Ergenekon davasının tutuksuz sanığı İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu´nun avukatı ve Susurluk davasına da bakmış olan emekli hakim Metin Çetinbaş, inanılmaz şekilde Ergenekon davasına bakan meslektaşı hakim ve savcıları tehdit etti. Başlangıçta sadece savcıları eleştirmeye dikkat eden Ergenekoncuların davanın ciddiyetle ilerleyip genişlemesi üzerine umutlarını giderek kaybettikleri, hakimleri de tehdit etmeye başlamalarıyla anlaşılıyor. Ergenekon davasının hukuksuz olduğunu iddia eden Çetinbaş´ın, arama, gözaltı ve tutuklama kararlarını veren ve davaya bakan çok sayıdaki meslektaşı hakim ve savcıları alenen tehdit etmekten çekinmemesi örgütün köşeye sıkıştığını gösteriyor. Ergenekoncu çevreler ceza kararları çıksa bile Ergenekon davası kararlarının son aşamada Yargıtay tarafından geçersiz kılınacağını umuyorlar ve bunu da dile getirmekten çekinmiyorlardı. Ancak Yargıtay´ın Danıştay Davası´nı Ergenekon Davası´na bağlamasıyla bu umutlarında tereddüte düştükleri ve derin bir sarsıntı geçirdikleri, özellikle Veli Küçük ve Muzaffer Tekin´in tepkilerinden rahatlıkla görülebilen bu çevrelerin tehditlere yönelmesi suçluluklarının bir ispatı olarak değerlendiriliyor.
Ergenekon Terör Örgütü tehditlerini artırıyor
Ergenekon davasının tutuksuz sanığı İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu´nun avukatı ve Susurluk davasına da bakmış olan emekli hakim Metin Çetinbaş, inanılmaz şekilde Ergenekon davasına bakan meslektaşı hakim ve savcıları tehdit etti. Başlangıçta sadece savcıları eleştirmeye dikkat eden Ergenekoncuların davanın ciddiyetle ilerleyip genişlemesi üzerine umutlarını giderek kaybettikleri, hakimleri de tehdit etmeye başlamalarıyla anlaşılıyor. Ergenekon davasının hukuksuz olduğunu iddia eden Çetinbaş´ın, arama, gözaltı ve tutuklama kararlarını veren ve davaya bakan çok sayıdaki meslektaşı hakim ve savcıları alenen tehdit etmekten çekinmemesi örgütün köşeye sıkıştığını gösteriyor. Ergenekoncu çevreler ceza kararları çıksa bile Ergenekon davası kararlarının son aşamada Yargıtay tarafından geçersiz kılınacağını umuyorlar ve bunu da dile getirmekten çekinmiyorlardı. Ancak Yargıtay´ın Danıştay Davası´nı Ergenekon Davası´na bağlamasıyla bu umutlarında tereddüte düştükleri ve derin bir sarsıntı geçirdikleri, özellikle Veli Küçük ve Muzaffer Tekin´in tepkilerinden rahatlıkla görülebilen bu çevrelerin tehditlere yönelmesi suçluluklarının bir ispatı olarak değerlendiriliyor.
DERİN DAVALAR JET HIZIYLA KARARA BAĞLANIR!..
Susurluk sanıklarını bile şaşırtacak ölçüde hafif cezalarla davayı 3 ayda karara bağlayan eski hakimden yeni hakimlere tehditler
Ergenekon davasının bugün görülen 95. duruşması Alemdaroğlu´nun avukatı Çetinbaş´ın savunmasıyla başladı. Susurluk davasına bakan mahkemeye de başkanlık yapan Çetinbaş eski bir ceza hakimi olduğunun altını çizerek ileride davaya bakan bazı savcı ve hakimlerin tutuklanacağını ileri sürdü. Soruşturmanın hukuka aykırı yapıldığını ileri süren Çetinbaş, İddianame metninin bir nezaketi vardır. Bu iddianameyi yazan savcıları kınıyorum. Sanılmasın ki makamlar kalıcıdır. Eski bir hukukçu olarak bu dava nedeniyle bazı savcı ve hakimler tutuklanacak dedi. Silahlı Kuvvetler içinde emir komuta zinciri dışında bir darbe istediği iddia edilen Alemdaroğlu´nu savunan Çetinbaş, Buradaki sanıklar darbe yapma niyeti olmamasına rağmen yargılanmaktadır. dedi. Ergenekon soruşturmasında gözaltında alınanları Anayasal düzene bağlı insanlar olarak niteleyen Çetinbaş, Ergenekon örgütü ile bağlantısı olduğu iddia edilen Cumhuriyet mitinglerini de savundu.
ALEMDAROĞLU HİYERARŞİ DIŞI DARBE İSTİYOR
Avukat Çetinbaş´a göre iddianamede yer alan Ergenekon davasının tutuksuz sanığı Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ile tutuklu sanık Doç. Dr. Ümit Sayın´ın aşağıdaki bu konuşmaları darbe istemek manasına gelmiyor:
GÖRÜŞME TARİHİ: 7 Ocak 2008
Ümit Sayın: Paşalara söylüyoruz eleştiriyoruz, emekli Paşalara söylüyoruz, onlarda bölücülük ajan provokatörlük yapıyorsun diyorlar, yani yapma diyor. Yani Paşalar yani el konulması lazım artık bunların yani ihanettir bu nokta da el konulmaması dur denilmemesi ihanettir diyoruz, ajan provokatörlük yapma diyorlar...yani gül gibi geçiniyorlar muhteremler üç ay önceki muhtıra, dört ay önceki, elektronik ortamda yazılmış hala Genelkurmayın sitesinde olan yazılar ne anlam taşıyor. Hiç çelişmedi bir kurum kendisi ile bu kadar önemli bir kurum çelişmedi yani rezilliğini çıkardılar Dolmabahçe de bitmiş iş. Ama şey hiç belli olmaz alttan birşey gelebilir.
Kemal Alemdaroğlu: Evet yani büyük olasılıkla da öyle olacak bu iş.
Ümit Sayın: Aynı 60´da olduğu gibi, 60´ta da çanta taşıyordu Genelkurmay Başkanları. Bir yandan tıkırt diye indirdiler. Şu anda Tuğgeneraller tek yıldızlar albaylar çift yıldızlar şey tamamen bizim gibi düşünüyor.
Metin Çetinbaş´ın hakimi olduğu Susurluk davasının kapatılmasına sanıklar bile şaşırmıştı
Çarkın: Cezamız idamdı
Susurluk çetesi ile ilgili soruşturma yıllarca gündemi meşgul etti. Ancak kapsamlı bir yargılama yapılmasına ve perde arkasındaki isimlere ulaşılmasına imkan tanınmadı. Dosyaya 3,5 sene bakan Hakim Sedat Karagül, devlet kurumlarından istediği belgelerin gönderilmemesinden şikayet etti. Ardından sürpriz bir şekilde görevinden alınarak Sultanahmet Adliyesi´ne atandı. Yerine bugün Ergenekon sanıklarının avukatlığını yapan Metin Çetinbaş atandı. Çetinbaş 3 ayda davayı karara bağladı. Ancak Yargıtay, usül yönünden kararı bozdu. Gerekçeleri arasında ?Çarkın´ın gizli duruşmada açıklama yapacağım´ demesine rağmen bu isteğin yerine getirilmemesi de sayıldı. Susurluk davasında İbrahim Şahin´le birlikte yargılanan eski Özel Harekat polisi Ayhan Çarkın da, Sedat Karagül´ün ardından atanan Metin Çetinbaş´ın verdiği karara çok şaşırdığını yıllar sonra itiraf etti. Çarkın ´Bizi 3.5 sene yargılayan Hakim Sedat Karagül´de ben adaleti gördüm. Sonra bu heyet görevden alındı. Keşke o adamdan idam cezası alsaydık. Son 15 gün Mesut Yılmaz hükümetinin atadığı başka bir heyet geldi. 4 yıl ceza aldık. Oysa neyle yargılanıyorduk. Adaletin yok olduğunu da onda gördüm. 15 günde sen benim iddianamemi inceleyip gerekçeli karara kanaatini yazamazsın´ dedi.
Ergenekon Terör Örgütü davasında sanık ve çevrelerin psikolojisi giderek bozuluyor
Ergenekon davasının en önemli sanıklarından biri olarak gösterilen Veli Küçük, 27 Mayıs 2009´da yapılan 91´inci duruşmada, Soruşturmanın her geçen gün çetrefilleştiğini öne sürerek, 66 yaşındayım bu davanın sonunu görebileceğim gibi gelmiyor. Hazır olun. Zirve Yayınevi davasının da Ergenekon davası ile birleştirilmesini isteyecekler diyerek ümidini yitirdiğini göstermişti. Yine davanın diğer bir önemli sanığı Muzaffer Tekin de Danıştay Saldırısı davasının Ergenekon davasına eklenmesi üzerine 13 Mayıs 2009´daki duruşmada benzer bir karamsarlığı yansıtmıştı: Bu benim son söz almam. Bugünden itibaren söz almayacağım gibi hiçbir sorunuza da cevap vermeyeceğim. Davadan ümidini kesen diğer bir önemli sanık da Avukat Kemal Kerinçsiz oldu. 16 Nisan 2009´daki duruşmada yaptığı savunmasında kendisine yöneltilen suçlamalara cevap vermek yerine Mahkeme heyetine ve savcılara tehditler savurmuş ve sesini yükselterek tartışmıştı: Burada zulmün tecellisini bekliyorum.
Abdullah Harun
(02 Haziran 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi konulu manşetlerimiz