1995 yılında Dargeçit'te yedi yurttaşın ve Uzman Çavuş Bilal Batırır'ın öldürülmesine ilişkin Komando Tabur Komutanı Hurşit İlmen ve İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire'nin de olduğu beş subaya 'taammüden cinayet' suçlamasıyla dava açıldı. Tanıklıklar tüyler ürpertici...
26.12.2014 22:21 Mardin’in Dargeçit ilçesinde 1995 yılında yedi yurttaşın ve Uzman Çavuş Bilal Batırır’ın öldürülmesine ilişkin aralarında dönemin Komando Tabur Komutanı Hurşit İlmen ve İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire’nin de olduğu beş subaya taammüden cinayet iddiasıyla dava açıldı. İddianamede ifadelerine yer verilen tanıklardan Uzman Çavuş Ali Arısoy, o dönem Yüzbaşı Mehmet Tire’nin talimatıyla koruculardan oluşan ‘Çelikler’ adlı timin geceleri infazlar yaptığını ve bir uzman çavuşun öğrendiği kadarıyla gözaltına alınan gençlerin öldürüldükten sonra kuyulara atıldığını iddia etti. Gizli tanık olarak dinlenen bir öğretmen de, gözaltına alınan ve cesetleri kuyularda bulunan iki genci çırılçıplak ve askıya asılmış bir halde işkencede gördüğünü söyledi.
O dönem Dargeçit İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görev yapan Ali Arısoy ifadesinde, evleri tabur karşısında bulunan ve ‘Çelikler’ olarak ifade edilen korucuların Tire’nin yargısız infazlarında tetikçilik yaptıklarını söyledi. ‘Çelikler’in dört kişi olduğunu, Tire’nin talimatıyla bazı şahısların örgüte milislik yaptıklarını ileri sürüp geceleri infaz ettikleri ve araziye gömdükleri iddialarının karakolda sürekli konuşulan ve "herkesçe bilinen şeyler olduğunu” anlattı. Tire’nin göreve başlamasıyla faili meçhul cinayetler ve kaybetmelerin başladığını, yargısız infazlar ve kaybetmelerde İlmen, Tire ve Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz’ın parmağı olduğunun söylediğini, bu kişilerin korucuları da kullandığını savundu. Ali Arısoy, şunları söyledi:
“Öğretmen ve müteahhite ait cesetlerin bulunmasından bir kaç gün sonra benim şoförlüğünü yaptığım BTR aracı ile gözaltına alınanlardan birini Kılavuz Köyü taraflarına götürdük. Bu şahsın adını bilmiyorum. Gözleri bağlıydı. Ne için götürüldüğü söylenmedi. Ancak infaz için götürüldüğünü tahmin ettim... Gözaltındaki şahıs araçtan indirilip nezarethaneye götürüldü. Bir daha bu şahsı görmedim. O günlerde Faruk uzman çavuş, 4-5 kişinin Kuyubaşı mezrasına götürüldüklerini, infaz edilip kireç kuyularına atıldıklarını, birinin Bağözü köyü yakınında kuyuya atıldığını anlattı.”
Dönemin Dargeçit Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Vural da kendi korumalarından olan korucu Bahattin Egel ve Osman Demir’in kaybolan bu şahısları gözaltına alanlar arasında bulunduğunu ve jandarma komutanlığına götürüldüklerini söyledi. Dargeçit Lisesi’nde Kimya Öğretmeni olarak görev yapan tanık Hayri Nurullah Yıldırım da aynı okulda görev yaptığı iki öğretmenin PKK tarafından öldürüldüğünü ve ardından bazı öğrencilerinin gözaltına alındığını, bunun üzerine Yüzbaşı Mehmet Tire ile görüşmeye gittiklerini söyledi. Tire’nin kendilerine, “Onlar öğrenci değil terörist, onlarla ilgili bana gelmeyin, yapabileceğim bir şey yok, JİTEM onları sorguluyor” dediğini söyledi. Yıldırım, konuyu Kaymakam Talip Yel’e ilettiklerini, Yel’in Altıyol askeri kontrol noktasını kastederek, “Altıyol var, ben de çekiniyorum” dediğini savundu.
‘O ÇOCUKLARI İŞKENCEDE GÖRDÜM’
Kendisi de öğretmen olan gizli tanık 3151-1'de o günlerde taburda kaldıklarını kaydederek, “Bir gece yarısı seslerden uyuyamadım. Zemin kata inip taburda dolaşırken, Süleyman Seyhan’a işkence yapıldığını gördüm. İşkence yapanlardan biri, Tire’nin korumasıydı. Abdurrahman Olcay ve Abdurrahman Coşkun’u da elleri askıda ve çıplak olarak gördüm. Birinin gözleri bağlıydı. İçeride başkaları da askıda asılıydı” dedi. Lojmanın önünde nöbet tutan askerlerle zaman zaman konuştuklarını anlatan gizli tanık, gözaltındaki öğrencileri sorduğunda askerlerden birinin, “Onların icabına baktılar” dediğini vurguladı.
Gizli Tanık Yavuz da Davut Altınkaynak, Abdurrahman Coşkun, Seyhan Doğan, Abdurrahman Olcay ve Nedim Akyön’ün PKK’lı oldukları iddiasıyla İlmen tarafından gözaltına alındıklarını, işkenceyle sorgulandıklarını ve ayaklarına silah sıkılarak sorgulandıktan sonra yaralı halde Korucu köyü istikametine doğru bir mağaraya götürülüp öldürülüp gömüldüklerini, olayın ilçede duyulması üzerine cesetlerinin çıkartılarak başka bir yere gömüldüklerini söyledi. Gizli tanık 'Beyaz' ise Dargeçit’te Jandarma Komando Tabur Komutanı olan Binbaşı Hurşit İlmen ve İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Mehmet Tire’nin yönettikleri, içinde uzman çavuşlar ve korucuların da olduğu özel bir ekibin kurulduğunu söyledi. Gizli Tanık Beyaz, “PKK’lı olduklarını düşündükleri vatandaşları gözaltına alıp işkence ile sorgulayıp ardından öldürüp bilinmeyen bir yere gömüyor olduklarını” iddia etti. Bu durumdan rahatsız olan Uzman Çavuş Bilal Batırır’ın da olan biteni engellemeye çalıştığını ve Süleyman Seyhan’ın öldürüldükten sonra cesedinin kuyuya atıldığını ailesine haber verdiğini, bunun üzerine de İlmen ve Tire’nin, Çavuş Batırır’ı karakolun kalorifer dairesinde canlı canlı kazanını içine atarak yaktırdığını anlattı.
UZMAN ÇAVUŞUN EŞİ: CANİDEN DAHA CANİLERMİŞ
Yedi köylünün kaybedilmesini ailelerine haber verdiği için jandarma karakolunun kazanında yakılarak öldürüldüğü iddia edilen Uzman Çavuş Batırır’ın eşi Hatice Batırır, “Gizli tanıkların söylediği doğruysa, eşimi kazan dairesinde yakmışlar. 26 yaşında, vatanın milletini seven bir insan öyle bir caniliğe maruz kaldıysa diyecek hiçbir şeyim yok. Gerçekten yapmışlarsa eşimin katilinin bulunması beni sevindirir. Eşimin de belki bir mezarı olacak. Şu an bir mezarı bile yok” dedi. Baba Hüseyin Batırır da “Bir tek benim çocuğum değil ki, orada adam katliamı yapmışlar. Şimdi gerine gerine geziyorlar” diye konuştu.
Dargeçit iddianamesi tamamlandı
'ORADA KATLİAM YAPILMIŞ'
Hatice Batırır ifadesi alınan askerlerden birinin “Bir uzman çavuşun yakılması kadar saçma birşey düşünülemez” dediğini anlatarak şöyle söyledi: “Düşünülür mü, düşünülmez mi, Allah’ın da adaleti var, bekliyorum. Ben dört aylık çocuğumu yetim büyüttüm. Allah onlardan sormayacak mı? İnşallah hak ettikleri cezayı alacaklar. Bizim de içimiz soğuyacak. Bir silah arkadaşını öldürecek kadar teröristten daha terörist ve cani insanlarmış, eğer onlar yapmışlarsa. Yaptılarsa cezalarını çekecekler. Benim dört aylık çocuğum babasız kalmıştı. Kendi çocukları baba derken, benim çocuğumu hatırlamışlar mıydı? Gizli tanıkların söylediği doğruysa, eşimi kazan dairesinde yakmışlar. 26 yaşında, vatanın milletini seven bir insan öyle bir caniliğe maruz kaldıysa diyecek hiçbir şeyim yok. Eğer gerçekten yapmışlarsa eşimin katilinin bulunması beni sevindirir. Eşimin de belki bir mezarı olacak. Şu an bir mezarı bile yok.”
Dargeçit'te 8 kişinin öldürülmesi
Baba Hüseyin Batırır da Dargeçit’te adeta ‘adam kıyımı’ yapıldığını belirterek, “Allah belalarını versin... Dev gibi oğlum gitmiş, kimin ne yaptığı ve ne olduğu belli. Bir tek benim çocuğum değil ki, orada adam katliamı yapmışlar. Şimdi gerine gerine geziyorlar.... Biri Çorum’da, diğeri Bodrum’da belediye başkanı oldu. Süleyman Seyhan öldürülüyor. Adamı kuyudan çıkarıyorlar. Cuma defnediliyor. Cumartesi de benim oğlumu infaz ediyorlar. Kazan dairesine atmış, öldürmüşler” diyor.
8'ER KEZ MÜEBBET TALEBİ
Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianame, Midyat Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Mağdur yakınları, gizli tanık, o dönem karakolda görev yapan asker ve korucuların ifadelerinin yer aldığı iddianamede, şüpheli sıfatıyla yargılanan dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren, Dargeçit Jandarma Komutanı Mehmet Tire, Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz, Karakol Komutan Yardımcısı Haydar Topçam ve uzman çavuş Kerim Şahin'in, "Taammüden öldürme" suçundan 3 ila 8'er kez müebbet hapsi istendi.
UZMAN ÇAVUŞ KÖMÜR KAZANINDA YAKILDI İDDİASI
İddianamede, maktuller Süleyman Seyhan, Nedim Akyön, Mehmet Emin Aslan, Seyhan Doğan, Davut Altınkaynak, Abdurrahman Olcay ve Abdurrahman Coşkun'un çeşitli tarihlerde PKK 'ya yardım ettikleri iddiasıyla gözaltına alındığı ve öldürüldüğü, yaşananlardan kimsenin haberinin olmaması ve durumu üst makamlara bildirmesin diye uzman çavuş Bilal Batırır'ın da karakolun kömür kazanına atılarak yakıldığı iddia edildi.
Şüpheli İmren'in, azmettirmek suçundan 6 kez, Coşkun ve Batırır'ın öldürülmesinde ise asli fail olarak yer aldığı gerekçesiyle 2 kez müebbet hapisle yargılanması istendi. Şüpheli Tire hakkında, azmettirmek suçundan 5 kez, Batırır, Coşkun ve Aslan'ın öldürülmesinde de asli fail olarak 3 kez olmak üzere 8 kez müebbet hapis cezası talep edildi.
İddianamede, diğer şüphelilerden Yılmaz ve Şahin için 6 kez, Topçam için de 3 kez, müebbet hapis cezası istendi. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
(26 Aralık 2014, 22:21)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: