İşte Başbakanlık´ın yanıtlanmasını istediği 6 soru... Kayseri 2. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı´nda görevli 3 astsubayın, Perinçek´in TSK içine sızmak için örgütlediği çok gizli Karargah Evleri soruşturmasını yürütüyor gibi yapan savcılar tarafından illegal olarak gözaltına alınmaları olayına Başbakanlık el koydu. Astsubayların avukatlarının başvurusu üzerine harekete geçen Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı´na yazı yazarak, astsubayların hipnoz ve işkence ile sorgulandıkları ve yasal olmayan biçimde uzun süre gözaltında tutuldukları iddiasının incelenmesini istedi.
Karargah Evleri´nde Hipnozla işkenceye Başbakanlık el attı
İşte Başbakanlık´ın yanıtlanmasını istediği 6 soru... Kayseri 2. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı´nda görevli 3 astsubayın, Perinçek´in TSK içine sızmak için örgütlediği çok gizli Karargah Evleri soruşturmasını yürütüyor gibi yapan savcılar tarafından illegal olarak gözaltına alınmaları olayına Başbakanlık el koydu. Astsubayların avukatlarının başvurusu üzerine harekete geçen Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı´na yazı yazarak, astsubayların hipnoz ve işkence ile sorgulandıkları ve yasal olmayan biçimde uzun süre gözaltında tutuldukları iddiasının incelenmesini istedi.
Kayseri´de 2. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı´nda görev yapan astsubaylar Ali Balta, Orhan Güleç ve İsmail Dağ´ın Kayseri Garnizon Komutanı Tümgeneral Rıdvan Ulugüler´in talimatıyla kanunsuz bir şekilde iki hafta boyunca gözaltında tutuldukları ortaya çıkmıştı. Kayseri´de 9 mahalle ile onlarca esnafı fişlediği tespit edilen Rıdvan Paşa´nın, ´evrakta sahtecilik´le suçladığı 3 astsubayı kanunlara aykırı şekilde gözaltına aldırdığı, hipnoz ve ilaçla işkence yaptırdığı iddia edildi. Bu iddiaları dile getiren astsubayların avukatları, Başbakanlık´a başvurarak konunun incelenmesini talep etti. Avukatların başvurusu ile harekete geçen Başbakanlık, Milli Savunma Bakanlığı´na resmi bir yazı yazarak olayın araştırılmasını ve ivedilikle cevap verilmesini istedi.
SORGULAMAYA SİVİL KİŞİLER DE KATILDI MI?
Başbakanlık´ın yazısında; astsubayların sorgusuna Gürol Doğan isimli sivil bir kişinin de katıldığı, hipnoz yöntemlerini kullanarak astsubayları konuşturmaya çalıştığı, söz konusu kişinin soruşturmayı yürüten Askeri Savcı Hava Hakim Yüzbaşı Mehmet Çelik ile bir hafta boyunca aynı otelde kaldığı bilgisi yer aldı. Başbakanlık, bu iddianın araştırılmasını istedi. Astsubayların gözaltı sürelerinin yasal sınırda olmadığı da, araştırılması istenen bir konu oldu. Yazıda, astsubayların gözaltına alınmalarına ilişkin bir mahkeme kararı bulunmadığı, gözaltı süresinin ancak mahkeme tarafından uzatılabilecekken keyfi olarak 12 gün sürdüğü iddiasına da yer verildi. Başbakanlık´ın yazısında ?Astsubayların sorgulamasında baskı, şiddet, tehdit, hipnoz yöntemleri uygulandığı, astsubaylara işkence yapılarak yasak yollarla ve yetkili olmayan kişilerce sorgulandıkları, bu hukuka aykırı uygulamalara dayanarak uzun süre gözaltında tutuldukları´ iddialarının araştırılması istendi.
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı´ndan şu iddiaların araştırılmasını istedi:
1) Astsubayların sorgusuna Gürol Doğan isimli sivil bir kişi de katıldı mı?
2) Söz konusu kişi hipnoz, baskı ve şiddet yöntemlerini kullanarak astsubayları konuşturmaya çalıştı mı?
3) Gürol Doğan, soruşturmayı yürüten Askeri Savcı Hava Hakim Yüzbaşı Mehmet Çelik ile bir hafta boyunca aynı otelde kaldı mı?
4) Gözaltına alınmalarına ilişkin bir mahkeme kararı bulunmadığı halde gözaltı süresinin keyfi olarak 12 gün sürdüğü iddiası doğru mu?
5) Yüzbaşı Mehmet Çelik´in, astsubaylara istedikleri yönde beyanda bulunmaları durumunda kahraman ilan edileceklerini söylediği, aksi halde 20 yıl hapis alacakları yönünde tehditte bulunduğu doğru mu?
6) Gözaltı süresince aileleri ile görüştürülmediği iddiaları gerçeği yansıtıyor mu? ( Bugün)
Karargah Evleri soruşturmasını inanılmaz şekilde birbirlerini aklamak amacıyla evrak sahteciliği yaptıkları ortaya çıkan ve bu sebeple haklarında Yunak Cumhuriyet Başsavcılığı´nca suç duyurusu yapılan, bu suç duyurusu dikkate alınmazsa resen soruşturma başlatılacağı belirtilen askeri savcılar yürütüyor..
Askeri savcıların yürüttüğü Karargah Evleri operasyonundaki tuhaflıklar ?Aynı suçtan muvazzaf subayları tutuklayan Ergenekon savcılarının önü mü kesilmek isteniyor? sorusunu tekrar gündeme getiriyor. İşçi Partisi´nin TSK´ya sızma projesi olarak bilinen ´Karargah Evleri´ ile ilgili soruşturmada bir süredir tuhaf gelişmeler yaşanıyor. Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz´ün MİT tarafından konuyla ilgili dosya verildiğini öğrendiği Genelkurmay´a ´Durum ne, soruşturma ne aşamada?´ diye sorması üzerine soruşturma başlatmak zorunda kaldığı anlaşılan askeri savcılığın soruşturmanın başlangıcından beri gösterdiği tuhaflıklar giderek artıyor. Adeta canlı yayında takip ettiğimiz ve soruşturmanın üstünün örtülmek istendiği izlenimini giderek netleştiren ayrıntıların sayısı 10´a ulaştı.
İşte sayıları 10´a ulaşan ve artması beklenen tuhaflıklar:
1) 2005 yılında MİT Trakya Bölge Müdürlüğü tarafından tespit edilerek soruşturulmak üzere Hava Kuvvetleri Komutanlığı´na gönderilen Karargah Evleri yapılanması dosyasının üç yıl soruşturulmadan bekletilmesi ve Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz´ün Genelkurmay´a soruşturmanın ne durumda olduğunu sorması üzerine Genelkurmay´ın soruşturmayı yeni başlattığını bildirmesi.
2) Soruşturmayı inanılmaz şekilde birbirlerini aklamak amacıyla evrak sahteciliği yaptıkları ortaya çıkan ve bu sebeple haklarında Yunak Cumhuriyet Başsavcılığı´nca suç duyurusu yapılan, bu suç duyurusu dikkate alınmazsa resen soruşturma başlatılacağı belirtilen askeri savcıların yürütüyor olması. Savcılardan birinin son üç yıldaki mal varlığının dikkat çekici artışı.
3) İşçi Partisi´nce örgütlendiği iddia edilen Karargah Evleri yapılanmasıyla ilgili soruşturmaya İşçi partili bilirkişinin atanması.
4) 11 Şubat 2009´da düzenlenen Karargah Evleri gözaltı operasyonunun, Ergenekon operasyonu ve benzeri operasyonların aksine eş zamanlı ve şahısların bütün ev, işyeri, yazlık gibi adreslerinde zincirleme aramalarla yapılmayıp, kilit isimlerin ?davetiye? yöntemiyle gözaltına alınmış olması.
5) Operasyonun, İşçi Partisi´nin askeri savcılığa başvurarak soruşturma talep etmesi sonrası yapılması ve gözaltılar devam ederken İşçi Partisi´nin ´bakın biz aklanacağız suç duyurusunu zaten biz yaptık ve peşinden operasyon yapıldı´ diye açıklama yapmaları.
6) Operasyondan birkaç gün sonra gözaltındaki 6 sanığın da serbest bırakılması.
7) Kayseri 2. Hava İkmal Komutanlığı´nda, Karargah Evleri soruşturması kapsamında tutuklanan Albay Cengiz Köylü´ye para yardımı toplanması için düzenlenen ve jandarmanın kurumsal ağına (intranetine) konulan yazılı emrin basına sızması ve daha sonra bu sızdırmayla suçlanan üç astsubayın gözaltına alınması.
8) Gözaltı sürecinde astsubayların avukatları ve ailesiyle çok kısa süreler hariç görüştürülmemesi ve bu kısa görüşmelerde de sanıkların dikkat çeken davranış bozuklukları.
9) Askeri savcılık avukatlarının, tarih ve diğer bazı ayrıntılardaki dikkat çekici yanlışlıklar içeren yazılı savunmayla askeri savcıları ve gözaltıları savunmaya çalışması.
10) Ve şimdilik son örnek olarak, soruşturmanın çok gizli olduğu belirtilerek avukat ve yakınlarıyla bile görüştürülmekten kaçınılan sanık astsubaylara ait ifadelerin basına sızdırılması.
Abdullah Harun
(29 Mayıs 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
´Astsubaylara hipnozla işkence´ iddialarıyla ilgili manşetlerimiz
Karargah Evleri savcılarına sahte evrak suçlamasıyla ilgili manşetlerimiz
Karargah Evleri konulu manşetlerimiz
Karargah Evleri soruşturmasının askerlerce savsaklanması