Eski savcı Zekeriya Öz'ün yurtdışına kaçmasına ve Almanya'da saklandığı iddiasına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu kırmızı bültenle beraber Almanya'yı da göreceğiz, bakalım ne yapacak? Oldu oldu, olmadığı takdirde Almanya, bizden herhangi bir suçluyu bundan sonra Tayyip Erdoğan imzasıyla isteyemez, alamaz, vermem' dedi.
18.08.2015 22:08 Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski savcı Zekeriya Öz'ün yurtdışına kaçmasına ve Almanya'da saklandığı iddiasına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu kırmızı bültenle beraber Almanya'yı da göreceğiz, bakalım ne yapacak? Oldu oldu, olmadığı takdirde Almanya, bizden herhangi bir suçluyu bundan sonra Tayyip Erdoğan imzasıyla isteyemez, alamaz, vermem."
Erdoğan, yurt dışına kaçan savcıların gittikleri Almanya'yı kırmızı bülten çıktıktan sonra göreceklerini belirterek, "Herkes uluslararası hukukun gereği neyse yerine getirecek" dedi.
Erdoğan, Rize Valiliğince organize edilen sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı yemekte yaptığı konuşmada, son 12 yılda yaşananları hatırlayınca yaşanan hadiselerin ne kadar tarihi, ne kadar önemli olduğunun görüleceğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2007 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimi krizi, hemen arkasından gelen kapatma davası, daha sonraki dönemde yaşanan Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe girişimi çok önemlidir. Milletimizin bu girişimlere verdiği cevapları çok iyi hatırlıyoruz. Bugün burada Türkiye Cumhuriyeti devletinin doğrudan halkın oyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak sizlerle birlikte olabilmem milletimizin bu süreçteki irfanı ve dirayeti sayesindedir. Türkiye üzerinde hesabı olanlar hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Kafalardaki veya kalplerdeki kirlerin, niyetlerin tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığı dönemi yaşıyoruz.
7 Haziran seçimlerinin ortaya çıkardığı tek parti iktidarına imkan vermeyen Meclis tablosu, Suriye'de yaşanan kaos ortamının derinleşmesiyle birleşince Türkiye yeni bir tehditle karşı karşıya kaldı. Paralel örgütüyle, bölücü örgütüyle, mezhepçi örgütüyle bu milletin değerlerine düşmanlığı bayrak edinmiş sözde aydınlarıyla, medyasıyla büyük bir ihanet şebekesinin koalisyonuna şahit oluyoruz. İşte görüyorsunuz, ne diyordu o paralel örgütün önde gelenleri, medyası 'Hakimler, savcılar yurtdışına kaçar mı? Onlar için adli kontrolle serbest bırakılma gibi bir şey yakışır mı?' Ne oldu, buyurun, kaçtılar mı? Kaçtılar. Ama burada bir şey çok anlamlıydı. Kaçmak suretiyle karakterlerinin, cibilliyetlerinin ne olduğu ortaya çıktı."
"Bu kırmızı bültenle beraber Almanya'yı da göreceğiz"
Erdoğan, 17-25 Aralık darbe girişimi sürecinde, Cezayir'e yaptığı resmi ziyarette, kendisi hakkında "kaçıyor" denildiğini hatırlatarak, "Ne oldu? Ben buradayım. Geldiğim zaman havalimanında milletimle nasıl bütünleştiğimi, herhalde sadece Türkiye değil, tüm dünya biliyor, ama bak önce Gürcistan, sonra Ermenistan, şimdi de Almanya. Şimdi Almanya'yı da göreceğiz" dedi.
Yurtdışına kaçan eski savcılar hakkında büyük ihtimalle kırmızı bülten çıkarılacağını belirten Erdoğan, "Bu kırmızı bültenle beraber Almanya'yı da göreceğiz, bakalım ne yapacak? Oldu oldu, olmadığı takdirde Almanya, bizden herhangi bir suçluyu bundan sonra Tayyip Erdoğan imzasıyla isteyemez, alamaz, vermem. Herkes uluslararası hukukun gereği neyse bunu yerine getirecek, getirmediği takdirde biz de aynen mukabiliyle cevap veririz. Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir. Türkiye, topraklarında bir defa ayağa kalkışı farklı olan bir ülke olmuştur" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan: Kaçan savcılar hesap verecek
Beştepe'deki makamında muhtarlara hitap ettiği bir başka konuşmasında da Cumhurbaşkanı Erdoğan, paralel yapıya ve yurtdışına kaçan eski savcılar Zekeriya Öz ile Celal Kara'ya tepki gösterdi.
Erdoğan şunları söyledi:
"Benim yurtdışına kaçacağımı iddia eden (paralel) ihanet şebekelerinin teker teker yurtdışına kaçtığını görüyoruz. Bazıları Romanya'da yakalandı biliyorsunuz, bunlar her biri çıkıp hesap verecekler. Acımasız kararlar verenler bakıyorsunuz Gürcistan'dan Ermenistan'a kaçıyor. İz sürüyoruz, yakalanıp hesap verecekler.
Son eylemler, terör örgütünün ve onun destekçilerinin kalleşlikte hiçbir sınır tanımadıklarını gösterdi. Bu süreçte gerçekten çok iğrenç, ibretlik işbirliklerine de şahit oluyoruz. Türkiye'de paralel devlet yapılanması peşinde olan kesimin bölücü örgütle aynı çizgide buluştuğunu görüyoruz.
Kendilerine aydın diyen, gazeteci diyen güruhun nasıl hainlik peşinde koştuğunu ibretle takip ediyoruz. Bölücü terör örgütü her türlü eylemleri yaparken, faturayı şahsıma, iktidar partisine çıkarmak isteyenlerin ne yapmaya çalıştıklarının farkındayız."
(18 Ağustos 2015, 22:08)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: