Diyanet'te kadrolu çalışan H.D., Gülen için para toplanmasına itiraz edince ölüm tehdidi aldığını söyledi. H.D., 'Cemaatten biri, 'Hoca bu işlere karışma' dedi. Bir başkası önümü keserek 'hoca suyun ısınıyor' diyerek beni ölümle tehdit etti' dedi. Olayın 2010 yılında Kütahya Sanayi Camii'nde gerçekleştiği, yardım toplanmasına itiraz etmesi üzerine paralel polislerin imam H.D'nin telefonlarını dinlemeye aldığı ortaya çıktı.
07.02.2015 14:56 Diyanet’te kadrolu çalışan Hasan Hüseyin Değer, Gülen için para toplanmasına itiraz edince ölüm tehdidi aldığını söyledi. Değer, “Cemaatten biri, ‘Hoca bu işlere karışma’ dedi. Bir başkası önümü keserek ‘hoca suyun ısınıyor’ diyerek beni ölümle tehdit etti” dedi.
Star'dan Helin Şahin'in haberine göre; paralel yapının emniyet içindeki uzantılarına yönelik İzmir merkezli 11 ilde gerçekleştirilen operasyonda Fethullah Gülen cemaatiyle ilgili çok çarpıcı bilgiler ortaya çıktı. Camide Gülen için toplanan paraya itiraz ederek, ‘Diyanet için toplansın’ diyen Diyanet görevlisi Hasan Hüseyin Değer, organize suç örgütü üyesi olmaktan dinlendi. Başına gelenleri anlatan Değer, “Daha sonra cemaatten biri beni aradı ve çok kızdı, tehdit etti. ‘Hoca bu işlere karışma’ diyen kişi ayağımı denk almamı söyledi. Yemen adlı cemaat mensubu önümü keserek ‘hoca suyun ısınıyor’ diyerek beni ölümle tehdit etti” dedi
92 müşteki mağdur var
17 Aralık darbe girişimiyle deşifre olan paralel yapının emniyetteki uzantılarına yönelik soruşturma sürüyor. Geçtiğimiz günlerde İzmir merkezli 11 ilde yapılan operasyonda aralarında 1. Sınıf emniyet müdürlerinin de yer aldığı 24 polis gözaltına alınmıştı. 92 müşteki-mağdurun yer aldığı soruşturma dosyasında Ege Ordu eski Komutanı Orgeneral Fikret Küpeli, TFF eski Başkanı Mahmut Özgener, 1. Sınıf emniyet müdürü polis başmüfettişi İsmail Kara, Ege Üniversitesi eski rektörü Can Değer Yılmaz ve çok sayıda Gülen cemaati mensubu ile askeri personelin yasadışı dinlendiği tespit edildi. İzmir Emniyetinde görevli eski İstihbarat Şube Müdürü Ramazan Karakaya, meslekten men edilen İstihbarat Şube eski müdür yardımcısı Taylan Aydın, İstihbarat şube eski müdür yrd. Memduh Tosun ve Batman eski emniyet müdürü Hasan Ali Okan’ın da aralarında yer aldığı 24 polis hakkındaki gözaltı kararında, “2009-2013 yıllarında İstihbarat Şube Müdürlüğü bünyesinde meslek hiyerarşisi dışında oluşturulan örgütlü yapı suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, resmi belgede sahtecilik, suç uydurmak ve özel hayatın gizliliğini ihlal etmiştir” denildi.
Numaralar klonlanmamış
Savcı Okan Bato’nun yürüttüğü soruşturma kapsamında ifade veren şüpheli polisler son çare olarak akla ziyan savunmalarda bulundular. Yaptıkları dinlemeleri kabul eden şüpheliler “Belki de klonlanan telefonları dinledik” diyerek, yaptıkları yasa dışı dinlemelerin içinin boş olduğunu iddia ettiler. Savcılık TİB ve İstihbarat kuruluşlarından konuyla ilgili detaylı inceleme istedi. Gelen yazılarda “Dinlenen IMEI numaralarının hiçbiri klonlanmadı. Klonlanan IMEI numaralarının kullanıldığı telefonlar kaçak olduğu için kısa sürede kapanır. Bu, baz istasyonu tespitleriyle kolayca ortaya çıkartılır. Klonlanan IMEI numarası üzerinden dinleme yapılması imkansız. GSM şirketleri yasal olarak klonlanan IMEI numaralarına hizmet vermiyor” denildi.
‘ŞİKAYETİNİ GERİ AL’ DEDİ KORKTUM
ORGANİZE suç örgütü üyesi olmak kılıfı altında dinlenen Diyanet İşleri Başkanlığı Bünyesinde görevli müşteki Hasan Hüseyin Değer, aylarca takip edildi ve dinlendi. Değer savcıya verdiği ifadesinde paralel yapının hedef tahtasına neden konulduğunu şöyle aktardı: “2010 yılında Kütahya Sanayi Camii’nde görev yapıyordum. Gülen cemaatinin mensupları vatandaştan yardım topluyorlardı. Ben de vatandaşlara Diyanet’e yardım edin, bunlara değil diyordum. Daha sonra cemaatten biri beni aradı ve çok kızdı, tehdit etti. ‘Hoca bu işlere karışma’ diyen kişi ayağımı denk almamı söyledi. Yemen adlı cemaat mensubu önümü keserek ‘hoca suyun ısınıyor’ diyerek ölümle tehdit etti.”
Bize yardımcı ol, biz de sana
Müşteki sıfatıyla ifade veren avukat Mustafa Topkaya da, 2009 yılında İzmir emniyet müdürü Celal Uzunkaya ve emniyet müdür yardımcısı Mustafa Gülcü’nün adının kumpas ile karıştığı soruşturmada bir müvekkili ile görüşmeye çalıştığı sırada yaşadıklarını anlattı. Topkaya, “2009 Kasım ayında emniyete giderek müvekkillerimle görüşmek istedim. Ancak o dönem özle yetkili olan savcı Fatih Genç imzalı yazıyla dosyada şüpheli olduğum ve avukatlık yapamayacağım belirtildi. Operasyonu yapan birimin amiri Yusuf Usşen de, ‘Sana yardımcı olacağız sen de bize’ dedi. Kabul etmediğimde beni kovdular. Daha sonra savcı Fatih Genç’in yanına gittim şikayetçi olmak istedim. Savcı bana ‘şikayetçi ol ama sonuçlarına katlanırsın’ dedi. Korktum ve amirden şikayetçi olmadım” dedi.
CEMAAT MENSUPLARI KORKUDAN İFADE VERMEDİ
Dinlenen isimler arasında paralel yapının kurumlarında görev yapan öğretmenler olduğu da ortaya çıktı. Ancak bu kişilerin “Başımıza bir şey gelir” korkusuyla ifade vermedikleri ve dosyada “mağdur” sıfatıyla yer aldıkları belirtildi. Yine dinlenen isimlerden olan avukat Mehmet Arif Demir’in Ağustos 2014’te göz altına alınan şüphelilerin avukatlığını yaptığı tespit edildi. Ancak Demir’in müşteki olması halinde ifade vermemesi dikkat çekti. Müşteki sıfatıyla ifade veren mimar Pelin Plancı, bir albay arkadaşı olduğu ve bu kişiyle yemek yerken ki görüntülerinin dinlenen telefon kaydıyla beraber sosyal paylaşım sitelerine servis edildiğini söyledi. Ege üniversitesi eski rektörü Can Değer Yılmaz ise rektörlük seçimleri öncesinde dinlenen telefonlarında temel amacın kendisinin bir açığının bulunarak rektör yapılmasını engellemek olduğunu ifade etti.
(07 Şubat 2015, 14:56)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: