Azerbaycan'da Gülen Cemaati'ne ait 11 okul ve 13 dershane kamuya devredildi. 17 Aralık operasyonu sonrası Türkiye'de gün yüzüne çıkan cemaat tabanlı 'paralel yapı'nın yurt dışında çeşitli ülkelerde de benzer bir yapıya gittiği ortaya çıkmıştı. Son olarak Azerbaycan'da cemaate ait okulların başında bulunan Enver Özeren'in Fethullah Gülen'e yazdığı mektup Azeri bir sitede yayınlanmış, mektup içeriği nedeniyle Azerbaycan'da şok etkisi yapmıştı. Mektupta yapının Azerbaycan'da birçok kamu kurumunda kadrolaştığı belirtilmekte, cemaatin yabancı ülkelerde bulunan nüfuzu kullanılarak, Azerbaycan üzerinde baskı kurulması istenmekteydi. Cemaat medyası bu mektubun varlığını yalanlasa da Azerbaycan'daki gelişmeler aksini gösteriyor. Özbekistan ve Rusya'da da cemaatin faaliyetleri daha önce yasaklanmıştı. Cemaatin ABD istibarat kuruluşu CIA'nın paravanı olarak görev yaptığı, bu okullarda çalışan öğretmen ve yetkililerin bir çoğunun ABD istihbaratı adına faaliyet gösterdiği şüpheleri dile getirilmişti.
06.03.2014 12:44 Paralel yapının Türkiye’dekine benzer bir yapılanmaya gittiğinin ortaya çıktığı Azerbaycan’da cemaate yönelik yaptırımlar gelmeye başladı. Azerbaycan'da Gülen Cemaati'ne ait 11 okul ve 13 dershane kamuya devredildi. Aralarında Bakü'deki Çağ-Kafkas Üniversitesi'nin de bulunduğu eğitim kurumları, Azerbaycan Petrol Ve Gaz Şirketi 'Socar'a bağlandı.
17 Aralık operasyonu sonrası Türkiye'de gün yüzüne çıkan "paralel yapı"nın yurt dışında da çeşitli ülkelerde benzer bir yapıya gittiği ortaya çıkmıştı. Son olarak Azerbaycan'da cemaate ait okulların başında bulunan Enver Özeren'in Fethullah Gülen'e yazdığı mektup Azeri bir sitede yayınlandı.
Mektupta yapının Azerbaycan'da birçok kamu kurumunda kadrolaştığı ifade edilmiş, cemaatin yabancı ülkelerde bulunan nüfuzunu kullanarak, Azerbaycan üzerinde baskı kurulması istenmişti.
Azeri hükümeti, 17 ve 25 Aralık darbe girişimlerinin ardından paralel yapının Azerbaycan'daki faaliyetlerini incelemeye almıştı.
Kısa adı ANS olan "Azerbaycan News Service" televizyon kanalı ve çeşitli internet sitelerinde ülkede cemaate ait bazı eğitim kurumlarının kamuya devredildiği belirtildi.
Haberde aralarında Bakü'deki Çağ-Kafkas Üniversitesi'nin de bulunduğu cemaate ait 11 okul ve 13 dershanenin Azerbaycan Petrol ve Gaz Şirketi 'Socar'a Bağlı "Azerbaycan Uluslararası Eğitim Merkezi" bünyesine alındığı açıklandı.
Azerbaycan devlet petrol şirketi "Socar" başkan yardımcısı Halik Memmedov da yaptığı açıklamada haberi doğruladı.
Memmedov, ülkede eğitimin kalitesini yükseltmek istediklerini, artık bu okulların "Azerbaycan Uluslararası Eğitim Merkezi"nin bünyesinde eğitimlerine devam edeceğini söyledi. (A Haber)
------------------------------------------------------------------------------
İŞTE O MEKTUP
Cemaat'in Azerbaycan yapılanmasının yaşadığı panik Fethullah Gülen'e gönderilen mektupla ortaya çıktı. Çağ Öğretim İşletmeleri yöneticisi Enver Özeren'in Fethullah Gülen'e yazdığı mektupla paralel yapının Azerbaycan'da da Türkiye'dekine benzer bir ağ kurmaya çalıştığı ortaya çıktı.
Azerbaycan istihbaratının üzerlerinde baskı kurmaya başladığını mektubunda nalatan Özeren, Fethullah Gülen'den deşifre olan kadroların değiştirilmesini talep ediyor.
Azeri "Axar.az" internet sitesinde yayınlan mektup (http://axar.az/news/10490), 17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişimlerinin Azerbaycan'da da büyük tepkiyle karşılandığı anlaşılıyor.
İşte Fethullah Gülen'e gönderilen o mektubun orjinali:
(http://axar.az/upload/8375307531429322b9dd1393830194_nurcusened.jpg):
İŞTE MEKTUBUN TAM METNİ
"Muhterem Fetullah GÜLEN Hocaefendi! Size acil şifalar diler, sağlık ve sıhhatinizi yüce Allah'tan niyaz ederim. Hizmet hareketimizin Azerbaycan'daki durumu ile ilgili kanaatlerimi dikkatinize iletmek istiyorum.
Azerbaycan Cumhurbaşkanlığındaki arkadaşımızın çalışmaları ve yardımları sayesinde İçişleri, Adliye, Maliye, Acil Durumlar ve Eğitim bakanlıklarında kadrolaşma faaliyeti arzu ettiğimiz istikametde gelişmiştir. Özellikle Azerbaycan Gençler Teşkilatı'na çok sayıda genç hizmet erinin alınması hizmet faaliyetimiz açısından fevkalade önem arzetmektedir. Şöyle ki, Azerbaycan'da önemli devlet görevlerine genç kadrolar bu teşkilattan seçilerek atanmaktalar. Azerbaycan'daki hizmet faaliyetinin Türkiye'deki malum hadiselerden etkilenmemesi istikametinde azami ölçüde gayret sarfedilmesi gerekmektedir.
Muhterem Efendimi Lâkin esefle kaydetmem gerekir ki, Türkiye’deki malum olaylar Azerbaycan'daki faaliyetimiz de önemli ölçüde etkilemiş bulunmaktadır. Devlet kadrolarına atanmış arkadaşlarımızın tespit ve takip edilmelerinden ciddi endişe duymaktayız. Daha çok dikkat merkezinde olanlar ise Türkiye'den gelip eskiden beri Azerbaycan'da hizmet eden arkadaşlarımızdır. Azerbaycan'daki hizmet eden ekibin revize edilmesinin faydalı olacağı kanaatindeyim. Zira eski ekibin etrafına Azerbaycan istihbaratı tarafandan elemanların yerleştirildiği yönünde ciddi şübheler bulunmaktadır. Sık-sık bilgi sızması bu yöndeki kuşkularımızı artırmaktadır. Örneğin Azerbaycan milli istihbaratının akademisini kazanmış talebemiz tespit edilerek akademiden kovulmuştur. Azerbaycan parlamentosundaki milletvekili arkaşımız da ciddi sıkıntılarla karşılaşmakta ve durumunun sıkıntılı olmasından şikayetçi. İşadamı arkadaşlarımız sürekli takip edilmekteler. Azerbaycanda'ki şehir, bölge ve semt imamı arkadaşlarımızı mevcut durumun taleplerine uygun şekilde hizmet faaliyetini sürdürmeleri konusunda uyarmakta fayda olacaktır. Esnaf toplantılarını yürüten ve belletmen arkadaşlarımızı daha dikkatli olmaları konusunda talimatlandırmış bulunmaktayız.
Muhterem Efendim! Mevcut durumla ilgili yurtddışındaki lobilerden Azerbaycan hükümetine edilecek baskının buradaki hizmet erlerinin yükünü bir hayli rahatlatabileceğim düşünmekteyiz. Cumhurbaşkanlığındaki arkadaşımızın bildirdiğine göre şu an Azerbaycan devleti ABD ile ilişkilerinin iyileştirilmesi istikametinde lobi faaliyetlerinin artırmış bulunmaktadır. ABD'deki arkadaşlarımızın bunu dikkate alarak Azerbaycan devleti nezdinde lehimize çalışma yürütmesinin gerekli olduğunu düşünmekteyiz.
Muhterem Efendim! Aynı zamanda tüm bakanlık ve devlet kurumlarındaki arkadaşlarımıza da durumun hassasiyetini izah ederek tedbirleri artırmaları yönünde uyarmış bulunmaktayız. Özellikle Azerbaycan Cumhurbaşkanlığındaki arkadaşımıza daha dikkatli olunması ve tedbirleri artırması yönündeki tavsiyenizi ilettim.
Muhterem Efendim! Sözkonusu durumla ilgili önerilerimizi dikkatinize takdim ederek Sizin bu konuda değerli fikirlerinizi bizlere iletmenizi temenni etmekteyiz.
1. Benim ve diğer arkdaşlarımızın yerini daha genç kadroların almasının büyük faydası olacağı kanaatindeyim.
2. Azerbaycanla ilgili bazı mühim plan ve projelerimizi geçici olarak askıya almak istiyoruz.
3. Azerbaycan'daki, özellikle Bakü'deki Öğrenci yurtları ve evlerindeki imam ve belletmen arkadaşlarımızın çok önemli bir konu olmadan toplantı yapmamalarının daha iyi olacağını düşünüyoruz.
4. Azerbaycan'daki esnaf arkadaşlar ve diğer hizmet erlerinden toplanmış himmet paralarının elden iletilmesi ve özel kurye ile taşınmasının daha güvenli olacağı kanaatindeyiz.
Saygılarımla Enver ÖZEREN"
------------------------------------------------------------------------------
CEMAAT MEKTUBU YALANLADI
Cemaat medyası 3 Mart 2014 tarihinde Türk medyasında da yayınlanan mektubun varlığını ertesi gün 4 Mart 2014 tarihinde yalanladı. Zaman gazetesinde bu konuyla ilgili şu haber yayınlandı (http://www.zaman.com.tr/dunya_kara-propaganda-amacli-mektuba-yalanlama_2203106.html):
"Kara propaganda amaçlı mektuba yalanlama.. Azerbaycan ve Türkiye'deki bazı internet sitelerinde, kara propaganda amaçlı yayınlanan sahte mektuplar konusunda hukuki mücadele başlatıldı. Azerbaycan'da Türk okullarının çatı kuruluşu olan Azerbaycan Uluslararası Eğitim Kurumları Merkezi Başkanı Enver Özeren'in adından Fethullah Gülen Hocaefendi'ye yazıldığı iddia edilen mektubun düzmece olduğu ifade edildi.
Konuyla ilgili basına açıklamada bulunan Özeren, söz konusu sitelerde yer alan haberde Fethullah Gülen Hocaefendi'ye hitaben kendisinin yazdığı iddia edilen mektubun tamamen düzmece ve sahte ve kara propaganda olduğunu söyledi. Mektubu Azerbaycan'daki eğitim kurumlarının başarısını çekemeyenlerin sahte imzasını kullanarak art niyetle kaleme aldığını kayd eden Özeren, bu konuda hukuki süreci başlattıklarını hatırlattı. Enver Özeren, '' Bizim bütün faaliyetlerimiz 22 yıldır binlerce insanın gözleri önünde cereyan eden bir iştir." ifadesini kullandı. Sahte mektubun içeriğinin doğru olmasının mümkün olmadığını dile getiren Özeren, bazı karanlık odakların Türkiye'deki siyasi gündemi Azerbaycan'a da taşımak istediğinin altını çizdi.
Enver Özeren," Azerbaycan'ı Türkiye'deki olayların içerisine çekmek istiyorlar. Biz, Azerbaycan kanunları çerçevesinde, bu ülkenin Eğitim Bakanlığı'na bağlı faaliyet gösteriyoruz. Azerbaycan'daki faaliyetlerimiz bu ülkenin ilgili kurumlarının bilgisi dahilinde ." ifadesini kullandı.
Özeren sözlerini şu şekilde tamamladı '' Tarafsız, mesuliyetli ve vicdanlı habercilik prensipleriyle bağdaşmayan, karalama, dezenformasyon türü haberler yazan bazı medya kuruluşlarını, hak olanı hak gibi yazmaya, yalan ve iftira kampanyalarına alet olmamaya davet ediyoruz''
Söz konusu mektubun girişindeki hitap şekli ve Fethullah Gülen Hocaefendi'nin isminin bile yanlış yazılması ülkede alay konusu oldu. Türkiye'deki bazı basın organlarının söz konusu Azeri internet sitelerini kaynak göstererek bu konuda haber yapması ise dikkat çekti. (Cihan)"
------------------------------------------------------------------------------
AZERBAYCAN'IN KARARI CEMAAT MEDYASINI YALANLADI
İlginç gelişmeler peşpeşe yaşandı. Şöyle ki, Mektup ilk olarak 3 Mart'ta "Axar.az" Azerbaycan sitesinde yayınlandı. Aynı gün Türk medyasınca da alıntılanan habere ertesi gün yani 4 Mart'ta cemaat medyasından yalanlama geldi. Ancak bu haberde de görüldüğü gibi iki gün sonra, 6 Mart'ta da Azerbaycan devlet yetkilileri cemaat okullarını kamulaştırdı. Yani Azerbaycan'daki gelişmeler, Türkiye'deki paralel devlet iddiaları ile mektuptaki iddiaların o ülkenin yönetimince ciddiye alındığını gösteriyor. Hatırlanacağı gibi Özbekistan ve Rusya'da da cemaatin faaliyetleri daha önce yasaklanmıştı. Bu ülkelerde cemaatin ABD istibarat kuruluşu CIA'nın paravanı olarak görev yaptığı, bu okullarda çalışan öğretmen ve yetkililerin bir çoğunun ABD istihbaratı adına faaliyet gösterdiği şüpheleri dile getirilmekteydi. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(06 Mart 2014, 12:44)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: