361 sanıklı Balyoz davasının Yargıtay 9. Ceza Dairesi´ndeki 15. temyiz duruşması başladı. Duruşmada sanık avukatları savunmalarına devam ediyor. 117 avukattan 75´inin savunması önceki duruşmalarda tamamlanmıştı. Bugünkü duruşmada kürsüye ilk olarak Balyoz Darbesinin lideri Çetin Doğan´ın da aralarında olduğu 6 sanığın avukatı Celal Ülgen geldi ve dün yarım kalan savunmasına devam etti.
14.08.2013 10:11 Aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan´ın da bulunduğu tarihi Balyoz davasının 15. temyiz duruşması bu sabah 09.00´da Yargıtay 9. Ceza Dairesi´nde başladı. Duruşmaya bazı sanık avukatları ile aileleri katıldı.
Önceki duruşmalarda müvekkilleri olan sanıklar adına savunma yapan 117 avukattan 75´inin savunması tamamlanmıştı. Savunmalarda süre kısıtlaması bulunmuyor. Bazı avukatların savunması 5 dakika sürerken kimisinin ise saatlerce sürebiliyor.
6 SANIĞIN AVUKATI CELAL ÜLGEN SAVUNMASINA DEVAM EDİYOR
Bugünkü duruşmada savunma yapmak için kürsüye ilk olarak Balyoz Darbesi´nin lideri Çetin Doğan´ın da aralarında olduğu 6 sanığın avukatı olan Celal Ülgen geldi ve dün yarım kalan savunmasına devam etmeye başladı.
Savunmaya geçmeden önce bir gözlemini paylaşmak istediğini ifade eden Ülgen, bu süreçte tutuklu ailelerine hep umut pompalandığını belirterek şunları anlattı: ?Önce yurtdışında olanlar gelir gelmez tahliyeler olacak denildi. Onlar geldi ama bir şey olmadı. Ardından savunmaları kısa tutun tahliyeler olacak dendi. Gerçekten hem sanıklar hem de birçok arkadaşım savunmaları kısa tuttu. Bizi uzun savunma yapıyoruz diye eleştirenler oldu. Saatte 290 kilometre hızla giden bir ekspresin duvara çarpacağını görüyorduk. Bunu durdurmak için savunma yapıyoruz dedik. Karar günü geldi. Tüm sanık yakınları düğüne gider gibi hazırlandı. Kuaföre gittiler, güzel kokular sürdüler. Tüm inançları tahliyelerin olacağı yönündeydi. Ben umutlanmamalarını ve hepsini mahkum edeceklerini söyledim. Karar okunduğu zaman o güzel giysili bayram yerine gelen aileler adeta bir mezbaha yerinde boğazları kesilmiş kuzular, koyunlar gibi yerlere serildiler. Bana haklıymışsın dediler. Keşke ben haklı çıkmasaydım. En fazla onlardan özür dilerdim. Yargıç ne zaman iyi davransa aileler ile ilgili kötü sonuç çıkar. Ne zaman sus, kes derse beraat çıkar. Bugüne kadar aldığım intiba bu. 40 yıldır ben bunu biliyorum ama aileler bilmiyor. Her güzel söz ve davranış onları umutlandırıyor.?
Suç delili olduğu öne sürülen CD´lerin imajlarının alınması konusuyla savunmaya devam eden Ülgen, öncelikle yerel mahkemelerdeki şu hususa dikkat çekti: ?CD´lerin imajlarının usulüne uygun alındığını karara geçiren hakimler arasında hard diske ´hard diks´ diyen hakimler vardı.?
-Yargıtay´a kozmik oda eleştirisi-
Balyoz Dosyası Yargıtay´a intikal ettiği zaman gazetelerde tüm delillerin kozmik odada saklandığına dair haberler çıktığını hatırlatan Ülgen ?Zaten herkesin kopyası var. Saklansa ne olur saklanmasa ne olur. Baştan yapılması gereken şeyler sonradan yapılıyor gibi göstermek delil bütünlüğünü sağlamaya yeter mi? O CD´lerin hiçbiri 321 sanığın bir tanesinde bile çıkmadı. Donanma Komutanlığı´nda Hakan Büyük´ün evinde bulundu. O CD´ler Çetin Doğan´ın evi aranırken çıksa hay hay. Sonradan konmuş olsa bile saygı gösterecektik.?
Savunmasına devam eden Ülgen, göz önünde kademe kademe hak ihlali yapıldığını anlatırken şunları söyledi: ?İstanbul 10. Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken´in çok iri ve güzel gözleri vardır. Başlangıçta meslektaşlarımızla göz teması içindeydi. Bir defasında bir meslektaşımız göz teması yapacağı konum dışına çıktı. Diken, ´Lütfen yerinizi değiştirin sizinle göz teması kuramıyoruz´ dedi. Salonda alkış koptu. Bakın bu kadar göz temasına önem veren bir hakim 1 hafta sonra Gölcük Donanma Komutanlığı´na sözde deliller geldi ve o Cuma günü 144 kişinin tutuklanmasına 29 kişinin yakalanmasına karar verdi. Sonraki duruşmalarda Mahkeme Başkanı bizimle hiç göz teması kurmadı. Bir duruşmada ´Sayın Başkan, gözlerinizi arıyorum neredeler?´ dedim. Gerçeklere aykırı, gerçeklerden kaçınan, korkan bir yargı anlayışıyla buraya geldim. Bunu kırmak zorundayım. Bu sizin de bizim de görevimiz. Batı´da saygın bir anlayış vardı. Aksaklıklar, yandaşlıklar olsa da saygındı, onlar aşılabilirdi ama şimdi geldiği nokta çok kötü. Türk yargısına sahip çıkmak zorundayız. Göz göre göre bu yanlışlıklar Yüksek Mahkeme´den geçmemeli, geçemez.?
Avukat Celal Ülgen, delil CD´lerini göstererek, üzerilerindeki yazıların sanık Süha Tanyeri´nin yazılarından harfler alınarak kopyalandığını savundu.
Balyoz planındaki ekonomi politikalar programının Haydar Baş´ın 2005 yılında yaptığı konuşmanın aynısı olduğunu, Baş´ın daha sonra bunu kitap haline getirdiğini anlatan Ülgen, ?Sahtecilik yapanların akıllarını, zekalarının bu kadar olduğunu gösteriyor. Çok mükemmel çok ayrıntılı bir plan yapmışlar ama tek eksikleri zaman kurgularını yerine getirememek olmuş, bu çelişkileri yapmamayı düşünememişler, kusursuz plan olmaz, bu kadar şey çıkacaktır? dedi.
Balyoz Planı´ndaki darbe yapıldıktan sonra oluşturulacak hükümet programının Mesut Yılmaz´ın hükümet programından alındığını ve Bayrak Harekat Planı´ndan alıntılar bulunduğunu anlatan Ülgen, ?Plan özgün olarak bile hazırlanmamış. Çeşitli yerlerden alıntılar yapılmış, yamalı bohça gibi? dedi.
-Mahkeme Başkanından özet uyarısı-
Bu sözlerin ardından araya giren Mahkeme Başkanı Ertuğrul, şu ana kadar 75 avukatın savunma yaptığını anımsatarak, ?Bu savunmalarda genelde dosyanın geneli üzerindeki mahkumiyet hükmüne esas alınan deliller anlatıldı. Daha sonra avukatlar kendi müvekkillerine yönelik spesifik savunmalar gerçekleştirdiler. Üzerinden çok da zaman geçmedi, yararlı olmadı dersek doğru olmaz ama savunma süresinin de tasarruflu kullanılması adına özetlerseniz, bunu mesleki tecrübenizle yapacağınıza inanıyorum. Aramızda diyalog olsun diye bunları söylüyorum? dedi. Ülgen ise konuşan yargıç istediklerini belirterek, ?Bizde yargıçlar susuyor, konuşan yargıçlara susamış vaziyetindeyiz. Avrupa´da yargıçlar ´o konuyu geç, biz ikna olduk´ diyor bizde bu yok? dedi.
ÖĞLE ARASI
Ülgen´in savunması sürerken saat 12.00´de duruşmaya 13.00´e kadar öğle arası verildi. Avukat Ülgen savunmasına öğleden sonra devam edecek.
Avukat Ülgen, savunmasına öğleden sonra da devam etti. Ergenekon ve Balyoz davalarının ABD´nin tezkere intikamı olduğunu savunan Ülgen, saat 14.45´e kadar süren savunmasında, Türkiye´de arkasında ABD olmadan darbe yapılamayacağını öne sürdü. Ülgen, 2003 yılında Irak´a yönelik 1 Mart Tezkeresi´nin Meclis´ten geçmemesini Türk Silahlı Kuvvetleri´nin ABD´ye darbesi olarak değerlendirdi.
İddialarını sürdüren Ülgen, sanıkların ev ve işyerlerinde bulunan delillerin baskınlar esnasında polisler tarafından konulduğunu öne sürdü.
-Mahkeme Başkanından eleştiri-
Türk yargısını da Yargı batak içine girmiştir. Türkiye´de yargı yok. diye eleştiren Ülgen´i mahkeme başkanı Ekrem Ertuğrul uyardı. Ertuğrul, Yerel mahkemeyi eleştirin ama devletin top yekün yargı organlarına yönelik genel bir tanımlamadan lütfen kaçının. dedi.
SANIK AHMET YAVUZ´UN AVUKATI DURSUN YARSUVAT´IN SAVUNMASI
Avukat Ülgen´in dün ve bugün toplamda 6,5 saat kadar süren savunmasını tamamlamasının ardından kürsüye sanık Ahmet Yavuz´un avukatı Duygun Yarsuvat geldi ve savunmasına başladı.
Yarsuvat, davada delil kabul edilen dijital verileri savcılığa sunan Gazeteci Mehmet Baransu´nun, yıllarca İmamhatip mezunu olduğunu gizlemek zorunda kaldığını, üniversitede Onuncu Yıl marşında ayağa kalkmadığı için disiplin soruşturması geçirdiğini anlattığını aktardı. Yarsuvat, Bu, Mehmet Baransu´nun bir takım dış etkenlerle beraber ortaya koyduğu bir senaryodur. Çünkü Baransu senaryo yazmaya çok meraklı. Bundan evvel de yazmış. Sonra bunu yazdı, yardım da aldı bunu yazarken ifadelerini kullandı. Soruşturmayı yürüten polislerin ABD´de eğitim aldığını ve bunun da dikkat çekici olduğunu savunan Yarsuvat, yerel mahkemede yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekti.
Mahkemenin taleplerinin hiçbirini yerine getirmediğini savunan Yarsuvat, Bizim ne delillerimiz toplandı, ne istediğimiz şahitler dinlendi ve biz hiçbir şey yapamadan huzurunuza geldik. Onun için bütün arkadaşlar yakına yakına huzurunuzda içlerini döküyor. Biz bir yargılama görmedik esasında diye konuştu.
Mahkemenin verilerdeki çelişkilerle ilgili güncelleme kabulünü eleştiren Yarsuvat, 2007´de güncellendiğine göre suç devam ediyor. O zaman niye suç işleme tarihi 2003 Mart ayı deniyor? Biri emekli olmuş, diğeri terfi etmiş, öbürü ölmüş. Bunu yaptı diyorsun sonra da güncelleşti diyorsun. Eğer 2007 yılında güncellendiyse suç da o tarihte güncellenmiştir. Bu da bir çelişkidir. Bu senaryoyu hazırlayanların kafası karışık. Bu senaryoyu hazırlayanlar bu kişileri sanık olarak birer birer seçtikleri kişileri cezalandırmak isteyen kişilerdir değerlendirmesinde bulundu. Davanın Türkiye´nin geleceği açısından çok önemli olduğunu anlatan Yarsuvat, Siz de düşünüyorsunuzdur, niye bu hakim bu kadar talep olmasına rağmen bir bilirkişi incelemesi yaptırmadı? Niçin şahitleri, Aytaç Yalman´ı dinlemedi, Hilmi Özkök´ü dinlemedi, başka bir mahkemedeki ifadesini alıp kırpıp onu okudu? Özel yetkili mahkemeyi olağanüstü mahkeme yapan bu davranışlardır. Suç duyurusunda bulunmasıdır, avukatlara gözdağı vermek için? dedi.
Bu tür davalara verilen isimlere değinen Yarsuvat, Türkiye´deki polislerin ABD´de eğitim görmeye başlamasının ardından bu davalara isim verilmeye başlandığını savundu. Yarsuvat, her davaya isim verildiğini, Türkiye´nin böyle bir uygulaması olmadığını bunların bir yerlerde hazırlanarak geldiğini öne sürdü. Yarsuvat, ?Bu dava 2003 yılının Mart ayında teskerenin reddedilmesiyle düğmeye basılan bir senaryonun sonucudur dedi.
SANIK AHMET YAVUZ´UN DİĞER AVUKATI (OĞLU) SELİM YAVUZ´UN SAVUNMASI
Avukat Yarsuvat´ın 2 saate yakın süren savunmasını tamamlamasının ardından kürsüye sanık Ahmet Yavuz´un diğer avukatı ve oğlu Selim Yavuz geldi ve savunmasına başladı.
Ahmet Yavuz´un oğlu olan Avukat Selim Yavuz, temyiz dilekçesini verdikleri yerel mahkemenin üye hakiminin sohbet sırasında kendilerine, 10 sene sonra sizin mi yoksa bizim mi vatan haini olacağımız belli değil dediğini anlatarak, ?Babamı savunduğum için 10 sene sonra vatan haini olacağımı düşünmüyorum? diye konuştu. İnsanın avukat olup babasını, eşini, yakınını savunmanın kolay olmadığına dikkat çeken Yavuz, bunun ise bir kader olduğunu belirtti. Abraham Lincoln´ün Bazı insanları her zaman, bütün insanları ise bazen kandırabilirsiniz ama bütün insanları her zaman kandıramazsınız sözünü anımsatan Yavuz, her 3 kişiden 2´sinin bu davalarda bir yanlışlık var dediğine inandığını dile getirerek, babasına, Hiç merak etme, rahat ol. Sen belki görürsün, belki görmezsin ama ben göreceğim bu kumpasın ortaya çıktığını dediğini aktardı.
-´Bu kumpası planlayanlardan ne kadar nefret ettiğimi tahmin edersiniz´-
Yavuz, ?Babamı 18 sene hapse mahkum eden, bu kumpası planlayan insanlardan ne kadar nefret ettiğimi tahmin edersiniz. Allah´tan tek dileğim bu kişilerin hukuk önünde hesap vermesidir ama ben onların başına Balyoz gibi bir şey örülmesini istemiyorum. Böyle bir şey olursa onların avukatlığını bile yapabilirim. Çünkü hukuk babamdan da benden de daha önemlidir. Yassıada davası neyse Balyoz davası da odur. Bunlar kardeş davalardır. Siyasi tarihe ve hukuk tarihine düşen kara lekelerdir? değerlendirmesinde bulundu.
-Mahkeme Başkanından avukata uyarı-
Avukat Yavuz, savunmasının sonunda kararınız onama da olsa bozma da olsa bunları yazmak zorundasınız gibi bir ifade kullanınca araya giren Mahkeme Başkanı Ekrem Ertuğrul, Ben savunmanıza karışamam. Siz heyete kararını nasıl yazacağını dikte edemezsiniz. heyecanınıza ve gençliğinize veriyorum. uyarısını yaptı.
SANIK CAHİT SERDAR GÖKGÖZ´ÜN AVUKATI SERHAT ZENGİNPEDÜK´ÜN SAVUNMASI
Avukat Yavuz´un 1 saatlik savunmasının ardından duruşmaya 10 dakika ara verildi. Aranın ardından kürsüye sanık Cahit Serdar Gökgöz´ün avukatı Serhad Zenginpedük geldi ve savunmasına başladı.
Avukat Zenginpedük, delillerin müvekkilinin evinde, işyerinde veya hakimiyet alanında elde edilmediğini anlatarak, ?Davada delil olarak kabul edilen ve hukuka uygun elde edildiği ifade edilen verilerin kesin ve güvenilir bir şekilde elde edilmemiş olması benzer davalarda da tereddütler yaratacaktır. Delillerin elde edilmesinde uygulanan yöntemlerin mutlaka çok katı yöntemlere göre belirlenmiş, usullerle toplanması zorunludur. Aksi halde hukuk güvensizliği ve kaos yaşanacaktır? değerlendirmesinde bulundu. Yapılmayan bir toplantıdan dolayı müvekkilinin cezalandırıldığını belirten Zenginbedük, ?Müvekkilim yapılmayan bir toplantıdan dolayı çok ağır bir hüküm ile karşı karşıya kalmıştır. Müvekkilim tutuksuz yargılanmıştır. Savcılık mütalaasının verilmesinden sonra gerekli olan tüm duruşmalara katıldık. Takdiri indirim nedenlerinin uygulanmaması bozma nedenidir? dedi.
DURUŞMALARA GELEN TÜM AVUKATLARIN SAVUNMASI TAMAMLANDI
Avukat Zenginpedük´ün 20 dakika süren savunmasını tamamlamasının ardından Mahkeme Başkanı Ertuğrul açıklama yaptı. İlan edilen listede yer alan avukatlardan duruşma salonunda hazır bulunanların dinlenmesi tamamlanmıştır. diyen Başkan Ertuğrul, Sırası geldiği halde salonda olmayan, savunma yapmayan avukatlar için yeni liste hazırlandı. Salon çıkışına asılacak, basına dağıtılacak ve Yargıtay´ın sitesinde yayınlanacak. Bu listeye göre savunmaların ikinci turuna yarın itibarıyla başlanacaktır dedi.
BUNDAN SONRA HAFTANIN 5 GÜNÜ DURUŞMA YAPILACAK
Başkan Ertuğrul, bundan sonra Cuma günlerinde de savunma yapılacağını, duruşmanın kesintisiz haftanın 5 günü devam edeceğini söyledi. Şu ana kadar Cuma günleri hariç haftanın ilk dört iş günü duruşma yapılmaktaydı.
DURUŞMA SONA ERDİ
Ardından saat 18.30´da duruşmaya yarın sabah 09:00´a kadar ara verildi.
(14 Ağustos 2013, 10:11)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Balyoz temyiz duruşmaları manşetlerimiz
Yargıtay Başsavcılığı: Balyoz onansın
Flaş!!! Balyoz davası bitti
Balyoz Planı ve davasıyla ilgili manşetlerimiz
Balyoz ve diğer davalardaki delil tartışmaları
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve bağlantılı iddianamelerde arama yap