Paralel örgütün lider kadrosuna yönelik operasyonda tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen 4 kişiden İlhan İşbilen'in de aralarında bulunduğu 3'ü tutuklandı. Gözaltı listesinde bulunan Gülen'in eski avukatı Abdülkadir Aksoy da emniyete giderek teslim oldu. Operasyonda kendilerine ulaşılamayan halen 66 kişi bulunuyor.
15.12.2015 22:43 Ankara merkezli 10 ilde düzenlenen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PYD) operasyonu kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklanma talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen eski milletvekili İlhan İşbilen'in de aralarında bulunduğu 3 kişi tutuklandı, 1 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde işlemleri tamamlanan zanlılar Kazım Avcı, İlhan İşbilen, Ali Çelik ve Dilaver Azim sabah saatlerinde Ankara Adliyesi'ne getirildi.
Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu'nda görevli cumhuriyet savcısı, ifadesini aldığı zanlıları tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk etti.
Nöbetçi Ankara 3. Sulh Ceza Hakimliği, zanlılar Kazım Avcı, İlhan İşbilen ve Dilaver Azim'in tutuklanmasına, Ali Çelik'in adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.
İSİM YANLIŞLIĞI VAR
Öte yandan savcılığın yanlış kişiyi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk ettiği ortaya çıktı. Savcının yanlış sevki mahkemenin kararında yer aldı. Tutuklamaya sevk edilen Ali Çelik'in farklı kişi olduğu belirtilerek tutuklanmasına gerek olmadığına karar verildi.
Kararda tutuklanma talebi şu ifadelerle reddedildi: "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 14/12/2015 tarihli isteminde şüphelilerden Mail Mehmet ve Zülfiyeden olma 12/05/1957 doğumlu şüpheli hakkında tutuklama isteminde bulunulmasına karşın mevcutlu olarak gönderilen şüphelinin Hacı ve Fadime oğlu 06/07/1972 Yeşilyurt doğumlu, Malatya Yeşilyurt, Üçgözü nüfusunda kayıtlı Ali Çelik olduğu anlaşılmakla tutuklanma isteminin reddine"
BİR KİŞİ SAVCILIKTAN SERBEST BIRAKILDI
FETÖ/PDY'nin yönetim kadrosuna yönelik 11 Aralık'ta Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Kilis, Rize, Şanlıurfa, Kütahya ve Trabzon'da eş zamanlı operasyon düzenlenmişti. Operasyon kapsamında 5 kişi gözaltına alınmış, zanlılardan Cemal Türk, savcılığın talimatıyla emniyetten serbest bırakılmıştı.
1 KİŞİ TESLİM OLDU
Bu arada, zanlılardan Fetullah Gülen'in eski avukatı olduğu belirtilen Abdülkadir Aksoy'un da emniyete giderek, teslim olduğu öğrenildi. Bu gelişmeyle birlikte operasyonda kendilerine ulaşılamadığı için gözaltına alınamayanların sayısı 66'ya düşmüş oldu. Gözaltı listesinde yer alan Hidayet Karaca halen Tahşiye davası kapsamında cezaevinde tutuklu bulunuyor. Operasyon kapsamında 73 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılmış, 5'i gözaltına alınırken 68'ine ulaşılamamıştı. Bu 68 kişiden 50 civarındaki ismin ise yurtdışında bulunduğu ortaya çıkmıştı.
SAVCILIK: ÖRGÜT, ÜYELERİNİ YURTDIŞINA KAÇIRDI
Ankara merkezli 10 ilde düzenlenen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) operasyonu kapsamında 4 zanlının tutuklanması talebine ilişkin savcılığın sevk yazısında, Fetullah Gülen örgütlenmesinin, adli soruşturmaları boşa çıkarmak için suç işleyen mensuplarını yurt dışına kaçırdığı ifade edilerek, tutuklamaya sevk edilen zanlıların yurt dışına kaçacaklarına dair somut olgu bulunduğu kaydedildi.
Aralarında eski milletvekili İlhan İşbilen'in de yer aldığı 4 zanlının, tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderilmesi konusundaki yazıda, "Fetullah Gülen tarafından kurulup, yönetilen örgütlenmenin dini cemaat olmadığı" ifade edildi.
Örgütlenmenin kamu kurumlarının sınav sorularını çalarak kadrolaştığı, kadrolaşmanın Emniyet, Adalet, Mülkiye, TSK gibi birimlere yayıldığı belirtilen yazıda, devletin kritik kurumlarında kamu hiyerarşisi dışında ayrı hiyerarşiye bağlı bir örgütlenme oluşturulduğu aktarıldı.
Bu örgütlenmenin kişilerin haberleşmesinin ve özel hayatının gizliliğini ihlal ettiği, konuşmaları dinlediği, kişisel verileri depoladığına, siyasi ve askeri casusluk, resmi evrakta sahtecilik, yağma, ihmalle öldürme, işkence, tehdit, kişi hürriyetini kısıtlamak, nitelikli hırsızlık, irtikap, iftira, suç uydurma, suç delilini gizleme gibi suçlar işlediğine yer verilen yazıda, bu suçların örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar olduğu ve örgüt yöneticisi zanlıların bu suçlardan sorumlu olduğu bildirildi.
Örgütlenmenin hükümeti ortadan kaldırmaya, görevini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs, Anayasa'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya, bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye, fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs ve silahlı terör örgütü kurup yönetmek suçlarını işlediklerine dair kuvvetli deliller bulunduğu vurgulanan yazıda, örgüt liderlerinin emriyle örgüt yöneticilerinin yurt dışına kaçtığı, işleri idare edebilecek az sayıda yöneticinin ise Türkiye'de kaldığı belirtildi.
Tutuklanması istenen zanlıların da bunlardan bazıları olduğu belirtilen yazıda, genel olarak örgütlenmenin, suç işleyen kişiler hakkında soruşturma açıldıktan sonra, adli soruşturmaları boşa çıkarmak için bu kişileri yurt dışına kaçırdığı, tutuklamaya sevk edilen şüphelilerin de yurt dışına kaçacaklarına dair somut olgu bulunduğu kaydedildi.
Yazıda, "şüphelilere isnat edilen suçun tutuklamayı gerektiren vahim nitelikteki suçlardan olduğu ve adli kontrol uygulamasının bu suçlar yönünden yeterli olmayacağı" ifade edilerek, zanlıların tutuklanmaları talep edildi.
FETÖ/PDY'nin yönetim kadrosuna yönelik 11 Aralık'ta düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan İlhan İşbilen ile Kazım Avcı, Ali Çelik ve Dilaver Azim, savcılık sorguları sonrasında tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilmişlerdi.
ŞÜPHELİLERİ SORGUDA TERLETEN SORULAR
Paralel yapının tepe yönetimine yönelik düzenlenen operasyonda tutuklanan Fetullah Gülen'in halasının oğlu Kazım Avcı'ya, emniyette PKK elebaşı Abdullah Öcalan’la ilgili sorular soruldu. Avcı’ya “Öcalan'ın öldürülmesini teklif ettiniz mi? Öcalan’ın öldürülmesi yönünde kimden talimat aldınız?” soruları yöneltildi.
Ankara Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu'nda görevli Savcı Serdar Coşkun'un Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'A Takımı'na yönelik düzenlediği operasyonda ilginç bilgilere ulaşıldı. Tutuklanan Fetullah Gülen'in halasının oğlu Kazım Avcı'ya emniyetteki ifadesinde sorulan sorular FETÖ'nün PKK elebaşısı Abdullah Öcalan'ı öldürme planını deşifre etti.
TÜRKMEN LİDERLE GÖRÜŞMÜŞLER
FETÖ'yle ilgili en mahrem bilgilere sahip olduğu söylenen Kazım Avcı'ya yöneltilen sorulara göre örgüt, Öcalan'ı öldürmek için Türkmen Cephesi Başkanı Mustafa Ziya ile görüştü. Öcalan'ın öldürülmesi teklifini de Avcı'nın verdiği iddia edildi. Emniyetteki ifadesinde Avcı'ya, “Öcalan'ın öldürülmesini teklif ettiniz mi?”, “Öcalan'ın öldürülmesi yönünden kimden talimat aldınız?”, “Abdullah Öcalan'ın öldürülmesi amacıyla Türkmen Cephesi Başkanı Mustafa Ziya ile neden görüştünüz, neler konuştunuz?” ve “Öcalan'ın öldürülmesiyle ile neyi planladınız?” soruları yöneltildi.
TALİMATA KAPALI BİR ADAMIM
Avcı, “Öcalan'ın öldürülmesini teklif ettiniz mi?” sorusuna “Ben böyle bir teklifte bulunduysam ispat etsinler” yanıtını verdi. “Öcalan'ın öldürülmesi yönünden kimden talimat aldınız?” sorusu üzerine de “Ben talimata kapalı bir adamımdır, insanım ve kimse bana böyle bir şey söylemez. Böyle bir şey duymadım” dedi. Konuyla ilgili gizli servislerin rolü de sorulan Avcı, “Öcalan'ın öldürülmesi amacıyla
Türkmen Cephesi Başkanı Mustafa Ziya ile neden görüştünüz, neler konuştunuz?” sorusuna “Böyle bir konu ile alakalı hiçkimse ile görüşmem olmamıştır” yanıtını verdi. “Öcalan'ın öldürülmesiyle ile neyi planladınız?” şeklindeki soru üzerine ise Avcı, “Böyle bir planım ve amacım kesinlikle söz konusu değildir” dedi.
DAĞLICA VE AKTÜTÜN SORULDU
Avcı'ya yöneltilen soruların arasında Dağlıca ve Aktütün saldırılarının yer alması dikkat çekti. Saldırılarla alakalı Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan emekli albay ile görüştüğü hatırlatılan Avcı'ya “FETÖ'nün bölücü örgütün yaptığı baskınlar ile ilişkisi ve irtibatı nedir?” sorusu yöneltildi. Avcı ise söz konusu kişiyle böyle bir sohbetinin olmadığını iddia ederek, “PKK terör örgütü ile FETÖ'nün arasındaki irtibat ve ilişkisi olduğu hakkında hiçbir bilgim yoktur. Ben zaten FETÖ'nün örgüt olduğuna da inanmıyorum” şeklinde yanıt verdi.
HEDEF ÇÖZÜM SÜRECİYDİ
FETÖ'nün beyin takımındaki isimlerden birisi olan Kazım Avcı'ya yöneltilen ve ifade tutanaklarına yansıyan bu sorular, çözüm sürecinde PKK ile paralel yapının işbirliğine işaret etti. Söz konusu sorular Öcalan'ın zehirlenme iddiaları ile FETÖ'nün finans koordinatörü olarak gösterilen işadamı Süleyman Müftigil'in sızan telefon konuşmasındaki, “İmralı (Öcalan) bertaraf edilecek, artık tekrar silahlı ve çatışmalı bir dönem geliyor” şeklindeki ifadelerini akıllara getirdi.
PAPA'NIN ELİNİ ÖPME OLAYI SORULDU
Savcılık sorgusunda İlhan İşbilen'e ise, diğer soruların yanında 1998'de Fetullah Gülen ile Papa 2. Jean Paul arasında gerçekleşen görüşmenin içeriğinin sorulduğu öğrenildi. Savcı, İşbilen'in de katıldığı Vatikan ziyaretinin amacını ve sonucunu ayrıntısıyla anlatmasını istedi. Savcı ayrıca Gülen'in Papa'nın elini öpüp öpmediğini de sordu. İşbilen görüşme talebinin Gülen tarafından değil, Vatikan Büyükelçiliği'nden geldiğini öne sürdü. İşbilen, resmi ziyaret sırasında katılımcıların çoğunun Papa'nın elini öptüğünü ancak Gülen'in öpmediğini iddia etti.
GÜLEN'İN MESLEĞİ KAYITLARA GÖRE KARİKATÜRCÜLÜK
FETÖ'nün A Takımı'ndaki 73 isme yönelik çalışmalar sonunda hazırlanan dosyalarda, Fetullah Gülen'in meslek bilgisi yer aldı. Gülen, emniyet kayıtlarında, yazar, bestekar, heykeltraş, karikatürcü, gravürcü, ebru sanatçısı ve emekli vaiz olarak yer alıyor.
FETÖ/PDY'ye yönelik operasyonlar, örgütün yapısını ve işleyişini de deşifre ediyor. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin 17-25 Aralık operasyonlarından sonra yaptıkları çalışmalar da bu yapının deşifresinde önemli rol oynuyor. En son cuma günü yapılan operasyon, haklarında gözaltı kararı çıkarılanların tamamı örgütün kilit isimleri olduğu için, öncekilerden farklılık arz ediyor.
FİNANS EKİBİ VAR
Fetullah Gülen'in en tepede yer aldığı örgüt şemasında “Baş Yüceler Şurası” ve “Yüksek İstişare Heyeti” gibi kontrol mekanizmaları bulunuyor. Buralarda alınan kararlar, “imamlar” aracılığıyla duyuruluyor. Kararlara uyulup uyulmadığı ise yine “üst akıl” tarafından takdir edilen ve güvenilen kişilerden oluşan “denetmenler” aracılığıyla takip ediliyor. Elemanların seçilmesi, kalacakları yerlerin ayarlanması, beyinlerinin yıkanması ve devlette iyi bir mevkide göreve başlatılmasından, sosyal hayatlarının düzenine kadar her aşamasından farklı bir kişinin sorumlu olduğu örgüt yapısında, finans işleri ayrı bir ekip tarafından yürütülüyor.
7 AYRI MESLEĞİ VAR
Bunun yanısıra devlete nasıl sızılacağını planlayan, kritik noktalara örgüte yakın isimlerin seçilmesini sağlayan ve davalara müdahaleyi organize eden farklı ekipler bulunuyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ/PDY ana soruşturması kapsamında, hakkında yakalama kararı bulunan ve yurt dışında olduğu bilinen Gülen birinci sırada yer alıyor. Emniyetin yaptığı soruşturmada Gülen'in mesleği kayıtlarda yazar, bestekar, heykeltraş, karikatürcü, gravürcü, ebru sanatçısı ve emekli vaiz olarak yer alıyor.
İKİNCİ ADAM TÜRKYOL
Cevdet Türkyol, FETÖ/PDY'in ikinci adamı olarak yer alıyor. Örgütün illegal alanlarının sorumlusu Türkyol, Gülen'in en mahrem sırlarını biliyor ve örgütün illegal para kasasını tutuyor. Örgütün kilit isimlerinden olan Mustafa Özcan, Gülen ile doğrudan bağlantı kurabiliyor. Mehmet Ali Şengül'ün örgütün eski Türkiye İmamı ve Gülen ABD'ye gittiğinde yerine vekil olarak geçtiği kaydediliyor.
İLK BAĞLILIK YEMİNİNİ YAPTI
İsmail Büyükçelebi, Gülen'e ilk bağlılık yemini eden kişilerden biri olarak kayıtlara geçti. Büyükçelebi, örgütün ABD imamı olarak görev yapıyor. Örgütteki en eski isimlerden olan İbrahim Kocabıyık, Gülen'in ilk talebelerinden. Örgütün Türkiye mütevelli heyeti içerisindeki finansal sorumlulardan olan İsmet Aksoy, Asya-Avrupa-Afrika kıtalarında örgütün sorumlu denetçisi olarak görev yapıyor. Kayıtlara “esnaf” olarak geçen Ahmet Kara'nın, yargıdan sorumlu imam olup, yargıdaki elemanlarına Gülen'in bilgisi dahilinde doğrudan talimat vererek davaların sonucunu etkilediği tespit edildi.
Gülen'in sağlığı onlardan sorulur
Soruşturma dosyasına göre devletin çeşitli kademelere sızan FETÖ/PDY, basının gücünü de kullandı. Örgüte himmet yoluyla finansman kaynağı sağladığı belirlenen Koza-İpek grubunun Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın İpek'in, Bugün TV, Kanal Türk ile Bugün gazetesini bu kapsamda aldığı talimat doğrultusunda örgütün bünyesine dahil ettiği tespit edildi.
OKULLARDA ETKİLİ
FETÖ/PDY'nin Ankara'daki okullarından sorumlu olduğu belirlenen Cemil Koca'nın iş adamlarından “himmet” adı altında yüklü miktarda paralar topladığı ve 2014 yılına kadar Ankara il imamı olarak faaliyet gösterdiği kaydedildi. Hacettepe Üniversitesi'nde rektör danışmanı olarak görev yapan Tuncay Delibaşı'nın ayda bir Gülen'in yanına giderek sağlık kontrollerini yaptığı, Gülen ile doğrudan irtibatlı olduğu belirlenirken, örgütün üst kurulunda yer alan Kudret Ünal'ın da aynı şekilde Gülen'in doktorluğunu yaptığı, yapıya bağlı okullarda da etkili olduğu tespit edildi.
ÖRGÜTÜN İMAMLARI
Emniyetin listesinde örgütün “imam”ları da bulunuyor. Örgütün imamlarından en dikkat çeken, Fatih Üniversitesi'nin kurucusu ve rektörü olan Şerif Ali Tekalan. Tekalan FETÖ/PDY'nin Türkiye İmamı olabileceği değerlendiriliyor.
İşte 73 kişilik lider kadrosu
Paralel'e ana operasyon, 73 gözaltı
Paralel yapı-11 Aralık (2015) 'Lider Kadrosu' soruşturması manşetlerimiz
(15 Aralık 2015, 22:43)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: