Ergenekon davasıyla bağlantılı Poyrazköy kazısında bulunan askeri mühimmata ilişkin davaya devam ediliyor. Bir sanık avukatı, talepleri üzerine 5 nolu hard disk üzerinde inceleme yapan TÜBİTAK ekibinin raporunu beğenmedi. Raporda 'normal kullanıcı veya sistem davranışları ile açıklanamayacak bir bulguya rastlanmamıştır' deniliyor. Buna itiraz eden ve bilirkişilerin tarafsız olmadığını ileri süren avukat çok ilginç bir gerekçe gösterdi: 'Rapor bizim hazırlattığımız bilimsel mütalaalar ile uyuşmuyor.'
14.11.2013 15:33 Poyrazköy cephaneliği, Kafes eylem planı, Amirallere suikast 1 ve 2, Gölcük belgeleri ile ÇYDD/ÇEV konulu 6 dava dosyasının birleştiği 5´i tutuklu 85 sanıklı ´Poyrazköy´de ele geçirilen mühimmat´ davasına bugün 30. duruşma ile devam ediliyor.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde yaklaşık 4 yıldır görülen davanın bugünkü duruşmasına, tutuklu sanıklar emekli Binbaşı Levent Bektaş, Ercan Kireçtepe, Erme Onat, Eren Günay ve Hüseyin Hançer, aralarında başka suçtan tutuklu emekli koramiraller Feyyaz Öğütçü ve Kadir Sağdıç'ın da bulunduğu sanıklar ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı.
-Tübitak bilirkişi raporu-
Duruşmada sanık avukatlarının talebi üzerine mahkeme tarafından TÜBİTAK’a gönderilen 5 nolu hard disk ile ilgili ön raporun mahkemeye ulaştığı belirtildi. Önceki duruşmalarda avukatlar, bilgisayarların kime ait olduğu, dijital verilerin hangi bilgisayarda hazırlandığının tespit edilip edilemeyeceği gibi sorular sormuştu. TÜBİTAK uzmanları Osman Pamuk, Burak Akoğuz ve Erdem Alparslan tarafından hazırlanan ön raporda, “Hard disk üzerinde kurulu işletim sisteminin ne olduğu, ne zaman yüklendiği, sistem kullanıcıları, sistem üzerinde kurulu programlar ve en son çalıştırılan programların tespit edilmektedir. En son açılan ve değiştirilen dokümanlarla bu işletim sisteminin internete bağlı olup olmadığı da incelenmektedir.” denildi. Ofis programının da incelendiği ifade edilen ön raporda, “Zararlı yazılım incelemeleri kapsamında sabit diskte faaliyet gösteren zararlı yazılımlar analiz edilmekte ve bu zararlı yazılımların etki ve kabiliyetleri değerlendirilmektedir.” ifadeleri yer aldı. ‘Sonuç’ bölümünde, “Şu ana kadar gerçekleştirilen inceleme ve laboratuvar testleri sonucunda normal kullanıcı veya sistem davranışları ile açıklanamayacak bir bulguya rastlanmamıştır.” denildi.
-Avukatlar raporu beğenmedi-
Sanık avukatlarından Hüseyin Ersöz, söz konusu rapora itiraz etti. Raporu hazırlayan bilirkişi heyetindeki iki üyeyi reddettiklerini ifade eden Ersöz, Osman Pamuk ve Erdem Alparslan’ın Kafes Eylem Planı ve Balyoz davaları kapsamında da raporlar hazırladığını söyledi. Bu kişiler tarafından diğer davalarda hazırlanmış olan bilirkişi raporlarında yer alan tespitlerin tartışmalı olduğunu ileri süren Ersöz, “Erdem Alparslan, Balyoz davasındaki iddiaların dayanağını oluşturan 11, 16 ve 17 nolu CD'ler üzerinde inceleme yapan bilirkişidir. 5 nolu hard disk içinde kayıtlı olan dokümanların tamamına yakınının 11 nolu cd içinde kayıtlı olduğu da gözönüne alındığında bilirkişi Alparslan’ın kanaatini önceden açıklamış olduğu ve bilirkişilik yapamayacağının kabulü gerekmektedir.” diye konuştu.
-Avukatlar: Bizim hazırlattığımız raporlarla uyuşmuyor!-
Pamuk ve Alparslan hakkında daha önce hazırlamış oldukları raporlar nedeniyle suç duyurusunda bulunduklarını belirten Ersöz, bu nedenle aralarında husumet bulunduğunu kaydetti. Ersöz, söz konusu ön raporun kendilerinin hazırlattığı bilimsel mütalaalarla uyuşmadığını söyledi.
Ersöz, "Bilirkişilerin, güven uyandıran özelliklere sahip bulunması gerekmektedir. Oysa ki Osman Pamuk ve Erdem Alparslan'ın inceleme yapmış oldukları konularda hazırladıkları raporlarda yer alan tespitleri, bu kriterleri sağladıkları hususlarında şüphe uyandırmaktadır" dedi. Bilirkişilerin incelemelerinin ileri düzeyde uzmanlık gerektirdiğini belirten Ersöz, "Bilirkişilerin daha önce hazırlamış oldukları raporlar göz önüne alındığında bu incelemeyi yapmak konusunda yeterli uzmanlığa sahip olup olmadıkları tartışmalıdır" diye konuştu.
Duruşma, Poyrazköy ve İncirtepe'de yapılan aramalarda görev alan polis memurlarının tanık olarak dinlenilmesiyle devam edildi.
11 NOLU CD İLE GÖLCÜK'TEKİ HARDDİSK'TE AYNI KRİTİK BELGELER YER ALIYOR
15.11.2013 10:32 Tartışmalara neden olan 5 No’lu hard disk, sanıkları zor durumda bırakacak deliller içeriyor. Emniyet güçleri, hard disk içerisinde bulunan bir krokiden yola çıkarak yaptıkları araştırmada Poyrazköy mevkiinde gömülü halde mühimmata ulaşmıştı. Ayrıca Balyoz davasının en önemli delilleri arasında yer alan 11 No’lu CD’deki belgelerin aynısı 5 No’lu hard disk içerisinden çıkmıştı. Hard diske ait incelemelerin devam ettiği belirtilen raporda, nihai raporun 29 Kasım 2013’e yetiştirilmeye çalışıldığı belirtildi.
MAHKEME, ERGENEKON VE BALYOZ KARARLARINI İSTEDİ
16.11.2013 16:03 Poyrazköy davasına dün 31. duruşmayla devam edildi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar emekli Binbaşı Levent Bektaş, Ercan Kireçtepe, Erme Onat, Eren Günay ve Hüseyin Hançer, aralarında başka suçtan tutuklu emekli koramiraller Feyyaz Öğütçü ve Kadir Sağdıç'ın da bulunduğu sanıklar ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı.
-Savunma tanıkları sanıkları savundu-
Duruşmada tanık olarak dinlenilen ve aralarında bazı sanıkların da bulunduğu SAT komandolarına daha önce egitim verdiği belirtilen Kurtarma ve Sualtı Kurmay Başkanı Albay Kemal Kesen, suikast yapılacağı iddiasıyla dere yatağının kenarına gömülü halde bulunan lav silahları, mermiler, sis kutularının herhangi bir eğitim ya da görevde kullanılmasının mümkün olmadığını savundu. Kesen, "Dere yatağının kenarına Gömü yapılması komik bir olay. Oraya gömdüğünüz hiçbir şey kullanılamaz. Öyle bir araziden daha korunaklı binlerce yer var. Dere yatağının kenarına Gömü yapılması tam bir fiyasko" ifadelerini kullandı.
Kesen'in beyanlarından sonra tanık olarak dinlenilen emekli Binbaşı Hakan Gürkan da dava kapsamında yargılanan bazı sanıkların önemli görevlerde yer aldıklarını kaydederek, bu kişilerin bir yere mühimmat gömüp bunları suikast için kullanacağına yönelik iddiaların mümkün olamayacağını öne sürdü.
Duruşmada hazır bulunan tanıklardan emekli Tuğamiral Ahmet Türkmen ise "Kafes eylem planı" iddiaları çıktığında, kuvvet komutanı tarafından sanıklar hakkında idari soruşturma yürütmekle görevlendirildiğini belirterek, "İsmi geçen kişilerle yüz yüze görüştüm. Hiçbir personelin söz konusu plandan haberi olmadığını, bu eylem planının askeri yazım kurallarına uygun olmadığını ve askeri personel tarafından yazılmış olmadığını tespit ettim" dedi.
Yaptığı inceleme sonrası hazırladığı geniş çaplı raporun Genelkurmay Başkanlığı'na gönderildiğini anlatan Türkmen, "Eğer yanlış bir şey olsaydı, Genelkurmay adli soruşturma açardı. Planın sahtecilik olabileceği, art niyetli kişiler tarafından hazırlanmış olduğu kanaatine vardık" diye konuştu.
Gün boyu süren duruşmada tanık ifadeleri alındı.
-'Dere yatağının kenarına gömü yapılması komik'-
Dava kapsamında yargılanmakta olan bazı sat komandolarına daha önce eğitim vermiş olan Kurtarma ve Sualtı Kurmay Başkanı Kemal Kesen, dere yatağının kenarına Gömü yapılmasının komik olduğunu söyleyerek, "Suikast yapılacağı iddiasıyla dere yatağının kenarına gömülü halde bulunan lav silahları, mermiler, sis kutularının herhangi bir eğitim ya da görevde kullanılması mümkün değildir. Oraya gömdüğünüz hiçbir şey kullanılamaz. Öyle bir arazide daha korunaklı binlerce yer var. Bu fiyasko bir olaydır. Sanıklarla ilgili iddialar inandırıcı değildir. Ben bu kişileri tanıyorum. Onlara eğitim verdim. Mesleklerinde başarılı arkadaşlardı ve aralarında bu birlikte komutanlık yapacak kişiler de vardı" dedi.
Tutuklu sanık Kurmay Albay Ali Türkşen, "Siz Sudan çıkan lav roketiyle herhangi bir eğitime gittiniz mi? Sizden eğitim almış kişilerin bunları gömmesi mümkün mü?" sorusuna karşılık "Hayır" cevabını verdi.
Dava kapsamında tanık olarak dinlenen Deniz Kuvvetleri Komutanlığında eski İstihbarat Daire Başkanı emekli Tuğamiral Ahmet Türkmen 'Kafes Eylem Planı' iddiaları çıktığında kuvvet komutanı tarafından sanıklar hakkında idari soruşturma yürütmekle görevlendirildiğini belirterek, "İsmi geçen kişilerle yüz yüze görüştüm. Hiçbir personelin 'Kafes Eylem Planı' denen plandan haberi olmadığını, bu eylem planının askeri yazım kurallarına uygun olmadığını ve askeri personel tarafından yazılmış olmadığını tespit ettim. Yapmış olduğum inceleme sonrası oluşturulan geniş çaplı rapor Genelkurmay Başkanlığı'na gönderildi. Eğer yanlış bir şey olsaydı, Genelkurmay adli soruşturma açardı. Planın sahtecilik yada art niyetli kişiler tarafından hazırlanmış olabileceği kanaatine vardık. Örneğin benim bildiğim Feyyaz Öğütçü, önünden geçen hiçbir evrakı didik didik etmeden imzalamaz. Tek bir imla hatalı evrak gitse imzalamaz. Böyle bir belgeyi kafasına silah dayasanız imza atmaz" dedi.
Kafes Eylem Planı'nda azınlıklara yönelik istihbari bilgiler olduğunu belirten Türkmen, "Bütün Deniz Kuvvetleri personeli bir araya gelse Türkiye'yi kapsayan o istihbari bilgileri toparlayamazdı" dedi. Bu şekilde bir istihbaratı kimin tarafından toplanabileceği sorusuna ise Türkmen, "Türkiye çapında kurumları olan bir yapı toparlayabilir" şeklinde cevap verdi.
Duruşma savcısının Türkmen'e "Deniz Kuvvetleri'nde istihbaratın başındaydınız. İstihbarata karşı koyma göreviniz oldu mu?" sorusunu Türkmen, "Personelin kurum dışı faaliyetlerini, yaşamlarını ve ailelerini istihbarata dahil etme görevlerimiz yoktur" diye cevapladı. Bu cevap üzerine duruşma savcısı adı geçen kişilerle sadece görüşme yapmanın "Halkla İlişkiler (PR) yapmak" olacağını söyledi.
Şahıslarla görüşmenin dışında iddia edilen plan hakkında da araştırma yaptıklarını bunun sonucunda da bunun bir 'askeri plan' olamayacağı kanaatine vardıklarını ifade eden eski İstihbarat Daire Başkanı Türkmen, savcının, "Neden Kara, hava değil de Deniz Kuvvetleri hedef alındı?" sorusuna, "Benim kanaatim var, ama bu bende kalsın" diye konuştu.
-Sağdıç ve Ilğar hakkında suç duyurusu-
Tanık anlatımları ve sanıklarla avukatlarının beyanlarının alınmasının ardından davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden, yazım aşamasında olan Ergenekon davasının gerekçeli karanın, yazımın bitmesinin ardından mahkemeye gönderilmesine karar verdi.
Heyet, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nden, hükme bağlanan ve Yargıtay'ın bazı sanıklar açısından bozma, bazıları açısından da onama kararı verdiği Balyoz Planı davasının gerekçeli kararı ile Yargıtay ilamının istenmesine de hükmetti.
Heyet, sanıklardan Kadir Sağdıç'ın dün yapılan duruşmada, tanık Hasan Yüksek'in beyanının alınması sırasında mahkemeden izin almadan, "Hepiniz yargılanacaksınız" ve sanıklardan Mehmet Fatih Ilğar'ın da aynı duruşmada, "Emniyette bu soruşturmalar için şebeke kuruldu mu?" şeklinde ifadeler kullandıklarının duyulduğunu belirterek, sesli ve görüntülü duruşma kayıtlarının, gereğinin yapılması için Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmesine karar verdi.
Sanıklara isnat edilen suçların mahiyeti, yasada gösterilen cezaların olası sınırları, kuvvetli suç şüphesi varlığının devam etmesi, tüm delillerin toplanmamış olması, tutuklulukta geçen makul süreyi aşan bir durumun bulunmaması ve koruma tedbirlerinin yetersiz kalacağını göz önüne alan mahkemeye heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamını kararlaştırdı.
Sanık ve sanık avukatlarının bilirkişi incelemesi yapılması yönündeki taleplerini reddeden heyet, duruşmayı 28-29 Ocak 2014 tarihlerine erteledi.
(14 Kasım 2013, 15:33), son güncel.: (16 Kasım 2013, 16:03)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Poyrazköy: 6 davada ceza istemleri
Poyrazköy İddianamesinde ara
Poyrazköy manşetlerimiz
Amirallere suikast iddianamesinde ara
Amirallere suikast manşetlerimiz
Kafes iddianamesinde ara
Kafes Eylem Planı manşetlerimiz
Gölcük iddianamesinde ara
Gölcük Donanma´da ele geçen belgeler manşetlerimiz
ÇYDD iddianamesinde ara
ÇYDD davası duruşmaları
ÇYDD ve ÇEV konulu manşetlerimiz
Balyoz ve diğer davalardaki delil tartışmaları
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap