Van Cumhuriyet Başsavcılığı 14 Ocak'taki operasyonların İHH ile bağlantısı olmadığına dair bir açıklama yaptı. Açıklamada, 'Söz konusu soruşturma herhangi bir sivil toplum kuruluşuna yönelik olmadığı gibi, basında bu yönde çıkan iddiaların gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır' denildi. Cemaat medyasında olay İHH ile bağlantılı gösterilmişti. 2 Ocak'taki yardım TIR'ı olayı da yine cemaat medyasında İHH ile bağlantılı gösterilmiş, bunun doğru olmadığı kısa sürede ortaya çıkmıştı.
17.01.2014 10:52 Van Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, 14 Ocak'ta Van merkezli 6 ilde düzenlenen operasyona ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, operasyonun basında geniş yer aldığına ve bir sivil toplum kuruluşuna yönelik gösterildiğine işaret edilerek, "Özellikle bir sivil toplum kuruluşunun soruşturmayla irtibatlandırılarak operasyonun bu sivil toplum kuruluşuna yönelik yapıldığına dair asılsız birtakım iddiaların ortaya atılması üzerine kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi, gerçek ve tüzel kişilerin 'masumiyet karinesi' ve 'lekelenmeme hakkı' kapsamında basın açıklaması yapma ihtiyacı hasıl olmuştur" ifadeleri kullanıldı.
Başsavcıvekilliğinin 2012 yılında başlattığı soruşturma kapsamında elde edilen deliller üzerine 13 Ocak'ta TMK'nın 10. maddesiyle görevli hakimlikten alınan arama ve gözaltı kararı doğrultusunda 14 Ocak'ta operasyon yapıldığı kaydedilen açıklamada, şöyle denildi:
"Yapılan soruşturma kapsamında hakkında yakalama ve gözaltına alma kararı verilen Van'da 18, İstanbul'da 3, Kilis'te 1, Gaziantep'te 1, Adana'da 1 ve Kayseri'de de 1 olmak üzere 25 şüpheli gözaltına alınmıştır. Operasyon sırasında Kilis ilinde bulunduğu belirlenen bir şüphelinin, kolluk görevlilerince tespit edilen iş adresinde arama yapma kararı alındığı ve bu karar gereğince Kilis Emniyet Müdürlüğünde görevli kolluk görevlilerince şüphelinin çalıştığı iş yerinde arama gerçekleştirildiği ancak aramayı yapan kolluk görevlilerinin iş yerinde bulunan bütün bilgisayarlara el koyarak muhafaza altına aldığı bilgisinin Cumhuriyet Başsavcıvekilliğimize bildirilmesi üzerine, şüphelinin çalıştığı sivil toplum kuruluşundaki tüm bilgisayarlar incelenmeksizin iade edilmesi talimatı verilerek talimat doğrultusunda işlem yaptırılmıştır. Söz konusu soruşturma herhangi bir sivil toplum kuruluşuna yönelik olmadığı gibi, basında bu yönde çıkan iddiaların gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır."
Açıklamada, sivil toplum kuruluşunun bir şubesindeki aramanın, kuruluşun tüzel kişiliğiyle bağlantısı olmadığına vurgu yapılarak, söz konusu soruşturmanın görevlendirilen 4 cumhuriyet savcısı tarafından yürütüldüğü ve en kısa sürede sonuçlandırılacağı belirtildi.
CEMAAT MEDYASININ İHH TAKINTISI
Van operasyonları cemaat medyasında İHH ile bağlantılı gösterilmişti. Bir yardım kuruluşu olan İHH'nın terör örgütü El Kaide'ye yardım yaptığı için soruşturulduğu iddia edilmişti. İlginçtir yakın zamanda gerçekleşen 2 Ocak'taki yardım TIR'ı olayı da yine cemaat medyasında İHH ile bağlantılı gösterilmiş, bunun doğru olmadığı kısa sürede ortaya çıkmıştı.
Günlerdir cemaat medyasının ileri gelenlerinden Emre Uslu, İHH'nın terörist örgüt El-Kaide ile bağlantılı olduğunu savunuyordu. İHH yetkilileri de kendilerine gelen istihbaratta, vakfı karalama amacıyla bir operasyonun gelebileceği, hatta bir suikast timinin İHH Başkanı Bülent Yıldırım'a suikast için İsrail'den Türkiye'ye geleceğinin belirtildiğini açıklamıştı. Uslu'nun başını çektiği cemaat medyasındaki ısrarlı yayınlar üzerine, İHH'nın teröre destek veren bir yardım kuruluşu olarak gösterilmesinin ve ona destek veren hükümetin de uluslararası camiada zor durumda bırakılmasının hedeflendiği iddiaları ortaya çıkmıştı. İHH yetkilileri ile tanınmış gazeteciler sık sık bu iddiaları dile getirmekte, her an bir şeylerin olabileceği konuşulmaktaydı.
Derken 2 Ocak'ta Hatay'da İHH'ya ait bir yardım TIR'ının silah taşıdığı şüphesiyle durdurulduğu haberi patladı. Olayı ilk olarak cemaat bağlantılı Radikal muhabiri verdi. Hemen ardından cemaate ait iki yayın organı daha internet sitesinden duyurdu. Bunlardan biri olan Today's Zaman ingilizce olarak haberi dış dünyaya geçti.
Ancak beklenen komplonun göstere göstere gelmesi kamuoyunda büyük tepki çekti. İddianın ilk anından itibaren sosyal medyadan İsrail'e ve cemaate yoğun tepkiler geldi. Binlerce duyarlı vatandaş insani sorumluluk gereği olarak İHH'ya sahip çıktı. Twitter mesajlarıyla olay an be an takip ve protesto edildi. Devlet ve İHH yetkilileri de hemen devreye girdi. TIR'ın İHH ile alakasının olmadığı anlaşıldı.
Saatler içerisinde gerçekleşen bu hızlı trafik sonucunda İHH iddiasının yalan olduğu anlaşıldı. Today'z Zaman, haberi internet sitesinden kaldırırken, iddiayı hararetle dile getiren bir CHP yetkilisi ilerleyen saatlerde kamuoyundan özür diledi.
Tırın İHH'ya ait olduğu bilgisinin servis edilmesinin Türkiye'nin El Kaide ile ilişkilendirilme çabasının bir parçası olduğu ileri sürülüyor. İstihbarat birimlerinden elde edilen bilgilere göre, daha önce Türkiye'yi transit kullanarak Suriye'ye geçen El-Kaide gönüllüleri ve Yasin El Kadı ile hükümet arasında ilişki olduğu iddiaları da kullanılarak, Türkiye'nin uluslararası arenada itibarsızlaştırılmasının sağlanmak istendiği belirtildi. Dolayısıyla İHH üzerinden düzenlenmek istenen ve cemaat medyasının da rol aldığı komplonun son haftalarda Türkiye'yi meşgul eden 17 Aralık operasyonlarıyla bağlantılı olduğu ileri sürülüyor. Yasin El Kadı ve El-Kaide isimleri, Savcı Muammer Akkaş tarafından 25 Aralık'ta düzenlenmek istenirken son anda başsavcılık tarafından engellenen yolsuzluk operasyonlarında da geçiyordu. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(17 Ocak 2014, 10:52)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: