HSYK'nın yasadışı dinleme iddiaları üzerine 11 mahkemenin arşivini inceledi. Paralel örgütün 2008-2009 yıllarında Türkiye'nin önde gelen işadamlarıyla birçok gazeteciyi sahte isimlerle ve dolaylı yollarla dinlediği ortaya çıktı. Örgüt, mahrem kayıtlar için özellikle patronları hedef aldı. Dinlenen ünlü isimler arasında Caroline Koç'tan Vuslat Doğan Sabancı'ya, Mustafa Süzer'den Mehmet Emin Karamehmet ve Doğan Holding yöneticilerine kadar yüzlerce isim bulunuyor. Bu durumun, patronların cemaat-hükümet gerginliğinde niçin cemaat safında yer aldıklarını anlaşılır kıldığı, çünkü örgütün elinde yatak odalarına varıncaya kadar hedef kişilerin en mahrem sırlarının bulunduğu dile getiriliyor.
06.11.2015 16:26 HSYK'nın incelemeleri sona erdi. Patronlara ve tanınmış kişilere yönelik olduğu iddia edilen paralel kulak skandalı doğrulandı. HSYK Başmüfettişi Yunus Nadi Kolukısa'nın yürüttüğü soruşturmada, 11 mahkemeden geriye dönük aldığı dinleme kararları, 'paralel kumpası' ortaya çıkardı.
Elde edilen verilere göre paralel örgüt, yüzlerce işadamı ve gazeteciyi takibe aldı. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) uydurma suçlamalar ve uydurma isimlerle dinlediği ünlüler arasında iş dünyasının önde gelen isimleri yeralıyor. Ayrıca ünlü gazeteciler ve bürokratların da uydurma suçlamalarla defalarca mahkeme kararı aldırılarak dinlendiği tespit edildi.
DİNLEMELER YILMAZER'İN İŞİ
Dinleme talep yazılarında ise paralel yapının önemli isimlerinden İstanbul Emniyeti eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in imzası var. 4 ayrı soruşturma kapsamında Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Yılmazer hakkında, iş dünyası ve gazetecilere yönelik telekulağa ilişkin de yeni bir soruşturma geliyor.
FETÖ ÜNLÜLERİN PEŞİNDE
Dinleme kararı alma yetkisi bulunan mahkemelerin işlemlerinde yapılan incelemelerde, 'terör ve organize suç örgütü üyeliği' gerekçesi ile sahte isimlerle dinleme kararları alındığı belirlenince telefon numaraları ve IMEI numaralarının kimlere ait olduğu TİB kayıtlarından karşılaştırıldı. Ali Fuat Yılmazer'in talebi üzerine üçer aylık periyotlar halinde alınan dinleme kararları, defalarca kez uzatıldı. 2008 yılı başından 2009 sonuna kadar 2 yıl boyunca süren skandalda FETÖ, bazı ünlüler için 6 kez ardı ardına mahkeme kararı çıkardı. Sözkonusu kararlar yine FETÖ üyesi hakimlerce alındı.
Hat değil cihaz!
Ali Fuat Yılmazer'in talebiyle alınan kararlarda, bazı ünlü isimlerin sadece telefon hatlarının dinlenilmesiyle yetinilmeyip, IMEI No üzerinden telefon cihazının da dinlemeye alındığı ortaya çıktı. IMEI No üzerinden yapılan dinleme sayesinde, telefon numarası değiştirilse bile dinlemeye alınan telefon cihazına takılan tüm telefon hatları da dinlemeye takılmış oldu. Cihazı dinlenen ünlüler arasında Caroline Nicole Koç (Canan, Canan Koç kod ismiyle), Mehmet Emin Karamehmet (Mehmet Kara kod ismiyle), Mustafa Süzer, Erol Altaca, Hüsamettin Kavi, Mehmet Yörük, Ali İhsan Karacan, Süleyman Kocakaya, Memduh Karakullukçu gibi isimler yeraldı.
Patrona derin kulak
İşte paralel örgütün yıllar boyu dinlediği ve Ali Fuat Yılmazer'in çok kullandığı tabirle, 'hayatlarına girdiği' o isimler:
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un eşi Caroline Nicole Koç, Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Hürriyet Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, işadamları Hüsamettin Kavi, Mustafa Süzer, Mehmet Emin Karamehmet, Erol Altaca, Doğan Holding yöneticileri, ressam Bedri Baykam, Doğan Holding Finans ve Fon Yönetimi Başkan Yardımcısı Mehmet Yörük, Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Karacan, Doğan Holding Mali İşler Başkan Yardımcısı Yener Şenok, Doğan Holding Avrupa Temsilcisi Hakan Genç, Doğan Dış Ticaret Yöneticisi Süleyman Kocakaya, eski Show TV Genel Müdürü Süleyman Serdar Çaloğlu, işadamı İbrahim Çağlar, Migros İletişim ve Bilgi Güvenliği Müdürü Ömer Lütfi Karagöz, eski Doğuş Grubu Genel Müdürü Cem Aydın, eski Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı ve eski milletvekili Orhan Birgit...
Gazeteciler takipte
Yasadışı dinleme skandalında bazı gazeteciler için de yasadışı dinleme kararları alındığı ortaya çıktı. 'Terör örgütü üyeliği, suç örgütü üyeliği' gibi suç isnatlarıyla telefonları teknik takibe alınan ve telefon konuşmaları dinlenen gazeteciler arasında şu isimler var: Mehmet Yakup Yılmaz, Yılmaz Özdil, Uğur Dündar, Zafer Mutlu, Ruhat Mengi, Aslı Aydıntaşbaş, Tufan Türenç, Mehmet Faraç, İsmail Küçükkaya, Ruşen Çakır, Mehmet Murat Yetkin, Metin Yüksel, Selahattin Sadıkoğlu, Abbas Güçlü, Şirin Payzın Acet, Faruk Bildirici, Oylum Talu, Mirgün Cabas, Engin Ardıç, İbrahim Yıldız, Özdemir İnce, Uğur Şevkat, Şükran Suna Vidinli, Arslan Bulut, Fevzi Mete Çubukçu, İbrahim Serdar Akinan, Nuri Çolakoğlu, Gülden Aydın, Sinem Vural, İlhami Melih Meriç, Nihat Genç, Bülent Çöltekin, Saynur Tezel Özgentürk, Selçuk Tepeli, Mustafa Şekeroğlu, Orhan Gökdemir, Amberin Zaman, İbrahim Özay Şendir, Rasih Yılmaz, Selahattin Sadıkoğlu...
Dahası da var...
Siyasetçi, bürokrat ve akademisyenlerin de yeraldığı dinleme listesinde şu isimler de dikkat çekti: İlter Türkmen, Nur Serter, Muharrem İnce, Erdoğan Teziç, Zahid Akman Yaşar Yazıcıoğlu, Selahattin Çetiner, Reşat Altay, Muhammed Şahin, Necla Pur, Yunus Söylet...
4 koldan tutuklu
Paralel yapı tarafından 2 yıl süresince tüm telefon görüşmelerinin dinlendiğini öğrenen iş dünyasının ünlü isimleri ve gazeteciler, sorumlular hakkında şikayetçi oldu. İstanbul eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer hakkında, yasadışı dinlemeler sebebiyle yeni bir soruşturma daha başlıyor. Yılmazer, halen 'Tahşiye kumpası' davası, gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesiyle ilgili dava, 'Selam-Tevhid' soruşturmasıyla ilgili dava ve '22 Temmuz yasadışı paralel devlet yapılanması' davalarından tutuklu durumda bulunuyor.
Aydın Doğan'dan ses yok
Usulsüz şekilde dinlenenler listesinde bulunan birçok isim, skandala tepki gösterdi. İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, teknoloji çağında şahıs dinlemelerinin kıymeti harbiyesi kalmadığını söyledi. Altaca Dersaneleri sahibi iş adamı Erol Altaca da “Beni rakip gördüklerinden dolayı dinlemişlerdir. Ben öteden beri, belki de devletten önce bunların CIA ajanı olduklarını söyleyip duruyordum. Türkiye'ye zarar verdiklerini ve dini bir topluluk olmadıklarını, dini kullandıklarını sürekli anlattım. Şimdi zaten her şey ortaya çıktı” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Gazeteci-yazar Mehmet Faraç ise "Tazminat hakkımı da saklı tutuyorum, bu davayı takip edeceğim, kendim de dava açacağım" ifadelerini kullandı. Ancak hemen her olayda açıklama yapan, hatta daha da ileri giderek Hürriyet Gazetesi’nin 1. sayfasından yayınlatan Doğan’dan herhangi bir açıklama gelmedi. Medya patronu Doğan’ın suskunluğu akıllarda soru işareti bıraktı.
(06 Kasım 2015, 16:26)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: