Paralel medyanın 'cemaatler fişlendi' haberlerinin arkasından 'paralel kumpas' çıktı. Fişleme belgesi diye gösterilen yazının paralel polislerce hazırlandığı ve diğer cemaatlere karşı kullanıldığı anlaşılınca iptal edildiği ortaya çıktı.
22.08.2014 15:32 Paralel medyada çıkan ‘2004 MGK kararına dayanılarak tarikatlar fişlendi’ haberlerine dayanak gösterilen Emniyet İstihbarat belgesinin ‘paralel yapı’ soruşturmasında görevden alınan polisler tarafından hazırlandığı ortaya çıktı. 6 Kasım 2009 tarihli yazının İstihbarat Büro amiri Uğur Eski, İstihbarat Şube Müdürü Tamer Bülent Demirel ve İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Recep Güven tarafından hazırlatıldığı, bu isimlerin de 17-25 Aralık paralel darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturmalarda görevden alınanlar arasında bulunduğu ortaya çıktı.
Star gazetesinin haberine göre, paralel yapı unsurlarının baskısıyla “Yabancı gizli servislerin cemaatlerin yurtdışındaki yapılarına sızması ve Türkiye’ye karşı kullanması tehdidine karşı istihbarat yapılması” bahanesiyle hazırlanan yazının, paralel yapı tarafından “yurtiçinde cemaatleri izleme” amacıyla kullanıldığı fark edilince iptal edildiği belirlendi. Bu talimatı kendileri dışındaki cemaatleri takip etmek ve fişlemek için kullanan paralel yapı, skandal farkedilince söz konusu yazı, kendilerine karşı hazırlanmış gibi yine kendi yayın organlarında haberleştirildi. İşte, ‘paralel kumpas’ amacıyla hazırlatılmış bir talimatın fark edilerek iptal edilmesine rağmen nasıl ‘hükümete karşı operasyon’ malzemesi olarak kullanıldığının hikayesi: Tarih, 6 Kasım 2009. Göreve 16 Ekim’de, yani 20 gün önce atanan Emniyet İstihbarat Başkanvekili Hüseyin Namal, kendisine sunulan ‘Tarikat ve Dini Akımlar’ başlıklı yazıyı imzalayarak 81 ilin İstihbarat Şube Müdürlüklerine gönderdi. Yazıda, yasal faaliyet gösteren dini grup ve akımların ‘dini istismar eden terör örgütleri’ ve ‘radikal dini gruplar’dan ayrı değerlendirildiği hatırlatılırken yasal grupların da “yurtdışından yönlendirilme ihtimali bulunduğu” belirtilerek bu kapsamda “istihbari çalışma” yapılması istendi. Yazıda, “Nakşi, Kadiri, Nurcu, Süleymancı” gibi dini akım ve grupların adlarının özellikle verilmesi dikkat çekti. Kısa süre sonra “cemaat ve dini grupların rahatsız edildiği” şikayetleri gelmeye başladı.
Yazı iki kez iptal edildi
Bunun üzerine 24 gün sonra 2 Aralık 2009’da Hüseyin Namal, ikinci bir yazı yazarak ilk yazıda belirtilen tehdidin “yanlış anlaşıldığını” vurguladı ve “yazının yürürlükten kaldırıldığını” belirtti. Ancak, şikayetlerin artarak devam ettiği görülünce, bu yazının cemaatleri izleme amacıyla kullanılmak üzere hazırlandığı ortaya çıktı. Namal, 28 gün sonra 8 Ocak 2010’da üçüncü bir yazı yazarak, “İlk yazının yürürlükten kaldırıldığını” bir kez daha vurguladı. Hüseyin Namal, bu son yazıdan 19 gün sonra, 19 Şubat’ta görevden alındı...
Çarpıtılarak kullanıldı
Tarih, 17 Ağustos 2014... 6 Kasım 2009’da yazılan, ancak amaç dışı kullanım üzere kaleme alındığı anlaşılınca iki kez iptal edilen Emniyet İstihbarat yazısı, Taraf gazetesi üzerinden “Tüm tarikatları fişlemişler” başlığıyla medyaya servis edildi. Haberde, Emniyet İstihbarat’ın ilk yazısı ‘belge’ olarak gösterilirken, yazıda olmayan “MİT de dinledi” eklemesi de yapıldı; 20 gün arayla yazılan ve ilk yazıyı ortadan kaldıran iki yazıya ise yer verilmedi. Aynı ‘belge’ art arda Zaman ve Bugün gazeteleri ile bağlı televizyonlarda haberleştirildi; muhalefet partilerinden alınan tepki görüşleriyle okurlarına sunuldu.
PARALEL FİŞLEME ÖNLENDİ
Emniyet kaynakları, ‘paralel yapı’nın, 2009’daki ilk yazıyla cemaat ve tarikatları fişlemeyi ‘resmiyete’ dökmeye çalıştığını, başaramayınca 2010’dan itibaren ‘yasadışı dinleme’ye başladığını belirtiyorlar. Aralarında, siyasetçi, mülki ve idari amirler ile işadamları ve tarikat/ cemaat liderlerinin de bulunduğu binlerce kişinin 2010-2013 yılları arasında yasa dışı olarak dinlendiğini ortaya koyan kayıtlar ortaya çıkmış, bunun üzerine başlatılan soruşturmalarda, ağırlıkla Emniyet İstihbarat personeli olmak üzere çok sayıda polis görevden alınmış, bir kısmı da tutuklanarak cezaevine konulmuştu.
Sorgulamadan yorum yaptılar
Cemaatleri fişlemek için hazırlanan ‘paralel yazışma’nın deşifre olması ve iptal edilmesine rağmen, çarpıtılarak medyaya servis edilmesine muhalefet partileri ve bazı STK temsilcileri de alet edildi. SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, MHP’li Oktay Vural, CHP’li Akif Hamzaçebi ve Atilla Kart, BBP’li Remzi Çayır ile Yeni Asya Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz, Mazlumder Genel Sekreteri Recep Karagöz, Hukuk Hayat Derneği Başkanı Mehmet Kasap, iptal edildiği bilgisi gizlenen ‘belge’yi sorgulamadan uzatılan mikrofonlara demeç verdiler. (Star)
TARAF GAZETESİNE DARBE DAVASI AÇILDI
Taraf gazetesinde muhabir Mehmet Baransu imzasıyla 2013 sonuna doğru bir haber yayınlanmış, 2004 yılındaki MGK'da MİT fişlemelerine dayanarak Gülen cemaati için yokedilme kararı alındığı iddia edilmişti.
28 Kasım - 5 Aralık 2013 arasında yayımlanan "Gülen'i bitirme kararı 2004'te MGK'da alındı", "Hükümete ters düşen cemaatler fişleniyor" "Ne sızdırması! Fişlemeleri Başbakanlığa bildirdiler" başlıklı Mehmet Baransu ve Emre Uslu imzalı haberlerdeki iddiaların doğru olmadığı bir çok gazeteci tarafından çarpıcı bilgiler ile ortaya konuldu. Taraf'ın eski yazarlarından Yıldıray Oğur ve Alper Görmüş de bu yazarlar arasında yer alıyordu.
Ancak Taraf özür dileme yerine bir iddiayı devreye sokarak dikkatleri yalan haberin üzerinden kaçırmaya çalışmıştı. Taraf'ın bu yalancılığı belgeleriyle suç duyurularına konu oldu. Ve ilerleyen süreçte kaos amaçlı habercilik yapma suçlamasıyla bir ağır ceza davası açıldı. O davaya dönüşen soruşturma Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle yetkili savcılık tarafından İstanbul'da başlatıldı. Darbe suçlamasıyla başlatılan soruşturmada Mehmet Baransu ve Emre Uslu imzalı haberler gerekçe gösterilerek Taraf ve yazarlarının emniyet ve yargı içindeki illegal bir oluşumla bağlantılı olduğu iddiası yer alıyor.
(22 Ağustos 2014, 15:32)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: