AB Bakanı Egemen Bağış'la gazeteci Metehan Demir arasında gerçekleşen ve kamuoyunu sarsan telefon konuşmasının montaj olduğu bilirkişi raporuyla doğrulandı. TÜBİTAK açıklamasında şok bir ayrıntı yer aldı. Buna göre, konuşma bütünlüğünü sağlamak için sadece tüm kelimelerden oluşan bir montajdan farklı olarak, kelimeler dahi parçalanmış hecelerden oluşturularak, istenen yeni kelimeler türetilmiş ve ses kaydı oluşturulmuş. Diğer deyişle, bahsi geçen kişilerin söylemediği kelime ve cümleler üretilerek ses kaydına konulmuş. Bu gelişme üzerine savcılık, montajı yapan ve yayınlayan kişilerin izini sürmeye başladı. Cemaat tabanlı paralel yapılanmadan şüphelenilirken, buna dair çok sayıda bulgu gösteriliyor.
06.06.2014 14:44 Eski Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın, gazeteci Metehan Demir ile yaptığı iddia edilen görüşmenin ses kaydına ilişkin soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporunda, kaydın "montaj" olduğu bildirildi.
Bağış, kaydın yayımlanmasının ardından avukatı Muhammed Hardalaç aracılığıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak, "ses kaydının kendisine ait olmadığının bulunması, kaydı düzenleyenlerin ve yayınlayanların tespit edilmesi" talebiyle suç duyurusunda bulundu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Durak Çetin, soruşturma kapsamında ses kaydıyla ilgili bilirkişi raporu istedi.
TÜBİTAK ses uzmanı bilirkişilerce hazırlanarak Çetin'e gönderilen raporda, Youtube'dan indirilen ses kaydıyla ilgili, şu sonuçlara ulaşıldığına yer verildi:
"Yapılan spectrum incelemesi sırasında tespit edilen kaydın içinde gözlemlenen çok sayıda çıkıntı, bu kaydın çok sayıda farklı kayıttan yararlanılarak oluşturulmuş bir montaj olduğunu ortaya koymuştur.
Montajda dikkat çeken bir husus konuşma bütünlüğünü sağlamak için sadece tüm kelimelerden oluşan bir montajdan farklı olarak, kelimelerin dahi parçalanmış hecelerden oluşturularak, istenen yeni kelimelerin türetilerek ortaya çıkarıldığı ilginç bir uygulama ortaya konmuştur."
PARALEL TELEKULAK ŞÜPHESİ
Bu gelişme üzerine soruşturmaya bakan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı Durak Çetin, montajı yapan ve yayınlayan kişilerin izini sürmeye başladı.. Soruşturmada cemaat tabanlı paralel yapılanmadan şüphelenildiği ileri sürülürken, bunun için çok sayıda neden gösteriliyor.
Hatırlanacağı gibi; 2013 Kasım ayında cemaat için hayati öneme sahip olan dersanelerin kapatılması kararının alınmasıyla birlikte cemaat kesiminde hükümete karşı büyük bir saldırı yapılmaya başlanmıştı. O günlerde başlayan cemaat tabanlı paralel devlet tartışmaları, 17 Aralık ve devamında peşpeşe gelen soruşturmalar üzerine hızla genişledi. Tartışmanın ilk aylarında hükümeti ve hükümete yakın kişileri yıpratmak için sık sık ses ve seks video kayıtlarının yayınlanması dikkatleri çekti.
Bu yayınların hemen öncesinde cemaat gazetecisi Mehmet Baransu hükümeti zor duruma düşürmek amacıyla bir MGK belgesini yayınlamış ve "bavulda da çok belge var, bu daha başlangıç" diyerek yenilerini açıklamakla tehdit etmişti.
Yine o günlerde cemaat medyasında, hükümet mensuplarına yönelik ses ve video kayıtlarının seçim öncesi her an yayına sürülebileceği dile getirilmekteydi.
Ve bir kaç gün sonra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ile Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'ya ait olduğu ileri sürülen uygunsuz içerikli video kayıtları internette yayınlandı. Kayıtların montaj olduğu kısa sürede anlaşıldı.
İlerleyen haftalarda paralel yapılanma tartışmaları soruşturmalara dönüştü. Devlet içinde özellikle emniyet teşkilatında yapılanmış paralel örgütün binlerce kişinin telefonlarını yasadışı şekilde kaydettikleri ortaya çıktı.
Yine paralel yapılanmanın lideri olduğu ileri sürülen Fetullah Gülen, geçtiğimiz aylarda cemaate ait web sitesinden yayınlanan son vaazlarından birinde, kendisine Türkiye'den haber verilen bir gizli kayıttan bahsediyor, bunun gibi on tane örnek daha verebileceğini belirtiyordu. Gülen'in bu sözleri gündemi sarstı. Savcılıklara çok sayıda suç duyurusu yapıldı. Suç duyurusu dilekçelerinde, Gülen'in sözlerinin, onun gizli kayıtları yapan bir çeteyle irtibatlı olduğunu açıkça gösterdiği vurgulanıyordu. Bu suç duyuruları üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bir soruşturmanın başlatıldığı, ya da paralel devlet ve telekulak konusunda başlatılmış çeşitli soruşturmaların kapsamına Gülen'in bu sözlerinin de delil olarak alındığı ileri sürüldü.
Öte yandan konuyla bağlantılı olabilecek önemli bir gelişme daha önce, 2010 yılında yaşanmıştı. CHP eski lideri Deniz Baykal'ın CHP'li Nesrin Baytok'la uygunsuz video görüntüleri 2010 Eylül ayında internette yayınlandı. Türkiye sarsıldı. Görüntülerin yayınlanmasının hemen ertesinde olayın cemaatle bağlantılı olduğu ileri sürüldü. Günler sonra istifa eden ve bir basın açıklaması yapan Baykal ise konuyla ilgili Pensilvanya'dan üzüntü ve destek mesajları aldığını ve bunun samimiyetine inandığını, yani cemaat bağlantısı iddialarına katılmadığını ifade etti.
Konuyla bağlantılı bir başka gelişme ise, kaset olayının cemaatle bağlantılı olduğuna dair iddialardan birinin eski emniyet müdürü Hanefi Avcı'dan geliyor olması idi. Gülen cemaatinin devlet içindeki uzantıları tarafından kendisine komplo düzenlendiği son paralel devlet tartışmalarıyla giderek netleşen ve şüpheden uzaklaşan Edirne eski emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın, Türkiye'yi sarsan cemaat iddialarından birisi de Deniz Baykal kaset olayının cemaat işi olduğu idi.
İşte tüm bu bulgular ile son aylardaki telekulak soruşturmalarında cemaatin paralel yapılanmasının binlerce kişiyi dinlemeye aldığının tespit edilmesi nedeniyle Bağış'ın ses kaydı olayında da paralel yapılanma asıl şüpheli konumunda bulunuyor.
SES KAYITLARININ DOĞRULUĞU TESPİT EDİLEBİLİYOR
Ses kayıtları Ergenekon sürecinde de sık sık sık gündeme gelmiş, ses kayıtlarının ilgili kişilere ait olup olmadığının, tıpkı parmak izi ve ıslak imza gibi kesinlik derecesinde laboratuvarlarda belirlenebildiği ve sonucun mahkemelerde delil olarak kabul edildiği belirtilmişti. Ses kaydı yayınlanan kişilerin savcılığa suç duyurusu yapması durumunda ses kaydı bilirkişilere inceletilebiliyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(06 Haziran 2014, 14:44)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: