Paralel polis müdürlerinin yalanı ortaya çıktı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta 17 ve 25 Aralık darbe girişimine temas ederek 'Polis, benim için dönemin başbakanı diye fezleke hazırlamış. Başbakanı, kabinesini indireceğiz ve ardından da hükümeti kuracağız zannettiler' demişti. Gündeme bomba gibi düşen bu açıklamaların ardından, dönemin polis müdürleri 'dönemin başbakanı' ifadesinin fezlekede yer almadığını iddia etmişti. O ifadelerin 2012/656 esas numaralı 25 Aralık soruşturmasında bulunduğu ortaya çıktı. 'Paralel polisler', Erdoğan'ın dile getirdiği fezlekeyi 25 Aralık'tan 10 gün önce yazmış. 17 ve 25 Aralık'ta İstanbul'da, İzmir ve diğer bazı illerde çeşitli savcılar tarafından birbirinden bağımsız soruşturmaların düğmesine peş peşe basılmış, yerel seçim öncesi hükümet adeta bir sivil darbe ile devrilmek istenmişti.
03.06.2014 09:54 Paralel polis müdürleri ile savcıların fezleke yalanı ortaya çıktı. 'Paralel polisler', Erdoğan'ın dile getirdiği polis fezlekesini 25 Aralık'tan 10 gün önce yazmış.
17 Aralık'tan 8 gün sonra büyük projeleri hayata geçirecek iş adamlarını hedef alan bir operasyon yapılmıştı. El Cezire Türk'ün haberine göre; soruşturmanın 15 Aralık'ta yazılan polis fezlekesinde Erdoğan'dan “Dönemin Başbakanı” diye bahsediliyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta 17 ve 25 Aralık darbe girişimine temas ederek “Polis, benim için dönemin başbakanı diye fezleke hazırlamış. Başbakanı, kabinesini indireceğiz ve ardından da hükümeti kuracağız zannettiler” demişti. Gündeme bomba gibi düşen bu açıklamaların ardından, dönemin polis müdürleri 'dönemin başbakanı' ifadesinin fezlekede yer almadığını iddia etmişti.
Al Jazeera ise, o ifadelerin 2012/656 esas numaralı 25 Aralık soruşturmasında bulunduğunu bir kez daha gündeme getirdi. Dosyada Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan da şüpheliler arasında yer alıyor. Buna göre soruşturma kapsamında eski savcı Muammer Akkaş'ın operasyon talimatı verdiği 25 Aralık 2013 tarihinden 10 gün önce 15 Aralık'ta İstanbul polisi fezlekesini gönderdi. Fezleke, soruşturmadan alınarak Tekirdağ'a atanan savcı Akkaş'a teslim edildi.
BAŞBAKAN O FEZLEKEYİ İLK KEZ GÜNDEME GETİRDİ
Başbakan Erdoğan, 10 Mayıs'ta Afyonkarahisar'daki AK Parti kampında konuşmuş, çok çarpıcı mesajlar vermişti: "27 Mayıs'taki senaryo 17 Aralık darbe sürecinde aynen uygulandı. Pensilvanya bunun aracı oldu. Şahsımın 'dönemin Başbakanı' olarak anıldığı iddianameler dahi hazırlanmıştı. Seçilmiş hükümet bir yargı darbesiyle görevden uzaklaştırılacak, CHP'nin MHP'nin ve AK Parti'ye sızmış tuzlukların katılımıyla yeni bir koalisyon hükümeti kurulacaktı. Eğer başarılı olabilselerdi, ben ve çalışma arkadaşlarım şu anda Yassıada benzeri mahkemelerde yargılanıyor olacaktık. Bütün senaryo buna göre yazılmıştı..."
Erdoğan, 25 Mayıs'ta Yalova'da yaptığı mitingde konuya bir kez daha değinmişti: "17 Aralık sonrası için hazırlanmış iddianameler, polis fezlekeleri şimdi elime geçti. ‘Dönemim Başbakanı’ ifadesi geçen iddianame hazırlamış polis benim için. Şimdi bu iddianameyi hazırlayan güvenlik mensuplarına, o polis mensuplarına sesleniyorum: Siz bunu 17 Aralık öncesinde hazırladınız. Aralık geçti, Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs… Mayıs da bitiyor. ‘Dönemin Başbakanı’ dediğin Tayyip Erdoğan bak hala burada!’"
CEMAAT MEDYASI FEZLEKEDEKİ İFADEYİ YALANLADI
Cemaat medyasının 31 Mayıs'ta yaptığı haberlerde ise; savcı Celal Kara ile polis müdürlerinden Yakup Saygılı'nın Başbakanın iddiasını yalanladığı ve fezlekede o ifadelerin olmadığı iddia ettikleri belirtiliyordu. Hatta adı o fezlekeyi hazırlamada geçen polis müdürlerinden Yakup Saygılı'nın, Başbakan Erdoğan hakkında bir de suç duyurusunda bulunduğu dile getiriliyordu.
Oysa aşağıda görülen fezleke, o ifadenin mevcut olduğunu açıkça gösteriyor. Ve bu fezleke, iki hafta önce, 16 Mayıs 2014 tarihinde Star gazetesinde Lütfü Kaplan imzasıyla ilk kez yayınlanmıştı. Yani fezlekedeki ifadenin mevcut olduğunun açıkça bilinmesine karşın cemaat kesimlerinin hala kafa karıştırma ve yalan gayreti içinde olması ibretle izleniyor.
İŞTE 2012/656 SAYILI SORUŞTURMADAKİ FEZLEKE
BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ SORUŞTURMALARIN DÜĞMESİNE PEŞPEŞE BASILDI
Önce 17 Aralık 29013 tarihinde Savcı Zekeriya Öz tarafından 3 adet farklı dosya birleştirilerek bir yolsuzluk soruşturması başlatıldı. Gözaltılar gerçekleştirildi. Ardından 25 Aralık'ta bu kez Savcı Muammer Akkaş tarafından bir başka soruşturma kapsamında operasyon başlatılmak istendi. Yine o günlerde İzmir ve diğer bazı illerde hepsi birbirinden bağımsız soruşturmalar başlatıldı. İstanbul'da, İzmir ve diğer bazı illerde çeşitli savcılar tarafından birbirinden bağımsız soruşturmaların düğmesine peş peşe basıldı. Yerel seçimler öncesi hükümet adeta bir sivil darbe ile devrilmek istendi. Öyle ki, operasyonların ilk günlerinde kamuoyunun bir kesiminde, "Ak Parti'nin işi bu kez bitti, onu kimse kurtaramaz" iddiaları dile getirilmeye başlandı.
"Durdular durdular, tam yerel seçim öncesi niye birbirinden bağımsız dosyaları peş peşe devreye soktular?" sorusunu sorduran bu gelişmelerin detayları ilerleyen günlerde ortaya çıktıkça paralel yapılanmanın varlığı, ortaya çıkan delillerle giderek somutlaşmaya başladı.
Savcılıklara suç duyuruları yapılmasına neden olan bu delillerden birisi, cemaat gazetecilerinden Taraf muhabiri Mehmet Baransu'nun; polis yöneticileri, vali, İçişleri Bakanı ve en üst devlet yöneticilerinin dahi haberdar olmadığı soruşturma belgelerini operasyon günü bir web sitesinden yayınlamaya çalışması oldu. Bu soruşturma ve operasyon o kadar gizli tutulmuştu ki, savcı Zekeriya Öz, bir emniyet istihbarat yetkilisini operasyonu öğrenmeye ve İçişleri Bakanına bildirmeye çalışmakla suçlayarak gözaltına aldırmaya çalıştı. Savcı Öz, buna karşın soruşturma belgelerini yayınlayan gazeteci Mehmet Baransu için harekete bile geçmedi.
Suç duyurusuna eklenen bir diğer delil ise, yine cemaat gazetecilerinden Taraf yazarı Emre Uslu'nun İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlunun gözaltına alınacağını bildiğini, 4 ay önceden bir tweet mesajında ima etmesi idi.
Benzer detaylar 25 Aralık soruşturması tartışmalarında da ortaya çıktı.
İşte bu çok çarpıcı detaylar ile hepsi burada sayılamayacak sayıda diğer detaylar, savcıların devlet yöneticilerinden gizlemeye çalıştıkları çok gizli soruşturma bilgilerini cemaat medyasına servis ettiklerini gösteriyordu.
İlerleyen günlerde HSYK'nın devreye girmesi ile soruşturmadan alınan savcıların yerine yeni savcılar görevlendirildi. Ve kamuoyunu şok eden başka detaylar peş peşe ortaya çıkmaya başladı. Örneğin Başbakan Erdoğan'dan diğer devlet yöneticilerine ve muhalefet partileri mensuplarına, hatta toplumca tanınmış manken ve sanatçılara kadar kamuoyunda şaşkınlığa yol açan binlerce isim, terör örgütü üyeliği şüphesiyle gizli dinlemeye alınmıştı. 25 Aralık soruşturması kapsamında Savcı Muammer Akkaş çok sayıda kişinin gözaltına alınmasını polisten istemiş, ancak hiçbir hukuki gerekçe göstermemişti. Yeni savcılar, Akkaş'ın 25 çuvallık delil torbasını hiç açmadığını, böylece gözaltıları keyfi olarak yaptırmaya çalıştığını ortaya çıkardı. İşte tüm bu bulgular, paralel yapılanmanın 17 Aralık'ta düğmeye bastığı operasyon ile hükümeti devirmeye çalıştığını gösteriyordu.
Tüm bulgular, paralel yapının 17 Aralık'ta başlattığı ve çeşitli illerde peş peşe hayata geçirdiği çeşitli yolsuzluk ve Kudüs Selam terör örgütü gibi diğer operasyonlarla hükümeti devirebileceğine inandığını, tüm hazırlıklarını buna göre yaptığını gösteriyor. Bu korkunç plan, 17 Aralık darbe sürecinde, Türkiye'nin daha önce olmadığı kadar büyük bir darbe tehlikesi ile karşı karşıya kalmış bulunduğunu gösteriyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
------------------------------------------------------------------------------
FEZLEKEYE BİR DOĞRULAMA DA GAZETECİ AHMET HAKAN'DAN
05.06.2014 10:26 Gazeteci Ahmet Hakan, 25 Aralık fezlekesinde 'Dönemin Başbakanı' ifadesinin geçtiği bölümü köşesine taşıdı. İşte Erdoğan'ın 'dönemin başbakanı' iddiasını doğrulayan belge
Başbakan Erdoğan'ın miting meydanlarından sürekli dile getirdiği "Benim için dönemin Başbakanı diyorlar" ifadeleri belgelendi. Erdoğan, 17 Aralık operasyonu için hazırlanan fezlekede kendisi için "Dönemin Başbakanı" denildiğini söylemişti. Cemaat'in yayın organları ise ısrarla bu iddianın yalan olduğuna yönelik haberler yapmıştı. Cemaat üyesi Hakan Şükür de, Başbakan'ın iddiasını yalanlamak için Twitter hesabından yaptığı açıklamada ortada böyle bir belge olmadığını eğer varsa Erdoğan'ın açıklaması gerektiğini söylemişti. O belge ortaya çıktı. Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, "şüpheli" sıfatıyla savcıya ifade vermeye gittiğini anlattığı yazısında, Erdoğan için "Dönemin Başbakanı" ifadesinin yer aldığı belgeyi de ilk kez yayınladı.
AHMET HAKAN'IN O YAZISI:
İşte ‘dönemin başbakanı’ ifadesinin belgesi.. Başbakan Erdoğan bir süredir ısrarla bir iddiayı dile getiriyor. Diyor ki: “25 Aralık Operasyonu için hazırlanan fezlekede benden ‘dönemin başbakanı’ olarak söz ediliyor.”
Başbakan Erdoğan, bu iddiayı dile getirirken şunları demek istiyor: Bunların asıl hedefi bendim. Bunlar yaptıkları ilk operasyonda, yani 17 Aralık Operasyonu’nda benim başbakanlık görevini yapamaz duruma düşeceğimi sandılar. Kendilerinden o kadar emindiler ki 25 Aralık için hazırladıkları dosyada benden “dönemin başbakanı” olarak söz ettiler. 25 Aralık’a kadar beni “dönemin başbakanı” durumuna düşüreceklerinden bu kadar emindiler..
Cemaat’in yayın organlarında bu iddia yalanlandı. Hükümet çevreleri ise iddianın doğru olduğunu vurguladı. Fakat şu ana kadar bu konuda bir “belge” ortaya konmadı. Avukatlar, üzerindeki “gizlilik” kararı kalkmış olan dosyalara ulaşabiliyorlar. Ben de avukatlar aracılığıyla edindiğim soruşturma dosyasını etraflıca inceledim. Çok sayfalı bir klasörün beşinci sayfasında Recep Tayyip Erdoğan’dan “dönemin başbakanı” olarak söz ediliyor. İddiaya göre: 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonlarını gerçekleştiren savcı ve polisler, dosyanın “sakıncalı” buldukları kısımlarını imha etmişler, verileri silmişler. Ancak mali şube ve siber suçlar bölümü imha edilen ve silinen bu verilerin geri dönüşümünü sağlamış. Ve “dosya” bir bütün olarak ortaya çıkmış. “Dönemin başbakanı” ifadesi, işte bu “geri dönüşümü sağlanan” dosyada bulunuyor. (Ahmet Hakan / Hürriyet)
------------------------------------------------------------------------------
İŞTE DÖNEMİN BAŞBAKANI'NIN BELGESİ
05.06.2014 10:54 Fezlekeyle ilgili bir değerlendirme de Yenişafak yazarı Abdulkadir Selvi'den geldi. Selvi'nin yazısı şu şekilde:
Başbakan Erdoğan, Yalova mitinginde, 17 Aralık'ta darbe girişiminde bulunan paralel yapının bir planını deşifre etmişti. Erdoğan, 17 ve 25 Aralık darbe girişimini düzenleyen paralel cuntanın, 'Dönemin Başbakanı' diye fezleke hazırladığını açıklamıştı. Başbakan'ın bu açıklaması paralel yapının karargahında bomba gibi etki yaptı. Yargı muhabirini oturtup, fezlekede Başbakan'la ilgili böyle bir ifadenin bulunmadığına dair haber yaptırdılar. Yetinmediler, 17 Aralık darbe startı verilmeden saatler önce AK Parti'den apar topar istifa eden Hakan Şükür'e soru önergesi verdirdiler. Yakında faili meçhul biri çıkıp, ihbar mektubu yazarsa, üçgen tamamlanmış olacak.
Bu çabalar ilk başta Başbakan'ı yalanlama çabası olarak görülebilir ama paralel yapının tedirginliğinin altında yatan sebep bu değil. Başbakan Salı günkü grup toplantısında bu işi biraz daha açtı. Ayrıntılar verdi. İşte paralel cuntayı hop oturtup hop kaldıran sır bu açıklamada gizli.
Ne dedi Başbakan? 'Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan yazılı olan fezleke emniyet bilgisayarından yok edilmek istendi. Ancak bu bilgisayarlar bulundu, silinmiş dosyalar kurtarıldı'
Meğer ne olmuş? Dönemin Başbakanı yazan fezleke emniyet bilgisayarından yok edilmek istenmiş ancak bilgisayar bulunarak, kurtarılmış. Paraleli panikleten bu.
Emniyet ve yargıdaki paralel cuntanın, özel bir yazılımla haberleştikleri ortaya çıkarıldı. Bir başka şey daha tespit edildi. 17 ve 25 Aralık darbe girişiminde bulunan yapı, 4 bakan dışında bir de Başbakan Erdoğan için fezleke hazırlamış. Paralel yapının medyası ve milletvekilleri aracılığıyla bu işi itibarsızlaştırmaya çalışmasının altında yatan ise ortaya çıkan bu bilgiler değil. Onlar asıl cuntanın yazışmalarının ele geçirilmesinden dolayı paniklemiş durumdalar. Çünkü orada yapılan yazışmalar, hazırlanan planlar 17 ve 25 Aralık operasyonlarının tam bir darbe planı olduğunu ortaya koyuyor.
DARBE HAZIRLIKLARI
Okumalarım arasında, yakın siyasi tarihimiz ayrı bir yer tutar. Orada şunu gördüm ki, önlenemeyecek bir darbe yokmuş, yeter ki zamanında ve doğru müdahale edilsin. Paralel yapının darbe girişiminin başarısızlığa uğramasının tek nedeni var. Başbakan'ın feraset ve cesaretle darbe planını görüp, mücadele etmesi. Çünkü polis-yargı cuntasının alelacele sildiği bilgisayarlardaki yazışmalarda darbe hazırlığının adım adım planlandığı anlaşılıyor. Altın vuruş olarak Başbakan hedeflenmiş. Zaten TÜRGEV'in izlemeye alınması, Bilal Erdoğan'ın telefonlarının dinlenilmesi, Başbakan'ın çalışma ofisine ve Başbakanlık Konutu'na böcek yerleştirilmesi, kriptolu telefonların dinlenilmesinin tek nedeni Başbakan Erdoğan'a ulaşmak.
Gelelim fezlekeye. Benim yazacağım sadece bir konuyla ilgili olanı. Çünkü fezlekenin birkaç yerinde, 'Dönemin Başbakanı' ve 'Devrik Başbakan' gibi ifadelerin geçtiği görülüyor. Celal Koloğlu ile Naci Koloğlu arasında geçen bir konuşmaya atıfta bulunulduktan sonra aynen şöyle deniliyor: 'PARA KONULARI İLE İLGİLİ TALİMATI ÖRGÜT LİDERİ DÖNEMİN BAŞBAKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN VERDİĞİ VE KONUYU BİZZAT BİNALİ YILDIRIM'IN TAKİP ETTİĞİ ANLAŞILMAKTADIR'
Bu benim ulaşabildiğim bölümde yer alan ifade. Peki yukarıdaki cümle normal bir sürecin ifadesi mi? Görevi başındaki bir Başbakan'a böyle hitap edilir mi? Ancak darbe dönemlerinin yazışmalarında yer alır bu tür ifadeler. 27 Mayıs'ta Salim Başol, Yassıada Mahkemeleri'ni, 'Sabık Başbakan getirildi' diye açardı. 27 Mayıs'ta sabık Başbakan, 17 Aralık'ta dönemin Başbakanı. 27 Mayıs'ta Menderes'e, 17 Aralık'ta Erdoğan'a... Paralel cunta sadece Başbakan'ı düşünmemiş tabii ki... Bakanlar Kurulu üyelerini de ihmal etmemişler. Bakanlar Kurulu ile ilgili olarak ne mi var? Paralele sorun. Ne yaptıklarını iyi bilirler... (Abdulkadir Selvi / Yenişafak)
İşte 2. Yassıada fezlekesi
Yassıada planına one minute
Darbe fezlekesi ortaya çıktı
(03 Haziran 2014, 09:54), son güncel.: (05 Haziran 2014, 10:54)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: