HSYK tarafından hakkındaki paralel yapı iddiaları nedeniyle açığa alınan, iki gün sonra da yurtdışına çıkış yasağı konulan eski İstanbul Başsavcıvekili ve Çorum Savcısı Fikret Seçen'in, açığa alındığı 24 Kasım günü Atatürk Havalimanı'ndan Hollanda'ya çıkış yaptığı öğrenildi. Hakkındaki ciddi iddialar nedeniyle açığa alınması üzerine Seçen'in tutuklanmaktan korkarak kaçtığı ileri sürülüyor. Seçen'in kaçışı, Savcı Zekeriya Öz'ün kaçışı sonrası başlayan bir tartışmayı da tekrar gündeme getirdi.
01.12.2015 10:57 HSYK tarafından 24 Kasım tarihinde geçici olarak görevden uzaklaştırılan ve 26 Kasım tarihinde hakkında yurtdışına çıkış yasağı konulan eski İstanbul Başsavcıvekili ve Çorum Savcısı Fikret Seçen'in, açığa alındığı 24 Kasım günü Atatürk Havalimanı'ndan Hollanda'ya çıkış yaptığı öğrenildi.
HSYK 2. Dairesi tarafından, İstanbul'daki "Askeri Casusluk" soruşturmasında usulsüz soruşturma yürüttüğü iddiasıyla 24 Kasım'da geçici olarak görevden uzaklaştırılan eski Özel Yetkili Başsavcıvekili, Çorum Savcısı Fikret Seçen hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın isteği üzerine Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 26 Kasım günü yurtdışına çıkış yasağı kararı verilmişti.
Seçen geçici görevden uzaklaştırma kararı verildiği gün sabah saatlerinde de uçakla İstanbul'a gelmişti. Seçen'in, saat 05.55'te Amasya Merzifon Havaalanı'ndan kalkan uçakla ailesiyle İstanbul'a gittiği belirtilmişti.
GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDIĞI GÜN YURTDIŞINA ÇIKMIŞ
“Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek" ve “Görevi kötüye kullanmak" suçlarından hakkında yurtdışına çıkış yasağı konulan Fikret Seçen'in, HSYK tarafından görevden uzaklaştırıldığı gün olan 24 Kasım Salı günü Atatürk Havalimanı'ndan Hollanda'ya çıkış yaptığı öğrenildi.
AMSTERDAM'A GİTMİŞ
Savcı Fikret Seçen'in, açığa alındığı 24 Kasım'da önce Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı'na 20 günlük rapor verdiği, ardından saat 05.55'te Amasya Merzifon Havaalanı'ndan kalkan uçakla İstanbul'a gittiği, saatler sonra da Atatürk Havalimanı'ndan saat 17:00'de KLM Havayollarına ait uçakla Hollanda'nın Amsterdam şehrine gittiği belirlendi. Seçen’in yurtdışına yaptığı yolculuk öncesi eşine de pasaport almak istediği ancak yetiştiremediği iddia ediliyor.
KAÇ MESAJI MI ALDI?
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, "resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek" ve "görevi kötüye kullanmak" suçlarından yurtdışı çıkış yasağı talebi mahkeme tarafından kabul edildi. Seçen’in bu karardan 2 gün önce HSYK tarafından açığa alındığı gün kaçmış olması dikkat çekti. HSYK'da halen paralel yapıya bağlı oldukları iddiası sık sık dile getirilen üyeler isimleriyle birlikte baştan beri biliniyor. Zaten alınan tüm kararlarda karşı oy kullandıkları görünen bu üyeler oluşturulan kurullarda azınlıkta kaldıkları için kararlara etki edemiyor. Ancak üye olmaları nedeniyle katıldıkları toplantılarda nelerin konuşulduğunu, ne tür detayların gündeme geldiğini ve toplantı sonucunda ne tür kararların alındığını anlık olarak biliyorlar.
SAVCILAR ÖZ VE KARA DA KAÇTI
Daha önce, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararnamesiyle görevden uzaklaştırılmalarına karar verilen, haklarında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" ile "Cebir, şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" iddialarıyla soruşturma yürütülen Öz, Kara ve Yüzgeç hakkında da 10 Ağustos'ta Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tutuklama amaçlı yakalama kararı çıkarılmıştı. Öz ve Kara'nın yurtdışına kaçtığı tespit edilmiş, firari Yüzgeç'in ise nerede olduğu bulunamamıştı.
SAVCI AKKAŞ'A ULAŞILAMIYOR
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından haklarında "örgüt kurma" iddiasıyla soruşturma yürütülen eski savcı Akkaş ve eski hakim Süleyman Karaçöl ile ilgili Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 12 Eylül'de tutuklama amaçlı yakalama kararı çıkarılmıştı. Karaçöl tutuklanırken, Akkaş'a ulaşılamamıştı.
ASKERİ CASUSLUK'TA USULSÜZLÜK
HSYK 2. Dairesi, Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarında da rol alan eski özel yetkili İstanbul Başsavcı Vekili Fikret Seçen'in, hakkındaki soruşturma tamamlanana kadar görevden uzaklaştırılmasına karar vermişti. Daire, İstanbul'daki Askeri Casusluk Davası'nda sanıklar lehine verilen TÜBİTAK raporunu dosyaya koymadığını belirtmişti. Seçen'in soruşturma izni olmaksızın, Kartal Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nurettin Turan'ı, emekli olmadan önce “emekli hakimmiş” gibi gösterip, usulsüz dinlediği gerekçesiyle de görevden uzaklaştırma kararı alındığını kaydeden Daire, Seçen'in ayrıca “Dursun Çiçek” isminden hareketle iki ayrı Dursun Çiçek hakkında usulsüz dinleme kararı aldığının tespit edildiğini de belirtmişti.
Dink'ten de incelenecek
Askeri Casusluk davasında yaptığı usulsüzlükler ortaya çıkan Fikret Seçen için HSYK, geçtiğimiz günlerde yeni bir karar almıştı. HSYK 3. Dairesi, geçtiğimiz günlerde Seçen hakkında inceleme izni vermişti. Seçen hakkındaki inceleme izninin ise Hrant Dink soruşturmasıyla ilgili olduğu ortaya çıkmıştı. Seçen'in Hrant Dink dosyasıyla ilgili bazı usulsüzlüklere imza attığı belirtilmişti.
HSYK'DAN PARALEL SAVCILARA BİR İNCELEME DAHA
Öte yandan İstanbul Askeri Casusluk soruşturmasında usulsüzlük yaptığı suçlamasıyla görevden alınan Seçen’e Dink soruşturması kapsamında, Akkaş’a ise Paralel bağlantısı nedeniyle bir inceleme daha başlatıldı.
HSYK 3. Dairesi, hakkında meslekten ihraç kararı bulunan firari savcı Muammer Akkaş hakkında 25 Aralık darbe girişimiyle ilgili olarak paralel yayın organına verdiği röportaj sebebiyle, İstanbul’daki Askeri Casusluk soruşturmasıyla ilgili geçtiğimiz günlerde görevden uzaklaştırılan eski özel yetkili İstanbul Başsavcı Vekili, Çorum Savcısı Fikret Seçen hakkında ise Hrant Dink soruşturması kapsamında inceleme başlattı. 25 Aralık darbe girişiminde bulunan firari savcı Muammer Akkaş ile paralel yapı tarafından gerçekleştirilen kumpas soruşturmalar İstanbul’daki Askeri Casusluk Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarında da rol alan eski özel yetkili İstanbul Başsavcı Vekili, Çorum Savcısı Fikret Seçen hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından yeni bir inceleme başlatıldı.
PARALEL’E RÖPORTAJ
HSYK 3. Dairesi tarafından verilen kararla, daha önce 2. Dairenin kararıyla meslekten ihraç edilen ve hakkında tutuklama amaçlı yakalama kararı bulunan Muammer Akkaş hakkında Mayıs ayında paralel yayın organı olan Millet Gazetesi’ne verdiği röportaj nedeniyle inceleme başlatıldı. Meslekten ihracından sonra verdiği röportajda Akkaş, 25 Aralık’ta yargıya sivil darbe yapıldığı iddiasında bulunmuştu. Yapılan şikâyetler üzerine geçtiğimiz hafta içerisinde Akkaş ile ilgili dosyayı gündemine alan Daire, Akkaş hakkında inceleme izni verdi.
MÜFFETTİŞ DEVREDE
HSYK 3. Dairesi, ayrıca Muammer Akkaş, Fikret Seçen, Yeşim Sayıldı ve Talip Karakuş ile ilgili iddiaları araştırmak için müfettiş görevlendirdi. Müfettiş söz konusu iddiaları araştıracak ve rapor hazırlayacak. Müfettişin hazırladığı raporu değerlendirecek olan HSYK 3. Dairesi, gerektiğinde bu isimlerle ilgili soruşturma izni verebilecek. Soruşturma izni vermesi durumunda ise dosya, HSYK 2. Dairesi’ne gönderilecek.
Usulsüzlük yaptığı iddia edildi
Daire’nin gündeme aldığı bir diğer konu da paralel yapı tarafından gerçekleştirilen kumpas soruşturmalar olan İstanbul’daki Askeri Casusluk Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarında da rol oynayan eski özel yetkili İstanbul Başsavcı Vekili, Çorum Savcısı Fikret Seçen oldu. HSYK 2. Dairesi tarafından geçtiğimiz hafta Askeri Casusluk soruşturmasında sanıklar lehine verilen TÜBİTAK raporunu dosyaya koymadığı gerekçesiyle görevden uzaklaştırılan Seçen hakkında Hrant Dink soruşturmasıyla ilgili olarak inceleme izni verildi. Seçen’in Hrant Dink dosyasıyla ilgili de bazı usulsüzlüklere imza attığı iddia edildi.
PARALEL CUMHURİYETİN SAVCILARI BİR BİR KAÇIYOR!
Diğer yandan son olarak Savcı Seçen'in de yurtdışına kaçmış olması bir tartışmayı tekrar gündeme getirdi. Ergenekon soruşturmasını başlatan Savcı Zekeriya Öz'ün kaçması kamuoyunu sarsmıştı. Özellikle Öz'ün kaçışının çok önemli ve simgesel bir anlam taşıdığı söylenebilir. Çünkü Öz, Ergenekon soruşturmasını başlattığı için efsanevi bir "Cumhuriyet" savcısı olarak görülüyor, derin yapıların üzerine cesaretle gittiği için yargının itibarını ayağa kaldıran bir isim olarak gösteriliyordu. 70'li yıllarda diğer bir Savcı Öz, Savcı Doğan Öz, kontrgerilla yapılanmasının üzerine gitmiş, ancak bedelini hayatıyla ödemişti. Şimdi bir başka Savcı Öz olan Zekeriya Öz'ün Doğan Öz'ün kanını yerde bırakmadığı değerlendiriliyor, kontrgerilla türü derin yapılanmalarının üzerine cesaretle gittiği için kamuoyunun büyük kesiminde kahraman savcı olarak görülüyordu.
Ancak 17 Aralık yolsuzluk soruşturması altında hükümete kumpas kurması, ardından gelişen süreçte bu ve diğer soruşturmalarla ilgili hakkında ortaya çıkan çok sayıdaki şaşırtıcı bilgiler, savcıların sanıklara kumpas kurduğunu gösteren somut delillerin ortaya çıkması, Dubai tatili ve benzeri istismar olayları, son olarak da yurtdışına kaçması kamuoyunu tam anlamıyla "şok" etti. Öz'ün "f-tipi" bir savcı olduğu daha önce Ergenekon sanıklarınca gündeme getirilmişti. Ancak kamuoyunda iddia rağbet görmemiş, sanıkların savunma refleksiyle Öz'ü karalamaya çalıştıkları düşünülmüştü. Ancak kaçış olayı işi değiştirdi. "Türkiye Cumhuriyeti Savcısı" ibaresini sık sık gündeme getiren bu efsanevi savcı nasıl olur da ülkesini terkedip yurtdışına kaçardı, Yargıya sürdüğü lekenin farkında değil miydi?.." Sorulan soru buydu. Niye kalıp da yargılanmayı ve aklanmayı beklememişti?.. Kendisini savunmaktan mı acizdi?.. Yoksa, hakkındaki iddialar doğru olabilir miydi?.. İşte bu sorular soruldu.
Başka herhangi bir makamdaki ve isimdeki kişi kaçmış olsa belki izah getirilebilirdi. Ama bir yargı mensubunun, üstelik de yargının en önemli ve efsanevi ismi Öz'ün kaçmış olmasının anlamı çok büyük. Balık baştan kokar misalini hatırlatan bu kaçış, haklarında şimdiye kadar dile getirilen paralel örgütle bağlantılı oldukları iddialarını da güçlendirmiş oldu. Kaçış, mahkemede haklarındaki suçlamaları güçlendiren etki yapacak.
Ayrıca daha önce bu savcıları savunan kesimler dahi kaçış olayı nedeniyle şaşkın duruma düştü. Paralel kesimler konu bu kaçışlara geldiğinde sessizliğe gömülüyor nedense.
Kaçışların, Ergenekon ve benzer davalarda kumpas kurulduğu şüphesini önemli ölçüde güçlendirdiği, son aylarda paralel yapıya yönelik peşpeşe açılan davalarda, yaşanan gözaltı dalgalarında ve kayyum atamalarında büyük etki yaptığı söylenebilir. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
Seçen o generali kolladı, Baransu sustu: İşte paralel dayanışma
Fikret Seçen'e yurtdışı yasağı
Savcı Seçen ve 3 hakim açığa alındı
Paralel yapı-Yurtdışına firar eden şüpheliler
Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı: Herkes şaşkın
(01 Aralık 2015, 10:57)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: