KPSS soruşturmasında 32 kişi tutuklandı. Bu sayının yüksekliği, başsavcının 'Türkiye Cumhuriyeti büyük tehdit altında' açıklamasındaki tehdidi doğrular nitelikte.. Soruşturmanın en önemli şüphelisi Baki Saçı'nın itirafçılık kanunundan faydalandığı ve ifadesinde çok önemli bilgiler verdiği, emniyet ifadesi sonrası serbest bırakıldığı öğrenildi. Baki Saçı'nın olayın ardında Gülen cemaatinin yer aldığını 2010 yılındaki soruşturmada Yalvaç savcılığına ifade etmiş olduğu da öğrenildi. Bu gelişmenin paralel kesimlerde büyük tedirginliğe yol açtığı gözleniyor. Tutuklanan 32 kişi arasında, soruşturmaya bir kaç yıl önce bakan ancak örtbas edilmesinde rol aldığı ileri sürülen emniyet müdürü de yer alıyor. Soruşturmanın dosyaya daha önce bakan ancak örtbas ettiği şüphesi giderek güçlenen Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Şadan Sakınan'a kadar uzanabileceği dile getiriliyor. 2010 yılındaki KPSS yolsuzluğunu ilk olarak Yalvaç savcılığı soruşturmuş ve soruşturmada önemli mesafe katedilmişti. Ancak devreye Şadan Sakınan girmiş ve dosyayı almak için baskı uygulamıştı. Yalvaç savcılığının direnmesi üzerine devreye HSYK girerek dosya devrini gerçekleştirmişti. Ardından soruşturmada örtbas şüphesini güçlendiren çok önemli gelişmeler yaşandı. Bazı deliller imha edildi. Bazıları ise yok denilerek gözden kaçırıldı. Tüm bu şok detaylar yeni savcı tarafından ortaya çıkarıldı. Örtbasta yer alan emniyet görevlisi tutuklandı. Soruşturmanın daha da büyüyeceği belirtiliyor.
28.03.2015 17:16 Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen şüphelilerden 32'si, "suç örgütü kurmak, yönetmek, üyesi olmak", "resmi belgede sahtecilik", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç delillerini yok etme", "görevi kötüye kullanma" ve "yasaklanan bilgileri açıklama ve temin etme" suçlarından tutuklandı.
Şüphelilerden 30'u ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
SORUŞTURMA
Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Yücel Erkman'ın talimatıyla 19 ilde belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlemişti. Operasyon kapsamında, şu ana kadar, hakkında yakalama kararı çıkarılan 82 kişiden 75'i gözaltına alınmıştı.
Şüphelilerden 6'sı emniyetten serbest bırakılırken, 69 şüpheli bugün adliyeye sevk edilmişti. Şüphelilerden 62'si tutuklama istemiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilmişti.
İŞTE TUTUKLANAN 32 İSİM
Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın, tutuklama istemiyle mahkemeye sevk ettiği 62 kişinin ifadesi, Ankara 2. Sulh Ceza Hakimi Mustafa Çorumlu tarafından alındı. Zanlılardan 30'unu adli kontrol kararıyla serbest bırakan Çorumlu'nun tutuklanmalarına karar verdiği 32 kişi şöyle:
"Öner Güven, Zeynel Abidin Demir, Yunus Bingöl, Yavuz Erdişli, Yahya Koç, Sinan Metin, Serkan Coştur, Refik Gülak, Mustafa Bayram Coşkun, Mustafa Canseven, Mehmet Şirin Çoban, Mehmet Cemil Üren, Mehmet Baytok, İlhami Gültekin, İbrahim Canseven, İbrahim Bilici, Hüseyin Yılmaz, Hüseyin Gürsoy, Hüseyin Alpay, Hasan Çalışkan, Fikret Aysel, Ersan Yalçınkaya, Doğan Atik, Cumali Demirci, Cihan Torkay, Celil Keskin, Celal Uslu, Ayşen Albayrak, Asım Kartal, Ali Konya, Ahmet Demirci ve Abdulkadir Demir."
Serbest bırakılanlara adli kontrol kapsamında yurt dışına çıkış yasağı ile her salı ve pazar günleri karakola imza verme şartları getirildi.
HASTA ZANLI SERBEST KALDI
Çorumlu, sorgusu sonrasında zanlılardan Hüseyin Alpay'ın yanı sıra eşinin de tutuklanmasına karar verdi. Ancak zanlının avukatı, tutuklama kararına hemen itirazda bulundu ve hasta olan müvekkilinin serbest bırakılmasını istedi. Hakim Çorumlu, itiraz üzerine, zanlının rahatsızlığına ilişkin doktor raporunu da dikkate alarak, kadını yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bıraktı.
İZLERİ SİLEN EMNİYETÇİ DE TUTUKLANDI
KPSS'de usulsüzlük iddialarına yönelik soruşturma kapsamında tutuklananlar arasında, delil olarak el konulan bilgisayardaki sınav sorularını silmek ve izleri yok etmekle suçlanan ve o dönemde Bilişim Suçları Büro Amirliğinde başkomiser olan Öner Güven de yer aldı.
Hakim Çorumlu, zanlılardan Emniyet mensubu Güven'i, "görev nedeniyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlarından, diğer sanıkları ise "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçlarından tutukladı.
Buna ilişkin kararında, "zanlılara atılı suçun vasıf ve mahiyeti, delil durumu, bilirkişi raporları, iletişim tespit tutanakları, zanlıların üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunduğu" ifade edildi ve adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı kaydedildi.
Zanlılardan, soruşturma sırasında delil olarak el konulan bilgisayardaki sınav sorularını silmek ve izleri yok etmekle suçlanan eski Bilişim Suçları Büro Amirliği başkomiseri Öner Güven, Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğinde yaptığı savunmada, suçlamaları reddetti.
"Bir soruşturma nedeniyle, KPSS soruşturmasını açan Cumhuriyet Savcısı Şadan Sakınan'ın bir adres vererek, buranın araştırılmasını istediğini" anlatan Güven, şu savunmayı yaptı:
"(Sakınan) Buranın ne olduğunu, içinde neler olduğunu sordu. Gittiğimizde kapı kapalıydı, içeri giremedik. Daha sonra bize cumhuriyet savcılığınca veya şube tarafından bir telefon numarası verildi. Buradan arama yaptım. Şahsa iş yerine gelmesini söyledim. Aramadan bir gün önce iş yerine gittik, kontrol ettik. O esnada biz arama yapılacağını bilmiyorduk. Daha sonra savcıyı bilgilendirdik. Ertesi gün usulüne uygun olarak aynı iş yerinde arama yaptık. 3 bilgisayarın imajını aldık. Daha sonra bunlardan birinin imajının açılmadığı anlaşıldı. Teknik konulardan anlamam. Tarafıma verilen görevi yerine getirdim."
Diğer zanlılar da savunmalarında suçlamaları reddettiler.
KPSS SORUŞTURMASININ AYRINTILARI
Bazı zanlı avukatları da "şüphelilerden Baki Saçı'nın, soruşturmanın en önemli kişisi olmasına rağmen, serbest bırakıldığını" ifade ettiler.
DOSYADA KISITLAMA KARARI
Öte yandan, savcılığın talebiyle avukatların dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisine nöbetçi hakimlik kararıyla kısıtlama getirildi.
CMK'nın 153. maddesinde, avukatların dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek almalarının, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise bunun kısıtlanabileceğini düzenliyor.
Emniyet kaynaklarından, usulsüzlüğün yapıldığı 2010'daki KPSS'ye ait sınav evraklarının "yer olmadığı" gerekçesiyle imha edildiği, bundan önceki yıllara ait sınav evraklarının ise saklandığı öğrenildi.
Ayrıca operasyonun ilk etabının, soruları çaldığı ve dağıttığı ileri sürülenlere yönelik olduğu, soruşturmanın bundan sonra sorulardan menfaat elde etmek ve soruları dağıtmaya devam etmekle suçlananlara yönelik süreceği belirtildi.
"HOCAEFENDİYİ YAKMAYACAĞIZ"
Emniyette gözaltına alınan zanlıların, nezarete konulduktan sonra "Kendimizi yakacağız, Hocaefendi'yi yakmayacağız" şeklinde sözler sarf ettikleri öne sürüldü.
------------------------------------------------------------------------------
KOPYAYI JANDARMA BULDU, EMNİYET BULAMADI!
2010’daki KPSS skandalıyla ilgili soruşturmada, Emniyet, şüpheli Baki Saçı’nın bilgisayarında ‘KPSS sorularının bulunmadığı’ raporu sunarken, Jandarma aynı tarihli raporunda ‘Sorular bulundu’ dedi. 2014 tarihli jandarmayı doğrulayan bilirkişi raporuna göre ise sorular sıkıştırılarak Baki S.’ye gönderildi.
2010 yılı KPSS’deki kopya iddialarıyla ilgili olarak başlatılan soruşturmada, dosyaya giren bilirkişi raporları, Emniyet’in incelemesindeki sıkıntıları ortaya koydu. 5 yıl önce soruşturmanın ilk günlerinde Isparta Yalvaç’ta yaşayan Baki S.’nin bilgisayarına sınavdan kısa bir süre önce KPSS sorularının gönderildiği iddia edilmişti. Gözaltına alınan Baki S. de soruların “Sana bir hediyem var” diyen Berat K. tarafından kendisine gönderildiğini önü sürmüştü. İfadelerinin ardından Baki S. ve Berat K. serbest bırakılmıştı.
EMNİYET: BULAMADIK
O dönem Baki S.’ye ait bilgisayarın harddiski incelenmek üzere Emniyet’e gönderildi. Emniyetin, 30 Eylül 2010’da hazırladığı raporda, ‘harddiskte 2010 KPSS sorularının bulunmadığı’ belirtilerek, “Muhtelif marka ve seri numaralı 10 adet bilgisayar CD medyalarındaki incelemelerde de veri tespit edilmemiştir” denildi. Emniyet, Turgut Özal Hamle Derneği’nde çalışan Baki S.’nin bilgisayarında sadece Berat K.’nın adresinin bulunduğu, soruşturma konusu bir bilgiye ulaşılmadığı yönünde rapor verdi.
JANDARMA: BULDUK
Emniyet’in incelemesinde bulunmayan sınav soruları, aynı tarihlerde Jandarma Kriminal Dairesi Başkanlığı’nın yaptığı incelemede ise tespit edildi. Jandarma, 22 Ekim 2010 tarihli raporunda, soruların bulunduğu iddia edilen ‘eğitim son.pdf’ dosyasının ‘Hotmail zip’ isimli dosya içinde sıkıştırılmış olduğu yönünde rapor hazırladı. O dönemde soruşturmayı yapan savcı Şadan Sakınan’ın Konya’ya atanmasının ardından yeni görevlendirilen savcı Yücel Erkman, ‘Jandarma ile Emniyet’in raporları arasında belirtilmeyen hususların tespit edilmesi’ amacıyla ek inceleme yaptırdı. Savcı, harddisk ve raporları da yeni bilirkişilere gönderdi.
SİLİNMİŞ DOSYALAR
Adli bilişim uzmanı 2 bilirkişi, 11 Kasım 2014 tarihli raporlarında, içinde sınav sorularının olduğu iddia edilen ‘eğitim Son.pdf’ isimli dosyanın harddiskteki silinmiş dosyaların bulunduğu ‘Unallocated Clusters’ isimli bölümünde rastlanıldığını bildirdi. Yeni raporda, kurtarılan veriler arasında ‘Eğitim Bilimleri Testi’ başlığıyla bir “pdf” dosyası da tespit edildi. Raporda, “Dosyanın 2010’da yapılan KPSS’ye ait eğitim bilimleri test soruları olduğu, 20 sayfa ve 120 sorudan ibaret içerik olduğu tespit edilmiştir” denildi.
10 Temmuz 2010 yılında yapılan KPSS sorularının sınavdan önce aldığı öne sürülen Baki S., o dönem iddialarla ilgili “Sorular bana gelse 81 puan mı alırdım” demişti. Baki S. daha sonra öğretmen olarak atanmıştı.
Hırsızlığı Paralelci polisler gizledi
2010 KPSS Eğitim Bilimleri Sınav sorularının Ankara Turgut Özel Düşünce Derneği'nde bilgi işlem uzmanı olarak çalışan Berat Koşucu tarafından Isparta'da yaşayan adaylardan Baki Saçı'ya gönderildiği belirlendi. Saçı'nın Gülencilerin evlerinde kaldığı ve Koşucu'nun arkadaşı olduğu belirlendi. Koşucu'nun ise soruları ÖSYM'deki Paralel çetenin uzantısı olmakla suçlanan Mustafa Asil'den aldığı iddia edildi. Asil, ÖSYM'de dil bilgisi uzmanı olarak çalışıyordu ve bütün soruları görme yetkisi bulunuyordu. Saçı'nın bilgisayarındaki soruları Jandarma bilirkişisi buldu. Fakat o zamanki Emniyet'te görevli Paralel polisler "Biz soruları bulamadık" diye rapor verdi. Dosyayı yeniden raftan indiren savcılık, imajları TÜBİTAK'a gönderdi. TÜBİTAK, her iki diskin de birbirinin aynısı olduğunu rapor etti. Böylece Emniyet'in verdiği raporun yalan olduğu anlaşıldı. Koşucu'nun MSN listesinde 90 kişi bulundu. Saçı da bu listedeydi. Saçı'nın bilgisayarından 100'e yakın IP adresi tespit eden bilirkişisi, bunlardan ikisinin Ohaio ile Pensilvanya arasında bir adreste olduğunu belirledi.
------------------------------------------------------------------------------
ŞÜPHELİLERİN TELEFON TRAFİĞİ ÖRGÜT ŞÜPHESİNİ GÜÇLENDİRDİ
Öte yandan ‘Paralel KPSS’ skandalında ortaya çıkan gerçekler, soruşturma dosyasına girdi. 2010'da iptal edilen KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı'nda 120 sorudan 100 ve üzeri net yapan 3 bin 227 adaydan bin 970'inin kendi aralarında, 138'inin de, soruların servis edildiği belirlenen Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'nin Genel Sekreteri Mehmet Hanefi Sözen'le telefonla görüştüğü belirlendi.
Buna göre, elinde sınav soruları bulunduğu öğrenilince soruşturmanın başlamasına neden olan Baki S'nin, "Soruları, Ankara'daki Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'nde çalışan arkadaşım Berat K'dan aldım" demesi üzerine, dernek yönetici ve çalışanları incelemeye alındı.
Paralel telefonlaşmalar!
Teknik takip ve geçmişe yönelik telefon görüşme kayıtları, 'paralel bağlantı'yı gözler önüne serdi. Buna göre;
- Sınavda 120 sorudan 100 ve üzeri net yapan 3 bin 227 adaydan bin 970'inin kendi aralarında telefon irtibatlarının olduğu belirlendi.
- Yine 100 ve üzeri net yapan adaylardan 138'inin Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği Genel Sekreteri Mehmet Hanefi Sözen ile doğrudan veya dolaylı telefon irtibatları tespit edildi. Sözen'le telefon trafiği bulunan 16 adayın tüm soruları doğru cevaplayan 350 kişi arasında olduğu ortaya çıktı.
- Ayrıca, 100 ve üzeri net yapan 2 bin 039 adayın, birbiriyle irtibatlı 167 eğitim kurumundan olduğu, bazı kurumlardan 10'un üzerinde 'iş arkadaşı'nın aynı puanı aldığı belirlendi.
------------------------------------------------------------------------------
İTİRAFÇI OLAN İSİM HER ŞEYİ İTİRAF ETTİ
2010 KPSS Soruşturması'nın kilit isimlerinden öğretmen Baki Saçı'nın tüm hırsızlığı itiraf ettiği bildirildi.
2010 KPSS sınavı öncesi Paralel Yapı tarafından soruların çalınıp servis edilmesiyle ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alının 75 şüpheliden 67'si adliyeye sevk edildi. Güney Afrika'ya kaçırılan Berat Koşucu'yla birlikte 7 kişinin ise arandığı bildirildi.
SORULARI GÖNDERDİ
Soruşturmanın kilit isimlerinden öğretmen Baki Saçı ise her şeyi itiraf etti. Köyde çobanlık yaparken sınavdan bir gün önce kendisini arayan Koşucu'nun, "E-mailine hediye gönderdim. Oku ama sil" diyerek soruları yolladığını söyledi. Saçı, "Köyde internet olmadığı için ortak arkadaşımız Mustafa Süleyman İnanç'ı aradım. Mail adresimi verdim. O da 'Sorular gelmiş' dedi. Ben de daha sonra çarşıya inip bir kez sorulara bakıp e-maili sildim" dedi. Saçı ve İnanç, "Pişmanlık Yasası" kapsamında serbest bırakılırken, diğer şüphelilerin savcılıktaki ifadeleri ise sürüyor.
Üç gün boyunca emniyette sorgulanan Baki S.'nin, TCK'nın 221. maddesi kapsamında savcılık kararıyla "etkin pişmanlık" hükümlerinden yararlandırılarak, serbest bırakıldığı ortaya çıktı.
Halen Bursa'da öğretmenlik yapan Baki S.'nin, 2010 yılındakine benzer şekilde ifade verdiği öğrenildi. Baki S.'nin, savcının kararı doğrultusunda "etkin pişmanlık" hükümlerini düzenleyen TCK'nın 221. maddesinden yararlandırılarak serbest bırakıldığı ortaya çıktı.
Pişmanlıktan yararlandı
TCK'nın 221. maddesi, kişinin suçlandığı örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi verenler hakkında uygulanıyor. Maddeye göre etkin pişmanlıktan yararlandırılan kişilere yüklenen suçlardan dolayı ceza verilemiyor ancak bu kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanıyor.
------------------------------------------------------------------------------
DİNLEMEYE TAKILAN O GÖRÜŞME
2010’da yapılan KPSS’de soruların sızdırılarak kopya çekilmesine ilişkin iddiaların odağındaki Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği’nin kurucularından Mehmet Hanefi Sözen’in dinlemeye takılan bir görüşmesinde “Format attınız mı bilgisayara? Berat (Koşucu) sağlamsa bize bir şey olmaz” diyerek delilleri karartmaya çalıştığı iddia edildi.
CEMAAT ELE GEÇİRDİ YANDAŞLARINA DAĞITTI
Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ'ın haberine göre, serbest bırakılanlar arasında yer alan öğretmen Baki Saçı’nın itirafçı olduğu öğrenildi. Yalvaç ilçesinde otururken arkadaşı Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği’nde çalışan Berat Koşucu tarafından soruların sınav öncesi kendisine gönderildiğini ileri süren Baki Saçı’nın Türk Ceza Yasası’nın 221. maddesi kapsamında “etkin pişmanlık”tan yararlandığı bildirildi. Saçı’nın ifadesinde soruları Cemaatin önceden ele geçirdiğini ve kendisine yakın kişilere dağıttığını anlattığı kaydedildi.
4 KİŞİ İTİRAF ETTİ
Savcılığın iddiasına göre 2010 yılındaki sınav öncesinde sorular, Turgut Özal Düşünce Hamle Derneği’ne geldi ve buradan çeşitli kişilere dağıtıldı. Soruşturma kapsamında suçunu itiraf eden kişi sayısının 4 olduğu öne sürüldü.
Organize ve Mali Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekiplerinin, 15 ay süren çalışmaları sırasında “paralel yapı” adına “himmet” toplayan 4 kişinin de varlığı tespit edildi. Operasyon kapsamında gözaltına alınan K.B, B.C, S.S. ve B.S’nin örgüt adına yardım topladıkları öğrenildi. Toplanan “himmet”ler arasında 1816 koyunun da bulunduğu belirtildi.
2010 yılındaki KPSS sonrasında açılan soruşturma doğrultusunda delil olarak el konulan bilgisayara müdahale edildiği de tespit edildi. Söz konusu dönemde Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün bilişim suçları bölümünde görevli emniyet amiri Öner G’nin bilgisayarda bulunan sınav sorularını sildiği ve bilgisayardaki izleri de yok ettiği gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi.
CHP TBMM'YE TAŞIDI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, KPSS skandallarını Meclis’in araştırmasını istedi. Ağbaba, ne kadar insanın hileyle kurumlara alındığının tespit edilmesi, KPSS’de soruların çalınmasının önlenebilmesi ve KPSS’yle ilgili gerçeklerin ortaya çıkarılması için gerekli adımların belirlenmesini istedi.
------------------------------------------------------------------------------
KPSS'de F şıkkı operasyonu
Gülen ve Paralel Yapı'nın 2010 yılındaki KPSS oyunu ortaya çıktı. 19 ilde 82 şüpheli için gözaltı kararı alındı. Zanlıların çalınan soru kitapçıklarını hücre evlerinde adaylara ezberlettikleri anlaşıldı...
Gülen ve Paralel Yapı'nın 2010'da Türkiye genelinde yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) soruları çalmak ve yandaşlarına yüksek puan aldırmak için oluşturduğu ankebut (örümcek ağı) çözüldü. KPSS'deki usulsüzlük iddialarına ilişkin dün Ankara merkezli 19 ilde operasyon düzenlendi. 82 kişi için yakalama kararı verilirken, 63 kişi gözaltına alındı. Zanlılardan 10'nun yurt dışında olduğu öğrenildi.
EĞİTİM İMAMI DA VAR
Zanlılar arasında 2009- 2012 yılları arasında Paralel Yapı'nın Türkiye Eğitim İmamı olarak görevlendirdiği Yusuf Rodoplu'nun olduğu açıklandı. Paralel Yapı'nın eğitimden sorumlu imamı diye bilinen Samanyolu Kolejleri yöneticisi Cemil Koca ile soruları sızdırdığı tespit edilen Berat Koşucu'nun Afrika'ya firar ettiği tespit edildi. Operasyona giden soruşturmada ise çok önemli bilgiler elde edindi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği bilgilere göre 2010'daki KPSS'de çalınan sorular, 51 ilde Paralel Yapı'ya ait hücre evlerinde adaylara ezberletildi. Sınavda tam 350 kişi 120 sorunun 120'sini de doğru cevapladı. Söz konusu 350 kişinin 70'i karı-koca, 23'ü akraba, 52'sinin adresleri ise aynı çıktı. Yine aynı sınavda, tam 423 kişi 120 sorunun 119'unu doğru cevapladı. Tam 3 bin 227 kişi 100 ve üzeri doğru net yaptı. Sınavda 100 net ve üzeri çıkartan 3 bin 200 kişinin üçte ikilik kısmının 3 gün boyunca hücre evlerinde soruları ezberlediği kaydedildi. Sınavda soruların tamamını yapan 3 bin 230 kişi içinde ful çeken 198 adayın da askeri lojmanlarda oturdukları belirlendi. Bin 150 kişinin akraba olduğu öğrenildi. Bu şekilde sınavı kazanan Paralel Yapı elemanları, Başbakanlık, ÖSYM, Emniyet, Genelkurmay, BDDK, Milli Eğitim Bakanlığı, TRT, Üniversiteler, STK ile valiliklerde işe alındı. Soruşturmada, sorular sızdırılmadığı gerekçesiyle iptal edilmeyen 2010 KPSS Genel Yetenek ve Genel Kültür sorularının da çalındığı tespit edildi. Soruşturmada, 2009 yılı soru kitapçıkları arşivde bekletilirken 2010 yılına ait kitapçıkların yakılması şüpheli bulundu.
268 BİN KİŞİ MAĞDUR 10 MİLYON TL ZARAR
KPSS 2010 kopya skandalında sınavın iptal edilmesiyle 268 bin kişi mağdur oldu. Devlet sadece sınav masrafından 10 milyon TL zarara uğratıldı. Paralel Yapı yüzünden mağdur olan gençlerin yakınları ise isyan etti: "Bu gençlerin suçu ne!"
KOPYAYI İTİRAF ETTİLER
Gülen grubunun gazeteleri Zaman ve Bugün, 2010 KPSS soruşturmasını 'hukuksuz' olarak göstermeye çalıştı. "KPSS kumpası çöktü" başlığıyla verilen haberde Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen'in görüşleri yayınlandı. Şen, kumpasa gerekçe gösterilen 'toplu kopya çekme' eyleminin 2010'da Türk Ceza Kanunu'nda suç sayılmadığını, 2011'den itibaren suç sayıldığının altını çizdi. Haberde yer alan ifadelerle kopyayı aleni şekilde itiraf eden Paralel Yapı, kendi üyelerini bile şaşırttı.
------------------------------------------------------------------------------
KPSS hırsızlığından ayetleri bile kullanmaktan utanmamışlar
KPSS'de usulsüzlük operasyonunda çarpıcı gelişmeler ortaya çıkıyor. Sorular flaş belleklerle sızdırılırken, şifre de belirlendi. 2010'daki KPSS'de usulsüzlük iddialarına ilişkin 19 ilde gözaltına alınan 63 kişinin emniyette işlemleri sürüyor.
SORULAR FLAŞ BELLEKLERLE SIZDIRILMIŞ
Soruların ham halinin dışarıdan sisteme müdahale olmaksızın ÖSYM'den flaş belleklerle sızdırıldığı öne sürüldü. Sızdırılan soruların "paralel yapının" il sorumlularına önceden verildiği belirlendi. Sorular il sorumlularına ilk önce mail yoluyla ulaştırıldı, ancak bunun deşifre olmasıyla sorular elden iletildi.
GELİN FETİH SURESİ'Nİ OKUYACAĞIZ
İddiaya göre, şüpheliler sınavdan önce "paralel yapıya" yakınlığıyla bilinen bazı kişileri "Bu gece Fetih Suresi'ni okuyacağız" diyerek kendilerine ait evlere toplantıya çağırdığı, bu toplantıda kendi mensuplarına sınav sorularını paylaştığı tespit edildi.
PARA KARŞILIĞI DA SATILDI
İl sorumlularının, soruları "paralel yapı" mensuplarının yanı sıra kendi akrabalarına da verdiği, bu kişilerin soruları para karşılığı sattığı öğrenildi. Sınavdan yüksek puan alan şüphelilerden bir bölümünün, "paralel yapıya" bağlı şirketlerde çalıştıkları, sınavdan sonra kamu kurumlarına yerleştikleri bildirildi.
SAVCI SORUŞTURMAYI SÜMEN ALTI ETTİ
KPSS'de usulsüzlük yapıldığına ilişkin soruşturma, 2010 yılında Isparta'nın Yalvaç ilçesinde başladı. Yalvaç Cumhuriyet Savcılığı, teknik takibin de ardından bazı kişilerin ifadesine başvurdu. Sınava giren bazı adaylar, soruların kendilerine verildiğini itiraf etti.
ANKARA'DA İFADELER DEĞİŞTİ
Ancak Ankara Cumhuriyet Savcılığı, soruşturmanın başka dosyalarla birleştirileceğini belirtip, yer yönünden yetkisizlik kararı alarak soruşturma dosyasını Ankara'ya getirdi. Yalvaç savcısına suçu itiraf eden adaylar, Ankara'da ifadelerini değiştirip, "Sınava beraber hazırlandık. Başarılı olduk" dedikleri öğrenildi.
Ankara polisi bu dönemde ÖSYM ve sınav sorularının basıldığı METEKSAN'da arama yaptı, buradan alınan belgeler soruşturma dosyasına eklenerek, Yalvaç savcısının yürüttüğü dosya şişirildi. İddiaya göre, söz konusu dosya Ankara'da iki yıl hiçbir işlem yapılmadan bekletildi.
SORUŞTURMA DEVAM EDECEK
Soruşturma kapsamında, o dönemde ÖSYM tarafından yapılan tüm sınavların incelendiği, 2010 KPSS'de usulsüzlük iddiasına yönelik soruşturmanın ise devam edeceği bildirildi.
------------------------------------------------------------------------------
KPSS hırsızları böyle yakalandı!
Bilirkişi heyeti Baki Saçı'nın harddiskinin imajını alıp önce silinmiş dosyalarını kurtardı. Eğitim Bilimleri soruları silinen pdf000002.pdf dosyasından çıktı. Genel Yetenek ve Genel Kültür soruları ise iki ayrı dosyada bulundu.
Ankara Cumhuriyet Savcılığı, 2010 KPSS'de soruların çalınması ile ilgili soruşturma dosyasında çalınan soruların Isparta'da yaşayan Baki Saçı'nın bilgisayarından nasıl çıktığına ilişkin bilirkişi raporuna da yer verdi. SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün elde ettiği rapora göre; TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Abdullah Çavuşoğlu'nun başında bulunduğu uzman bilirkişi ekibi, Saçı'nın laptopundaki harddiski incelemeye aldı. Öncelikli silinmiş veriler arasından 2010 KPSS Eğitim Bilimleri testi ile ilgili bilgi ve belgeler araştırılarak çok sayıda dosyanın kurtarıldı. İncelenen dosyalarda, pdf000002.pdf adıyla kurtarılan belge içeriğinin 10-11 Temmuz 2010'da yapılan KPSS sınavına ait Eğitim Bilimleri soruları olduğu tespit edildi. Bu tespit işlemi 10 Aralık 2014'te saat 11.33.05'te gerçekleştirildi. Belge açıldığında toplam 20 sayfa ve 120 sorudan oluşan sorular ile karşılaşıldı. Soruların 5 Temmuz 2010'da saat 14.22'de oluşturulduğu tespit edildi.
SINAVDAN 3 GÜN ÖNCE
Bilirkişilerin incelemesinde Eğitim Bilimleri sorularının yanı sıra Genel Yetenek ve Genel Kültür sorularının da çalındığı tespit edildi. Harddiskte silinmiş dosyaların tekrar kurtarılması sonucu elde edilen "Folder32874" dizini altındaki LYS1(TM).pdf dosyasında Genel Yetenek soruları ve cevapları tespit edildi. Folder9929'da yer alan SOS.pdf dosyasında ise Genel Kültür soruları bulundu. Dosyada yer alan 49 sorudan 48'inin 2010 KPSS sınav soruları ile örtüştüğü, bazı soruların değişiklik içermesine rağmen konu olarak aynı olduğu, bazılarında şıkların boş bırakıldığı ya da sadece doğru cevabı içerecek şekilde yer aldığı görüldü. TÜBİTAK'ın tespitine göre, SOS.pdf ve LYS1(TM).pdf dosyaları sınavdan 3 gün önce yani 7 Temmuz 2010'da saat 10.09'da bilgisayara kaydedildi.
DOSYA KÖŞEDE UNUTULMUŞ!
KPSS soruşturmasının 2010'da Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılmasına rağmen, 11 Ekim 2013'e kadar Ankara'da Şadan Sakınan'ın yürüttüğü dosyaya dahil edilmediği ortaya çıktı. Memur Suçları Bürosu'nca tutulan tutanakta, Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yetkisizlik kararı ile gelen dosyanın odada bir köşede unutulduğu, tesadüfen bulunduğu ve 2 yıldır sehven ana soruşturma dosyasına eklenmediği belirtildi.
------------------------------------------------------------------------------
İşte KPSS Hırsızlığı
KPSS skandalında gözaltına alınanların ifadeleri Paralel usulsüzlüğü deşifre etti. Soruşturma kapsamında ortaya çıkan sonuçlar soru hırsızlığının boyutunu gözler önüne seriyor.
2010 KPSS skandalı ile ilgili yürütülen soruşturma hız kazanırken soruşturma kapsamında ortaya çıkan sonuçlar soru hırsızlığının boyutunu gözler önüne seriyor. Soruların paralel yapıya yakın kişilere sızdırıldığını gösteren deliller şöyle;
Sorular mail ile gönderildi
10-11 Temmuz 2010 tarihinde yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı’nda (KPSS) soruların çalındığı iddialarının basına yansıması üzerine Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığı, 31 Ağustos 2010 tarihinde soruşturma başlattı. Bu sırada, Türk Eğitim-Sen Başkanı İsmail Koncuk’un, “Sınavdan 5 gün önce soruların bir kişinin e-mail adresine gönderildiğini” söylemesi üzerine, ilk şüpheli Baki S’ye ulaşıldı.
Şüpheli Baki S’ye, soruların Ankara Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği’nde çalışanı Bekir K. tarafından e-mail aracılığıyla gönderildiği tespit edildi. Bunun üzerine Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı şüpheli Baki S’nin bilgisayarında yaptığı incelemede 3 adet klasör tespit etti. Birinci klasörün içerisinde iki dosya bulunduğu bu dosyaların ilkinde 20 sayfadan oluşan ‘eğitim bilimleri testi’ başlığında 120 soru bulunduğu ‘PDF’ uzantılı dosya belirlendi. Birinci klasördeki ikinci dosyada ise “62, 71, 82 ve 117” yazılı metin dosyası bulundu. İkinci klasörde de 4 adet HTML dosyası, bir adet metin dosyası ve iki adet doküman dosyasının olduğu tespit edildi. Son klasörde ise 17 adet HTML dosyasının bulunduğu belirlendi. KPSS sorularının içerisinde yer aldığı belirlenen dosyanın sınavdan 5 gün önce, 5 Temmuz 2010’da saat 14.22’de oluşturulduğu tespit edildi.
Cemaatle bağlantısı
Baki S. da ifadesinde, “KPSS sorularının Berat’a nasıl ulaştığını bilmiyorum. Üniversite döneminde Gülen cemaatinin evlerinde kaldı. Berat da cemaatle bağlantısı var” dedi.
İlk soruşturmayı açan savcı soruşturmadan el çektirildi
Yalvaç Cumhuriyet Başsavcısı Ayhan Gökalp’ın yürüttüğü soruşturmada incelemeler sonucu KPSS sorularının paralel yapıya yakın kişilere servis edildiği ortaya çıktı. Bu durumdan rahatsız olan paralel yapı, HSYK’daki ağırlığını da kullanarak Başsavcı Gökalp’ı tasfiye etti. Dosya, yetkisizlik kararı ile 22 Haziran 2011 tarihinde Ankara’ya gönderildi ve soruşturma Ankara Başsavcıvekili Şadan Sakınan’a verildi. Ancak Sakınan tarafından soruşturma kapsamında UYAP’a hiçbir veri girilmedi. Bu dönemde 2010 KPSS’ye ait soru kitapçıklarının yine Şadan Sakınan’ın oluru ile imha edildiği belirlendi. Sakınan’ın ardından birkaç savcı daha değiştiren dosya en son Memur Suçları Bürosu’nda görevli savcı Yücel Erkman’a verildi.
Tarihte görülmemiş hırsızlığı gözaltına alınan şüpheliler de itiraf etti
Hafta başı gözaltına alınan zanlılardan 4’ü suçlamaları kabul ederek itirafta bulundu. Zanlıların tamamının Ankara’daki bir dernek üzerinden birbirleriyle irtibatları olduğu, soruların derneğe getirildiği ve cemaat üyelerine buradan dağıtım yapıldığı iddia edildi.
TARİHTE GÖRÜLMEMİŞ BAŞARI
Sınavla ilgili şaşırtıcı sonuçlar görüldü. Buna göre;
-“Daha önce hiçbir dönemde eğitim bilimleri alanında 120 sorunun 120’sini ve 119’unu doğru cevaplayan olmadığı halde, 2010 yılı sınavında tam 350 kişinin 120 sorunun tamamını da doğru cevapladığı görüldü. Bu 350 kişinin 70’inin karı-koca, 23’ünün akraba olduğu, 52 adayın ise aynı adreste veya aynı apartman, site veya sokakta ikamet ettiğini belirledi.”
-“Aynı şekilde 423 kişinin ise bir eksikle 119 sorunun tamamını doğru cevapladığı belirlendi. 100 ve üzeri net doğru yapan kişi sayısının 3 bin 227 olduğu, bunlardan 637’sinin birinci derece akraba, 446’sının karı-koca oldukları görüldü. Bu kişilerden 980 adayın aynı adres, apartman veya sokakta ikamet ettiği de tespit edildi.”
-“100 ve üzeri net yapan 3 bin 227 kişiden 1174’ünün ikinci iptal edilen sınav sonrasında ikinci sınava girmediğini bildirildi. ”
Zaman’ı yalanlayan itiraf
Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığı’na ifade veren Baki S., ifadesinde paralel medyanın sorular mail ortamında mı flash bellekle mi konusunda yaratmaya çalıştığı kafa karışıklığına da cevap niteliğinde. Baki S. İfadesinde özetle: “Üniversiteyi kazandıktan sonra Bursa’da bu dershane yöneticilerinin yardımıyla Fethullah Gülen Cemaatine ait evlerde kaldım. Sınav soruları sınavdan 3 gün önce yani 7.7.2010 günü Berat K. Tarafından bakisaci@hotmail.com adresine e-mail ile gönderildi. Gelen soruları Süleyman İ.’ye ait bilgisayarı açarak bir flash bellek ile aldım. Soruları da bilgisayardan sildim.” Bu arada gözaltına alınan K.B, B.C, S.S. ve B.S’nin ‘paralel yapı’ adına yardım topladıkları öğrenildi. ‘Himmet’ler arasında bin 816 koyunun da bulunduğu belirtildi.
Paralel delil kararttı
2010 KPSS soruşturmasında hazırlanan bilirkişi raporunda paralelin delil kararttığı görüldü. Bilirkişiler tarafından soruların dağıtıldığı bilgisayarın incelenmesi sonucunda 2008 yılında alınan ve sınav sorularının şüphelilere dağıtıldığı belirlenen bilgisayarın tarihinde oynama yapıldığı tespit edildi. Bilirkişi raporunda, “2010 yılında yapılan yedekleme işleminin ardından işletim sisteminin, bilgisayar sisteminin sistem saati değiştirilerek (02.08.2008 23:27:23) yeniden kurulduğu ve sistem saatinin kurulum işleminin ardından yeniden düzenlendi” denildi. Buna göre incelenen bilgisayarda Windows XP işletim sisteminin 2008’de kurulduğu ancak bilgisayardan 2010 yılına kadar hiçbir işlem yapılmadığı görüldü. Bilgisayar sisteminin sistem saatinin 2010 yılında yapılan yedekleme sonrası değiştirildiği tespit edildi.
------------------------------------------------------------------------------
10 soruda KPSS hırsızlığı
1-Kopya skandalı ilk ne zaman ve nasıl patlak verdi?
Kopya skandalı ilk olarak 2010 yılında patlat verdi. Sınavda tarihte görülmemiş düzeyde birinci çıkınca yapılan araştırmada 350 kişinin 120 sorunun tamamını yaptığı, 119 net yapan 423 kişinin bulunduğu belirlendi. 100 net üzerinde yapan aday sayısı ise 3227'ydi. Bu kuşku dolu sonuçlar üzerine bir de Isparta'dan sınava giren Baki Saçı isimli adayın sınav sorularını öncen aldığı ihbarı üzerine savcılık soruşturma başlattı.
2-Soruşturma neden 5 yıldır tamamlanamadı?
İlk soruşturmayı Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı başlattı. Gözaltına alınan Baki Saçı cemaatin evlerinde kaldığını itiraf etti. Hatta soruları da Ankara'da bulunan Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'nde bilgi işlem sorumlusu olan Berat Koşucu'dan aldığını itiraf etti, TÜBİTAK daha sonra Saçı ile Koşucu'nun messenger üzerinden yazışma yaptıklarını ve KPSS sınavı üzerinde konuştuklarını saptadı. Jandarma bilişim uzmanları da Saçı'nın bilgisayarında soruları buldu. Isparta Savcılığı tam dava açacakken dosya, paralel yapının devreye girmesi ile ÖSYM'nin merkezi Ankara'da olduğu için bu ile gönderildi. Polis bilirkişisi Baki Saçı'nın bilgisayarında soruları bulamadıkları yönünde rapor verdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yaklaşık 4 yıl dosyayı etkin şekilde ele almadı. Bunda paralel yapının etkili olduğu söyleniyor.
3-Dosya yeniden nasıl raftan indirildi?
17-25 Aralık darbe planları ardından dosya savcı Yücel Erkman'a verildi. Savcı, hemen polis ve jandarma bilirkişileri arasındaki tezatın çözülmesi için Baki Saçı'nın bilgisayarından alınan imajı TÜBİTAK'a gönderdi. TÜBİTAK Jandarmanın haklı olduğunu belirledi ve çalınan soruları Saçı'nın bilgisayarında buldu. Eğitim Bilimleri testinin yanı sıra genel kültür ve genel yetenek testleri de yanı bilgisayardan çıktı. Tespitlere göre, sorular Baki Saçı'nın bilgisayarına sınavdan 5 gün önce yüklenmişti. Bütün bunlar savcılığa rapor edildi.
4-Savcılık full çekenlerin akraba olduklarını nasıl belirledi?
Savcı Yücel Erkman eğitim bilimleri testinden 120 tam net yapan 350 kişiyi incelemeye aldı. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile ortak çalışma yapıldı. 350 kişinin soy ağaçları çıkarıldı. Bu kişilerden 70'inin karı-koca, 23'ünün akraba ve 52 adın ise aynı adreste oturdukları işte bu şekilde belirlendi. 110 netten fazla yapan 423 kişinin de çoğu akraba çıktı.
5-Soruları ÖSYM'den kim nasıl çıkardı?
Soruları ÖSYM'de dil bilgisi düzeltmeni olarak çalışan ve paralel yapı ile bağlantılı oldukları iddia edilen 3 şüphelinin dışarı çıkarttığı iddia edildi. Bu kişilerin sisteme defalarca yasadışı şekilde girdikleri ve soruları görüntüledikleri belirlendi. Özellikle etkin rol oynadığı düşünülen M.A. isimli şüphelinin yurtdışına kaçtığı belirlendi.
6-Derece yapanların paralel yapı ile bağlantıları nasıl belirlendi?
Derece yapan yani 120 ve 119 net yapan kişilerin Sosyal Sigortalar Kurumu(SGK) bilgileri de çıkarıldı. Bu kişilerden büyük çoğunluğunun paralel yapı ile ilintili olduğu bilinen kurum ve kuruluşlarda sigorta kayıtlarının olduğu görüldü.
7-Sorular cemaat mensuplarına nasıl dağıtıldı?
İddialara göre Messenger sistemi üzerinden görüşmeler yapıldı ve "Bu akşam Fetih Suresi okuyacağız" diye adaylar cemaat evlerine toplandı. Sorular flaşlarla teslim edildi. Skandalın boyutunu büyüten ise soruları alan cemaat mensuplarının bunları akrabaları ile paylaşması oldu.
8-Kopya skandalı kaç kişiyi mağdur etti?
2010 KPSS sınavın 268 bin aday girmişti. Fakat aileleri de hesaba katıldığında milyonları bulan bir mağdur kitlesi var. Paralel yapının soruları dağıttığı adaylar sınavı kazanırken diğer adaylar açıkta kaldı
9-2010 KPSS'nin tamamı mı iptal edildi?
Sadece Eğitim bilimleri testi iptal edildi. Genel Kültür ve Genel Yetenek testi iptal edilmedi. Eğitim bilimleri testinden derece yapan bazı adaylar genel yetenek ve genel kültür testinden aldıkları puanlarla kamuda memur olarak atandılar. 82 şüpheliden 20'si şu anda kamuda çalışıyor. Baki Saçı'nın da öğretmen olarak görev yaptığı belirtiliyor. Fakat TÜBİTAK genel kültür ve genel yetenek sorularının da çalındığını belirlediğinden bu sınavlar üzerinden ataması yapılan memurların kamudan çıkarılması söz konusu olabilir.
10-Soruşturmada sadece 82 şüpheli mi var?
Soruşturma dosyasında 1435 şüpheli olduğu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca açıklandı. Bu şüpheliler arasında soruları servis ettiği belirlenen kişiler ve sınavda anormal şekilde sonuçlar alan şahıslar da olduğu belirtiliyor. Şimdilik 82 kişi gözaltına alındı. 82 kişinin işlemleri ardından diğer şüphelilerin işlemlerine geçilecek.
------------------------------------------------------------------------------
KPSS şampiyonları telefon arkadaşı
2010 KPSS’de en yüksek puanları alan bin 970 adayın kendi aralarında, 138’inin ise soruların servis edildiği belirlenen derneğin firari Genel Sekreteri ile telefon trafiği yaptığı tespit edildi. Teknik takip ve paralel bağlantılar ilişkiyi ortaya çıkardı.
2010’da iptal edilen KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı’nda 120 sorudan 100 ve üzeri net yapan 3 bin 227 adaydan bin 970’inin kendi aralarında, 138’inin de, soruların servis edildiği belirlenen Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği’nin Genel Sekreteri Mehmet Hanefi Sözen’le telefonla görüştüğü belirlendi.
‘Paralel KPSS’ skandalında ortaya çıkan gerçekler, soruşturma dosyasına girdi. Buna göre, elinde sınav soruları bulunduğu öğrenilince soruşturmanın başlamasına neden olan Baki S’nin, “Soruları, Ankara’daki Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği’nde çalışan arkadaşım Berat K’dan aldım” demesi üzerine, dernek yönetici ve çalışanları incelemeye alındı.
Paralel telefonlaşmalar!
Teknik takip ve geçmişe yönelik telefon görüşme kayıtları, ‘paralel bağlantı’yı gözler önüne serdi. Buna göre;
-Sınavda 120 sorudan 100 ve üzeri net yapan 3 bin 227 adaydan bin 970’inin kendi aralarında telefon irtibatlarının olduğu belirlendi.
-Yine 100 ve üzeri net yapan adaylardan 138’inin Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği Genel Sekreteri Mehmet Hanefi Sözen ile doğrudan veya dolaylı telefon irtibatları tespit edildi. Sözen’le telefon trafiği bulunan 16 adayın tüm soruları doğru cevaplayan 350 kişi arasında olduğu ortaya çıktı.
-Ayrıca, 100 ve üzeri net yapan 2 bin 039 adayın, birbiriyle irtibatlı 167 eğitim kurumundan olduğu, bazı kurumlardan 10’un üzerinde ‘iş arkadaşı’nın aynı puanı aldığı belirlendi.
2010’da ‘zeka patlaması’ olmuş
-Son 6 yılda 120 sorunun tamamını yapan kimse yok. 8120 soruya doğru cevap veren 350 kişiden 140’ı karı-koca, 46’sı akraba, 104’ü ise aynı apartman veya sokakta oturuyor.
10 adımda örtbas skandalı
2010’da ‘paralel yargı’nın KPSS skandalını örtbas etmek ve delilleri karartmak için 11 ayrı skandal yöntem denediği ortaya çıktı.
2010 KPSS skandalının, ‘dönemin yargısı’ tarafından nasıl kapatılmaya çalışıldığına dair elde edilen belgeler, soruları çalma skandalının yanı sıra bir ‘yargı skandalı’nı da ortaya çıkardı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen yeni soruşturmada, ‘dönemin Ankara Başsavcılığı’nda üç ayrı savcı tarafından bakılan dosyanın neden 5 yılda sonuçlandırılamadığı da ortaya çıktı. Buna göre;
-Kütahya Yalvaç’ta Baki S. adlı öğretmen adayında KPSS sorularının bulunduğu bilgisi üzerine soruşturma başlatıldı. Bu sırada Ankara Başsavcılığı devreye girdi ve re’sen ayrı bir soruşturma açarak, dosyayı Yalvaç Başsavcılığı’ndan istedi.
-Yalvaç Başsavcılığı bir süre dirense de, devreye HSYK sokularak dosya 22 Haziran 2011’de Ankara’ya alındı. Ancak bu tarihten 11Ekim 2013’e kadar hiçbir işlem yapılmadı.
-En önemli delillerden, soru kitapçıkları ve optik cevap formları, dönemin Ankara Başsavcılığı’nın yazılı onayı ile ÖSYM tarafından ‘imha edildi.’
-2010 KPSS ile ilgili Türkiye genelinde 161 ihbar ve şikayet geldi. Ancak bunlarla ilgili herhangi bir işlem yapılmadı.
-Soruların sızdırıldığı belirlenen Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği’ndeki 3 bilgisayarın incelenmesi sırasında, ikisinin hard diskleri sınavdan 3 gün önce değiştirildiği ortaya çıktı.
-Hard diski değiştirilmemiş bilgisayarın imajı ise ‘açılmadı’ denilerek, 6 Eylül 2010’da yeniden alındı. Ancak ‘açılmadı’ denilen imaj yok edildi!
-Bu bilgisayarların imajlarını almak için görevlendirilen Başkomiser Öner G’nin, imaj alma işleminin yapıldığı 4 Eylül 2010 tarihinden 1 gün önce dernek sekreteri Hanifi S. ile 3 kez telefonla görüştüğü belirlendi.
-Bilgisayarların imajı alınırken, bilgisayara ENCASE isimli detay arama programının yüklendiği, 04-05 Eylül 2010 tarihlerinde bu program kullanılarak ‘KPSS’ ve ‘Genel Yetenek’ kelimelerinin aratıldığı; daha sonra da ERASER isimli profesyonel silme programı kullanılarak tüm verilerin silindiği TÜBİTAK raporu ile belgelendi.
-TÜBİTAK incelemesinde, iki tarihte dernekteki bilgisayarların ‘yoğun kullanıldığı’ da belirlendi. Bu tarihlerden biri, KPSS’den bir gün önce, diğeri ise Yalvaç Başsavcılığı’nın soruşturma başlattığı tarihten bir gün sonra...
-15-16-17 Eylül 2010’da ÖSYM’deki osym.gov.tr uzantılı e-posta adreslerinin yedeklerinin tutulduğu hard diskin imajı alınmıştı. Ancak bu imaj adli emanette ve ilgili emniyet birimlerinde bulunamadı.
KPSS’nin iki sınavının soruları bilgisayarda
İtirafçı olan Baki S.’nin evindeki bilgisayarı inceleyen Jandarma, KOM Daire Başkanlığı ve TÜBİTAK, sınavdan 4 gün önce oluşturulmuş ‘eğitim son.pdf’ adlı bir dosya buldu. Dosyada yer alan 117 sorunun ÖSYM tarafından 2010 KPSS için hazırlanan soruların ham hali olduğu ve 120 sorudan sadece 3’ünün eksik olduğu belirlendi. Baki S’nin bilgisayarında ayrıca, yine sınavdan 4 gün önce oluşturulmuş ‘SOS.pdf’ adlı bir dosya daha bulundu. Bu dosyadan da KPSS 2010 Genel Kültür- Genel Yetenek soruları çıktı.
Paralar ABD’deki Paralel okullara
KPSS soruşturmasının önemli bir ayağı da MASAK tarafından yürütülüyor. Şüphelilerin çalıştığı kurumların yurt dışındaki paralel kurumlarla işbirliği de dosyaya girdi. Buna göre, şüphelilerden bin 435’inin paralel yapı kurumlarında çalıştığı, bu kurumlardan 121’i ile ‘Gülen Okulu’, ‘Gülenist Kuruluş’ ve ‘Gülen Hareketi Okulu’ olarak adlandırılan ve yurt dışında faaliyet gösteren 20 kuruluş arasında şüpheli para transferlerinin olduğu da tespit edildi.
Operasyon öncesi 11 kişi yurt dışına çıktı
2010 KPSS soruşturması hızla devam ederken şüphelilerin, operasyonlardan hemen önce yurt dışına çıktığı ortaya çıktı. Şüphelilerden Turgut Özal Derneği Sekreteri Mehmet Hanefi Sözen 29 Kasım 2014, derneğin ‘ofis elemanı’ olarak görünen ve soruları servis ettiği belirlenen Berat Koşucu ile dernek çalışanı Hüseyin Şimşek’in 05 Aralık 2014’te yurt dışına çıktığı belirlendi. Yine şüphelilerden İlhan Türkmen, Zeynep Türkmen ve Ali Fuat Yüksel’in 19 Şubat 2015, Fatih Üniversitesi Rektörü Şerif Ali Tekalan ve ÖSYM Bilgi İşlem personeli Mehmet Altunay’ın ise 22 Şubat 2015’te yurt dışına çıkıştığı tespit edildi.
------------------------------------------------------------------------------
MASAK, KARA PARANIN İZİNİ SÜRÜYOR
Soruşturmada şüpheleri ve örgüt varlığını güçlendiren önemli bir gelişme daha yaşandığı öğrenildi. Buna göre; gözaltına alınan şüphelilerin yurtdışına milyonlarca dolar para transferi yaptığı ortaya çıktı. Transferlerin tek bir kişiye yapıldığını tespit eden MASAK raporuna göre bu transferi yapanlar arasında düşük ücretli personelin olması dikkat çekiyor.
KPSS soruşturması kapsamında, daha çok kara para ve şüpheli para transferlerini inceleyen (Mali Suçları Araştırma Kurulu) MASAK’tan alınan rapor, şüphelilerin kendi aralarında “himmet” adı altında verdikleri paralar ile yurtdışına para transferlerini açığa çıkardı.
Raporda, şüpheliler arasında yer alan paralel yapıya yakınlığı ile bilinen dershane ve okullardan “yurtdışındaki ‘Gülenist’ kuruluşlara milyonlarca dolar para aktarıldığı görüldü” tespiti yapıldı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan 2010 KPSS soruşturması kapsamında gözaltına alınanların ifade işlemleri sürerken soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporlarında çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.
Gülenist kuruluşlara transfer
MASAK raporuna göre, KPSS sorularını önceden elde ettikleri öne sürülen ve paralel yapıya ait oldukları iddia edilen okul ve dershanelerden önemli para trafiği dikkat çekti. Raporda, “yurtdışındaki ‘Gülenist’ kuruluşlara milyonlarca dolar para aktarıldığı görüldü” denildi. Ayrıca, bu kurumlarda çok düşük maaşlarla çalışan bazı şüphelilerin birbirine veya kendi işyerlerine 40 bin-50 bin TL havale yaptıkları, şüphelilerin gruplar halinde bir şüpheliye her ay düzenli şekilde himmet olduğu görülen para transferleri yaptıkları tespit edildi
Matematik uzmanlarının hazırladığı raporda ise şüphelilerin, uzmanlar tarafından işlem yapılmadan yapılması mümkün değildir dediği soruları işlem yapmadan veya alakasız karalamalar yaptıkları tespit edildi.
Adayların puan farkına vurgu
Ölçme ve Değerlendirme uzmanları tarafından hazırlanan raporda ise iptal olan ve daha sonra tekrarı yapılan Eğitim Bilimleri sınavlarının her ikisine de giren adayların puan farklarına vurgu yapıldı.
Yüksek başarı tesadüfi olamaz
Raporda şüpheli olarak belirlenen 3 bin 227 adaydan 2 bin 52’sinin yinelenen sınava girdikleri belirtilirken “Bazı adayların 10 Temmuz 2010 tarihinde yapılan Genel Yetenek, Genel Kültür ve Eğitim Bilimleri testlerindeki yüksek düzeyde olan başarılarının, istatistiksel olarak tesadüfi olamayacağına yönelik komisyonumuzda kuvvetli bir kanaat oluşmuştur.
Yinelenen sınava girmediler
Bu adayların başarılarındaki farklılaşmaların, sınav sorularını cevaplamalarında kendi yeteneklerinden başka dış faktörlerin etkili olduğu kanaatine varılmıştır.” ifadelerine yer verildi. Öte yandan yinelenen sınava girmeyen adayların çokluğuna da raporda dikkat çekilerek bu olayın doğal ve beklenen bir durum olmadığı kaydedildi.
CHP’NİN DERİN SESSİZLİĞİ
KPSS sınavlarında usulsüzlük iddiasıyla başlatılan soruşturmalar kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, CHP’nin tepki göstermemesi dikkat çekti. Oysa CHP yıllardır bu konuları soru önergeleriyle gündeme taşımış, bundan 5 yıl önce de Meclis’te araştırma önergesi vermişti.
CHP’nin KPSS ve ÖSYM’deki gelişmelere ilişkin verdiği araştırma önergesinde CHP adına konuşan Engin Altay, KPSS’nin partizanlığa ve torpile kısmen de olsa son vermek amacıyla getirildiğini, 2009’a kadar bunun sürdüğünü ancak 2009’da polis meslek yüksekokulu sınavında sorulan soruların 85’nin ‘bir cemaate yakın dershanedeki deneme sınavında sorulduğunun ortaya çıktığını açıklamıştı.
Son dönemde bu kurumdaki skandalların ideolojik olduğunu iddia eden Altay, “Son KPSS’de bilinçli bir organizasyonla ÖSYM ve KPSS kirletilmiştir” demişti.
CHP’den tek ses Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi’den o da gazetecilerin sorusu üzerine geldi. Hamzaçebi, “Bu sorular o zaman çalındı. Bu çok ciddi bir iddia. Ben çalınmadı diyebilecek durumda değilim. Ben de çalındı kanaatine sahibim. Ama kim çaldı, nasıl çaldı, kimlere verdi, bunu bilmiyoruz” diye sordu.
------------------------------------------------------------------------------
SORUŞTURMA DOSYAYI ÖRTBAS EDEN SAVCIYA UZANACAK İDDİASI
Gözaltına alınanlardan Baki Saçı'nın itirafçı olup önemli bilgiler vermesi paralel kesimlerde büyük tedirginliğe yol açtı. Paralel medyadaki ilgili haberlere bakıldığında bu tedirginlik rahatlıkla gözlenebiliyor. Öte yandan tutuklanan 32 kişi arasında, soruşturmada bir kaç yıl önce görev alan ancak örtbas edilmesinde rol aldığı ileri sürülen emniyet müdürü de yer alıyor. Bu durum örgüt şüphesini güçlendiriyor. Daha da önemlisi, soruşturmanın dosyaya daha önce bakan ancak örtbas ettiği şüphesi giderek güçlenen Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Şadan Sakınan'a kadar uzanabileceği dile getiriliyor. HSYK'nın Sakınan hakkındaki şüpheler üzerine devreye girmesi bekleniyor.
2010 yılındaki KPSS yolsuzluğunu ilk olarak Yalvaç savcılığı soruşturmuş ve soruşturmada önemli mesafe katedilmişti. Ancak devreye Şadan Sakınan girmiş ve dosyayı almak için baskı uygulamıştı. Yalvaç savcılığının direnmesi üzerine devreye HSYK girerek dosya devrini gerçekleştirmişti. Ardından soruşturmada örtbas şüphesini güçlendiren çok önemli gelişmeler yaşandı. Soru kitapçıkları gibi bazı deliller imha edildi. Bazıları ise yok denilerek gözden kaçırıldı. Tüm bu şok detaylar yeni savcı tarafından ortaya çıkarıldı. Örtbasta yer alan emniyet görevlisi tutuklandı. Soruşturmanın daha da büyüyeceği belirtiliyor.
KPSS’yi sümen altı eden savcıya tenzili rütbe
2010 KPSS sorularının çalınmasıyla ilgili soruşturmayı yürüten Ankara Başsavcı Vekili Şadan Sakınan, geçtiğimiz yıl Konya Başsavcı Vekilliği görevine getirilmişti. Savcının değişmesiyle KPSS soruşturmasında skandal gerçekler de gün yüzüne çıkma başlamış, Sakınan’ın dosyayı yıllarca uyuttuğu ortaya çıkmıştı. Sakınan, 17 Ocak 2015 tarihindeki yeni kararnameyle Trabzon’a düz savcı olarak atandı. Öte yandan, KPSS soruşturmasını ilk başlatan ve önemli bilgilere ulaşan ancak dosyası Savcı Sakınan ve HSYK tarafından adeta zorla elinden alınan Yalvaç Cumhuriyet Başsavcısı Ayhan Gökalp eski Kurul tarafından Eskişehir’e düz savcı olarak getirilmişti. Gökalp, şimdi ise Eskişehir Başsavcı Vekili oldu.
Cumhuriyet tehdit altında
Bu arada Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın KPSS'de usulsüzlük iddialarına ilişkin ilk gün yaptığı o önemli açıklamayı bir kez daha hatırlamakta fayda var. Başsavcılık, “Bu soruşturmada, Cumhuriyetimizin büyük bir tehdit altında olduğu, belli bir yapıya mensup kişilerin verilen talimat ve telkinler ile devlet kurumlarına yerleşme ve sızma faaliyetine giriştikleri, örgütlü bir yapı kurarak birlikte hareket edip, bu amaç doğrultusunda kamu kurumlarına yerleşmek için sınavdan önce hile ile haksız bir şekilde elde ettikleri soruları kullandıkları, atamalarda öncelik elde ettikleri ve aileleri göz önüne alındığında milyonlarca kişinin hakkının yendiği yönünde delillere ulaşılmıştır” açıklamasında bulunmuştu.
Gazeteci yazar Abdullah Harun da 23 Ocak 2014 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı suç duyurusu ve hemen ardından adliye önünde gerçekleşen basın açıklamasında; liderliğini Fetullah Gülen'in yaptığı ileri sürülen paralel devlet yapılanmasına dair iddiaları, suçlamaları ve delillerini sıralamış, sınavlarda soruların çalınarak yapı mensuplarına verildiği iddiasını da bu kapsamda dile getirmişti. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(28 Mart 2015, 17:16)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: