Gülen Cemaati'ne yönelik soruşturma kapsamında, halen Askeri Yargıtay'da üye olarak görev yapan bir kişi 'gizli tanık' sıfatıyla ifade verdi. Askeri Yargıtay içindeki Gülen Cemaati'nin yapılanması ve sürdürülen çalışmalar hakkında çarpıcı iddialarda bulunan gizli tanık, halen görevde bulunan Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse'nin Cemaat'in askeri yargıdaki sorumlusu olduğunu öne sürdü. Köse'den ertesi gün bu iddiaya tepki geldi. Bir sonraki gün de bir başka iddia daha gündeme geldi. Köse'yi suçlayan askeri yargıtay üyesi tanığın avukatı savcılığa bir CD iletti. CD'deki görüntülerde; Fethullah Gülen'in generallerle görüştüğü, kendisi ile görüşen generallerin Cemaat mensubu olduğu, TSK'da kendilerini daha fazla gizlemek istemedikleri, Gülen'in ise o dönem itibariyle daha erken olduğunu, gizliliğe devam edilmesi gerektiğini söylediği ileri sürülüyor.
29.11.2014 12:56 Gülen Cemaati’ne yönelik soruşturma kapsamında, halen Askeri Yargıtay’da üye olarak görev yapan bir kişi ‘gizli tanık’ sıfatıyla 5 sayfalık ifade verdi. İfadesinde, Askeri Yargıtay içindeki Gülen Cemaati’nin yapılanması ve sürdürülen çalışmalar hakkında çarpıcı iddialarda bulunan gizli tanık, halen görevde bulunan Genelkurmay Adli Müşaviri "Muharrem Köse"nin Cemaat’in askeri yargıdaki sorumlusu olduğunu öne sürdü. 21 Kasım 2014 tarihinde savcıya ifade veren gizli tanık, şu iddialarda bulundu:
Askeri Yargıtay’da 4 yıldır üye olarak görev yapıyorum. Askeri Yargıtay’a seçilmeden önce Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu’nun yardımcısı olarak görev yapıyordum. Sonra vekaleten bakmaya başladım. Bu sırada Askeri Yargıtay üyeliğine seçim yapılacaktı. Aday oldum. Askeri Yargıtay’da üye A.Z.L., 1. Daire Başkanı Y.S. ve 1. Daire’de üye H.Z. benimle görüştüler. 2010 yılı sonlarındaki bu görüşmede bana Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri üzerinde etkili olduklarını, kendileri ile birlikte hareket edip etmeyeceğimi sordular. Askeri Yargıtay’a üye olmayı çok istiyordum. Ben de teklifi kabul ettim. 2011 yılı başında Askeri Yargıtay’a üye oldum. Bu kişilerin Gülen Cemaati’nden olduğunu o tarihlerde bilmiyordum.
ŞANTAJ, TEHDİT İDDİASI
Askeri Yargıtay sosyalist dünya görüşüne bağlı kişilerden oluşuyordu. Askeri Yargıtay’da şu an ise Cemaat ağabeyliği yaygınlaşmış durumdadır. Bu Cemaat’ten olmayanlar da Gülen Cemaati’nden olan kişilerle hareket etmek zorunda bırakılıyor. Bu durumu şantajla ya da yakınlık kurarak sağlıyorlar.
BAŞSAVCI TASFİYE EDİLDİ
Yeni üyelerle Askeri Yargıtay’da blok oy kullanmaya başladık. Yargıtay içerisinde sol görüşlüler ile Cemaat’e bağlı kişiler arasında zıtlaşma başladı. Cemaat’e bağlı olanlar Askeri Yargıtay’da tasfiye amaçlı çeşitli işlemlere başladılar. Bunlardan birisi Askeri Yargıtay Başsavcısı E.O.O.’nun tasfiye edilmesi olayı idi.
HABER SIZDIRIYORLARDI
Akit yazarı Y.D.’ye Askeri Yargıtay üyelerinden çeşitli davalar ile ilgili bilgiler sızdırılıyor, haber yapması sağlanarak bu konularda kamuoyu oluşturması sağlanıyor. Bu kişiyi Askeri Yargıtay’daki Cemaat üyeleri uzun süre kullandı.
Genelkurmay Askeri Mahkemesi Ahmet Zeki Üçok hakkındaki yargılamayı kanun değişikliği nedeniyle Askeri Yargıtay’a gönderdi. Askeri Yargıtay 4. Ceza Dairesi beraat verdi. Yargıtay Başsavcılığı beraat kararını aleyhe temyiz etti. Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’nda temyiz talebi görüşüldü. Mehmet Çelik ve Üçok’un yargılandıkları resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraatin aleyhe bozulması için yoğun bir kulis yapılmaya başlandı. Kararın bozulmasını isteyenler ‘Paralel Yapı’ elebaşları idi. Albay rütbesindeki T.Ö., Z.Y., Ö.E., A.D. Y.S., H.Z., H.A., S.P kulis yapan Cemaat üyeleri idi.
Üçok davasına kadar Askeri Yargıtay üyesi olup Cemaat’e mensup olanlar ile ailece de görüşürdük. Ankara Çukurambar’daki pastanede 2012 yılı Eylül-Ekim aylarında Cemaat üyesi Yargıtay üyeleri ile bir toplantı yapıldı. Bu toplantıyı Y.S. organize etti. Toplantıya A.Z.L., T.Ö., Z.Y., Ö.E., A.D., Y.S., H.Z., H.A., S.P., Ş.A., Y.T.Ç. ve M.A. katıldılar. Toplantıda ortak hareket edilmesi, oylamalarda birlik ve beraberlik içinde olunması, üye seçimlerinde birlikte hareket edilmesi kararlaştırıldı.
10 ÜYE TASFİYE EDİLDİ
2013 yılında Askeri Yargıtay’da ve Askeri Mahkemelerde büyük bir tasfiye ve Cemaat üyelerinin buraya yerleştirilmesi işlemi yapıldı. İzmir’de Askeri Casusluk davası açılmıştı. Bu davada sanıkların bilgisayarında ve diğer elde edilen delillerde fişlenmiş kişilere ait bilgiler vardı. Askeri Yargıtay’da 10 kişi vardı. Bunun dışında birçok askeri kurumlardaki kişilerle ilgili yüzlerce hâkim, savcı fişlenmişti. Askeri Casusluk’ta yargılanan ile Cemaat’ten olmayan Askeri Yargıtay üyeleri ve diğer fişlenen kişiler ilişkiliymiş gibi bu fişlemelerde gösteriliyordu. Böylece Askeri Yargıtay’dan 10 kişi, diğer askeri kurumlardan subaylar, Cemaat’ten olmayan kim varsa bu dava üzerinden tasfiye edilip fişlemelerde delil olarak gösteriliyordu.
EMEKLİ OLMAK ZORUNDA KALDI
Askeri Yargıtay eski Başkanı H.D., Askeri Yargıtay’daki soruşturma açılıp açılmamasıyla ilgili toplantıya fişlemelerde adı geçtiği için katılamadı. Benimle birlikte muhalif kalanlar olmasına rağmen Askeri Yargıtay’daki çoğunluğu Gülen örgütlenmesi ele geçirdiğinden soruşturma açılmasına karar verildi. Bu karar 2013 yılının Askeri Şura hemen öncesinde alınmıştı. Soruşturma açılan kimseler Şura’da terfi ettirilmeyecekti. Askeri Yargıtay Başkanı da, tarihinde ilk kez süresi olmasına rağmen emekli olmak zorunda kaldı. Başkanlığa generalliğe terfi ettirilen A.Z.L. getirildi. Haklarında soruşturma açılan diğer üyelerden de emekliye ayrılanlar oldu. Bu soruşturma nedeniyle hem tasfiye yapıldı hem de Cemaat’e mensup A.Z.L. Askeri Yargıtay Başkanlığı’na getirildi. Cemaatin istemediği, hedef haline getirdiği kişilere gerçek olmayan soruşturmalar açtırıp kişileri mağdur etmektedirler. Mağdur edilenler de TSK’dan ayrılmaya zorlanmaktadırlar.”
PARALEL KESİMLERDEN İDDİAYA TEPKİ
Bu iddialara ertesi gün olayda adı geçen Muharrem Köse'den tepki geldi. Köse'nin tepkisi paralel medyanın merkez yayın organı olarak nitelendirilen Zaman gazetesinde "Savcılığın, askeri Yargıtay gizli tanığı şaibeli çıktı" başlığıyla verildi. Haber aynen şu şekilde idi:
"Genelkurmay Başkanlığı Adlî Müşaviri Köse, gizli tanık olduğu belirtilen bir Askerî Yargıtay üyesinin “TSK’da paralel yapılanma” iddialarıyla ilgili verdiği ifadelere sert tepki gösterdi. Genelkurmay Adlî Müşaviri Albay Muharrem Köse’nin avukatı tarafından yapılan açıklamada, söz konusu ifadede yer aldığı belirtilen iddialarla ilgili aynı içerikte sahte isimli ihbar mektuplarının daha önce Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’na gönderildiği belirtildi.
Haberlerde ve ihbar mektuplarında yer verilen, hiçbir delile dayanmayan soyut nitelikteki iddialar sebebiyle Genelkurmay tarafından “haklarında adlî ve idarî işlem yapılmasını sağlamak maksadıyla, askerî yargı mensupları hakkında sahte isim ve imzalı mektup gönderenlerin tespiti amacıyla” 13 Mayıs’ta askerî savcılığa soruşturma emri verildiği kaydedildi. Soruşturma sonucunda, ihbar mektuplarını gönderenlerden birinin Askerî Yargıtay üyesi diğerinin ise Askerî Yargıtay’da ‘resmî belgede sahtecilik’ suçundan yargılanmakta olan emekli bir askerî hâkim olduğunun tespit edildiği kaydedildi. Ayrıca söz konusu Askerî Yargıtay üyesi hakkında Askerî Yargıtay Genel Kurulu tarafından eylül ayında disiplin ve ceza soruşturulmasına başlanılmasına karar verildiği kaydedildi.
ASKERİ YARGILAMALARI ETKİLENİLMEYE ÇALIŞILIYOR
Açıklamada, şöyle denildi: “Askerî Yargıtay üyeleri ve Genelkurmay Adlî Müşaviri’ne yönelik basında yer alan iddialar söz konusu ihbar mektuplarına dayanmaktadır. İhbar mektuplarında yer alan iddialar ile gizli tanık olarak ifade verdiği belirtilen kişinin ileri sürdüğü iddialar aynı mahiyette olduğundan gizli tanığın ihbar mektuplarını gönderdiği tespit edilen kişi olduğu anlaşılmıştır. Bu kişi/kişilerin Askerî Yargıtay’da devam eden disiplin ve adlî soruşturmaları/yargılamaları etkileme/baskı altına almak maksadıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak ‘paralel yapı’ iddialarıyla ilgili devam eden soruşturma kapsamında ifade verdikleri düşünülmektedir.” Açıklamada ayrıca, “Bu kişilerin şahsî menfaatleri doğrultusunda gerçeklerle hiçbir ilgisi olmayan, mesnetsiz iddiaları kendileri hakkında yapılabilecek adlî/idarî işlemleri etkisiz kılma ve bu süreçte yer alan tüm personeli itibarsızlaştırma amacına yönelik olarak tekrar tekrar gündeme getirdikleri anlaşılmaktadır.” ifadelerine yer verildi."
GÜLEN'DEN GENERALLERE: HENÜZ VAKTİ DEĞİL!
Köse'nin açıklaması bu şekilde idi. Ancak konuyla bağlantılı olarak ertesi gün bir başka sarsıcı iddia daha gündeme geldi. Eğer bu iddia doğru ise TSK içerisinde paralel yapılanma iddialarını güçlendiren önemli bir delil ortaya çıkmış oldu. Genelkurmay Askeri Savcılığının yürüttüğü soruşturmada yukarıdaki habere konu olan askeri yargıtay mensubu gizli tanığın avukatı Fidel Okan savcılığa bir CD izletti. Fethullah Gülen ve TSK mensupları görüşmesinin belgesi olduğu iddia edilen videoda yer alan görüntülerde; Fethullah Gülen’in generallerle görüştüğü, kendisi ile görüşen generallerin Cemaat mensubu olduğu, TSK’da kendilerini daha fazla gizlemek istemedikleri, Gülen'in ise o dönem itibariyle daha erken olduğunu, gizliliğe devam edilmesi gerektiğini söylediği ileri sürülüyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(29 Kasım 2014, 12:56)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: