Fetullah Gülen ve cemaat yöneticilerinin dini açıdan nasıl bir sapkınlık yaşadıklarını gösteren iki örnek daha ortaya çıktı. Pensilvanya'da haftalık sohbetlerine devam eden Gülen, ahirette 'Mizandan geçerken 'Sen geçebilirsin, lüzum yok seni sigaya çekmeye' denilebilecek, adeta kırmızı pasaportlu bin tane insan varsa, biri de Akın İpek'tir' dedi. Gülen grubunda bir dönem yer alan bir polis memuru da savcılık ifadesinde, bir sohbette Gülen'in giydiği bir kazağın getirildiğini ve 'Bunu öpüp koklayın şifa bulun' denildiğini, ama o sohbetlerde hiç Kuran okunmadığını belirtti.
23.11.2015 20:10 Fetullah Gülen ve cemaat yöneticilerinin dini açıdan nasıl bir sapkınlık yaşadıklarını gösteren iki örnek daha ortaya çıktı. İlkinde Fetullah Gülen, Akın İpek'in mizandan geçmeden cennete gidebilecek biri olduğunu ima etti. Diğerinde ise Gülen'in giydiği elbiselerin cemaat yöneticileri tarafından kutsanıp koklandığı ortaya çıktı.
DÜNYAYI AŞTI, AHİRETİ DE DİZAYN ETMEYE KALKIŞTI!
Gülen: Akın İpek, mizandan sorgusuz geçebilecek Türkiye'deki 1000 kişiden biri!
ABD'nin Pensilvanya'da eyaletinde kaldığı villasında haftalık sohbetlerine devam eden Gülen, son vaazında İpek Holding'in yurt dışına kaçan lideri Akın İpek'le ilgili ilginç sözler sarfetti. Gülen'in kamuoyunda tepki ile karşılanan sözleri şu şekilde:
''Yakında, hiçbir sebep yokken, zerre kadar haksızlık, kanunsuzluk yapmamış olan Akın Bey'e gadrettiler. Akın İpek, Melek oğlu bir melektir. Şayet Türkiye'de, mizandan geçerken 'Sen geçebilirsin, lüzum yok seni sigaya çekmeye' denilebilecek, adeta kırmızı pasaportlu bin tane insan varsa, biri de odur. Fakat düşünün ki, bir şakî muamelesine, annesi de istintak edilip bir şakî muamelesine, kardeşi de bir şaki muamelesine tabi tutuluyor.''
"GÜLEN'İN KAZAĞINI GİYİN ŞİFA BULUN!"
Gülen grubunda bir dönem yer alan bir polis memuru ise, "Bir sohbette Fetullah Gülen'in dedikleri bir kazağı getirip, 'Bunu öpüp koklayın şifa bulun' dediler. Ama o sohbetlerde hiç Kuran okunmazdı" dedi.
Paralel Yapı soruşturmalarında, bir dönem Gülen grubu içinde yer alan kişilerin tanık olarak verdiği ifadeler, örgütün karanlık yüzünü ve İslam dininin nasıl istismar edildiğini gözler önüne serdi. Polis memuru Hüseyin C. bir sohbet sırasında Fetullah Gülen'in olduğu söylenen bir kazağın getirilerek herkese öptürüldüğünü ve "Giyin şifa bulun" denildiğini anlattı.
Bolu Emniyet Müdürlüğü'ne tanık olarak ifade veren Hüseyin C., akıllara durgunluk veren olayı şöyle aktardı: "Bir gün beni cemaat abisi Melih aradı ve 'Size bir sürprizimiz var, kesinlikle bu hafta sonu sohbete gelin' dedi. Sohbete gittiğimde odaya ellerinde beyaz renkli, kolsuz 'V' yaka kazak getirdiler. 'Bu kazak hoca efendinin, giyin şifa bulun' dediler. Ben bu durumu şaşkınlıkla karşıladım. Arkadaşlardan ağlayanlar oldu. Bazıları kazağı öptüler kokladılar, bağırlarına bastılar. Giyip çıkartarak birbirlerine verdiler. Bu sohbetlerde hiçbir zaman Kuran-ı Kerim okunmazdı. Ancak herkesin kendisinin okuması gerektiği söylenirdi."
Hüseyin C.'nin diğer ifadeleri özetle şu şekilde:
"Abiler tarafından cemaate mensup olmayan polis memurlarına yakın davranmamız ve sohbetlere gelmelerini sağlamamız söylenirdi. Yakın duracağımız polis memurunun ismi dışarıdan gelen cemaat abileri Kemal, Muhsin ve Faruk tarafından bize bildirilirdi. Bir sohbette Faruk isimli şahıs 'Bekârlar maaşının yüzde 15'ini, evliler ve ev sahibi olanlar yüzde 10'unu, evli olup da ev sahibi olmayanlar yüzde 5'ini vermekle mükellef. Bu, hoca efendinin belirlediği rakamdır. Bu toplanan paralar himmet parasıdır' dedi.
Bize Zaman gazetesi ve Sızıntı dergisi abonesi olmamız söylendi. Ancak aboneliğin kendi adımıza değil de ailemizden birisinin adına olması istendi. Dışarıdan sürekli sohbetlere gelen bir cemaat abisi, 'Her yerde adamımız var. Mesela bale yapanlar. Onların arasında bile adamımız var. Bir barın girişindeki korumadan bile bizden birisi vardır' şeklinde konuştu.
Cemaat abilerinin hepsi bize sohbetlerde, hoca efendinin her söylediğinin doğru olduğunu, dini imanı olmayan kişilerin bir makama gelememesi için kadınların saçını açılabileceğini, hoca efendinin bu konu ile ilgili fetvası olduğunu, gerekirse içki içmenin bile mubah olabileceğini söylerdi.
Dershanelerin kapatılması gündeme geldikten sonra sohbet odalarına cep telefonu ile girmek yasaklandı. Ayrıca cemaat abileri akıllı telefon kullanmaya, iletişimlerini Whatssup, Skypee ve Tiktok isimli uygulamalar üzerinden, değişik rumuzlarla gerçekleştirmeye başladı.
17-25 Aralık'tan sonra cemaat evlerinde bulunan tüm Gülen grubu üyeleri hakkında tutulan çeteleler, Gülen'e ait kitaplar, seccadeler, tespihler ve takkelerin bir kısmı Muhsin, Faruk ve Halil tarafından toplanarak adresini bilmediğim bir yere götürüldü. Tedbir amaçlı olarak yaptıklarını söylediler."
Polis memuru Hüseyin C., Paralel Yapı'daki din istismarının geldiği noktayı da şu örnekle ortaya koydu: "Muhsin, 'Güçlü durun, dağılmayın. Size bir müjde daha vereyim. Geçen abimizin birisi Kâbe'ye gitmiş. Ellerini açmış dua ederken birden bayılmış. Hastanede uyandığında, dua ettiği esnada hoca efendinin mahzun bir şekilde dua ettiğini görmüş. Peygamber efendimizin, hoca efendinin yanına gelip elleri ile başını kaldırarak 'Üzülme, bu zamanlar da geçecek, dik durun' şeklinde konuştuğunu bize anlattı. Bütün bunlardan sonra ben bu yapının İslam'a hizmet etmediğini ve devlete zararlı bir yapılanma olduğunu anlayarak her şeyi göze alıp bağlarımı kestim ve devletime hizmet için bildiklerimi paylaştım."
YAHUDİLERİN SAPKINLIĞINI ANDIRIYOR
Gülen ve cemaat yöneticilerinin çok sayıda örnekle ortaya çıkan aşırılıkları, Yahudi ve hıristiyanların dinlerini "aşırı" sahiplenmeleri ve cennete kendilerinden başkalarının giremeyeceğini iddia etmelerini hatırlatıyor. Özellikle yahudiler dini açıdan büyük bir sapkınlığa düşmüşlerdi. Yaptıkları sapkınlıklarla kendilerine Allah tarafından gönderilen bir çok Peygamberin üzüntüden sarsılmasına yol açmış, onlara isyan eden bu sapkınlar daha da ileriye gidip bazı Peygamberleri öldürmüşlerdi. Gülen ve yöneticilerinin Yahudi sapkınları andıran bu durumu dini açıdan ne kadar büyük bir cehalet içerisinde olduklarını da gösteriyor.
Kuran'da Bakara suresinin 111. ayetinde Allah şöyle der: "Yahudiler “Yahudi olanlardan”, Hıristiyanlar ise “Hıristiyan olanlardan başka kimse Cennet’e girmeyecek.” diyorlar. Bu, onların sadece kuruntularıdır. (Onlara) de ki: “Eğer bu iddianızda samimi iseniz ve iddianızın doğruluğuna inancınız tamsa, delilinizi getirin.)"
Vaazlarında dini açıdan çok rahat hükümler veren Gülen'in bu yönü dini sapkınlığına bir delil olarak değerlendiriliyor.
Olayın islami açıdan izahı çok nettir. Peygamber Efendimiz'in, vefat eden bir kişinin yakınının cenaze töreninde "o cennette" diyerek konuşmasına tepki gösterdiği ve "bunu bilme hakkını sana kim veriyor" dediği rivayet edilmiştir.
Müslüman bir kişi yalnızca Allah'ın bileceği ve karar vereceği konularda konuşurken son derece dikkatli olmalı, haddi aşan bir söz söylemekten titizlikle sakınmalıdır. Buna da herhalde en çok 'dini lider' denilen ya da iddiasında olan kişilerin dikkat etmesi gerekir. Ancak sadece "basit bir vaiz" olan Gülen'e müritleri tarafından islami açıdan asla kabul edilemeyeck şekilde kutsiyet atfedilebilmekte, ya da "çok bilgili ve fetva vermeye yetkin bir islam alimi" muamelesi yapılmaktadır.
Gülen'in eleştirilebilecek siyasi mesajları da vardır ve olabilir de. Ancak buradaki tartışma konusu, Gülen'in dini açıdan çok tehlikeli ya da bir dini lidere yakışmayacak sözler sarfediyor olmasıdır.
GÜLEN'E HAKARETE TEPKİ, HZ. PEYGAMBER'E HAKARETE HOŞGÖRÜ!
Öte yandan Gülen'in sapkınlıklarına karşı cemaatinin sahiplenici bir tavır göstermesi de oldukça düşündürücüdür. Burada "cemaati" derken, cemaatin ileri gelenleri, yöneticileri, medyası ve bir kısım cemaat üyeleri kastedilmektedir. Karikatür krizi örneğinde olduğu gibi Peygamber Efendimiz'e yönelik hakaretlere hoşgörülü bir yaklaşım tavsiye eden bu kesimlerin liderleri Fetullah Gülen'e hakaret edilmesine asla tahammül etmediği ise açıkça görülüyor. Sadece hakarete değil Gülen'in eleştirilmesine dahi aşırı tepki veriliyor.
İŞTE SAPKINLIK ÖRNEKLERİ
Son dönemde, yani 2013 sonunda başlayan "paralel yapı" tartışmaları sürecinde Gülen'in ve cemaat yöneticileri ile bazı müritlerinin içine düştükleri sapkınlığı gösteren çok sayıda örnek ortaya çıkmış bulunuyor. Özellikle bazılarını aktarmak içerikleri nedeniyle ağır gelse de kamuoyunca bilinmesi gerektiği düşüncesiyle bu örneklerden bazıları şu şekilde sayılabilir:
-Gülen'in, Ecevit'e şefaat, diğerlerine beddua etmesi (kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=6799)
-Gülen'in, 17 Aralık 2013'ten bu yana dalgalar halinde devam eden operasyonlar karşısında yanlarında yer almayan entellektüellerin cehenneme gideceklerini ima etmesi (kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=6799)
-Bank Asya'nın kapatılmasını engellemek için cemaat üyelerinin banka önünde cevşen duası okumaları (kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=6628)
-Cemaat medyasının, Peygamberimiz'e hakaret edilen karikatürlerin yayınının engellenmesi girişimlerini eleştirmesi, konunun fikir özgürlüğüne girdiğini ve tahammüllü olunması gerektiğini savunmaları (kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=6628)
-Operasyonlara karşı 4 camide beddua seanslarının düzenlenmesi (kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=6601)
-STV'deki bir dizide Peygamber Efendimiz'in gökten indirilip kamyonete bindirilmesi
-Gülen'in, Peygamber Efendimiz'in, bayanların şarkı söyleyip dans ettiği Türkçe olimpiyatları gösterilerini izlemeye geldiğini iddia etmesi
-Gülen'in, rüyasında Peygamber Efendimiz'in paralel operasyonların durdurulması amacıyla hükümete tepki tweetleri atılmasını tavsiye ettiğini iddia etmesi
-Gülen'in, "Cebrail bile parti kursa oy vermem" demesi
-Cemaat medyasının, "Peygamberin bile kıblesi şaştı oğlum!!! Kudüs'tü Kabe oldu. Bu alemde değişmeyen tek şey yalakalık, güce tapmak" demesi (kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=6533)
-Cemaat medyasının, Gülen'in peygamberler gibi hatasız olduğunu ima etmesi, hatta daha da aşırıya kaçması (kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=6533)
-Cemaat mensuplarının, "Umre'ye gideceğinize Gülen'i ziyarete gidin" demesi (kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=6987)
HOŞGÖRÜDEN BEDDUAYA HIZLI DÖNÜŞÜM!
Gülen ve yapılanmasının, sapkınlıklarını "sembolleştiren" bir yanlışı "beddua olayı" olmuştur. Kendisini taşlayıp öldürmeye kalkışan Taif kentinin halkına karşı beddua önerisini Peygamber Efendimiz olayın o sıcak anında dahi reddetmiş, aksine "onların soyundan belki müslümanlar çıkar" diyerek ellerini kaldırmış ve onların müslüman olması için dua etmiştir. Bu olay çok meşhurdur. "Hoşgörü" sembolü diye yıllardır tanıtılmaya çalışılan Gülen ise en ağır şekilde beddua etmekle kalmamış, bir sonraki bedduasında hedefindekilerin "yedi sülalesinin" dahi mahvolmasını isteyebilmiştir. (kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=6236)
Liderleri Gülen'in aşağılanmasına tepki gösterip, Hz. Peygamberin (SAV) aşağılanmasına hoşgörü ve fikir özgürlüğü diyerek rıza göstermeleri nedeniyle, Gülen'in, cemaat ileri gelenlerinin ve bu duruma sessiz kalan cemaat mensuplarının dini açıdan sapkınlık içinde oldukları söylenebilir. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri manşetlerimiz
(23 Kasım 2015, 20:10)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: