Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaretten yargılandığı davaya gelmediği gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkarılan Gülen cemaatinin eski polislerinden gazeteci Önder Aytaç'ın yurtdışına kaçtığı iddia edildi. İngiltere'de olduğu tahmin edilen Aytaç'ın adı kısa süre önce tutuklanan Taraf yazarı Mehmet Baransu ve firari diğer Taraf yazarı eski polis Emre Uslu ile birlikte gündeme gelmişti. 'Topsakallılar' olarak da nitelendirilen bu 3 isim paralel çeteden aldıkları gizli devlet belgelerini çarpıtarak hükümeti devirme girişiminde rol almakla suçlanmış, kendileri hakkında çeşitli suç duyuruları yapılmıştı. Emre Uslu hakkında darbe girişiminde rol almak suçlamasıyla halen bir soruşturma yürütüldüğü ortaya çıktı. Hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Diğer isim Baransu, geçtiğimiz günlerde bir kısım gizli belgeleri imha etmek, bir kısmında da sahtecilik yapmak suçlamasıyla tutuklandı. Öte yandan Suudi Arabistan'a resmi bir ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönüş yolunda firarlar konusuna da değindi. Dink cinayetinin kasti işlendiğini, ihmal ile ilgisinin bulunmadığını söyleyen Erdoğan, paralel örgüt üyelerinin bol bol yurtdışına kaçmakta olduğunu belirtti.
07.03.2015 13:13 Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a hakaretten yargılandığı davaya gelmediği gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkarılan eski polis Önder Aytaç'ın yurtdışına kaçtığı iddia edildi.
Star gazetesinde yer alan habere göre; 17 Kasım 2014'te İstanbul'dan yurtdışına kaçtığı saptanan Aytaç'ın yanı sıra Ankara merkezli 21 ilde düzenlenen "Usulsüz Dinleme" operasyonu kapsamında haklarında tutuklama kararı verilen 18 polisten 17'sinin de firar ettiği anlaşıldı. Şüphelilerin yakalama kararının Ulusal Yargı Ağı Projesi'ne (UYAP) geciktirilerek girildiği ve kaçmalarına fırsat tanındığı iddia edildi.
EŞİ DÖNDÜ AMA...
Sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında yalan ve iftira ile hakaret suçu işlediği iddia edilen Aytaç'ın yakalanması için Erdoğan'ın avukatı Burhanettin Sevencan mahkemeye talepte bulunmuştu. Bu talebi haklı bulan mahkeme önceki gün yakalama kararı çıkardı. Aytaç'ın yakalanması için Terörle Mücadele ekipleri, Ankara Dikmen Semti Akpınar Mahallesi'ndeki adresine gitti. Ancak Önder Aytaç'ın adresinde olmadığı ve taşındığı ortaya çıktı. İstihbarat ve TEM polisince yapılan araştırma sonucunda Paralel Yapı'nın kalemşörü Aytaç'ın eşiyle birlikte 17 Kasım 2014'te İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan yurtdışına çıkış yaptığı belirlendi. Eşi 16 Ocak 2015'te dönen Aytaç'ın, cep telefonundan da sinyal alınamadığı saptandı.
'TOPSAKALLILAR'
İngiltere'de olduğu tahmin edilen Aytaç'ın adı kısa süre önce tutuklanan Taraf yazarı Mehmet Baransu ve firari diğer Taraf yazarı eski polis Emre Uslu ile birlikte gündeme gelmişti. 'Topsakallılar' olarak da nitelendirilen bu isimler paralel çeteden aldıkları gizli devlet belgelerini çarpıtarak hükümeti devirme girişiminde rol almakla suçlanmışlardı.
Emre Uslu hakkında darbe girişiminde rol almak suçlamasıyla halen bir soruşturma yürütüldüğü ortaya çıktı. Hakkında yakalama kararı çıkarıldı. 1 no'lu şüphelinin Fetullah Gülen olduğu bu dosyada 2 numarayı ise Emre Uslu teşkil ediyor.
Diğer isim Mehmet Baransu, geçtiğimiz günlerde Bir kısım Balyoz belgelerini imha etmek, bir kısmında da sahtecilik yapmak suçlamasıyla tutuklandı.
ERDOĞAN: KAÇIŞMAKTALAR
Öte yandan Suudi Arabistan'a resmi bir ziyarette bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönüş yolunda firarlarla ilgili de konuştu. Erdoğan, paralel örgüt, faizler, Merkez Bankası ve PKK’ya yapılan ‘silah bırak’ çağrısına ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Dink cinayetinin ‘kasti işlendiğini’, ‘ihmal’ ile ilgisinin bulunmadığını söyleyen Erdoğan, paralel örgüt üyelerinin ‘bol bol’ yurtdışına kaçmakta olduğu bilgisini verdi .
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yöneltilen sorulardan bazıları ve cevapları:
Paralel örgütle CHP bağlantısı ve suikast iddiasına ilişkin çalışmalar ne yönde?
Güvenlik teşkilatlarımız kendi üzerine düşeni yapıyor. Biz onlara müdahale etmek durumunda değiliz, nasıl kararlar verirlerse onlara uymak durumundayız. Bazı durumlarda üzülmüyor değiliz. Bazılarıyla senelerdir birarada olduğumuz için böyle bir zanla da olsa burada hakikaten ailem için de üzücü şeyler ortaya çıktı. Hatta kendileri (Sümeyye Erdoğan) “Baba değiştirmeyelim, aramızda bir hukuk var, onlar da rahatsız olduklarını anlatıyorlar” dediler. Ben de kızlarımın insani noktadaki hassasiyetleri nedeniyle hak veriyorum. Onlar diyorlar ki, bunun kesin tespitini yapamadığımıza göre tamamını değişmesi gerekiyor, fakat bu bir sürgüne gönderme gibi cezalandırma değil. Farklı yerlerde görevlendirme şeklinde halletmiş bulunuyoruz.
Suikast iddiaları ne olacak?
Savcılık medyada çıkan haberleri görmezlikten gelemez, bir anlamda suç duyurusu niteliğindedir. Adımların biz de takipçisiyiz, onlar da takipçisi.
‘YALNIZ DEĞİLSİNİZ, BİZ DE GÖRDÜK’
Paralel yapı ile mücadelede kendinizi tek başınıza mı hissediyorsunuz?
Bir mücadelenin derinliğini ortaya koymak zorundayım, onu yapıyorum. Ne kadar önem verdiğimi ortaya koymak için bunu söyledim. Bu olaya her mücadeleye her şeyini koyan, elinin ucuyla değil, gövdesini koymak durumundadır. Biz o zaman bu mücadeleyi evelallah kazanırız. Birçok kurumdan insanlar da tam aksini söylüyorlar. ‘Yalnız değilsiniz. Bu mücadelede varız, ne denli haklı bir mücadele olduğunu geç de olsa gördük, görüyoruz. Sonuna kadar yürüyeceğiz’ diyorlar.
AKTÖRLER ORTAYA ÇIKIYOR
Fethullah Gülen’in iadesi konusunda ABD ne yapacak?
Gülen ile ilgili ABD’ye ilettiğimiz bakışımız, duruşumuz aynen devam ediyor. Türkiye’den bol bol kaçıyorlar bunlar, kaçışlar başladı. Mahkemeler kararlarını verecek. Bunların içinde sınırdan kaçarken veya yakalananlar olduğunda zaten yasalarımızın gereği neyse bu muamele yapılacaktır. Ne kadar yurtdışında kalırlar bilemiyorum. Devam eden mahkemelerde, içeride rakamlar her geçen gün artıyor... Her geçen gün yargı çok daha farklı belgeler elde ediyor. İşte Hrant Dink meselesinde bile son gelişmeler enteresan. İşin aktörleri ortaya çıkmaya başladı. Bunların sinir uçları tespit edilecek diye düşünüyorum.
İHMAL YOK KASIT VAR
Ramazan Akyürek ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Paralel Yapı’nın Dink cinayetindeki rolüyle ilgili iddialar var.
Ben hukukçu değilim ama ihmal diye bir şeyi görmem mümkün değil. O hadisede, kasti olarak işlenen bir cinayet var ortada. İhmalle ilgisi yok. Bu işin bağlantıları ortaya çıktıkça daha da aydınlanacak bu mesele.
Haziran seçimlerine yönelik bir kalkışma olabileceği iddia edildi? Güvenlik Yasası bununla mı ilgili?
Biz bazı şeyleri duyuyoruz, ama altından neler çıkacak görmemiz lazım. Gezi ile ilgili benzer şiddetli şeylerde artık bu ülkede devlet, iktidar bu işlere öyle çok sıcak bakmaz. Devlet kargaşaya müsaade etmez. Demokratik hak kullanacaksan bunu nasıl kullanılacağı bellidir. Yakıp yıkma vb. şu anda İç Güvenlik Yasası önümüzdeki birkaç hafta içinde çıkması halinde önleyici tedbirler olarak geliyor. Bunların gelmesiyle birlikte çok daha farklı bir Türkiye’ye gideceğiz.
(07 Mart 2015, 13:13)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: