Paralel yapıya büyük şok.. Örgütün en büyük finans yapılanması olarak nitelendirilen Bank Asya'nın tüm hisseleri BDDK tarafından TMSF'ye devredildi. Bu karar cemaat çevrelerinde şok etkisi yaptı. Karar dün saatler süren BDDK toplantısında alındı. Bankalar kanunun 71. maddesine göre hareket eden BDDK el koymaya gerekçe olarak, 'Bir süredir yapılan denetimler neticesinde, Banka'nın mali bünyesi, ortaklık ve yönetim yapısı ile faaliyetlerinde yaşanan sorunların katılım fonu sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arzettiğinin ortaya çıkmasını' gösterdi. BDDK'nın daha önceki açıklamasında da 'Bankacılık Kanunu kapsamında 'kurumun etkin denetimini engellemeyecek şeffaf ve açık bir ortaklık yapısı ve organizasyon şemasına sahip olması' şartının ihlal edildiği ifade edilmişti. Denetimlerin aylar öncesinde başlamasına karşın geçen sürede bir çok banka ortağının bilgilerini hala BDDK'ya göndermediği de basına yansımıştı.
30.05.2015 14:30 İmtiyazlı ortaklarının bilgilerini gizlediği için yönetimi 4 ay önce Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu’na (TMSF) geçen Bank Asya ile ilgili beklenen karar çıktı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) mevduat çıkışı yaşayan ve küçülen Bank Asya’yı Fona devretti. Kurul’dan yapılan açıklamada bankanın mali bünyesi, ortaklık ve yönetim yapısı ile faaliyetlerinde yaşanan sorunların katılım fonu sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz ettiği vurgulandı.
RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANDI
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK), Bank Asya'nın temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin, kısmen veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi amacıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilmesine ilişkin kararı Resmi Gazete'de yayımlandı. BDDK'nın 29 Mayıs 2015 tarihli kararına göre, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında Asya Katılım Bankası A.Ş. (Bank Asya) ile ilgili olarak yapılan denetlemeler neticesinde, Bankanın temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin, zararın mevcut ortakların sermayesinden indirilmesi kaydıyla, kısmen veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi amacıyla Kanunun 71'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmü gereğince TMSF'ye devredilmesine karar verildi.
100 bin liraya kadar devlet garantisi
BDDK’ya yakın kaynaklar 100 bin liraya kadar devlet garantisi olduğu için mevduat sahiplerinin endişeye kapılmaması gerektiğini kaydetti. Bank Asya’ya yönelik murakıpların incelemeleri ise devam ediyor. BDDK yetkililerinden edinilen bilgilere göre TMSF’nin önde iki senaryo bulunuyor. Öncelikle sorunlu aktifler varsa bunlar Birleşik Fon Bankası’na alınıp geriye kalan kısmının satışı yapılacak. Bir diğer senaryo ise bir süre daha TMSF tarafından bankanın yönetilmesine devam edilecek. Yönetimi TMSF’ye geçen Bank Asya’nın ortakları eksik belgelerini verilen ilave sürelere rağmen tamamlayamamıştı.
Mali yapısı tehlike arzediyor
BDDK’dan yapılan açıklamada “5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında Asya Katılım Bankası A.Ş. ile ilgili yapılan denetimler neticesinde, Banka’nın mali bünyesi, ortaklık ve yönetim yapısı ile faaliyetlerinde yaşanan sorunların katılım fonu sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz ettiğinin ortaya çıkması nedeniyle, Banka’nın temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin, zararın mevcut ortakların sermayesinden indirilmesi kaydıyla, kısmen veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi amacıyla Kanunun 71. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi hükmü gereğince TMSF’ye devredilmesine karar verilmiştir” denildi.
Esik bilgileri teslim etmediler
TMSF yetkililerinden edinilen bilgilere göre BDDK’ya sunulan belgelerde de eksiklikler bulunuyor. BDDK’ya gelen belgelerin içinde eksik belgenin yanı sıra problemli olan evrakların da olduğuna dikkat çeken üst düzey bir yetkili, 30’dan fazla ortağa ilişkin bilgilerin teslimine ilişkin herhangi bir gelişme olmadığına dikkat çekmişti.
SEKTÖRÜN 10 KATI BATIK ORANI
17-25 Aralık darbe girişiminin finansörü ve paralel yapının adeta kriptosu olan Bank Asya’nın mali performansı bankacılık sektörünü de vurdu. Geçen yılın ikinci yarısında 928.3 milyon TL, son üç ayında ise 627.3 milyon TL zarar ederek Türk Bankacılık sektöründe son 12 yılın en kötü performansına imza atan bankanın 2014 yılı zararı 876.8 milyon TL olarak gerçekleşti. Paralel yapının her türlü telkin ve baskısına rağmen, Bank Asya’dan para çıkışı son sürat devam etti. 2013’ün son çeyreğinden 2014 sonuna kadar olan dönemde 10.7 milyar TL mevduat çıkışı oldu. Takipteki krediledi yüzde 120 artarak 1.8 milyar lirayı geçti. Batık kredi oranı yüzde 20 ile sektörün 10 katına çıktı.Bankanın aktif büyüklüğü 28.4 milyar liradan 13.5 milyara, mevduatı ise 19.5 milyardan 8.8 milyara geriledi. 81 şube kapatıp, yaklaşık 2 bin kişiyi işten çıkardı.
PARALEL KESİMLER ÖFKELİ: EL KOYMA HUKUKSUZ
Öte yandan devletin Bank Asya'ya el koyması Fetullah Gülen cemaati yöneticilerinde ve medyasında tepkiyle karşılandı. Paralel örgütün merkez yayın organı olarak nitelendirilen Zaman gazetesinde "Seçim ayarlı gasp" başlıklı haberde şu satırlar yer aldı:
"Anketlere göre seçimlerde tek parti iktidarını kaybedeceğinden endişe eden AKP, seçime bir hafta kala Bank Asya’ya çöktü. Yüzde 18,3 ile sermaye yeterlilik rasyosu en yüksek olan ve geçen hafta 13 milyon TL kâr açıklayan Bank Asya’nın, BDDK tarafından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilmesi şaşkınlıkla karşılandı.
17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu süreci üzerine yürütülen karalama kampanyasının ardından Bank Asya’nın yönetimine hukuksuz bir şekilde müdahale eden Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) dün yeni bir hukuk skandalına imza attı. 18,3 ile Türkiye’nin sermaye yeterlilik rasyosu en yüksek olan ve yılın ilk çeğreğinde kâr açıklayan Bank Asya’nın yönetimi, ‘mali yapı’ gerekçe gösterilerek Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildi.
3 Şubat 2014’te BDDK, hukuksuz bir şekilde Bank Asya’nın imtiyazlı paya sahip bazı ortakların, kurucularda aranan nitelikleri taşıdıklarını gösteren bilgi ve belgelerin verilen sürede kuruma gönderilmemesini gerekçe göstererek skandal bir kararla bankaya yeni yönetim atamıştı. Banka ortaklarının itirazları ve 9 Nisan’da BDDK’nın atadığı yeni yönetimin, belgelerin yüzde 91’inin teslim edildiğini açıklaması üzerine hukuksuz işgale son vermesi gereken BDDK, bunun yerine devletin Ziraat Katılım adıyla yeni bir katılım bankası kurduğu gün, siyasi saiklerle ve seçim operasyonuyla Bank Asya’ya el koyma kararı aldı. 14 Mayıs’ta Mehmet Ali Akben’in başkan olarak atanmasının ardından dün İstanbul’da apar topar toplanan BDDK yönetimi siyasi baskıya boyun eğerek TMSF’ye devretti. Bankacılık Kanunu’nun 67. 68, 69 ve 70’inci maddelerinin işletilmesi gerekirken, doğrudan en ağır yaptırım olan 71. Madde’nin işletilmesi hukuken suç. TMSF’ye devri için hiçbir somut bilgi bulunmamasına rağmen BDDK’nın aldığı karar, anayasanın mülkiyet, serbest teşebbüs haklarının da gaspı anlamına geliyor. Hukukçular ve ekonomistler BDDK’nın bu kararın alınmasıyla kurulun özerkliğini yitirdiği, siyasi baskıya boyun eğdiği yorumlarını yaptı.
BDDK’DAN ÖNCE YANDAŞ MEDYA DUYURDU
Aylardır süren yıpratma kampanyasında dün BDDK’nın hukuksuz şekilde Bank Asya’ya el konulacağı tweetter fenomeni Fuat Avni’nin paylaştığı mesajlarla deşifre oldu. Öğleden sonra ise bankaya el koyma ile ilgili iftira ve manipülasyon haberleri hükümete yakın yayın organları Sabah, Akşam gazeteleri ile A Haber Kanalı ve internet siteleri eliyle üretilerek servis edildi. Bu medya kuruluşları saatler öncesinde BDDK kararının resmi olarak kamuoyuna duyurulmadan önce açıklama metninin ayrıntılarını paylaştı. BDDK’nin gece 22.05 sularında resmi internet sitesinde yayınlanan basın açıklamasıyla hukuksuzluk ilan edildi. BDDK açıklamasında şöyle denildi: “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 29/05/2015 tarih ve 6318 sayılı Kararı ile; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında Asya Katılım Bankası A.Ş. ile ilgili olarak yapılan denetimler neticesinde, Banka’nın mali bünyesi, ortaklık ve yönetim yapısı ile faaliyetlerinde yaşanan sorunların katılım fonu sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arzettiğinin ortaya çıkması nedeniyle, Banka’nın temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin, zararın mevcut ortakların sermayesinden indirilmesi kaydıyla, kısmen veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi amacıyla Kanunun 71 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmü gereğince Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmesine karar verilmiştir.”
BDDK’nın kararının ardından saat 23.45 sularında iki minibüs ile Bank Asya genel merkezine gelen TMSF yetkilileri, bankanın 9. katında bulunan genel müdürlüğe çıktı. Yaklaşık 20 kişilik grubu banka yetkilileri karşıladı. Emniyet ekipleri, banka çevresinde güvenlik önlemi aldı."
BABACAN: KARAR SİYASİ DEĞİL
Konuyla ilgili önemli bir açıklama da konuya en yakın yetkili Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'dan geldi. Babacan, Asya Katılım Bankası'nın (Bank Asya) Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilmesine ilişkin, "Siyasi bir şey olsa 1,5 sene niye beklensin de bugün yapılsın? Siyasi bir şey olsa herhalde çok önceden bütün bunlar yapılır geçilirdi, bu kadar uzun süre niye beklensin?" dedi. Babacan, 'kararın kendisine sorulup sorulmadığına' yönelik soruya, "BDDK, TMSF benimle ilgili kuruluşlar. Bir ülkenin hükümet başkanına, devlet başkanına da kritik şeylerde kamuoyundan bir süre önce kuşkusuz haber verilir" cevabını verdi.
Babacan, Kanal 7'de yayınlanan İskele Sancak programında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. Başbakan Yardımcısı Babacan, bank asya'nın temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin, kısmen veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi amacıyla TMSF'ye devredilmesi kararına yönelik sorular üzerine, bir süre önce ortaklık yapısıyla ilgili belirsizlikler nedeniyle bankanın yönetim kurulu üyelerinin TMSF tarafından belirlendiğini, bir bakıma sadece yönetim değişikliğine gidildiğini anımsattı.
SORUNLAR GEREKÇE GÖSTERİLDİ
Konuya ilişkin olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) açıklaması dışında bir yorum yapmayı doğru görmediğini dile getiren Babacan, karara, mali bünye, ortaklık ve yönetim yapısı ile faaliyetlerde yaşanan sorunların gerekçe gösterildiğine işaret etti. Kararda, "katılım fonu sahiplerinin haklarıyla mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike oluştuğunun" belirtildiğine dikkati çeken Babacan, şunları kaydetti: "Bu, yaklaşık 1,5 milyon kişinin orada parası var, onların hakları ilerde riske girebilir demek. Bir de mali sistemin güven ve istikrarı açısından bir miktar risk oluşturabilir diye kanaat var. Bu sadece bir kurulun, BDDK'nın kararı değil, bunun arkasında teknik çalışmalar, raporlar vardır. Çok sağlam bir denetim raporu olmadan kurul bu tür kararları almıyor.
Bankanın temettü hariç ortaklık haklarıyla yönetim ve denetimi TMSF'ye devrediliyor. Banka canlı bir banka olmaya devam ediyor, banka kapanmıyor. Sadece ortaklık haklarını, sahiplik haklarını artık fiilen TMSF kullanmaya başlıyor. Bunu da kısmen veya tamamen devri, satışı veya birleştirilmesi amacıyla yapıyor. Banka faaliyetine devam edecek ama TMSF burada ortaklık yapısı daha sağlam bir şekle gelsin diye devir, satış ya da birleştirme gibi opsiyonlara bakacak. Kararın dışında çok yorum yapmak doğru değil."
FARKLI BİR DÜŞÜNCE DOĞRU OLMAZ
Babacan, kararın siyasi olup olmadığı yönündeki soru üzerine, "Siyasi bir şey olsa 1,5 sene niye beklensin de bugün yapılsın? Siyasi bir şey olsa herhalde çok önceden bütün bunlar yapılır geçilirdi, bu kadar uzun süre niye beklensin? Yapılan işlemin mutlaka hukuk zemininde yürümesi, bankacılık temayüllerine uygun olması gerekiyor. Hem BDDK hem de TMSF bunlara dikkat eden kuruluşlarımız. O konuda herhangi bir farklı düşünce doğru olmaz" diye konuştu. Bankaların tek tek sahiplerinin belli olması gerektiğini vurgulayan Babacan, asıl sorumluluğun kimin üzerinde olduğunun bilinmesinin çok önemli olduğunu söyledi. Bankanın yönetim kurulu üyelerinin değiştirilmesinin de bundan kaynaklandığını ifade eden Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"BDDK hakim ortaklarla ilgili bilgi istedi, bu bilgilerin bir kısmı geldi, bir kısmı gelmedi. Düşünün ki bir bankanın sahibi, hakim ortağı kim diye sorduğunuzda bilgilerin yarısının gelip yarısının gelmemesi doğru bir şey değil. Bu, BDDK'nın bir kararıdır. Siyasi bir bakış açısı olsa 'paralel yapıyla' mücadele son 1,5 yılın önemli en önemli gündemlerinden birisidir. Eğer farklı bir şey olsa çok daha erken aşamada, çok daha farklı kararlar çıkardı. Bu kararların mümkün olduğunca tam incelenerek, konuyu anlayarak, raporlar oluşturarak ve sağlam bir hukuk zemininde alınması gerekiyor. Zannediyorum ki BDDK bu işin hukuk zeminini güçlü şekilde oluşturmuştur."
BDDK, TMSF BAĞIMSIZ
Ali Babacan, "Böyle bir kararın kendisine sorulup sorulmadığına" yönelik soruya karşılık ise şunları kaydetti: "BDDK, TMSF bağımsız. Kanunları tamamen bağımsız çalışmalarını gerektiriyor. Çok önemli gelişmeler hakkında kuşkusuz bize dönem dönem bilgi verirler. Biz derken bu kimdir? Bunlar çok kısıtlı sayıda kişilerdir. Bu konularla direkt ilgili hükümet üyesi ki bu durumda benim, BDDK, TMSF benimle ilgili kuruluşlar. Bir ülkenin hükümet başkanına, devlet başkanına da kritik şeylerde kamuoyundan bir süre önce kuşkusuz haber verilir. Bu sadece Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde öyledir."
Paralel 'Kaynak'a el kondu
Bank Asya'nın ruhuna cevşen?!
İşte Bank Asya gerçeği: Batık Krediler
Flaş!!! Bank Asya'ya el kondu
Paralel yapı-Finansal uzantıları manşetlerimiz
(30 Mayıs 2015, 14:30)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: