Paralel Yapı, tutuklu örgüt üyelerini tahliye ettirmek için Asliye Ceza Mahkemelerindeki hakimleri devreye soktu, korsan 'tahliye' kararları aldırdı. İstanbul 29. Asliye Ceza hakimi Metin Özçelik ve 32. Asliye Ceza hakimi Mustafa Başer'in yetkilerini aşarak, dosyayı incelemeden sadece avukat dilekçelerine dayanarak verdiği tahliye kararları İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimi Necmettin Kafalı tarafından durduruldu. HSYK iki hakim hakkında inceleme başlattı. Korsan tahliye sürecini başlatan hakim Özçelik tanıdık bir isim.. İstanbul casusluk davasına bakan eski özel yetkili mahkemenin başkanı. Cemaate yakınlığı ile gündeme gelen isimlerden biri olan Özçelik'in baktığı İstanbul askeri casusluk davası, Ergenekon, Balyoz ve benzer davalarda masum kişilere kumpas düzenlendiği, onları mahkum ettirebilmek için sahte delil üretildiği şüphesi üzerine başlatılan soruşturmanın kapsamına alınmıştı. Sadece bu soruşturmanın değil, belki daha da önemlisi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının gönderdiği deliller üzerine HSYK'nın geçtiğimiz günlerde aldığı, 'yargıda paralel yapı uzantılarını inceleme kararı'nın cemaat yargısını paniğe soktuğu ve bu 'ya zafer ya ölüm' şeklindeki kamikaze intihar girişimine kalkıştıkları değerlendiriliyor. Kamikaze girişim tarihe '25 Nisan darbe girişimi' olarak geçti.
26.04.2015 11:15 Paralel Yapı, tutuklu örgüt üyelerini tahliye ettirmek için Asliye Ceza Mahkemelerindeki hakimleri devreye soktu, korsan 'tahliye' kararları aldırdı. İstanbul 29. Asliye Ceza hakimi Metin Özçelik ve 32. Asliye Ceza hakimi Mustafa Başer'in yetkilerini aşarak, dosyayı incelemeden sadece avukat dilekçelerine dayanarak verdiği tahliye kararları İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimi Necmettin Kafalı tarafından durduruldu.
İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararıyla tahliye talepleri hukuken iptal edildi. Karar yok hükmünde sayılacak. Hakim Kafalı kararında “Hukuka uygun olmayan ve yok hükmünde sayılması gereken 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararına göre reddi hakim ve tutuklu şüphelilerin tahliye işlemini içeren talep dilekçelerini kendisi görevli yetkili olmadığından dolayı herhangi bir işlem yapmayarak gerekirse bir görevsizlik kararı ile karara bağlamakla görevli bulunan Sulh Ceza Hakimliklerine göndermesi gerekirken kendini görevli ve yetkili kabul ederek işin esasına girmek suretiyle vermiş olduğu kararın hem usül yönünden hem de esas yönünden açıkça hukuka aykırı olduğu kanaatine varılmıştır" ifadelerini kullandı.
HSYK İNCELEME BAŞLATTI
Bu arada HSYK Asliye Ceza Mahkemesi'nin skandal kararıyla ilgili iki müfettiş görevlendirdi.
DETAYLAR
Paralel örgütün, aralarında Hidayet Karaca, Yurt Atayün ve Ali Fuat Yılmazer’in de bulunduğu 75 tutuklunun tamamını tahliye etme girişimi, 10.Sulh Ceza’dan döndü. Korsan tahliye kararlarını veren 32. Asliye Ceza Hakimi Mustafa Başer kararı UYAP’a yüklemek yerine bilgisayar çıktısı aldı ardından avukatları tek tek arayarak tebliğ etti. Ancak 10. Sulh Ceza Hakimliği 29 ve 32. Asliye Ceza Hakimliklerinin verdiği kararın geçersiz olduğu yönünde bir karar alarak hukuksuzluğu son anda önledi. Karar daha sonra Silivri’den sorumlu Bakırköy Cumhuriyet Savcılığına gönderildi. HSYK olaya el koydu ve Hakim Metin Özçelik ile Mustafa Başer hakkında inceleme başlattı.
Hukuksuz tahliye listesinde Hidayet Kararca, casusluk ve telekulak şüphelisi Ali Fuat Yılmazer, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı tutuklamak isteyen Erol Demirhan, 17 Aralık darbe girişiminin mimarı Yakub Saygılı ve sözde Selam soruşturması komplosunu hazırlamakla itham edilen Yurt Atayün ile birlikte 75 kişi bulunuyordu.
Paralel yapı tutuklularını hapisten kurtarmak isteyen örgüt son kozunu da oynadı. Tutuklu şüphelilerin avukatları, toplu halde 20 Nisan günü 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik’in nöbet gününde reddi hakim ve 75 şüphelinin tahliyesi için talepte bulunmuşlardı. Adalet Bakanlığı’nın “Sulh Ceza Hakimleri’nin kararlarını başka mahkemeler değerlendiremez” yazısına rağmen Hakim Özçelik talepleri işleme koydu ve savcılardan dosyaları istedi. Savcılar, yetkisiz hakime dosyaları göndermedi. Hakim Özçelik, paralel yapının reddi hakim talebini kabul etti ve dosyayı tahliye taleplerini değerlendirmek üzere 32. Asliye Ceza Hakimi Mustafa Başer’e gönderdi.
HSYK’DAN JET İNCELEME
Mustafa Başer tahliye taleplerini incelerken İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, 29. Asliye Ceza Hakimi Özçelik’in verdiği reddi hakim kararının geçersiz olduğu yönünde bir karar verdi. Dün HSYK olaya el koydu ve hakimler hakkında inceleme başlattı.
TELEFONLARI KAPATIP ODAYI KİLİTLEDİ
Hakim Başer dün akşam mahkeme katibinden cep telefonunu aldı odasının kapısını kilitledi ve kararı yazdırdı. Bazı şüphelileri tahliye eden Başer, bu kararı UYAP’a yüklemedi ve bilgisayar yazıcısından çıkarttı. Avukatları tek tek telefonla arayan Başer, tahliye kararını tebliğ etmek üzere adliyeye çağırdı.
HUKUKSUZLUĞU SULH CEZA HAKİMİ DURDURDU
32. Asliye Ceza Hakimi Mustaf Başer’in bu kararının ardından 10. Sulh Ceza Hakimliğinin verdiği “tahliye kararının geçersiz olduğuna dair kararı üzerine tahliye girişimi son anda önlendi. Hakimin tahliye kararı verdiği şüpheliler arasında 17 Aralık darbe girişimi mimarlarından eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı da bulunuyor. Diğer şüpheliler şunlar: Arif İbiş, Hüseyin Korkmaz, Mehmet Habip Kunt, İbrahim Şener, Mehmet Fatih Yiğit, Mustafa Demirhan, Kazım Aksoy, Ali Fuat Yılmazer, Ömer Köse, Yurt Atayün,, Hidayet Karaca, Mehmet Dilaver, İsmail Toylar, Tolga Güzeltaş, Muhammet Ali İkli, Harun Aydın, Ali İhsan Tezcan, Hasan Hüseyin Danacı, Hayati Başdağ, Metin Canbay, Erol Demirhan, Hikmet Kopar, Mesut Yılmaz, Muhammet İkbal Kayaduman, Abdulhalim Sönmez, Ramazan Orkun Altınışık, Şeref Bolat, Selahattin Ergin, Fatih Kıncır, Ömer Köse, Ertan Erçıktı, Mustafa Kılıçarslan, Tufan Ergüder.
ADALET BAKANLIĞI UYARMIŞTI
Paralel yapının avukatları tutuklama kararlarını veren Sulh Ceza Hakimlerini devredışı bırakmak amacıyla daha önce de 7 ayrı Asliye Ceza Mahkemesi’ne tahliye dilekçesi vermişlerdi. Bu mahkemelerden sadece İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi ile İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Tevhid-Selam’da kumpas soruşturmasına bakan savcılıktan dosyaları istemişti. Fakat Adalet Bakanlığı devreye girerek Asliye Ceza Mahkemeleri’nin Sulh Ceza Hakimlikleri’nin kararlarına yapılan itirazlara bakamayacaklarını belirten bir yazı kaleme alarak İstanbul Adliyesi’ne göndermişti. Ardından paralelcilerin tahliye hayali suya düşmüştü.
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü yazısında, asliye ceza mahkemelerinin sulh ceza mahkemeleri kararlarına bakamayacağı, sulh ceza hâkimlikleri tarafından alınan kararlara ilişkin itirazları değerlendirme makamının yine sulh ceza hâkimlikleri olduğu belirtilmişti. Tutuklamaya ilişkin karar hakkında sulh ceza hâkiminden başka birinin karar vermesinin yasal olmayacağı da bakanlık yazısında vurgulanmıştı.
İŞTE KAMİKAZE TAHLİYEDE ROL ALAN HAKİMLER:
İŞTE MUSTAFA BAŞER'iN TAHLİYE KARARI:
İŞTE 10. SULH HAKİMLİĞİNİN TAHLİYE KARARI YOK HÜKMÜ:
ŞENTOP: ASLİYE CEZA REDDİ HAKİME BAKSA BİLE GÖZALTI /TUTUKLAMA/TAHLİYE KARARI VEREMEZ
TAHLİYECİ HAKİM: DOSYAYI 29. ASLİYE GÖNDERDİ, BAŞKA ŞANSIM YOK!
Tahliye kararlarını veren 32. Asliye Ceza hakimi Mustafa Başer, karar gerekçesinde yasalara göre sulh ceza hakimlerinin reddine asliye ceza mahkemelerinin bakmasının mümkün olduğunu belirtti ve tahliye kararlarına bunu gerekçe yaptı. Başer, gerekçede dosyanın kendilerine 29. Asliye tarafından gönderildiğini ve karar almaktan başka çareleri kalmadığını belirtti. Böylece Başer'in bu noktada sorumluluğu Özçelik'e attığı görüldü.
Ancak bir açıklama yapan AK Parti'nin hukukçu kurmaylarından Mustafa Şentop ise önemli bir detaya işaret etti. Şentop, asliye cezaların reddi hakime bakmasının yasalara göre mümkün olabileceğini, ancak dosyayı bir başka asliye mahkemesine gönderemeyeceğini, tutuklama ve tahliye kararlarına ancak sulh ceza hakimliklerinin karar verebileceğini, bunun yasalarda çok açık şekilde belirtilmiş olduğunu dile getirdi.
BAŞSAVCILIKTAN AÇIKLAMA
İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, ile 22 Temmuz ve devamında yapılan operasyonlarda tutuklanan aralarında Yurt Atayün ve Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu yaklaşık 70 polisin tahliyesine karar vermesinin ardından Başsavcılık gece saatlerinde yazılı açıklama yaptı.
"GÖREVSİZ VE YETKİSİZ OLARAK..."
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca yürütülen çeşitli soruşturma dosyalarında halen tutuklu bulunan şüphelilerin avukatları tarafından İstanbul muhabere nöbetçisi olan 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nden reddi hakim ve tahliye talebinde bulunulmuş olup, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevine girmemesine rağmen soruşturma dosyalarını temin etmeden ve incelemeden 24 Nisan'da 2015/92 değişik iş sayılı kararla görevsiz ve yetkisiz olarak İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevlendirilmesine karar verilmiştir.
"TAHLİYE KARARLARININ HUKUKEN GEÇERSİZ VE HÜKÜMSÜZ OLDUĞU..."
6545 sayılı kanunda bu konuda tahliye taleplerinin görevli ve yetkili mahkemesinin Sulh Ceza Hakimlikleri olduğu açıktır. İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 24 Nisan günü 2015/92 değişik iş sayılı kararının Cumhuriyet Başsavcılığımızın talebiyle vermiş olduğu bu kararla İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nin 25 Nisan günü aldığı kararlarla İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği değişik iş sayılı kararın bu konuda karar verilmesine yer olmadığı kararıyla hukuken geçersiz olduğuna dair kararın verildiği ancak İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin soruşturma dosyalarını temin etmeden ve incelemeden halen Cumhuriyet Başsavcılığımıza göndermediği kararlarla tahliyeler yapılmasına karar verdiği ve bu kararları avukatlara tebliğ ettiği ancak bu karara karşı Cumhuriyet Başsavcılığımızca yeniden 25 Nisan günü yazıyla bu verilen kararların yerinde olmadığı ve infaz edilmemesi ve şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi istenmiş olup, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği'nce verilen 25 Nisan gün 2015/847 sayılı karar ile İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen tahliye kararlarının hukuken geçersiz ve hükümsüz olduğu aşağıdaki şekilde;
"ŞÜPHELİLERİN TUTUKLULUK HALLERİNİN DEVAMINA..."
'İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nun talebinin kabulüyle, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararların açıkça usul ve yasaya aykırı, hukuken geçersiz, uygulanabilirliği olmayan yok hükmünde sayılması gereken kararlar olduğunun tespiti ile bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararlarında belirtilen tutuklu şüphelilerin tahliyesine ilişkin taleplerinin ayrı ayrı reddine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'na ait soruşturmalardaki şüpheliler hakkında İstanbul sulh ceza hakimliklerince şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına ilişkin verilmiş olan kararların halen geçerli olduğunun tespiti ile şüphelilerin tutukluluk hallerinin devamına' belirtilerek karara bağlanmış olup, bu hukuki durum milletimize ve kamuoyuna saygıyla duyurulur."
SANIK AVUKATLARINDAN AÇIKLAMAYA TEPKİ
Avukat Gültekin Avcı ve Avukat Ömer Turanlı, 10 Sulh Ceza Hakimliği'nin aldığı karar ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun yaptığı yazılı açıklamaya tepki gösterdi. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önündeki polis barikatlarıyla çevrilmiş alanda konuşan Avukat Gültekin Avcı, "10. Sulh Ceza Hakimliği inanılmaz bir şekilde, kendisinden üst derece bir mahkemenin kararını değerlendirdi. Mahkeme olmayan Sulh Ceza Hakimliği dedi ki, '32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği karar yok hükmündedir.' Bu birinci hukuk katliamı… Diğeri, 32 Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararlara ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının görevsiz ve yetkisiz bir şekilde, statüsünü aşarak, kanunsuzca suç işleyerek yaptığı bir açıklama var. Hiçbir Cumhuriyet Başsavcısının veya savcının bu konuda açıklama yapma yetkisi yok. Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Türk Ceza Kanunu'nun 277 ve 288. maddelerini çiğdeni ve suç işledi" diye konuştu. "SAVCININ VERDİĞİ BİR KARAR YOK" Sürecin takipçisi olacaklarını, adliye önündeki bekleyişlerini sürdüreceklerini belirten Avukat Ömer Turanlı ise, "Bekleyeceğiz, beklemeye de devam edeceğiz. Bizim hukuktan, adaletten geri dönmemiz mümkün değildir. Yapacak bir şey yok. Savcının verdiği bir karar yok. İnşaallah mahkemenin verdiği tahliye kararını sayın savcı imzalar cezaevine gönderir ve hukuk tecelli eder" dedi.
AK PARTİ'Lİ ŞENTOP, GÖZDEN KAÇAN NOKTAYA DİKKAT ÇEKTİ
İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin yetkisi olmadığı halde verdiği reddi hakim kararı ve ardından İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin "paralel yapı" soruşturmaları kapsamındaki tutuklulara verdiği tahliye kararı, İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 'yok hükmünde' sayıldı. 29. ve 32. Asliye Mahkemeleri'nin kararını değerlendiren AK Parti Genel Başkanı ve Hukuk Profesörü Mustafa Şentop, korsan tahliye kararında gözden kaçırılan noktaya dikkat çekerek, "bir adliyedeki bütün hâkimlerin toplu olarak reddi mümkün değildir" dedi.
İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği bu akşam, yargıda yapılmak istenen hukuk darbesine geçit vermeyerek, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin yetkisi olmadığı halde verdiği reddi hakim kararının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle "yok hükmünde" olduğu, ayrıca İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nden "paralel yapı" soruşturmaları kapsamındaki tahliye kararının da yok hükmünde sayıldığı kararını verdi.
29. ve 32. Asliye Mahkemeleri'nin kararını Twitter hesabından değerlendiren AK Parti Genel Başkanı ve Hukuk Profesörü Mustafa Şentop, çok önemli bir ayrıntıya dikkat çekerek, İstanbul Adliyesi'ndeki bütün Sulh Ceza Hakimlerinin reddedilemeye çalışıldığını ve bunun kanunen mümkün olmadığını açıkladı.
"Hakim kanunun veremediği yetkiyi kullanamaz"
Hukuk Profesörü Şentop skandal karar hakkında şunları söyledi: "Tahliye kararı ile ilgili tartışılan konuda atlanan veya gözden kaçırılan noktalar var. Evvela, bir asliye ceza mahkemesi, soruşturma aşamasında, tutuklulukla alakalı karar veremez; münhasıran sulh ceza hakimi yetkilidir. Hakimin reddi, hakimle alakalı kişisel sebeplere dayanır; bir adliyede bulunan bütün hâkimlerin toplu olarak reddi mümkün değildir. İstanbul adliyesindeki bütün sulh ceza hakimleri, topluca reddedilemez. Asliye ceza mahkemesi, farz edelim hakimin reddi talebini kabul etti; davaya hangi mahkemenin/hakimin bakacağını belirleyemez. Kanunla tutukluluk konusunda karar verme yetkisi münhasıran sulh ceza hakimlerindedir; İstanbul'da biterse en yakın ağır cezanın bulunduğu yer sulh ceza hakimi yetkili olur; asliye ceza değil. Aksi halde, kanunla belirlenen hakimi, iki asliye ceza mahkemesi hakiminin senaryosu ile değiştirmek mümkün olur."
"İki hakim de hukuk suçu işledi"
"Asliye ceza mahkemesinin tahliye kararı, kanunen yetkisiz bir mahkemenin kararı olduğu için, yok hükmündedir; kanunun vermediği yetkiyi başka bir hakim arkadaş veremez. İki hakimin de açıkça suç işlediği kanaatindeyim; disiplin suçu değil, ceza hukuku anlamında suç. Bu görevle alakalı suç da değil."
10. Sulh Ceza tahliye dilekçelerinin iadesini istedi
İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nce tahliye taleplerine bakmakla görevlendirilen İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nden de tahliye talepli dilekçelerin istenmesine karar verdi.
29. ve 32. Asliye Ceza kararı savcı dosyayı göndermeden verdi
Hakimliğin kararına ve "paralel yapı" soruşturmalarını yürüten savcıların dosyaları göndermemesine rağmen İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin, soruşturmalar kapsamında tutuklu bulunan Hidayet Karaca ve polis müdürlerinin de aralarında bulunduğu kişilerin tahliyesine karar verdiği ortaya çıktı.
ESKİ BAŞSAVCI PETEK: YARGI YOLUYLA DARBE GİRİŞİMİ
Eski Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin "paralel yapı" soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan kişilerin tahliyesine yönelik kararının yasalara göre hükümsüz olduğunu belirtti.
Konuyu AA muhabirine değerlendiren Petek, soruşturma aşamasındaki bir dosyada tutuklama ve tahliyeye ilişkin kararları verme yetkisinin tamamen sulh ceza hakimlerine verildiğini vurguladı.
Petek, 18 Haziran 2014'te yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 74. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 268. maddesinde yapılan değişikliğin açık ve net olduğunu belirterek, sulh ceza hakiminin kararlarına karşı itiraz edilmesi halinde de numara olarak kendisini izleyen hakimliğin buna bakması gerektiğini anlattı.
Tahliye taleplerinden sonuç alamayan tutuklu şüpheliler ve onların vekillerinin bu defa reddi hakim talebinde bulunduklarını ve 29. Asliye Ceza Mahkemesi'nin yetkisiz olmasına rağmen bu konuda hakimlerin reddine, tahliyelere de 32. Asliye Ceza Mahkemesinin bakmasına karar verdiğini aktaran Petek, şunları söyledi: "Bu yargı erkini kullanmak suretiyle bir darbe girişimidir. Çünkü İstanbul'da görev yapan, kıdemi, hizmet süresi itibariyle kanundaki bu incelikleri bilmemesi mümkün olmayan hakimlerin görevli olmadığı, yetkili olmadığı bir alanda böyle karar vermesini başka türlü izah edemiyorum. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 7. maddesine göre yetkisiz olarak verilen kararlar hükümsüzdür. Onun için 10. Sulh Ceza Hakimliğinin, asliye ceza hakimlerinin yetkisiz olarak verdikleri kararların hükümsüz olduğuna dair kararı yerindedir. Tutuklu sanıkların tahliye edilmemeleri yönünde verilen karar da doğrudur. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının da bu konuda özet olarak basına yaptığı açıklama tam da izah ettiğim noktada bu yetkisiz işlemlerin hükümsüz olduğu yönündedir."
HSYK tarafından yetki ve görev gasbıyla hareket eden hakimler hakkında gereğinin yapılacağını düşündüğünü belirten Petek, bunun bir ihmal olmadığına işaret etti.
Petek, "Şu anda yargı kararları uygulanmıyor şeklinde bir algı operasyonu paralel yapıya mensup medya tarafından ısrarla sürdürülmektedir. Halbuki burada yargı yetkisinin kullanılması söz konusu değil. Öyle olsa buna müdahaleye hukukçular olarak biz de razı olmayız. Burada görev ve yetki gasbıyla verilmiş keyfi karar vardır, hukuka aykırıdır. Bu yönden yapılan teşebbüs de hukuk, adalet duvarına çarpmış durumdadır" değerlendirmesinde bulundu.
KAMİKAZE OLAYI İLK DEĞİL
Öte yandan kamikaze tahliye girişimi olarak nitelendirilen bu girişimin kısa süre önce başka benzerlerinin de yaşandığı ortaya çıktı. Paralel yapı soruşturmasında tutuklanan polislerin avukatları müvekkillerini tahliye ettirebilmek ve sulh ceza hakimlerini dosyalarına bakmaktan men edebilmek için her türlü yola başvurdukları biliniyor. Daha önce Sulh Ceza Hakimlerini reddettikleri gerekçesiyle hukuk dışı olarak Asliye Ceza Mahkemeleri'ni devreye sokmaya çalışan avukatlar, 7 ayrı Asliye Ceza Mahkemesi'ne tahliye dilekçesi dilekçe vermişlerdi. Bu mahkemelerden sadece İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi ile İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Tevhid-Selam'da kumpas soruşturmasına bakan savcılıktan dosyaları istemişti. Fakat devreye Adalet Bakanlığı girerek Asliye Ceza Mahkemeleri'nin Sulh Ceza Hakimlikleri'nin kararlarına yapılan itirazlara bakamayacaklarını belirten bir yazı kaleme alarak İstanbul Adliyesi'ne göndermişti. Bu yazı ardından paralelcilerin tahliye hayali umutları suya düşmüştü.
Bakanlığın yazısı dikkate alınmadı
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü yazısında, asliye ceza mahkemelerinin sulh ceza mahkemeleri kararlarına bakamayacağı, sulh ceza hakimlikleri tarafından alınan kararlara ilişkin itirazları değerlendirme makamının yine sulh ceza hakimlikleri olduğu belirtilmişti. Tutuklamaya ilişkin karar hakkında sulh ceza hâkiminden başka birinin karar vermesinin yasal olmayacağı da bakanlık yazısında vurgulanmıştı.
Dosyaları istedi
Paralel Yapı'ya yakın avukatlar, Asliye Ceza Mahkemeleri'nin Sulh Ceza Hâkimliği'nin üst mahkemesi olduğu iddiasından ısrar ederek geçtiğimiz günlerde bir atağa daha geçmişlerdi. 20 Nisan'da topluca sadece muhabere nöbetçisi olan İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi'ne Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen tutuklama kararlarına itiraz başvurusu yapan avukatlar, bu mahkemeden tahliye ve 10 Sulh Ceza Hakimi'nin reddini talep etti. Adalet Bakanlığı tarafından geçtiğimiz şubat ayında İstanbul Adliyesi'ne gönderilen yazıya rağmen bu mahkemenin hakimi olan eski özel yetkili mahkeme başkanı Metin Özçelik başvuruları şaşırtıcı bir şekilde kabul etti.
PARALEL YARGI PANİKTE, İSİMLERİN TANIDIK OLMASI TESADÜF DEĞİL
Tahliye talebinde bulunulan soruşturma dosyalarını savcılarından geçtiğimiz gün itibari ile yazı ile talep eden Hakim Metin Özçelik dosyalar gönderilmese de dilekçeler üzerinden kararını verdi. Metin Özçelik avukatların İstanbul Adliyesi'nde bulunan 10 Sulh Ceza Hakimi'ni reddettiklerine yönelik taleplerini kabul etti. Tahliye talepleri konusunda ise herhangi bir karar vermeyerek dilekçeleri İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Bu mahkemenin hakimi de eski özel yetkili 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin üyesi Mustafa Başer'in olması dikkat çekti. Hakim Başer geçtiğimiz Şubat ayında tutuklu polis avukatlarından kendisine gelen tahliye dilekçeleri üzerine paralel yapı soruşturmalarına bakan savcılardan dosyaları talep etmişti. Ancak Adalet Bakanlığı'nın İstanbul Adliyesi'ne gönderdiği bu durumun hukuksuz olduğuna dair yazısı üzerine bu ilk kamikaze girişimi sonuçsuz kalmıştı. Aynı hakimlerin şanslarını bir kez daha denedikleri, çünkü yapabilecekleri başka bir şeyin kalmadığı belirtiliyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının aylar önce başlattığı, Ergenekon, Balyoz ve benzeri davalarda kumpas kurulduğu şüphesinin aydınlatılmasına yönelik soruşturmanın paralel yargı mensuplarının açığa çıkmasına neden olacağı korkusunun bu kesimlerde mevcut olduğu dile getiriliyordu.
CASUSLUK DAVASINA BAKTI, KUMPAS İNCELEMESİNE ALINDI
Korsan tahliye sürecini başlatan hakim Metin Özçelik tanıdık bir isim. İstanbul'daki 'askeri casusluk' davasına bakan eski özel yetkili İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin başkanı idi. Özçelik'in baktığı İstanbul askeri casusluk davası, sahte dijital delillerin gündeme gelmesi üzerine kumpas soruşturmasının kapsamına alınmıştı.
Sadece bu soruşturmanın değil, belki daha da önemlisi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının gönderdiği deliller üzerine HSYK'nın geçtiğimiz günlerde aldığı, "yargıda paralel yapı uzantılarını inceleme kararı"nın cemaat yargısını paniğe soktuğu ve bu "ya zafer ya ölüm" şeklindeki kamikaze intihar girişimine kalkıştıkları değerlendiriliyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
Paralel yapı-25 Nisan (2015) '25 Nisan kamikaze/yargısal darbe girişimi' manşetlerimiz
(26 Nisan 2015, 11:15)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: