Paralel yapının, Türkiye'nin ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendiren kozmik görüşmeleri enerji casusluğu amacıyla dinlediğini gösteren belgelere ulaşıldı. Müfettişlerin tespitlerine göre Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu yöneticilerinin teknik takibe alındığı dönem, enerji politikalarında stratejik değişikliklerin yaşandığı 2009'a denk geliyor. Raporda paralel yapının elde ettiği kozmik sırlarımızı yabancı ülkelere iletip iletmediği yer almıyor. Ancak cemaat yetkililerinin ABD-Azerbaycan arasında devasa bir işbirliği için nasıl arabuluculuk gayreti gösterdiği hatırlandığında casusluk bilgilerinin iletildiği o ülkenin ABD olduğu ileri sürülüyor. ABD casusluğu şüphesini güçlendiren çeşitli bulgular dile getiriliyor. Öte yandan yasadışı dinlemeler nedeniyle paralel yapı hakkında Adana'da casusluk suçlaması da bulunan çeşitli davalar açıldı. 22 Temmuz operasyonlarının kaynaklandığı casusluk suçlamasını da içeren bir soruşturma ise halen İstanbul'da yürütülüyor.
18.08.2014 11:35 Paralel yapının, ülkenin ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendiren kozmik görüşmeleri enerji casusluğu amacıyla dinlediğini gösteren belgelere ulaşıldı. Sabah'tan Abdurrahman Şimşek ve Ferhat Ünlü'nün haberine göre, mülkiye ve polis müfettişlerinin usulsüz telefon dinlemelerle ilgili olarak Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'nda yaptığı araştırmalar sırasında tespit edilen bu dinlemelerle ilgili bilgiler rapor haline getirildi. Müfettişlerin tespitlerine göre Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (EPDK) üst düzey yöneticilerinin teknik takibe alındığı dönem, enerji politikalarında önemli, stratejik değişikliklerin yaşandığı 2009 yılına denk geliyor.
DİNLEME SIRASINDA MÜDÜR AKYÜREK
Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'nda çalışan paralel yapı mensupları o dönemde EPDK Başkanı Hasan Köktaş'tan başlayarak pek çok EPDK yetkilisi ile çevresini teknik takibe almış. Dinlemelerin yapıldığı dönemde Emniyet İstihbarat Dairesi'ni yöneten isim ise müfettişlerin usulsüz dinlemelerle ilgili birinci derecede sorumlu bulduğu Gülenist polis şefi Ramazan Akyürek... EPDK üyelerinin telefonlarının dinlenmesi paralel yapının, Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın kriptolu cep telefonunu uzun süre dinlediği bilgisiyle birleştirildiğinde anlam kazanıyor. EPDK da Türkiye'nin ulusal enerji politikalarını belirleme ve yönetmede büyük rol oynayan bir kurum. Bu nedenle de kurul üyeleri ve çalışanları ülkenin enerji güvenliğini yakından ilgilendiren kozmik bilgilere vakıf kişiler. Paralel yapı bunu bildiği için EPDK yöneticilerini ve üyelerini teknik takibe almış.
DNA KODLARI ELE GEÇİRİLDİ
Müfettişlerin tespitlerine göre dinlemelerin 2009 senesinde yoğunlaşmasının nedeni ise 2009'da enerji politikalarıyla ilgili önemli değişikliklerin yaşanmış olması. 2009'da akaryakıt kaçaklığının önüne geçilmesi için ulusal marker kullanılmasıyla ilgili çalışmalar tamamlandı. Bu çalışmalar TÜBİTAK ile gerçekleştirildi. 'Ulusal marker'ın güvenliğinin daha da artırılması maksadıyla DNA şifresi ilavesi yönünde EPDK ve TÜBİTAK ortak çalışma başlattı. Bu kapsamda 'ulusal marker'da formül değişikliği yapılması ve güvenliğin son aşaması olarak DNA şifresi ilave edilmesi gündeme geldi. TÜBİTAK bu kapsamda açılan ihaleyle ilgili olarak endüstriyel üretime yönelik çalışmalara başladı. Paralel yapı, bu formül değişikliğinin bilgisine ulaşmak için EPDK üyelerini teknik takibe aldı. Yine 2009 senesinde akaryakıt fiyatlarının ucuzlamasına son vermek için EPDK tarafından tavan fiyat belirleme çalışmalarına başlandı. Haziran 2009'da tavan fiyat uygulamasına geçildi. Bu uygulamaya bazı enerji firmaları direnç gösterdi, akaryakıt fiyatları bu nedenle dalgalı bir seyir izledi ve uygulamaya EPDK tarafından 2 ay sonra son verildi.
RUSYA İLE ANLAŞMALAR İZLENDİ
Enerji Bakanlığı ve EPDK'nın yürüttüğü Rusya ile enerji anlaşmaları konusunda da yine 2009'da önemli gelişmeler yaşandı. Bu kapsamda Mavi Akım, Nabucco, Şahdeniz gibi Türkiye'yi enerji koridoru haline getirecek ve enerji teminini ucuzlatacak projelerle ilgili görüşmeler yapıldı. Ayrıca yine Rusya ile nükleer enerji konusunda yürütülecek çalışmalar konusunda ilerlemeler sağlandı. Bunun yanı sıra Rus enerji firması Gazprom ile Türkiye'nin, Irak petrolünü temini konusunda birlikte hareket etmesi yönünde stratejik anlaşma sağlandı. Ekim 2009'da EPDK, Hatay'daki depolarında 'ulusal marker' olmadığı tespit edilen kimyasal madde bulunduran Petrol Ofisi (POAŞ) hakkında soruşturma açılmasına karar verdi. Ayrıca yine aynı yıl EPDK tarafından lisanssız bayilere satış yaptıkları gerekçesiyle POAŞ'ın aralarında bulunduğu firmalara kesilen 49.9 milyon TL'lik borç, Danıştay tarafından iptal edildi. Müfettişler bütün bu gelişmeler ışığında paralel yapının, EPDK yönetici ve üyelerini, enerji güvenliğini ilgilendiren kozmik bilgilere vakıf olmak ve bu bilgileri servis etmek için sahte isimlerle usulsüz biçimde dinlediği kanaatine vardı. Müfettişlerin ulaştığı bulguları MİT'e iletildi. Dosya, paralel yapıyla ilgili yürütülen casusluk soruşturmasına da eklenecek.
İşte dinlenen EPDK yöneticileri
SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün ulaştığı belgelere göre Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'nca dinlenen üst düzey EPDK yöneticileri ise şunlar:
EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, 2009 yılından itibaren 24 saat esasıyla ailesiyle birlikte teknik ve fiziki takibe maruz kaldı.
EPDK eski Başkanı Hasan Köktaş, kardeşi Ekrem Köktaş'ın kullandığı cep telefonu IMEI numarası üzerinden dinlenmiş. Dinleme Ocak 2009'da başlamış.
İkinci Başkan Yusuf Tülek'in telefonu IMEI üzerinden Cevdet Muslu sahte ismiyle dinlenmiş. Dinleme Mart 2009'da başlamış.
EPDK üyesi Zekeriya Gökşenli tarafından kullanılan 2 ayrı numara, Yalçın Ünal ve İbrahim Gök sahte isimleriyle dinlenmiş. Dinleme Temmuz 2009'da başlamış.
EPDK üyesi Hüseyin Karataş tarafından kullanılan telefon, Haydar Ayan sahte ismiyle dinlenmiş.
Petrol Piyasası Daire Başkanı Cemalettin Tüney'in telefonu Muzaffer Özdemir sahte adıyla Mart 2009'dan itibaren dinlenmiş.
EPDK petrol piyasası uzmanı Doğanbey Akgül tarafından kullanılan telefon Ekim 2009'dan itibaren dinlenmiş.
Hukuk İşleri Başkanı Mehmet Fatih Alkış'ın eşi, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nde görevli hâkim Sibel Alkış'ın kullandığı cep telefonu, Ahmet Damar sahte ismiyle dinlenmiş. Dinleme Temmuz 2009'da başlamış.
EPDK İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı'nda görevli Halidun Akartutan ve Abdurrahman Yılmaz'ın telefonları ile EPDK adına kayıtlı resmi GSM hattının kullanıldığı üç ayrı telefon Ramazan Başak, Cemal Şen ve Muzaffer Özdemir sahte isimleriyle Mart 2009'dan itibaren dinlenmiş. (Sabah)
BİLGİLER ABD'YE Mİ AKTARILDI?
Müfettiş raporlarında paralel yapının dinlemelerden elde ettiği kozmik sırlarımızı yabancı ülkelere iletip iletmedikleri hususu basına yansıdığı kadarıyla yer almıyor. Ya da bu konuda bilgi olup olmadığı bilinmiyor. Ancak cemaatin üst düzey yöneticilerinin ABD'li enerji firmalarına Azerbaycan'ı açmak için nasıl gayret gösterdiği hatırlandığında casusluk bilgilerinin iletildiği o yabancı ülkenin ABD olduğu ileri sürülüyor.
CEMAAT, ABD-AZERBAYCAN ENERJİ İŞBİRLİĞİNDE ARABULUCU
Cemaatin ABD'deki faaliyetleri ile ilgili belgelere dayanarak çarpıcı bilgiler aktarmakla bilinen Levent Kemal isimli araştırmacının, kendi bloğunda 19 Şubat 2014 tarihli yazısında şu satırlar yer alıyor:
"2013 Mayıs ayı sonu. Yer; Bakü. Bir toplantı var. Katılımcılar Amerikan Kongresinden senatörler. İsimleri mi? Buyrun;
Ronald Young Maryland, Bölge 3, Devlet Delege Tawanna Gaines Maryland Bölge 22, Rida Cabanilla Hawaii, İlçe 41, Mark Takai, Hawaii, İlçe 33, Senatör ve Başkan Pro Tem, Mary Kay Papen, New Mexico, Rep Nora Espinoza New Mexico Bölge 59, Cumhuriyeti Jim Bridenstine Oklahoma, Rep Ted Poe, Texas, Rep Gregory Meeks, New York, Sheila Jackson Lee, Texas, Mark Martin Arkansas Sekreteri, Rep Yvette Clarke (D) New York, Eski Senatör Richard Lugar, İndiana, Eski New Mexico Valisi Bill Richardson, Eski Temsilciler Meclisi John Sullivan, Oklohama, Russ Carnahan , Missouri, Dan Burton, İndiana, Michael MacMahon, New York, Mark White, Memphis, Senatör Stacey Campfield, Knoxville, Senatör Brian Kelsey, Germantown, Vance Dennis, Roger Kane, Antonio Parkinson, Tennessee Emniyet Komiseri Bill Gibson, Tennessee Emniyet Komiseri Yardımcısı David Purkey.
Bunlar katılımcı 300 kişiden sadece bilinenleri. Amerikan kongresinden delegasyon seviyesinde ve senatör seviyesinde katılımlar oldu. Peki bunda anormal olan bir şey var mı? Var! Toplantıyı düzenleyen kim? İşte anormal olan bu sorunun cevabı : Cemaatin ABD’deki Turkuaz Konsili!
Toplantı konusu ne? ABD ve Azerbaycan’ın stratejik birlikteliği! Enerji başlıklı oturumlarla işlendi bu birliktelik!"
İŞTE CEMAATİN ABD'YE CASUSLUK YAPTIĞI ŞÜPHESİNİ GÜÇLENDİREN BULGULAR
Görüldüğü gibi cemaat yetkilileri Azerbaycan'la ABD arasındaki devasa işbirliği için devreye girmiş. Ancak kısa süre sonra cemaate karşı Azerbaycan'da büyük bir mücadele başlatıldı. 2013 sonunda Türkiye'de başlayan paralel yapı tartışmaları Azerbaycan'a da sıçradı. Azerbaycan peşpeşe kritik kararlar alarak tıpkı Türkiye gibi cemaati bitirmeye yöneldi. Bunda cemaatin ABD ve istihbarat örgütü CIA ile bağlantısı şüphelerinin de çok etkili olduğu belirtiliyor.
Azerbaycan'lı yetkililerin şüphelerini güçlendiren çeşitli gelişmeler komşularında yaşanmıştı. Örneğin Rusya ve Özbekistan.. Gülen hareketine Rusya'da da kötü gözle bakılıyor. Bunun en büyük nedeni Rusya'nın önde gelen kuruluşlarından Yakın Doğu Enstitüsü'nün de belirttiği gibi, Gülen örgütünün CIA'nın paravanı olduğunu gösteren bulguların varlığı. Rusya Yüksek Mahkemesi, Gülen grubunun bütün faaliyetlerini 2011'de yasakladı, bu kapsamda Gülen okullarının kapatılmasına karar verdi. Yakın Doğu Enstitüsü, Gülen Cemaati'ne ilişkin bir rapor yayımladı. Enstitü'nün uzmanlarından Şeglovin; Fetullah Gülen'in CIA ajanı olduğunu belirtti. Şeglovin; Fetullah örgütünün CIA'nın dünya çapında kullandığı paravanı olduğunu söyledi.
Yine bununla bağlantılı ilginç bir başka gelişme daha yaşandı. 2011'de Özbekistan, Gülen cemaatinin okullarında çalışan Amerikalı öğretmenlerin CIA ajanı olduğunu ve diplomat pasaportuyla ülkeye girdiklerini ortaya çıkardı. 5'i ABD'li 3'ü Türk 8 öğretmen tutuklandı.
Paralel yapının lideri olduğu ileri sürülen Fetullah Gülen halen 1999 yılında gittiği ABD'de yaşıyor. ABD mahkemelerinin, Gülen'in ABD menfaatlerine faydalı olağanüstü bir kişilik olduğu hükmüne varmış olması şok ediciydi. Mahkeme Gülen'in sürekli oturum başvurusunu reddetmek üzereyken iki CIA ajanının devreye girdiği ve ABD mahkemesinin karar değiştirerek 'Gülen'in ABD'nin menfaatlerine çalıştığı' görüşüne vardığı ve ona sürekli oturum izni verdiği belgeleriyle ortaya çıktı.
İşte bu şekilde ABD lehine casusluk yaptığına dair çok sayıda somut bulgu ortaya çıkan cemaat tabanlı paralel yapının EPDK yetkililerini dinleyerek elde ettiği hassas bilgileri ABD'ye ilettiği şüphesi dile getiriliyor. (Abdullah Harun/Cafesiyaset)
(18 Ağustos 2014, 11:35)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: