Paralel Yapı soruşturmasında tutuklanan çok sayıda şüpheliyi usulsüz ve yetkisiz müdahale ile tahliye etmeye kalkışan hakimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer'in yargılanmasına Yargıtay'da devam edildi. Duruşmada sanık avukatları mahkeme heyeti ile tartışmaya girdi ve ardından salonu terketti. Hakimlerin tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme duruşmayı 14 Mart'a erteledi.
11.02.2016 12:26 'Paralel Devlet Yapılanması' soruşturmasında tutuklanan çok sayıda şüpheliyi usulsüz şekilde müdahil olarak tahliye etmeye kalkışan hakimler Metin Özçelik ile Mustafa Başer'in yargılanmasına Yargıtay'da 2. duruşma ile devam edildi. Dava şüphelilerin yargılaması, suç tarihinde hakim olmaları nedeniyle ilk derece mahkemesi sıfatı ile Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde görülüyor.
Davanın ikinci celsesi Yargıtay ana binasında başladı. Davayı takip eden isimler arasında CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Uluslararası Yargıçlar Birliği Başkanı ve Avrupa Yargıçlar Birliği eski Başkanı Gerhard Reissner, Hollanda Hakimler İçin Hakimler Birliği Başkanı Gerritjan Van Oven ile tutuklu hakimlerin yakınları yer aldı.
REDDİ HAKİME RET
Önceki celse reddi hakim talepleri ile ara verilen dava söz konusu isteklerin kabul edilmemesi üzerine kaldığı yerden devam etti. 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil’in mazeret nedeniyle duruşmaya çıkmaması üzerine Muhsin Şentürk heyete başkanlık yaptı. Daha önce heyette bulunmayan ancak son duruşmada kürsüde yer alan üye hâkim Ahmet Ömeroğlu'nun hükümete yakın olduğunu iddia ettiği Yargıda Birlik Platformu (YBP) üyesi olduğunu dile getiren avukat Celal Sis, üye hakkında reddihakim talebinde bulundu. Avukat Celal Sis, YBP'nin siyasi söylemlerini hatırlatıp üye hakimin tarafsız olmadığını vurguladı. Bunun üzerine hakkında ret talebi bulunan üye Ahmet Ömeroğlu, toplantılara katıldığını ancak derneğe üye olmadığını söyledi. Mahkeme daha sonra reddi hakim talebini reddetti.
Tutuklu hakimlerin etrafındaki jandarma görevlilerinin duruşma salonunda silahlı şekilde bulunması avukatların tepkisini çekti. Tutuklu hakim Mustafa Başer'in avukatı Hacer Yılmaz, jandarmadan silahlı olanların duruşma salonundan çıkarılmasını istedi. Bunun üzerine Heyet Başkanı Muhsin Şentürk, “Heyetle didişmeye başladınız.” diyerek tepki gösterdi. Mahkeme heyeti daha sonra silahların salondan çıkarılmasına karar verdi. Tutuklu hakim Başer, “Bu durum yargı bağımsızlığının ne hale geldiğinin en açık göstergesidir.” ifadesini kullandı.
AVUKATLAR SALONU TERKETTİ
Heyet Başkanı Muhsin Şentürk, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tutuklu hakimler hakkında verdiği iddianame yerine geçen son soruşturma evrakının okunmasına başlanmasını istedi. Ancak Metin Özçelik ve Mustafa Başer’in avukatları usule ilişkin itirazlarda bulundu.
Mahkeme Heyeti’nin talepleri karara bağlamadan son soruşturma kararının okunmasında ısrar etmesi üzerine Metin Özçelik’in avukatı Önder Durdu, “Savunma makamına saygı duyulmuyorsa ben bu durumu protesto ediyorum ve salonu terk ediyorum. Arkadaşlarıma da salonu terk etmeyi salık veriyorum.” ifadelerini kullanarak salonu terk etti. Durdu’nun ardından Mustafa Başer müdafii Hacer Yılmaz, “Adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı ihlal edildiğinden salonu terk ediyorum. Biz burada davayı temyiz edeceğimiz zaman 'neyi temyiz ediyorsunuz' diye soracaklar. Biz Türkiye’de avukatlık yapmaya çalışıyoruz. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi önceden bir karar vermiş, 1 Mayıs’ta müvekkillerimiz tekrar tutukluyor. Mahkemenin bağımsız olduğuna dair en ufak bir inancımız yoktur.” diyerek salonu terk etti.
Salonda kalan iki sanık avukatı ise duruşmaya tekrar ara verilmesini, diğer avukatlarla görüşmek istediklerini belirtti. Tekrar verilen aranın ardından salonda kalan iki avukattan Semra İşler Albayrak, bundan sonra duruşmaya katılıp katılmayacakları konusunda müvekkilleri ve diğer avukatlarla görüşebilmek için duruşmanın başka güne ertelenmesini istedi. Heyetin bu talebi reddetmesi üzerine, salonda kalan son iki avukat da salondan ayrıldı.
Tüm avukatların salondan ayrıldığı duruşma, sanıklarla devam etti. Mahkeme Başkanı Şentürk, sanıklara, avukatların durumu ve tutukluluk halleriyle ilgili söz verdi.
TUTUKLU HAKİM MUSTAFA BAŞER'İN SAVUNMASI
Sanık Mustafa Başer, "bağımsız bir mahkemede yargılanıyor" inancı taşımadığını belirterek, "Anayasa'nın bana verdiği yetkiyle Türk milleti adına verdiğim karar nedeniyle buradayım" dedi. Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin, tutukluluk halinin devamına ilişkin verdiği kararın gerekçesini eleştiren Başer, "Gülen veya adamları veya herhangi bir kuruluşla bir tane ilişiğimi bulamamışlar. Yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Burada tahliyeme karar vermeyeceğinizi gördüm. On aydır tutukluyum. Türk yargıçlarının vicdanı tutuklanmıştır, sizin de vicdanınız tutuklanmıştır. Bundan sonra hakimler karar verirken acaba başıma bir iş gelecek mi düşüncesiyle doğru bildikleri kararı veremeyecekler. Yansız, tarafsız olduğunuza inanmıyorum" diye konuştu. Başer, tahliyesine karar verilmesini, avukatlarıyla savunmaya devam edip etmeyeceği konusunda süre verilmesini istedi.
TUTUKLU HAKİM METİN ÖZÇELİK'İN SAVUNMASI
Söz verilen sanık Metin Özçelik de soruşturma ve tutukluluk aşamasında usul eksiklikleri bulunduğunu söyledi. Hakkındaki son soruşturma kararında isnat edilen suça ilişkin bir tek delil bulunmadığını öne süren Özçelik, şunları söyledi: "On aydır tutuklu bulunan birisinin talebi reddediliyorsa bunun sonu mahkumiyettir. Gülen ile hareket mi cemaat mi her ne ise bunlarla ilişkim yok. Okullarına çocuklarımı göndermedim. Ben hiçbir okuluna gitmedim. Böyleyken, çocuklarını oraya gönderen, Türkçe olimpiyatlarına gitmek için sıraya girenler suçlu değil ama bir ilişkisi olmayan ben, terör örgütü üyesiyim. Tahliye kararı verdiğim kişilerle bağlantım yok. Savcı hakkımdaki iddianamede beni örgüt üyeliğiyle suçluyor, kendisi çocuklarını Gülenist denilen okullara göndermiş."
Cezaevinde Hasan Cemal'in "12 Eylül Günlüğü" adli kitabını okuduğunu ifade eden Özçelik, kitaptan alıntılar okudu. Özçelik, darbe sonrası, Ankara 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi hakiminin, Necmettin Erbakan'ın tutuklanması talebini reddetmesi üzerine re'sen emekli edildiğinin kitapta yazıldığını aktardı. Metin Özçelik, "Darbeci generaller bile istedikleri kararı vermeyen hakimi tutuklamamış. Sivil yönetim ve sivil yargının durumu ortada. Bugünler geçecek. Hukuka uygun kararı Türk milleti adına verdim. Sonuna kadar da faturasını ödemeye hazırım. Burada tutuklu olan Türk yargısıdır. Sizden ileride eşinizin, çocuğunuzun yüzüne bakabileceğiniz karar vermenizi istiyorum" diye konuştu.
Ergenekon soruşturmasında Doğu Perinçek'in tutuklanması kararını veren, tutuklandıktan sonra da Silivri Cezaevi'nde Doğu Perinçek'in koğuşuna yerleştirilen Özçelik, "Mutlu değilim. Ama hayatımın en anlamlı günlerini yaşıyorum" dedi. Heyetin Ceza Muhakeme Kanunu'nda olmayan tutuklama gerekçeleri ile tutuklu halinin devamına karar verdiğinin altını çizen Özçelik, "Benim verdiğim karardan memnun olmayan hakim güç, benim tutuklu olmamı istiyor." diye konuştu.
Özçelik de avukatlarla devam edip etmeyeceği konusunda süre verilmesini, tahliye edilmesini ya da adli tedbir uygulanarak serbest bırakılmasını istedi.
SAVCIDAN O TALEBE TEPKİ
Duruşmada daha sonra söz alan Savcı Kenan Zeybek, davayı izleyen uluslararası temsilcilerden rahatsızlığını dile getirdi. Zeybek, “Uluslararası temsilcilerin varlığının tutanağa geçirilmesi isteniyor. Bu talep çok şükür hala bağımsız bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti’ne saldırı niteliğindedir.” diye konuştu. Zeybek, bütün taleplerin reddine karar verilmesini istedi.
Zeybek’in bu ifadeleri üzerine tutuklu Hakim Metin Özçelik, “Jandarmalar içinde beni siz bu halde görüyorsunuz. Bu durum yargı bağımsızlığının ne hale geldiğinin en açık göstergesidir. Uluslararası temsilciler değil, hakimin tutuklanması yargı bağımsızlığını zedeler.” ifadelerini kullandı.
TUTUKLULUKLARA DEVAM
Tutuklu hakimlerin beyanlarının alınması sonrası mahkeme karar için ara verdi. Verilen yarım saatlik aranın ardından Heyet Başkanı Şentürk, sanıklara bu avukatlarla mı yoksa başka avukatla mı devam edip etmeyeceklerine karar vermeleri için 15 gün süre verilmesine karar verdiklerini bildirdi. Şentürk, sanıkların tahliye taleplerinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar verildiğini açıkladı.
Duruşma, sanıkların ve avukatların talebi üzerine 14 Mart'a bırakıldı. Tutukluk talebiyle ilgili 1 aylık yasal süreçte karar verilmesi zorunluluğu nedeniyle 1 Mart 2016'da da tahliye talepleriyle ilgili karar verileceği kaydedildi.
Paralel yapı-25 Nisan (2015) '25 Nisan kamikaze/yargısal darbe girişimi' manşetlerimiz
(11 Şubat 2016, 12:26)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: