25 Ekim'de görev süreleri dolacak olan HSYK üyelikleri için Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nda seçim yapıldı. Seçimleri beklendiği gibi paralel yapının adayları kazandı. Yakup Ata, Mustafa Kemal Özçelik ve Kerim Tosun Yargıtay kontenjanından HSYK asıl üyeliğine seçildi.
25.09.2014 19:24 25 Ekim'de görev süreleri dolacak olan HSYK üyelikleri için Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nda seçim yapıldı. Seçimleri beklendiği gibi paralel yapının adayları kazandı. Seçimlerde 20. Hukuk Dairesi Üyesi Yakup Ata, 18. Hukuk Dairesi Üyesi Mustafa Kemal Özçelik ve 7. Ceza Dairesi Üyesi Kerim Tosun Yargıtay kontenjanından HSYK asıl üyeliğine seçildi.
22 ÜYE BULUNUYOR
HSYK Genel Kurulu 22 üyeden oluşuyor. Kurulun Başkanı Adalet Bakanı, Adalet Bakanı Müsteşarı da Kurul'un tabii üyesi. Diğer 20 üyenin 4'ü cumhurbaşkanı tarafından doğrudan atanıyor. Yargıtay Genel Kurulu 3, Danıştay Genel Kurulu 2, Adalet Akademisi Genel Kurulu'nca da 1 üye seçiliyor. Adli ve idari yargı hâkim ve savcıları arasından ise 7'si adli, 3'ü idari yargıdan olmak üzere 10 üye seçiliyor.
HSYK SEÇİM TAKVİMİ
HSYK üyeliği seçimi başlangıç tarihi 26 Ağustos 2014 olarak belirlenmişti. HSYK seçimleri ise 12 Ekim 2014 Pazar günü yapılacak. HSYK için kesin aday listesi ise 29 Eylül 2014 Pazartesi günü yine YSK'nın internet sitesinden duyurulacak.
ÜYELER CEMAATÇİ Mİ?
Seçimlerden önce medyada yer alan haberlerde, Yakup Ata ve Mustafa Kemal Özçelik'in "Cemaate yakın isimler" olduğu ileri sürülmüştü. HSYK üyeliğine seçilen üçüncü isim olan Kerim Tosun için de, "Ülkücü kimliği ile tanınmasına rağmen cemaatçi olduğu" iddia edilmişti. Yargıda Birlik Platformunun desteklediği adayların HSYK üyeliği seçimini kazanamaması, 2011 yılında Yargıtay'a seçilen 100'ün üzerindeki ismin, blok olarak diğer adaylara oy vermesinden kaynaklandığı konuşuluyor. Yargıtay Kanunu'nda 2011 yılında yapılan değişiklikle 250 olan üye sayısı ise 137 artırılarak 387'ye çıkarılmıştı. Bu üyelerin seçimi ise aralarında İbrahim Okur ve Ahmet Hamsici'nin de bulunduğu HSYK tarafından yapılmıştı.
------------------------------------------------------------------------------
GAZETECİ ÇAKIR O İSİMLERİ YAZMIŞTI
Yargıtay'dan HSYK'ya seçilen 3 üye, 2018’e kadar HSYK’da görev yapacak. Star gazetesi yazarı Elif Çakır seçimden önceki gün bu isimlerin seçileceğini açık açık köşesinde yazmıştı. Çakır, 22 Eylül 2014 tarihli yazısında şunları dile getirmişti:
"Pensilvanya Yargıtay yapımı Bizans oyunu.. Paralel örgüt için hayat memat meselesi olan 12 Ekim tarihinde yapılacak olan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimlerine sayılı günler kaldı. Hayat memat meselesi olarak gördükleri için de kazanmak için tehdit, şantaj sopasını sonuna kadar gösteriyorlar.
Yok. Yok. Aba altından filan göstermiyorlar sopalarını. Gizli saklı da yapmıyorlar. Açıktan savcı ve hakimlerin odalarını basarak sicillerini bozdukları hakimlerin akıbetlerini gösteriyorlar, dahası cep telefonlarına tehdit mesajları gönderiyorlar.
Tehditler sonuç vermeyince
Yaptıkları tehditlerin sonuç vermeyeceğini görmüş olmalılar ki... Tehdit ettikleri savcı ve hakimlere ‘Bakın bu seçimi biz kazanacağız’ mesajını vermek için en güçlü oldukları yer olan Yargıtay’daki yapılacak seçimleri HSYK seçimlerinden 10 gün önceye aldırdılar.
Kesin sonuç alacakları tek yer Yargıtay! Neden? Kilit rakamlar: İki sıfır bir sıfır
Kilit rakamlar iki sıfır bir sıfır. Yani 2010. 2010 yılı referandumuyla yapısı değişen HSYK’nın ilk icraatı Yargıtay’a 24 saat içinde 161 yeni üye atadı.
Hatırlayın o dönemde özellikle Zaman Gazetesi’nde gün aşırı kah spotta, kah manşette, kah analiz sayfalarında yer alan ‘Yargıtay’daki iş yükü fazlalığı” ve ‘Hantallaşan Yargı’ haberlerini.
Önce HSYK’nın yapısı değişti ve Ekrem Dumanlıgillere göre ‘HSYK’ bir çete olmaktan kurtuldu çok şükür.
Sonra İbrahim Okur, Ahmet Hamsici ve Nesibe Özer’lerin daire başkanlıklarıyla birlikte HSYK ‘Hayırlı bir yapı’ haline geldi!
Sonra yargımızdaki çok önemli sorunu ortaya koydu Ekrem Dumanlıgiller: Yargıdaki iş yükü fazlalığına çözüm olarak dairelerin sayılarının artırılması gerektiğini öğrendik!
Doğal olarak Yargıtay ve Danıştay’da daire sayıları artırılınca da üye sayısının artırılmasını beraberinde getirdi!
Yarın Ali Alkan’ın başkanı olduğu Yargıtay’da ‘göstermelik’ bir seçim gerçekleşecek. 360 Yargıtay üyesinin önüne ‘göstermelik’ bir sandık konulacak ve güya 16 yargı üyesi seçim için yarışacak ve “güya sandıktan çıkan demokratik” sonuç da açıklanacak.
Yargıtay’ın yüzde 70’i...
Birinci sınıfa ayrılmış Yüksek Yargı mensubu 10 bin kişiden önce 5 bin kişinin uygunluğuna karar verdi HSYK. Sonrasında 5 bin kişi arasından hiçbir mülakat gerçekleştirmediği gibi kıdeme de bakmadan bir anda 161 üyeyi 24 saatte Yargıtay’a, 58 üyeyi de Danıştay’a atadı.
Özal döneminden bu yana yargı içinde yapılanmaya giren paralel örgütün Yargıtay’da zaten var olan 25-30 üyesiyle birlikte Yargıtay’ın neredeyse %70’si Pensilvanya’nın eline geçmiş oldu.
2014 Temmuz’unun ortasında gerçekleştirilmiş olan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu seçimlerinde 12 kişilik kurulun üyeliklerinin tamamen alarak paralel örgütün tulum çıkartmasının sebebini anlaşılmıştır umarım.
360 küsür üyenin 185’i paralel
Kısa bir hatırlatma:
Adli yıl açılışı için Yargıtay’ın ‘Cumhurbaşkanı gelmesin Feyzioğlu gelsin’ kararını hatırlıyorsunuz değil mi? İşte o karar, 2014 Temmuz sonrasındaki oluşan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun aldığı karardır!
Yani... 360 küsur Yargıtay üyesinin 185’i paralel örgüt üyesidir.
Ve Yargıtay paralel örgütün yuvasına dönüşmüştür.
Ve Ali Alkan Yargıtay’ın göstermelik başkanıdır ve kendi iradesiyle kararlar verememektedir.
Evet. Kendi iradesiyle kararlar verememektedir.
Duvarları aşan gülme sesleri
Bakın...
Yargıtay Başkanı Ali Alkan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hem ‘hayırlı olsun’ hem de ‘Adli Yıl Açılışı’na davet etmek için gerçekleştirdiği ziyarette söylediği “12 Ekim pazar gününe denk geliyor. Bizim Yargıtay’da pazar günleri çalışma geleneğimiz yok. O yüzden biz kendi üye seçimimizi Pazartesi günü yani 13 Ekim’de yapacağız. Bu aynı zamanda diğer hakim ve savcıları etkilememesi açısından önemli.” sözleri ve seçim için belirlediği 13 Ekim tarihi kendi kararıyken...
Bu sözlerin sahibinin Yargıtay seçimlerini 23 Eylül’e alınmasının ne anlama geldiğini pekala biliyor olması lazım.
Sakın ‘Yargıtay üyelerimizden hacca gidecekler vardı o yüzden erkene aldık!” komedi bahanesinin arkasına sığınmasın. Söylediği bu komik gerekçeye kimseyi inandıramamış olacak ki, Yargıtay’ın duvarlarını aşan gülme sesleri odasına kadar geliyor olmalı.
Yarın göstermelik seçim var
Evet. Yarın Ali Alkan’ın başkanı olduğu Yargıtay’da “göstermelik’ bir seçim gerçekleşecek. 360 Yargıtay üyesinin önüne ‘göstermelik’ bir sandık konulacak ve güya 16 yargı üyesi seçim için yarışacak ve “güya sandıktan çıkan demokratik” sonuç da açıklanacak.
Ali Alkan’a ayıp etmek istemem ancak yarın sandık sonucuna göre çıkacak olan Yargıtay’ın HSYK’ya göndereceği 3 asil ve 3 yedek üye şunlar:
Cemaatin kripto adamları
Mustafa Ateş; çevresinde solcu kimliğiyle ve Ömer Faruk Eminaoğlu’nu deviren isim olarak bilinse de cemaatin kripto adamıdır. İbrahim Okur’un adamıdır. YARSAV’ın parallelerin eline geçmesini sağlayan isimdir.
Yakup Ata; cemaatin kripto isimlerinden. Yargıtay’daki kaynaklarım HSYK’ya gönderilecek isimler arasındaki en tehlike arz eden isim olan Mustafa Ateş’ten sonraki ikinci adam olduğunu belirtiyor.
Ali Eryılmaz; kendisini yakından tanıyan kaynağıma göre, HSYK üyelerine kendisini uzunca bir süre Alevi olarak tanıtmış sonrasında Alevi olmadığı ortaya çıkmış.
Mustafa Kemal Özçelik; Bakanlık eski Personel Genel Müdürü olarak da çalıştı. Kendisini gizleyen bir isim değil, yargı camiasında açıktan cemaatçi olarak tanınıyor.
Kerim Tosun; ülkücü kimliğiyle tanınmaya özen gösteren, paralel olduğu anlaşılmasın diye bulunduğu ortamlarda en hararetli milliyetçilik tartışmalarına giren bir isim.
Salih Sönmez; her ne kadar bir Mustafa Ateş ve bir Yakup Ata olmasa da cemaatin kripto isimlerinden birisi.
Yarın sonucu belli olan bir seçim yapılacak Yargıtay’da...
Hakim savcıları etkilemez mi?
Yargıtay Başkanı Ali Alkan adli yıl açılış töreninde yargı bağımsızlığından, hukuk güvenliğinden, erkler ayrılığı konusundaki hassasiyetten dem vurup hükümete ayar mı çekiyordu!
Sayın Ali Alkan Yargıtay’ın gerçekte başkanı siz misiniz? Gerçekte Yargıtay’ı kim yönetiyor?
“HSYK seçimlerinden önce Yargıtay’ın seçim yapmasının hakim ve savcıları etkileyeceğini’ söyleyen birisi olarak seçim tarihini bu kadar erken bir tarihe neden aldınız? HSYK seçimleri yapılmadan Yargıtay seçimlerinin yapılması Yargıtay üyelerinin iradesine ipotek koymak değil midir?
Sayın Alkan, yukarıda saydığım isimlerin seçilerek HSYK’ya gönderileceği belliyse neden yarın seçim yapıyorsunuz?
Sayın Alkan, uzunca zamandır Yargıtay’da olup bitenlere bakıldığında paralel yapının hükümet karşıtlığı ve cumhurbaşkanlığı karşıtlığını Yargıtay’ın ana stratejisi haline getirdiği ve Yargıtay’ın paralellerin kıskacı altında olduğu izlenimini doğuruyor. Siz bu imajdan rahatsız değil misiniz?
Sonuçta paralellerin sayısı ortaya çıkacak
Velhasıl...
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimleri yaklaştıkça yargının paralelleri iyot gibi ortaya çıkmaya devam ediyor.
Bu HSYK seçimleri aynı zamanda paralel örgütün yargı içindeki sayısını da net bir şekilde ortaya çıkması açından hayırlara vesile olacak.
Bakalım. Türkiye’de yargı ve hukukun asıl iktidar üretmedeki stratejik önemini fark eden paralel yapının akıbeti ne olacak?
Ya paralel yapı HSYK seçimlerini tehditle şantajla kazanarak ülkede kaos çıkartacak ya da 4 yıldır zulmettikleri hakim ve savcılar 12 Ekim’de hem kendilerine yönelik zulme dur diyecek hem de verdikleri oyla paralel yapıyla hukuki mücadelenin yolunu açarak yargının üzerindeki korku bulutunu dağıtacaklar.
Bir de güzel haber.
Yargıtay seçimlerine bağımsız aday olarak giren Hüseyin Poyrazoğlu, Nesrin Yılmazcan ve Ahmet Karayiğit paralel örgütün yargıdaki yapılanmasını ve bu yapının beraberinde getireceği tehlikeyi görüp, bir oy bir oydur diyerek, Yargıda Birlik Platformu lehine adaylıktan çekildiler." (Elif Çakır / Star)
------------------------------------------------------------------------------
ÜYELER ÖNCEDEN BELLİYDİ: Seçilecek üyeler günler öncesinden Yargıtay kulislerinde biliniyordu. HSYK üyeliği seçiminde, temmuz ayında yapılan Yargıtay Başkanlık Divanı seçimlerindeki işbirliği belirleyici oldu. Orada yürüyen ittifak dünkü seçimde de uygulandı.
4 ADAY PARALEL YAPI'YA YAKIN: Dünkü seçime katılan 13 adaydan 4'ünün Paralel Yapı'ya yakın isimler olduğu biliniyordu. Ancak farklı seçimlerde birlikte hareket eden "Paralel Yapı" sosyal demokrat kimliğiyle bilinen Yakup Ata ile milliyetçi- muhafazakâr olarak tanınan Kerim Tosun'a ayrı ayrı destek verdi. Paralel blokun oylarının en çok toplandığı isim ise Mustafa Kemal Özçelik oldu.
PARALEL HESABA TAKILDILAR: Halen HSYK üyesi olan Nilgün Hacımahmutoğlu, Muharrem Akkaya ve Ali Orhan gibi Yargıda Birlik Platformu ile birlikte hareket ettiği dillendirilen isimlerse asil ve yedek üyeliğe seçilemedi.
YARGIDA BİRLİK DESTEKLİ YEDEK ÜYE: Yedek üyeliklere seçilen 3 isimden 2'sinin üçlü ittifaktan oy aldığı dillendirildi. Ancak 3'üncü yedek üye olan Alp Arslan'ın Yargıda Birlik Platformu ile birlikte hareket ettiği biliniyordu. Arslan'ın seçilmesinde milliyetçi muhafazakar üyelerin bu isme yönelmesi etkili oldu.
CEZA DAİRELERİ DENGEYİ BOZDU: Yargıtay'daki seçimler hukuk dairelerinin olduğu ana bina ile ceza dairelerinin bulunduğu ek binada kurulan sandıklarda yapıldı. İlk olarak hukuk dairelerinin olduğu binadaki sandıklar sayıldı bu sırada Yargıda Birlik Platformu'nun desteklediği üyeler önde gidiyordu ancak ceza dairelerinin olduğu binada kullanılan oylar Yargıda Birlik Platformu aleyhine bozuldu.
DİĞER DETAYLAR
HSYK'nın Yargıtay kontenjanından gelen 3 asıl 3 yedek üyesinin görev süresi 25 Ekim'de sona eriyor.
Yargıtay Büyük Genel Kurulu, bugün toplanarak HSYK üyeleri için seçim yaptı. Seçimde, üyeler Muharrem Akkaya, Alp Arslan, Yakup Ata, Mustafa Ateş, Bahri Aydoğan, Halit Baysoy, Ali Eryılmaz, Zeynep Nilgün Hacımahmutoğlu, Ali Orhan, Mustafa Kemal Özçelik, Salih Sönmez, Rıza Şahin ve Kerim Tosun yarıştı.
Seçim sonucunda, 20. Hukuk Dairesi Üyesi Yakup Ata 201, 7. Ceza Dairesi Üyesi Kerim Tosun 196 ve 18. Hukuk Dairesi Üyesi Mustafa Kemal Özçelik 193 oy alarak HSYK'nın yeni asıl üyeleri oldu.
Yargıtay 13. Ceza Dairesi Üyesi Salih Sönmez 175, 8. Hukuk Dairesi Üyesi Ali Eryılmaz 167 ve 14. Ceza Dairesi Üyesi Alp Arslan ise 156 oyla HSYK'nın yedek üyeleri olarak seçildi.
-Asıl üyelerin özgeçmişleri
Yakup Ata, 1960 yılında Kırşehir'in Kaman ilçesinde doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra Ankara ve Artvin Hakim adayı olarak mesleğe başlayan Ata, sırasıyla Develi, Artvin, Düziçi hakimliği ve Yargıtay Tetkik Hakimliği görevlerinde bulundu. 18 Ocak 2010'da Yargıtay üyeliğine seçilen Ata, 18. Hukuk Dairesi üyesi olarak görev yapıyor. Ata, evli ve bir çocuk babası.
Kerim Tosun, 1966'da Fethiye'de doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Tosun, Fethiye hakim adayı olarak mesleğe başladı. Tosun, sırasıyla Baskil, Hozat, Datça Cumhuriyet Savcılığı ve Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı görevlerinde bulundu. 24 Şubat 2011 tarihinde Yargıtay Üyeliğine seçilen Kerim Tosun, halen Yargıtay 7. Ceza Dairesi Üyesi olarak görevini sürdürüyor. Adalet Akademisi Genel Kurul üyesi olan ve Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Dalında yüksek lisans yapan Tosun, evli ve üç çocuk babası.
Mustafa Kemal Özçelik, 1968'de İkizdere'de doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1989 yılında mezun olan Özçelik, Trabzon hakim adayı olarak mesleğe başladı. Özçelik, sırasıyla Hanak, Çemişgezek, Ladik Hakimliği Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimi, Personel Genel Müdürlüğü Daire Başkanı, Personel Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı ve Personel Genel Müdürü görevlerinde bulundu. 19 Ekim 2012 tarihinde Yargıtay Üyeliğine seçilen Mustafa Kemal Özçelik, 18. Hukuk Dairesi Üyesi olarak görevini sürdürüyor. Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü'nde Adalet Yönetimi alanında yüksek lisans yapan Özçelik, evli ve üç çocuk babası.
-Danıştay'da seçim
Bu arada, HSYK'nın Danıştay kontenjanından seçilen 2 asıl, 2 yedek üyesinin görev süresi ise 18 Ekim'de bitiyor. Danıştay Büyük Genel Kurulu'nda 29 Eylül Pazartesi günü seçim yapılacak. Seçim için Danıştay üyeleri Taci Bayhan, Gürsel Mekik, Emin Sınmaz, Ziya Özcan, Şaban Işık, Hasan Turgut ve Mustafa Gökçek aday oldu.
------------------------------------------------------------------------------
YARGITAY MESELESİ NASIL HALLEDİLDİ?
Öte yandan konuyla ilgili aktarılabilecek ilginç bir yazı Türkiye gazetesi yazarı Yıldıray Oğur'a ait. Oğur'un yazısı şu şekilde:
"12 Ekim’de yapılacak HSYK seçimlerinin Yargıtay ayağı bitti. Ama önce Yargıtay ayağının ne demek olduğuna bakalım.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun üye sayısı 2010 referandumundan sonra 7’den 22’ye çıkarılmıştı. Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı kurulun iki tabii üyesi. Bunun dışında 12 Ekim’de ilk dereceli adli hakim ve savcılar 7, ilk dereceli idari hakim ve savcılar ise 3 üye seçecekler. Geri kalan üyelerin 4’ünü Cumhurbaşkanı akademisyenler ve avukatlar arasından atayacak. Kalanlardan 1’ini Türkiye Adalet Akademisi, 2’sini Danıştay ve 3’ünü de Yargıtay seçecek.
Yargıtay bu üç üyeyi seçti işte. Bütün siteler de sonucu: “Yargıtay'da cemaat kazandı” diye verdi.
Herkes açık oynuyor artık. O yüzden açık açık yazalım. En çok oy alan 20. Hukuk Dairesi Üyesi Yakup Ata da sosyal demokrat kimlikli ama cemaate yakın bir isim. HSYK seçimlerini en iyi takip eden gazetecilerin başında gelen Elif Çakır’ın yazdığı gibi; kripto cemaatçi.
En çok ikinci oyu alan 18. Hukuk Dairesi Başkanı Mustafa Kemal Özçelik’in ise eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in kapalı bir zarf içinde Yargıtay’a bildirdiği Yargıtay İmamı olduğu yolunda rivayet çok.
Üçüncü sıradan seçilen 7. Ceza Dairesi Üyesi Kerim Tosun da 2011’in başında Yargıtay’a yeni HSYK’nın seçtiği 160 üyeden biri.
Buraya geleceğiz. Esas dananın kuyruğu orada kopuyor çünkü. Böylece HSYK’da ilk sonuç 22 üyenin 2’si bakan ve müsteşar olduğu düşünülürse 3’e iki cemaat lehine. Yargıtay’daki seçimin en ilginç sonucu ise 2010 referandumundan sonra yapılan seçimde Yargıtay’dan ilk sırada seçilen HSYK üyesi Zeynep Nilgün Hacımahmutoğlu’nun 13 adayın yarıştığı bu seçimde ancak 9’uncu olup seçilememesi. Üç yedek üye arasına bile girememesi.
Peki bu dört yılda Yargıtay’da ne oldu böyle?
Hikaye, 2011 yılının ilk günlerinde başlıyor. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 17 Hizbullahçı için tutukluluk süreleri 10 yılı aştığı için tahliye kararı vermesiyle. Domuz bağı görüntüleriyle hatırlanan Hizbullahçıların serbest kalmasına haklı olarak büyük tepki oldu. Hükümet topa tutuldu. Hizbullahçılar alkışlarla dışarı çıktı. Pek çok yöneticisi de hemen yurt dışına kaçtı.
Yargıtay tahliye kararını 10 yıllık sürenin dolduğu gün vermişti. Bu acele “Yargıtay Hükümete gol mü attı” diye yorumlanmış, hükümetle yüksek yargı arasında tartışmalar yeniden başlamıştı. Karar yüksek yargının ağır iş gücüne, yetersizliklerine bağlandı. Ve Adalet Bakanlığı bürokratları o aşamada devreye girdiler. Yargıtay ve Danıştay’a yeni daireler kurulması fikriyle. Bakanlık hemen bu konuda bir çalışma yaptı, hükümet buna evet dedi ve kanun Meclis’ten hızla geçirildi. Yargıtay üye sayısı 250'den 387'ye, Danıştay üyesi sayısı da 95’ten 156’ya çıkarıldı. Yani iki kurumun yapısı tümüyle değişmiş oldu.
Yeni üyeleri kim atadı peki?
Boş ve yeni üyeliklere atamaları Şubat 2011’de HSYK Genel Kurulu yaptı. 2010 referandumuyla yeniden oluşmuş HSYK Yargıtay’a 160, Danıştay’a 51 yeni üye seçti. Bu üyelerin bir ortak özelliği dikkat çekiyordu. Yargıtay’a seçilen 160 üye 40 yaşlarındaki isimlerden seçilmişti. Yani emekliliklerine kadar 25 yıl daha Yargıtay’da görev yapmalarının önü açılmıştı. Bu yeni üyeleri seçen HSYK Genel Kurulu'nun üyelerinden biri de dün dört yıl sonra Yargıtay’dan HSYK’ya seçilemeyen Zeynep Nilgün Hacımahmutoğlu'ydu. Hacımahmutoğlu’nun bu seçimler sırasında bakanlığı ‘’cemaat kadrolaşmasına dikkat’’ diye uyardığı yargı çevrelerinde konuşuluyor.
Ama hükümetin 2010 referandumundan sonra, önce HSYK seçimleri, ardından da Yargıtay’da gol yemesini onun uyarıları da engelleyemedi. Yine de haksızlık etmemek gerek. Yargı’daki bu büyük aklın ilk gol attığı da AK Parti iktidarı değil. SHP’li Mehmet Moğultay döneminde bile Alevi hakim ve savcı kılığında bakanlığa girmiş cemaatçiler olduğu yargıyı iyi bilen isimler tarafından örneklerle anlatılıyor. Yine bakanlığı iyi bilen isimler, AKP’den önce Adalet Bakanlığı’nda cemaat kadrolarının en çok yerleştiği dönemin Hikmet Sami Türk’ün bakanlık yaptığı dönem olduğunu söylüyorlar.
Bugün artık açıktan cemaat safında yer alan 2007-2012 arası dönemin hızlı özel yetkili savcı ve hâkimlerini o özel yetkili koltuklara kim atamıştı peki?
Ya da şöyle soralım; 2005’te DGM'ler yerine kurulan Özel Yetkili Mahkemelere Savcı ve Hakim atamaları kararnamesi kimin eseriydi peki?
Yetenekli Adalet Bakanlığı bürokratı İbrahim Okur’un.
Bir Adalet Bakanlığı bürokratı, Okur’un yüzlerce isimli listeleri hazırlayıp dönemin Kemalist HSYK Başkanı Kadir Özbek’e götürdüğünü ondan da atamasını istediği 10 isim aldığını böylece onun da gönlünü kazanmasını bildiğini anlatıyor.
12 Ekim'deki seçimde yeniden HSYK üyeliği için aday olan Okur’un yargı bürokrasisi tarihinde gelmiş geçmiş en yetenekli bürokrat olduğuna şüphe yok. Hâlâ YARSAV ve cemaatten ayrı ayrı listelermiş gibi bahseden Hürriyet yazarları “kullanışlı aptallığa” devam edebilir.
Yargıtay’daki seçim sonucu sürpriz değil. Yargıtay’da en az 4 yıllık bir emeğin, yargıda ise en az 20 yıllık bir mühendislik projesinin sonucu. Her şey bitmiş sayılmaz. Daha 17 koltuk var…" (Yıldıray Oğur / Türkiye)
(25 Eylül 2014, 19:24)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: