Anayasa Mahkemesi, Gülen'in, şeref ve itibarın korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yaptığı bireysel başvuruyu kabul edilemez buldu. Mahkeme, Tahşiye kumpası soruşturmasında tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın 'Adil yargılanma hakkı, kötü muamele iddiası, gözaltı süresinin aşıldığı' iddialarının da kabul edilemez olduğuna karar verdi.
19.07.2015 14:28 Anayasa Mahkemesi, hakkında yakalama kararı bulunan Fetullah Gülen'in, şeref ve itibarın korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği iddiasıyla yaptığı bireysel başvuruyu kabul edilemez buldu.
Yüksek Mahkemeden yapılan duyuruya göre, Gülen, bir internet sitesinde yayımlanan röportajda nefret söylemi bulunduğu iddiasıyla Cumhuriyet savcılığına başvurdu.
Şikayet neticesinde ilgililer hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi üzerine Gülen, şeref ve itibarın korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, internet sitesinde yayımlanan röportajdaki sözlerin nefret söylemi kapsamında olmadığı sonucuna vardı.
Mahkeme, yerleşik içtihadına uygun olarak özel hukuk alanındaki başvuru yolları tüketilmeden sadece ceza soruşturması yolu tüketilerek yapılan başvurunun, "başvuru yollarının tüketilmemesi" nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi.
KARACA'YA DA RET
Anayasa Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen ''Tahşiyeciler'' grubuna yönelik kumpas soruşturması kapsamında tutuklanan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın bireysel başvurusunu "kabul edilemez" buldu.
Yüksek Mahkemenin internet sitesinde yer alan duyuruya göre, Karaca, kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedeni bulunmaksızın, kanuna aykırı delillerin kuvvetli suç şüphesi sayılarak tutuklandığı, itirazlarının gerekçesiz reddedildiği iddiasıyla bireysel başvuruda bulundu.
Karaca, başvurusunda, doğal hakim ilkesine aykırı olarak kurulmuş, tarafsız ve bağımsız olmayan bir mahkeme tarafından tutuklandığını, gözaltı süresinin aşıldığını, soruşturma sürecinde kamu görevlilerinin insan haysiyetiyle bağdaşmayan eylemleri nedeniyle kötü muameleye maruz bırakıldığını, soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği ile adil yargılanma haklarının ve ifade hürriyetinin ihlal edildiğini öne sürdü.
Yüksek Mahkeme, "Adil yargılanma hakkı, kötü muamele iddiası, gözaltı süresinin aşıldığı" iddialarının, başvuru yollarının tüketilmemiş olması nedeniyle "kabul edilemez" olduğuna karar verdi.
"Kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedeni bulunmadığı halde tutuklama kararı verildiği, itirazların gerekçesiz reddedildiği, doğal hakim, tarafsız ve bağımsız hakim ilkelerinin, ifade hürriyetinin ihlal edildiği, soruşturma dosyasına erişim imkanı verilmediği" iddiaları ise "açıkça dayanaktan yoksun" bulundu.
(19 Temmuz 2015, 14:28)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: