Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya´nın Ergenekon davasında sanıklar lehine tanık olacağı ileri sürülüyor. Star yazarı Ahmet Kekeç, bu iddiayı işlediği yazısında Yalçınkaya´ya eleştirilerde bulunuyor.
21.10.2008 17:28 Ahmet Kekeç (Star): Biliyorsunuz, Ergenekon davasına bakan mahkemede iki tür tanık yer alıyor: Gizli tanık. Gizli olmayan tanık. Gizli tanık, adı üstünde, ´gizli´ olduğu için, görüş mesafesinden uzak bir kabine konuşlandırılıyor ve sesi deforme edilerek salona sunuluyor. Gizli olmayan tanık da, şallak mallak, Allah ne verdiyse, tüm mevcudiyetini göstererek konuşuyor. İşçi Partili sanıkların avukatı Ceyhan Mumcu, duruşma öncesi, Ergenekon davasında yapacakları savunmanın detaylarını açıklarken, ilginç bir isimden söz etmiş ve daha da ilginç sayılabilecek bir çıkış yaparak, ´Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya´yı tanık olarak kullanacaklarını´ söylemiş. Nasıl yani? Hayır... Elbette olur... Olmamış bir şey değil. Gerekirse başbakanlar da tanık olarak mahkemeye çağrılabilir. Cumhurbaşkanları da çağrılabilir. Olmuştur. Olmalıdır da... Peki, Abdurrahman Yalçınkaya tanık olarak kendisini kullandıracak mı? Mesele bu.
Mumcu´ya göre Başsavcısı bugüne kadar İşçi Partisi için ´ihtar bile´ vermemiş. Bu da davanın en önemli kanıtlarından biriymiş. Nasıl yani? Şöyle: Başsavcı iki parti hakkında kapatma davası açmış, birçok partiye ´uyarı´ cezası göndermiş, ama spekülasyonların odağında olduğu (yahut odağında tutulduğu) halde İşçi Partisi hakkında ´hiçbir işlem´ yapmamış. Bu da gösteriyormuş ki, bu partinin terör olaylarıyla uzaktan yakından ilişkisi yokmuş. Dolayısıyla, bu partinin ´sanık´ konumundaki yöneticileri ´yargılama dışında´ tutulmalıymış.
Olur, hayhay. Fakat iki ´şey´ var... İşçi Partisi terör olaylarına bulaşmamış olabilir. Bence de bulaşmamıştır. Fakat bu partinin genel başkanı olan zat, ´oy çoğunluğu´nun bir şey ifade etmediğini, dolayısıyla ´demokrasi dışı arayışların´ normal sayılacağını, ilericilerin ´tankları´ bulunduğunu, ´Ergenekon davası geri çekilmeden PKK terörünün bitmeyeceğini´ söylemiş, söyleyebilmiş bir adamdır ve mebzul miktar kripto ve ´gizli belge´yle yakalanmıştır. Hadi bunun takdirini mahkemeye bırakalım. Peki, Ceyhan Mumcu iyi mi yapmıştır? İşçi Partisi´ne ´ihtar bile´ vermemiş olan Başsavcı´yı ne duruma soktuğunun farkında mıdır?
Bir soru da değerli Başsavcı´ya: Çok güzel iddianameler hazırlıyorsunuz, tadı damağımızda kalan ´yakın ve uzak tehlike´ değerlendirmeleri yapıyorsunuz... Peki, demokrasiye yönelik uzak ve yakın tehlikeler karşısında neden kılınızı kıpırdatmıyorsunuz? Oluyor mu yani? (Ahmet Kekeç / Star)
(21 Ekim 2008, 17:28)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: