Koza İpek Grubu'na yönelik FETÖ operasyonu, 'Özgür Medyaya Baskı' şeklinde çarpıtılıyor. Kanaltürk ve Bugün gazetelerinin kayyuma geçmesi, 'Medyama Dokunma', 'Özgür Medya Susturulamaz' ve 'Medya Hür' sloganlarıyla engellenmeye çalışılıyor. Oysa Bugün gazetesinin 2011'de attığı bir manşet paralel kesimi zor duruma düşürdü. Ergenekon soruşturmasında Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın gözaltına alınmasına yönelik tepkilere tepki gösteren Bugün gazetesi 'Basın kadar yargı da hür' diyordu. Şimdi aynı kesim yargının işini yapmasına fiilen direniyor, medya özgürlüğünün arkasına sığınıyor.
29.10.2015 20:01 Koza İpek Grubu'na yönelik FETÖ operasyonu, 'Özgür Medyaya Baskı' şeklinde çarpıtılıyor. Kanaltürk ve Bugün gazetelerinin devlet yöneticilerine geçmesi, 'Medyama Dokunma', 'Özgür Medya Susturulamaz' ve 'Medya Hür' sloganlarıyla, yargı kararının uygulanması engellenmeye çalışılıyor. Oysa Bugün gazetesinin 2011'de attığı bir manşet paralel kesimi zor duruma düşürdü. Ergenekon soruşturmasında Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın gözaltına alınmasına yönelik tepkilere tepki gösteren Bugün gazetesi 'Basın kadar yargı da hür' diyordu. Şimdi aynı kesim yargının işini yapmasına fiilen direniyor, medya özgürlüğünün arkasına sığınıyor.
Bugün gazetesi bir kaç yıl önce "yargı da hür" diyordu, şimdi değişti.. Kanaltürk binası önünde "Özgür basın susmaz" diye slogan atıyorlar.. Aynı kişiler, gazeteciler tutuklandığında "oh olsun" diyordu..
Nedim Şener ve Ahmet Şık, henüz basımı bile tamamlanmamış olan ve Cemaat'in devlet içindeki yapılanmasını deşifre eden kitap yazdılar diye cezaevine atılmışlardı.
"BASIN KADAR YARGI DA HÜR" DİYORLARDI
O günlerde Cemaat, davaları yürüten kendi savcılarına (Zekeriya Öz gibi) sahip çıkmak için "Basın kadar yargı da hür" manşetleri atıyordu. Aynı Cemaat, bugün kendilerine yapılan operasyonlar karşısında "Özgür basın susmaz" sloganları atıyor. Cemaat medyasının bu iki yüzlü tavrı karşısında; "Ergenekon'dan içeri tıktıklarınız bugün sizi alkışlasa da Fetullahçı Terör Örgütü geçmişini silemezsin" şeklinde tepkiler yükseliyor.
Star'dan Arda Zentürk ise bu çifte standarda tepkisini şu satırlarla ortaya koyuyor:
"Tüm zamanların en karışık döneminden geçiyoruz. Nedim Şener Silivri’ye konduğunda “Basın kadar yargı da hürdür” manşetini gazetelerine uygun görenlerin bir anda, “medya özgürlüğü kahramanlığına soyunduğu” bir süreç bu... Veya, hukukun, rakibi olan medya patronunun mal varlıklarına el koyduğunda patron katında şampanyalı kutlama yapanların, siyasi otoriteyi “mal gasp etmenin riskleri” konusunda uyardıkları bir “yüzsüzler operası...”
Oysa, ortada yine çok basit bir soru var, ayağa kalkan “gazeteci” korosu soramıyor: Seçime üç gün kala, iktidara en yakın parti kendisini hem iç hem dış kamuoyunda zor duruma sokabilecek, zemini hukuki açıdan sağlam da olsa bu tür bir girişime sıcak bakar mı?
Bana göre, bakmaması gerekir...
O zaman ikinci basit soru geliyor gündeme: Hukuk siyasi otoritenin kontrolünde mi, yoksa siyasi otoriteye “rağmen” mi, ülkenin seçim sürecini gözardı ederek kendi yolunda ilerliyor?
Öyle ya, eğer denilen doğruysa, bugün büyük ve çok parçalı bir muhalefet cephesiyle karşılaşan iktidara en yakın parti, “muhalif medyayı susturma operasyonunu” seçime 3 gün kala değil, çok önceden başlatırdı.
Ortaya çıkan tablo, özellikle yaşanılan olayın zamanlaması açısından bakıldığında, hukukun “siyasi endişe dışında” hareket ettiğini gösteriyor. Bu iyi. Ama aynı tablo, iktidar partisine yarıyor mu, hayır."
Kayyum atandı, paralel çıldırdı
Koza'ya 'engelleme' soruşturması
Kayyumlar polis zoruyla girebildi
Koza İpek'e kayyum şoku
Paralel yapı-01 Eylül (2015) 'Koza-İpek' soruşturması manşetlerimiz
(29 Ekim 2015, 20:01)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: