TSK'da 'istihbarata karşı koyma birimlerini' yöneten, Ergenekon'da örgüt yöneticiliğiyle suçlanıp hapse atılan Emekli Hava Albay Selvi: 17-25 Aralık birinci sınıf darbe girişimi. Paraleller TSK'da böyle birçok operasyon yaptı..
25.09.2014 19:54 TÜRK Silahlı Kuvvetleri'nde uzun yıllar ‘istihbarata karşı koyma’ birimlerinde yöneticilik yapan Emekli Hava Albay Fuat Selvi, Paralel Yapı'yı ve TSK’daki faaliyetlerini en iyi bilen isimlerden biri. Ergenekon davasında, Paralel Yapı'nın yargıdaki uzantıları tarafından asılsız suçlamalarla hapse atıldığını öne süren Selvi, özgür kaldıktan sonra ilk röportajını AKŞAM’a verdi. TSK içindeki derin örgüt yapılanmasından 17-25 Aralık operasyonlarına her konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Paralel örgütün TSK’ya nasıl sızdığını bizzat kendi gözlem ve tecrübelerine dayanarak anlattı:
'BİRİNCİ ÖNCELİK GÜVEN KAZANMA'
- Paralel Yapı için TSK'da birinci öncelik karar vericilerin güveninin kazanılıp çevresinin sarılması. Bu yapıyla mücadelede en büyük sıkıntı bu oldu.
- Çevresi sarılmış komutan, ‘Bunlar benim kardeşlerim, hepsi evladım gibi, bana asla zarar vermezler, raporu taraflı yazmışsınız' der, ihbarları, raporları dikkate bile almaz. Maalesef bu dönemde de aynı tavrı görüyorum.
'TAKİYE YAPMAYA BAŞLADILAR'
- TSK’daki birçok birimi ele geçirdiler. Özellikle askeri yargı içindeki yapıları çok güçlü. Ancak 17 Aralık’tan sonra TSK içindeki karar vericiler, Paralel tehlikenin farkına vardı.
- Dengelerin değişmesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki birçok paralelci subay takiye yaparak AK Parti taraftarı gibi görünmeye başladı.
- Paraleller, çevresini sardığı tepe yöneticileri de adım adım izleyip haklarında geniş bir ses ve görüntü arşivi oluşturuyorlar. Ters düştüklerinde o arşivden ‘sahte suç’ üretiyorlar.
- 17-25 Aralık süreci paralel örgütün emniyet ve yargı ayağının organize ettiği birinci sınıf bir darbe girişimidir. Tüm eylemler tamamlandı ancak Tayyip Erdoğan’ın kararlı tutumu sayesinde darbe başarısız kaldı.
'PERVASIZLAŞTILAR'
- 17 ve 25 Aralık girişimi Paralel Yapı'nın organize ettiği en etkili eylemdi, adeta bir altın vuruştu.
Başbakanı ve yakınındaki karar vericileri tutuklayıp Silivri’ye koyacaklardı.
- Ergenekon, Balyoz gibi davalarda yöneticileri aldatıp destek almaları kendine olan güvenlerini inanılmaz ölçüde artırdı. Onları pervasızlaştırdı. Hükümeti düşürüp yerine kendi elemanlarını taşıyabileceklerini bile düşündüler.
'Karar verici makamlara oynadılar'
- Paralel Yapı'nın 1990’ların başından itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri'nde yürüttüğü 17-25 Aralık benzeri operasyonların bir bölümüne tanık oldum.
- TSK’da geçmişte terfisi engellenen, ataması yapılmayan ya da tasfiye edilen isimler detaylı incelendiğinde bu operasyonlar açıkça görülür.
- 1990’larda hedefleri küçüktü, karar vericilere yakın görevlere atanmaya, sevmediklerini attırmaya çalışıyorlardı. 2000’lerle birlikte, doğrudan karar verici makamlara oynamaya başladılar.
- Ergenekon, Balyoz ve bunun gibi davalar, TSK’nın hiyerarşisini amaçları doğrultusunda yeniden düzenlemeleri için başlatıldı ve Paralel Yapı bunda başarılı da oldu.
'CHP çıkarcı yaklaştı'
MUHALEFETİN 17 Aralık sürecindeki tutumuna da değinen Emekli Hava Albay Fuat Selvi, sözlerini şöyle sürdürdü: Hem CHP hem de MHP, bu darbe girişimine basit çıkarcı anlayışla yaklaştı. Hükümet devrildikten sonra yerine kendilerinin geleceğini sandılar. Oysa Paralel Yapı'nın unsurları bütün gücü ve iktidarı kendisi için istiyordu.
Paralel yapı TSK'DA nasıl çalışır?
SELVİ'YE göre, örgütün TSK’daki çalışma tarzı şöyle: Paralel yapı önce hedefi belirler. Hedef ilk aşamada karar vericiye muhalif olanlar arasından seçilir. Hedefi izler, bilgi toplar, bunu raporla karar vericiye sunar. Raporu görenler çalışmayı detaylandırma talimatı verir. Bu kez karar vericiyi dehşete düşüren bir rapor hazırlanır. Muhalif kişinin her davranışı, ustaca suçmuş gibi gösterilir. Rapora ikna edici fotoğraflar, mesajlaşmalar, yazılar eklenir. Böylece karar verici paralel elemanlara daha çok güvenir ve yanlış karar vermeye başlar. Hedef çeşitlendirilir, paralele engel olabilecek herkes bu hayali suç torbasına atılır.
'TAKTİK HEP AYNI'
Örgüt, ikinci aşamada bu kez karar vericiyi izleyip hakkında dosya tutar Paralel yapı 2004’te Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın olayından beri değişmez biçimde aynı taktikleri uyguladı. İlginçtir, sürekli aynı yöntemleri kullanmasına rağmen, her defasında da hem karar vericileri etkilemeyi, hem de kamuoyunu yönlendirmeyi önemli ölçekte başarmıştır. (Akşam)
(25 Eylül 2014, 19:54)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: