Dink bilgisi toplantıda konuşuldu

Üstlerinin baskısı ile daha önce yalan ifade verdiğini belirten iki askeri, Trabzon Jandarma Organize Suçlarla Şube Müdürü olan Hüsamettin Polat da doğruladı. Tanık olarak dinlenen Yüzbaşı Polat, ‘bir toplantılarında Metin Yıldız'ın Dink'in öldürüleceği yönündeki bilgiyi paylaştığı ancak Ali Öz'ün konuyu kapattırdığını anlattı.

Bu ifadeler üzerine Ali Öz ve Metin Yıldız için de yeniden yargı süreci başladı. İki ismin de aralarında bulunduğu 5 askere daha 'görevi ihmal'den dava açıldı.

Bu ifadeler Dink cinayetinin devam eden ana davasının soruşturma dosyasında mevcut. Dink cinayetin işlenmesinin ardından Jandarma'daki panik ifadenin diğer kısımlarında yer aldı.

'Bu konudan kimseye bahsetme'

Cinayetin ardından üç gün sonra 22 Ocak'ta Jandarma görevlileri Çoşkun İğci'nin çalıştığı yere gelerek ‘uyarıda' bulundu. İğci, "Yanıma gelen görevliler ‘Bu konudan kimseye bahsetme. Polis seni alırsa konuşma. Bu olaylar kendi aramızda kalacak. Bunu herhangi birine anlattığın zaman bu senin için de iyi olmaz. Bu olayları anlatmaman senin can güvenliğin içinde iyi olur" şeklindeki ‘uyarıları' ifadesinde anlattı.

Bilgiler Nedim Şener'in kitabında kapsamlı şekilde yer aldı

Bu bilgiler soruşturma dosyasına girdi ancak derinlemesine bir incelemeye tâbi tutulup devamı getirilmedi. Dosyadaki bu bilgiler gazeteci Nedim Şener'in de ‘Kırmızı Cuma' isimli kitabı üzerinden kamuoyuna da yansıdı.

Bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere emniyet gibi jandarma da Dink'in öldürüleceğini önceden biliyordu. Soruşturmayı yürüten savcılar Selim Berna Altay, Fikret Seçen ve Muammer Akkaş Jandarma bağlantısını derinlemesine araştırmadı.

Yeniden ele alınan cinayette, olay yerindeki jandarmalar tespit edildi

Geçtiğimiz yıl soruşturmaya atanan savcılardan Gökalp Kökçü o zamana kadarki en derinlikli soruşturmayı yürüttü. Savcı Kökçü, bu amaçla İstihbarat Daire Başkanlığı'nı Şubat 2015'te 'resmi soruşturmacı' olarak atayıp yeni veriler toplanmasını istedi. Çalışmanın sonuçları savcıya iletildiğinde ‘Jandarma bağlantısı'nın o güne kadar bilinenden çok daha ileri boyutlarda olduğu görüldü.

Telefon kayıtlarından elde edilen verilere göre cinayet bölgesinde o gün beş jandarma görevlisi vardı. Olay yerindeki bu jandarma istihbaratçıları ile cinayet öncesinde olağanüstü biçimde yoğunlaşan bir telefon trafiği tespit edilen bir kişi daha belirlendi. Bu kişi de İstanbul Jandarma da görevli Yüzbaşı M.D idi. Hrant Dink'in Bakırköy'deki evine giden Trabzon jandarma istihbaratına bağlı personeli İstanbul'da karşılayan kişinin de Jandarma Yüzbaşı M.D. olduğu tespit edildi.

Yapılan tespitler arasında Trabzon'dan İstanbul'a gelip Hrant Dink'in evine gelen iki jandarma görevlisi ile olay yerindeki beş kişiden birinin ismi de ‘yüzde yüz' belirlendi.

Jandarma bölümü iddianamede yer almadı

Tablo böyleyken Jandarmayla ilgili bilgi ve belgeler savcı Kökçü'nün iddianamesinde yer almadı, Faruk Sarı, Ahmet İlhan Güler, Engin Dinç, Ali Fuat Yılmazer, Sabri Uzun, Ramazan Akyürek gibi polis müdürleri hakkında açılan davada jandarmaya yer verilmedi. ‘Jandarma bağlantısı' ile ilgili bölümler, polis müdürlerinin yargılandığı bu dosyadan 15 Ekim 2015 tarihinde ayrıldı. Dosyanın ayrılması soruşturma dışı tutulduğu anlamına gelmiyor, ancak şüpheli jandarma subayları ve öteki personelle ilgili veriler iddianameye de girmedi.

Soruşturma bir aydır savcısız

Soruşturmayı son sekiz yılda en ileri aşamaya taşıyan Cumhuriyet savcısı Gökalp Kökçü Ocak ayı başında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının kararı ile bu dosyadan alındı. Bu durum, adliyedeki ‘görev değişikliği' kapsamında gerçekleşmişti. Ocak 2016'dan beri de Hrant Dink dosyası terör bürodan sorumlu başsavcı vekilliğinde bekliyor. Dosyaya yeni bir savcı ataması yapılmadığı için 'Jandarma bağlantısı'nın derinliğine soruşturulmasına geçilebilmiş değil.

TRABZON JANDARMASI CİNAYET ÖNCESİNDE DİNK'İ İZLİYORDU

22.02.2016 17:31 Hrant Dink'in suikasta uğramadan yaklaşık 4 ay önce Trabzon Jandarma İstihbarat görevlilerince İstanbul'da evinin yakınında takip edildiği belirlendi.

Al Jazeera'dan Selahattin Günday'ın haberine göre; Savcının ‘yol verilen cinayet' diye tanımladığı Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde polisin ‘kasıtlı' ihmalinin yanında ‘Jandarma bağlantısı'na dair yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Dink'in öldürüleceği bilgisinin 2006 yaz aylarında Yasin Hayal'in akrabası olan Çoşkun İğci tarafından Trabzon Jandarma istihbarat görevlilerine iletildiği, birbirini teyit eden savcılık ve mahkeme ifadeleriyle sabit. Ancak bu bilginin verildiği dönemde Trabzon'da görevli jandarma istihbarat personelinden dördünün cinayetten dört ay önce 8-11 Ağustos 2006'da İstanbul'a geldikleri de tespit edildi.

Trabzon Jandarması İstanbul'da Dink'in etrafında

Trabzon jandarma görevlilerinin HTS (Cep telefonu) kayıtları cinayet tarihinden geriye dönerek incelemeye alındı. Bu inceleme sonucunda istihbarat görevlileri V.Ş., O.Ş., G.G., E.Y.'nin kullandıkları cep telefonlarının 8 Ağustos ile 11 Ağustos tarihleri arasında ‘İstasyon Cad. Odak İş Hanı No:l Bakırköy (İstasyon Caddesi Bakırköy)" adresinden sinyal verdiği belirlendi.

Bu tespitin ardından Hrant Dink'in cep telefonu kayıtları da geriye dönük incelemeye alındı. Bu incelemede bu dört istihbarat görevlisinin telefonlarının sinyal verdiği zamanlarda Dink'in telefonunun da aynı adresten, yani 'İ̇stasyon Cad. Odak İ̇ş Hanı No:1 Bakırköy'den (İstasyon Caddesi Bakırköy)' sinyal verdiği görüldü.

Öte yandan askerlerle, Dink'in telefonunun sinyal verdiği adresin "Dink ailesinin ikamet adresine yakın olduğunun tespit edildiği" HTS kayıtları ile ilgili inceleme tutanaklarında yer aldı.

Söz konusu bu dört jandarma istihbarat görevlisinden üçü olan V.Ş., O.Ş,. G.G. hakkında Dink cinayeti kapsamında 'Dink öldürülecek ihbarını aldıkları halde' gerekli işlemleri yapmadıkları için ‘görevi ihmal' suçlamasıyla 2008 yılında dava açılmıştı. Ancak bu askerlerin Dink'i İstanbul'da takip ettikleri bilgisi o dava dosyasına girmemişti.

Cinayet günü jandarmalar olay yerinde

2013 yılından itibaren yeniden ele alınan Dink cinayeti kapsamında telefon kayıtlarından elde edilen veriler cinayet bölgesinde o gün beş jandarma personelinin bulunduğunu ortaya çıkartmıştı. Olay yerindeki bu jandarma istihbaratçıları ile cinayet öncesinde olağanüstü biçimde yoğunlaşan bir telefon trafiği tespit edilen bir kişi daha belirlendi.

Bu kişi de İstanbul Jandarma da görevli yüzbaşı M.D. idi. Hrant Dink'in Bakırköy'deki evine giden Trabzon jandarma istihbaratına bağlı personeli İstanbul'da karşılayan kişinin de Jandarma Yüzbaşı M.D. olduğu tespit edilmişti.

Jandarma bölümü iddianamede yer almadı

Tablo böyleyken Jandarmayla ilgili bilgi ve belgeler savcı Gökalp Kökçü'nün iddianamesinde yer almadı. Faruk Sarı, Ahmet İlhan Güler, Engin Dinç, Ali Fuat Yılmazer, Sabri Uzun, Ramazan Akyürek gibi polis müdürleri hakkında açılan davada jandarmaya yer verilmedi.

‘Jandarma bağlantısı' ile ilgili bölümler, polis müdürlerinin yargılandığı bu dosyadan 15 Ekim 2015 tarihinde ayrıldı. Dosyanın ayrılması soruşturma dışı tutulduğu anlamına gelmiyor, ancak şüpheli jandarma subayları ve öteki personelle ilgili veriler iddianameye de girmedi.

İddianamede ‘araç suç' değerlendirmesi

Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Faruk Sarı, Sabri Uzun, Engin Dinç gibi polis müdürlerinin sanık olduğu ‘kamu görevlileri ile ilgili hazırlanan Dink iddianamesinde, şüphelilerden Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşkun Çakar'ın emniyet teşkilatı içinde Fetullah Gülen Cemaati olarak adlandırılan bir grubun yapılanmasını amaç edinen "Silahlı Terör Örgütü'nün" yöneticilerinden olduğu belirtildi. İddianamede, "Bu anlamda amaç suçun gerçekleştirilmesi için Hrant Dink cinayetinin araç suç niteliğinde olduğu, bu örgüt tarafından Hrant Dink'in mutlak suretle öldürüleceği, bunun için hazırlıklar yapan suç örgütü yönetici ve üyeleri ile cinayeti işleyecek tetikçi 'Ogün' ismine kadar her şey önceden bilinmesine rağmen, amaç suçun gerçekleşmesi için araç suç niteliğinde olan Hrant Dink cinayetinin gerçekleşmesinin beklendiği tespit edilmiştir" ifadeleri kullanıldı.

JANDARMA'DAN İĞCİ'YE: İFADENİ DEĞİŞTİR

25.02.2016 10:34 Dink soruşturması kapsamında yeniden ifade veren sanık Coşkun İğci, ‘Yargılama sürecinde ifademi değiştirmem için jandarma ve müfettişler bana baskı yaptı' dedi. Tanık olarak ifade veren asker R.Ç., Aralık 2006'da komutanları S.Ş., ile Ogün Samast'ın sohbetini anlattı.

Al Jazeera'dan Selahattin Günday'ın haberine göre; Dink cinayeti sebebiyle 2007 yılında tetikçi Ogün Samast ile birlikte 20 kişi mahkemeye çıktı. Ancak cinayetin arkasındaki güçlere ulaşılamadı. Rafa kaldırılan dosya cinayetten 6 yıl sonra, 2013 yılında raftan indi ve kapsamlı bir çalışmaya tâbi tutuldu. Soruşturma kapsamında davanın sanıklarından Coşkun İğci'nin ifadesi 13 Mayıs 2013'te yeniden alındı. Cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal'in akrabası olan İğci'nin önemi Jandarma bağlantısından kaynaklanıyor. Cinayetten önce 2006 yaz aylarında Yasin Hayal'den ‘Hrant Dink'i öldüreceğim' bilgisini alan Coşkun İğci, bu bilgiyi Trabzon Jandarma İstihbarat görevlilerine ileten kişi.

Jandarmaya cinayetten önce bilgi verdiği yönündeki ifadesini tekrarlayan İğci, yargılandığı dönemde Jandarma İstihbarat görevlisi G.G'nin kendisine baskı yaptığını açıkladı. İğci'nin ifadesinde yer alan Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi G.G. dosyadaki kilit isimlerden biri. G.G'nin telefonu cinayetten dört ay önce İstanbul'da Hrant Dink'in telefonuyla aynı bölgeden sinyal veriyordu. GG'nin yanında bu sırada Trabzon Jandarma İstihbaratı'ndan başka isimler de vardı.

İğci yeniden alınan ifadesinde G.G'nin kendisine baskı yaptığını şöyle anlatıyor: “Çünkü hiç ummadığım yerlerde G. G. karşıma çıkıyordu. Bu görüşmelerde bana emniyet ve- savcılıkta verdiğim ifadeyi yalanlamamı, vermiş olduğum ifadeyi polisin uydurmuş olduğu senaryoyu bana ezberleterek üzerimde baskı kurmaları sonucu bu ifadeleri verdiğimi söylememi istiyordu. Birkaç kez gelip bu isteğini yineledi ve üzerimde baskı kurmaya çalıştı. Ben kendisine böyle bir şey söylemeyeceğimi yineledim. Ben G.G'nin bu cinayet ile ilgili bildiği, bazı gizli hususlar olduğunu düşünüyorum.”

Jandarma müfettişleri de baskı yaptı

Coşkun İğci aynı baskıyı müfettişlere ifade verirken de gördüğünü belirtti. “Hem Başbakanlıktan hem de Jandarma Genel Komutanlığı'ndan müfettişler ifademi aldılar. Bu ifadem sırasında Jandarma müfettişleri S. D. ve İ. Ö. anlattıklarımın ısrarla polisin uydurması olduğunu, bu anlattıklarımı benim kurgulayamayacağımı, (bunların) ancak polisin kurgulayabileceği bir senaryo olduğunu ve yalan konuştuğumu söylediler. İfade sırasında bir ara Başbakanlık müfettişleri dışarı çıktı. O an Jandarma müfettişi Albay S. D. bana ‘Bu iş senin işin değil, polisin işi, sen bu işi polisin baskısı ile yapıyorsun, doğruyu söyle, korkma sana bir şey olmaz gereken iyiliği sana yapacağız merak etme' dedi. Ben de kendisine doğruyu söylediğimi, anlattığım olayın gerçek olduğunu, polisin uydurması olmadığını söyledim…”

"Komutanımız ile Ogün konuştu"

Yine soruşturma kapsamında cinayet döneminde Trabzon Jandarma da görev yapan erlerden yaklaşık on erin ifadesi alındı. Bu erlerden R. Ç. tetikçi Ogün Samast'ı Trabzon Jandarmadaki bazı istihbaratçı astsubayların tanıdığını anlattı.2006 Aralık ayında Pelitli'de devriye görevi yaptıklarını belirten R.Ç., “Devriye komutanımız Jandarma Astsubay Çavuş S.ş., yolda Ogün Samast'ı gördü ve aracımızı şahsın yanında durdurarak "Ne yapıyon lan Ogün" dedi. Ogün Samast ise "İ̇yiyim komutanım” dedi. Komutanımızda "Daha sonra görüşürüz" şeklinde bir konuşmaları olmuştu” dedi.

"Başında ‘beyaz bere' vardı"

Ogün Samast'ın bu konuşma sırasında başında beyaz bir bere olduğunu ifade eden R.Ç., “Hatta aynı bereyi Hrant Dink cinayetinden sonra başında da görmüş̧tüm.” diye ifade verdi.

"Erhan Tuncel'i cinayetten önce karakolda gördüm"

Er R.Ç, ifadesinde Erhan Tuncel ile ilgili de bilgi verdi. Trabzon Emniyet İstihbarata ‘muhbir' olarak çalışan Erhan Tuncel'in jandarmaya da geldiğini belirtti. R.Ç., “Erhan Tuncel'i, cinayetten önce 2-3 defa karakolda gördüm. Ancak karakola niye geldiğini bilmiyorum.” şeklinde konuştu.

Cinayetten Önce Erhan Tuncel'in karakola gidip geldiği ifadesi, eğer doğruysa Tuncel'in, polisin yanısıra jandarmayla temas halinde olduğunun ortaya çıkması açısından önemli.

------------------------------------------------------------------------------

ENGİN DİNÇ'İN İFADESİ: SORUMLU PARALEL YAPI

26.02.2016 23:18 Hrant Dink cinayeti soruşturmasında Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç'in savcılık ifadesi ortaya çıktı. Engin Dinç ifadesinde cinayetin sorumluları olarak 'Paralel Devlet Yapılanması ve benzeri derin yapıları' işaret ediyor.

Al Jazeera'dan Selahattin Günday'ın haberine göre; Dosyanın son savcısı Gökalp Kökçü, İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç'e 25 soru sordu. Erhan Tuncel'den Dink ile ilgili bilgiyi aldıktan sonra İstihbarat personeli ile değerlendirme toplantısı yaptıklarını belirten Dinç, "Konuyu önemli gördüğüm için bu konuda bilgi veren Erhan Tuncel ile bundan sonra mutlaka rütbeli bir personelin nezâretinde görüşmeler yapılması talimatını verdim. Ercan Demir'in (İstihbaratta görevli emniyet amiri) bana elemanın çok para istediğini, bazı bilgileri vermekte imtina ettiğini söylemesi üzerine teamüllerin dışına çıkarak elemanı şubeye getirmelerini istedim, kendisi ile görüşeceğim talimatını verdim" dedi.

"Erhan Tuncel ile yüz yüze görüştüm"

Erhan Tuncel ile emrindeki polislerin bulunduğu ortamda görüştüğünü belirten Engin Dinç, "Konunun önemini Erhan Tuncel ve ilgili personele aktararak uyarılarda bulundum, Erhan Tuncel maddi ihtiyaçlarının karşılanmadığını, kendisi ile tam olarak ilgilenilmediğini söyleyince, maddi ihtiyaçlarının karşılanması talimatını verdim, ilgili personele de 'Bu adam çok önemli, verdiği bilgiler çok önemli, bir yıl yatar, bir iş verir hepiniz bu elemana çok dikkat edeceksiniz' dedim" şeklinde konuştu.
Engin Dinç hakkında

Engin Dinç, 6 Ağustos 2004 – 30 Ağustos 2006 tarihleri arasında Trabzon Emniyetinde İstihbarat şube Müdürü olarak görev yaptı.

17 Şubat 2006'da ‘yardımcı istihbarat elemanı' Erhan Tuncel'den edinilen ‘Hrant Dink öldürülecek' bilgisini resmi yazıyla Ankara ve İstanbul'daki birimlere iletti.

Reşat Altay'ın Trabzon Emniyet Müdürü olarak atanmasının ardından 30 Ağustos 2006'da İstihbarat şube Müdürlüğü görevinden alınarak Hukuk İşleri ve Bilgi İşlem şube Müdürlüğü'ne atandı. Reşat Altay, Engin Dinç'in yerine Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne Faruk Sarı'yı atadı.

Engin Dinç, 2006 Eylül ayında Afyon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat şube Müdürü oldu.

Hrant Dink 17 Ocak 2007'de öldürüldüğünde resmen dört aydır Afyon İstihbarat Müdürü olarak görev yapıyordu.

Dink cinayeti, ilk istihbaratın alınıp İstanbul ve Ankara'ya iletilmesinden 11 ay sonra işlendi, 17 Şubat 2006'dan sonra cinayet gününe kadar geçen 11 ayda polisten ve jandarmadan Ankara ve İstanbul'a cinayetin işleneceğine dair başkaca hiçbir istihbarat notu iletilmedi.

Engin Dinç, Nisan 2013 yılında ise İstihbarat Daire Başkanlığı'na atandı.

Yeniden ele alınan Dink cinayeti soruşturmasında dosyanın son savcısı Gökalp Kökçü Şubat 2015'te Dinç'in başında bulunduğu İstihbarat Dairesi'ni ‘resmi soruşturmacı' olarak görevlendirildi.

Savcı Kökçü'nün, Dink cinayeti kapsamında hazırladığı iddianame 9 Aralık 2015 tarihinde mahkemeye gönderildi. Savcı Kökçü Dinç hakkında “İhmali Davranışla Kasten Adam Öldürme” ve “Görevi Kötüye Kullanmak” suçlarından 20 yıldan 26 yıla kadar hapis cezası istiyor.

"Ramazan Akyürek'e bilgi verdim"

Dinç, Dink'in öldürüleceği yönünde hazırlanan F4 istihbarat raporundaki tüm bilgileri dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek'e de anlattığını ifade etti.

Savcı: Ses getirici eylemden ne anlaşılmalıdır?

Savcının iddianamesinde ‘sanık' olarak gösterilen Engin Dinç'e yönelik en önemli suçlama cinayet ihbarını Ankara'ya gönderdiği yazıda ‘kesin öldürülecek' şeklinde ifade ederken İstanbul'a gönderdiği yazıda ‘ses getirecek eylem' yazmış olmasıydı. Savcı Gökalp Kökçü, Dink'e bu iki yazı arasındaki farkın sebebini sordu. Savcı Kökçü'nün sorusu şu şekilde oldu: ‘Ses Getirici Eylem' ifadesi istihbarat jargonunda, terminolojisinde ne anlama gelmektedir? Bu yazıda belirtilen diğer hususlar dikkate alındığında “Ses Getirici Eylem” ifadesinden ne anlaşılması gerekmektedir?"

'Ses getirecek ifadesi, bombalama ve silahlı öldürmeyi ifade eder'

Telefon görüşmesinin ardından resmi olarak uyarı yazısını yazdırdığını ifade eden İstihbarat Başkanı Dinç, “Bu ifadenin diğer istihbarat kuruluşları tarafından da kullanıldığı, içerik olarak bombalama, silahla öldürme ve toplumda infial uyandıracak ciddi eylemleri ifade ettiği net olarak bilinmektedir. İstenildiği takdirde buna örnek olarak aynı nitelikte birçok istihbarat raporunun olduğu çok rahat görülecektir"

Engin Dinç, İstanbul'a gönderdiği uyarı yazısında Yasin Hayal'in Mc Donald's saldırısını yaptığını, Dink eylemini de yapabileceğini vurguladığına dikkat çekti.

“Yasin Hayal'in, Trabzon ilinde bulunan Mc Donalds isimli işyerine bombalı bir saldırı yaptığı göz önüne alındığında, aslında “ses getirici” eylem tabirinin en az böyle bir eylem ya da silahlı bir eylemi kastettiği, ortalama bir istihbarat personeli tarafından rahatlıkla anlaşılabilecek bir husustur. Belirtilen resmi yazının bir bütün olduğu göz önüne alınmayarak, üst paragrafın dikkate alınıp alttaki paragrafın göz ardı edilmesi dikkate şayandır.”

'Bilgiyi aldıktan sonra İstanbul'u aradım'

Hrant Dink'e yönelik eylem yapılacağı bilgisini aldıktan hemen sonra İstanbul İstihbarat şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'i telefon ile aradığını belirten Dinç, “Abi bunlar manyak bir grup, bu adamı öldürmek isteyen en az 10 tane gurup vardır. Ben sizin yerinizde olsam bu adamı korurum" dedim. Ahmet İlhan Güler ‘bana tamam kardeş ilgileniriz.' dedi Telefon görüşmesi bu şekilde sonlandı” ifadelerini kullandı.

Dönemin İstanbul Emniyet İstihbarat Müdürü Ahmet İlhan Güler ifadesinde 'Engin Dinç ile herhangi bir görüşme yapmadığını' beyan etmişti.

'Benim dönemimde fiili hazırlık yoktu'

Dink ile ilgili bilgileri Trabzon Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ile paylaşmadıklarını belirten Engin Dinç, “Benim görev yaptığım dönemde Yasin Hayal grubunun Hrant Dink'e yönelik eylemi düşünce aşamasındaydı, eylemi gerçekleştirme adına herhangi bir fiili hazırlıkları bulunmamaktaydı. Fiili bir hazırlığı tespit edilmiş olsaydı bu konuyu operasyon aşamasına getirir ve Terör şube Müdürlüğüne bildirirdik” dedi.

"Reşat Altay'a konunun belirtildiğini hatırlıyorum"

Savcılık, Reşat Altay'ın Trabzon İl Emniyeti Müdürü olarak atandığında Engin Dinç'in Hrant Dink ile ilgili bilgi vermediği yönündeki beyanını hatırlattı.

Reşat Altay'a Trabzon'a atanmasından sonra İstihbarat Şube Müdürü olarak bir brifing verdiğini söyleyen Dinç, “Brifingin İstihbarat şube Müdürü olarak görevde olduğum zaman bir kopyasını almadım. Bu brifingin kopyasını almam zaten suç teşkil ederdi ancak brifingde bu konunun belirtildiğini hatırlıyorum” diye savunma yaptı.

Raporlarda Reşat Altay'ın imzası var

Engin Dinç, Reşat Altay'ın ‘bilgi verilmediği' iddiasıyla kendisine yönelik suçlamalarda bulunduğunu hatırlatan Engin Dinç, “Ben kendisi ile yaklaşık bir buçuk ay çalıştım. Ben Trabzon İstihbarat şube Müdürlüğünden ayrıldıktan sonra Hrant Dink konusunu takip eden ilgili tüm personel Trabzon İstihbarat şube Müdürlüğünde çalışmalara devam etmiştir. Sayın Reşat Altay'ın getirmiş olduğu şube Müdürü bu 6 ay içerisinde neden kendisine konuyu aktarmamıştır? Ayrıca Erhan Tuncel'in F-3 (Buluşma Raporu) raporunu Reşat Altay imzalamıştır. Erhan Tuncel'in görevine son verilmesi ile ilgili evrakta da Reşat Altay'ın imzası bulunmaktadır. Deneyimli bir emniyet müdürü olarak hiçbir şey kendisine söylenmese bile kendi getirdiği İstihbarat şube Müdürüne bu Yardımcı İstihbarat Elemanının hangi konularda çalıştırıldığım ve neden çıkarıldığını sormaması dikkat çekicidir.” dedi.

"Faruk Sarı'ya bütün bilgileri verdim"

Savcılık, Engin Dinç'e kendisinden sonra Trabzon İstihbarat Müdürü olan ve Dink cinayeti işlendiği sırada da Trabzon'da bu görevde olan Faruk Sarı'yı görevi devrettiğinde dosya hakkında bilgilendirip bilgilendirmediğini de sordu.

Dinç bu soruya, “Faruk Sarı'ya bu konuyla ilgili bütün bilgileri aktararak gizli evrakları da teslim ettim.” diye cevap verdi.

"Raporlar sahte arıza formu ile imha edildi"

Yasin Hayal ile ilgili Trabzon ve ülke genelinde faaliyetleri takip etmeye çalıştıklarını belirten Dinç, “Bu takiplerle ilgili bir çok raporu düzenlendi. Ancak daha sonra yaptığımız tespitlere göre düzenlenmiş F/5 raporlarının ve bunların muhafaza edildiği sunucunun sahte arıza kayıt formu düzenlenerek imha edildiğini öğrendik. Trabzon İstihbarat şube Müdürlüğünde bütün evrakların yazışmaların tutulduğu harddiskin sahte evraklar düzenlenerek imha edildiğini tespit ettik. Bu konuyla ilgili tutanak, ilgili savcılığımıza gönderilecektir. Yazılan bu F/5 raporlarının sanal ortamda bu harddiskte olması gerekirdi. Kimin tarafından, nasıl imha edildiğine dair İstihbarat Daire Başkanlığında da herhangi bir belge bulunamamıştır” dedi.

"Cinayetten sonra A. İlhan Güler ile A. Fuat Yılmazer'i aradım"

Engin Dinç, Dink cinayetini öğrendikten sonra ilk önce İstanbul İstihbarat Müdürü Ahmet İlhan Güler'i aradığını ancak ulaşamadığını belirtti.

Daha sonra Ankara'da Daire Başkanlığı'nda bu konulardan sorumlu birimin başındaki Ali Fuat Yılmazer'i aradığını ancak ona da ulaşamadığını ifade eden Dinç, “Daha sonra Ali Fuat Yılmazer beni arayarak Yardımcı İstihbarat Elemanıyla (Erhan Tuncel) kimi çalıştırdığımı sordu. Ben de Muhittin Zenit'i çalıştırdığımı söyledim. Daha sonra İstihbarat Daire Başkanlığının talimatı gereğince Muhittin Zenit'i de arayarak konudan haberdar olup olmadığını ve İstihbarat Daire Başkanlığım aramasını söyledim.” diye konuştu.

Cinayetten önce Jandarma İstihbarat Müdürü ile görüşmesi sorulmadı

Soruşturma dosyasındaki HTS (Cep telefonu kayıtları) incelemelerine göre Engin Dinç'in cinayet günü saldırı gerçekleşmeden saat 11.44 ve saat 11:51 sıralarında dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat şube Müdürü Metin Yıldız ile telefon görüşmesi yaptığı görülüyor. Dinç bu sırada Afyon'da İstihbarat Müdürü görevindeydi. Cinayet günü sabah saatlerinde iki kez yapılan ve biri 307 öteki 220 saniye süren bu telefon görüşmelerinin içeriği bugüne kadar kamuoyuna yansımadı. Savcılık sorgusunda Engin Dinç'e bu görüşmelere ilişkin herhangi bir soru sorulmadığı anlaşılıyor.

Paralel Devlet Yapılanmasına işaret etti

Savunmasında Paralel Devlet Yapılanması'na dikkat çeken İstihbarat Başkanı Dinç, “Geçmişe yönelik bir değerlendirme yaptığımda Trabzon İstihbarat şube Müdürlüğü görevimden alınmam ve sonrasında yaşananların, devlet içerisinde odaklanmış Paralel Devlet Yapılanması ve benzeri derin yapıların amaç ve gayelerini gerçekleştirmek amacıyla bazı gerçeklerin üstünün örtüldüğünü, bazı şahısların korunduğunu değerlendiriyorum. Bu cinayetin daha önceden haber alınmasına rağmen engellenmemesinin, cinayetten sonra bazı delillerin karartılmasının devlet içerisinde odaklanmış paralel devlet yapılanması unsurlarının devleti ele geçirme, bazı kurum ve kuruluşları yıpratma amaçlarına ulaşmak için kullandıkları bir faaliyet olduğunu düşünüyorum” dedi.

Hrant Dink cinayeti ve davasıyla ilgili tüm manşetlerimiz
Paralel yapı-Hrant Dink cinayeti manşetlerimiz

(15 Şubat 2016, 09:57), son güncel.:(26 Şubat 2016, 23:18)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=7680    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.009.969