Yenişafak gazetesi, Adana'da telekulakçı beş polis ile MİT TIR'larına baskında görev alan jandarmaların hakim Hacı Hüseyin Bolat tarafından şüpheli şekilde tahliye edilmesine ışık tutabilecek iki detaya ulaştı. İlki, TIR olayından sonra görevden alınan iki polis müdürünün, tahliye kararından önce Hakim Bolat'ı ziyaret etmesiydi. İkincisi ise, Yeni Şafak'ın bir haberine tekzip çıkarmak isteyen Gülen cemaati okullarından Adana Bilfen Koleji'nin, mahkemenin ret kararı vermesi üzerine Bolat'ın nöbetinde karara itiraz etmesi oldu. Bolat, yetkisi olmadığı halde itirazı görüştü ve tekzip talebini kabul etti.
18.04.2014 11:53 Yenişafak gazetesi, Adana'da telekulakçı beş polis ile MİT TIR'larına baskında görev alan jandarmaların hakim Hacı Hüseyin Bolat tarafından şüpheli şekilde tahliye edilmesine ışık tutabilecek iki ilginç detaya ulaştı.
PARALEL BAĞ ŞÜPHESİNİ GÜÇLENDİREN İKİ DETAY
Hakim Hacı Hüseyin Bolat'ın paralel yapılanmayla bağlantılı olduğu iddiasını güçlendiren iki detaydan ilki; Hakim Bolat'ın, MİT TIR'larına yönelik operasyonun ardından görev yerleri değiştirilen iki polis müdürü ile tahliye kararı öncesinde görüştüğünün ortaya çıkması oldu. Hakim Bolat'ın tahliye kararı öncesi görüştüğü isimler oldukça ilginç. Bolat'ın görüştüğü Halil Dağ ve Erhan Yıldırım ikilisi, Suriyeli Türkmenlere yardım götüren MİT TIR'larına yönelik operasyonun ardından Adana Polis Okulu'na atandı. Halil Dağ, Adana Polis Okulu'na atanmadan önce Güvenlik Şube Müdür Yardımcılığı görevini yürütüyordu. Erhan Yıldırım ise Asayiş Şube Müdür Yardımcılığı görevindeydi. Tahliye kararı sonra yaptığı açıklamalarda paralel yapı ve cemaat ile bir bağlantısının olmadığını ileri süren Hakim Bolat'ın, kararlarını verirken tehdit edilip edilmediği ya da şantaja uğrayıp uğramadığı bilinmiyor. Tahliye kararı öncesi biri aynı soruşturmada gözaltına alınan iki polis müdürü ile görüşmesi bu yöndeki şüpheleri pekiştirdi.
'PARALELDİ ÜÇGENDİ, DEMİRDEN KORKMAM!'
Hakim Bolat, tahliye sonrası yaptığı açıklamalarda, 'Hakimler, kararıyla konuşur. Ben de bunu yaptım. Kararımı verdim, dosya da benden çıktı. Beğenen lehinde konuşur, beğenmeyen aleyhinde konuşur. Ben de bunu dedim, ağzı olan da konuşur. Büzmek gibi bir görevim de yok, yetkim de yok, imkanım da yok. Paraleldi, üçgendi, yamuktu bunu bilmem. Onunla ilgili (cemaat) yedi sülalemde bir tane bulsunlar, mesleği de bırakırım, memleketi de terk ederim. Demirden korkan trene binmez. Kuştan korkan darı ekmez. Şimdiye kadar Muş, Tunceli, Şanlıurfa, Hakkari, Manisa'da görev yaptım. Nereye görev verirlerse gideriz' ifadelerini kullanmıştı. Adana'da başta vali olmak üzere birçok üst düzey bürokrat, hakim ve savcının paralel şebeke tarafından yasadışı dinlenildiği ortaya çıkmıştı. Tahliye kararlarına imza atan Hakim Hasan Bolat'ın bu dinleme listelerinde yeralmaması ise dikkat çekici bulundu.
Her nöbeti ayrı bir skandal
Hakim Hacı Hüseyin Bolat'ın paralel yapılanmayla bağlantılı olduğu iddiasını güçlendiren ikinci bir detay daha var. Şöyle ki; Yeni Şafak'ın Adana'da bir kolejde Başbakan'a küfür edildiğine ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) müfettişlerinin okuldan kovulduğuna yönelik haberini tekzip etmeye çalışan kolej yönetimi, paralel yapının yöntemlerini uyguladı. 'Cemaatle bağımız yok' diyen kolej avukatları, tekzip için ilk olarak Adana 10. Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, ders gibi bir karar vererek 'talep edilen tekzibin üçüncü kişileri itham altında bırakan ağır ifadeler içerdiğini' belirtti ve sözkonusu işlemi, Basın Kanunu'na uygun olmadığını belirterek işleme koymadı. Mahkeme, Yeni Şafak'a karşı karapropaganda maksadı taşıyan tekzip talebine ret kararı verdi.
YETKİSİZ HAKİMDEN ONAY
10. Sulh Ceza'dan istediği kararı çıkartamayan kolej, bu sefer Adana'da telekulakçı polisleri serbest bıraktığı için tepki toplayan Hakim Hacı Hüseyin Bolat'ın nöbet gününü bekleyerek 7. Asliye Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Oysa itiraz, 5187 Sayılı Basın Kanunu uyarınca sadece 2 No'lu Asliye Ceza Mahkemesi'ne yapılabiliyor. Yasadaki açık hükme rağmen yetkisi olmayan bir mahkeme, hukukun tüm kurallarını çiğneyerek itirazı görüşüp karara bağladı. Hakim Bolat, Sulh Ceza Hakimi'nin tam aksi yönde karar vererek kolejin tüm taleplerini kabul edip tarihe geçti.
Hakim Hacı Hüseyin Bolat yetkisi olmadığı halde itirazı karara bağladı.
BASIN KANUNU ÇOK AÇIK
5187 Sayılı Basın Kanunu'nun 27. Maddesi'nde, karar merciinin hangi mahkeme olduğu açıkça belirtiliyor. Açılan davalardan ağır cezalık olanların ağır ceza mahkemelerinde, diğerinin ise asliye ceza mahkemelerinde görüldüğünü vurgulayan Basın Kanunu'nda, 'Bir yerde ağır ceza veya asliye ceza mahkemesinin birden fazla dairesi bulunması halinde bu davalar 2 numaralı mahkemede görülür' şeklinde açık bir hüküm bulunuyor. Kanuna rağmen tekzip itirazı, kolej tarafından 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne değil tartışmalı hakimin nöbetçi olduğu bir gün 7. Asliye Ceza Mahkemesi'ne yapıldı.
Nöbetçiyi bul kararı kap
'Cemaat bağlantısı olmadığını' ileri süren ve tekzip metninde okullarının 'Atatürkçü ve Cumhuriyetçi' olduğunu savunarak Yeni Şafak'ın haberinin asılsız olduğunu iddia eden kolejin hukuku hiçe sayan tavrı ve yetkisiz mahkemeden karar çıkartırken uyguladığı yöntem manidar bulundu. Yetkisi olmadığı halde Yeni Şafak aleyhine tekzip kararı veren Hakim Hacı Hüseyin Bolat da çeşitli kararlarıyla tüm şimşekleri üzerine çekmişti. Telekulak şüphelisi polisleri ve MİT TIR'larını durduran Jandarma İstihbarat görevlilerini serbest bırakan hakimin bu kararı da yargının 'tartışmalı kararlar' tarihine geçti. 10. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 'hukuka aykırı' diyerek reddettiği tekzip metninde 'Kasıtlı olarak tarafınıza sipariş edilen...' şeklinde ifadelere yer verilmiş ve Yeni Şafak açıkça itham edilmeye çalışılmıştı. (Yenişafak)
BAŞBAKAN'A TEPKİ GÖSTERDİ: KİMSENİN AĞZI TORBA DEĞİL Kİ BÜZESİN!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Salı günkü AK Parti Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada tahliyeleri sert şekilde eleştirmiş, tahliye kararlarının paralel yapılanmanın yargıdaki uzantılarınca verildiğini ileri sürmüştü. Tahliye kararlarını verdiği öğrenilen hakim Hacı Hüseyin Bolat ise, Artı Bir TV'ye konuşarak Başbakan Erdoğan'a cevap vermiş ve "Hakimler kararlarıyla konuşur. Olması gereken buydu. Kimsenin ağzı torba değil ki büzesin" demişti. Bir hakimin siyasetçi gibi medyaya bu şekilde açıklama yapması üzerine hükümet kanadından tepki gelmiş ve HSYK göreve çağırılmıştı.
(18 Nisan 2014, 11:53)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: