Ergenekon ve bağlantılı davalara bakan İstanbul 12. ve 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakimlerine suikast yapacağı iddiasıyla gündeme gelen ve 7 kapılı Kandıra cezaevinden kaçan Mikail Zor, 7 aydır yakalanamadı. Suriye´de ölmüş olabileceği de iddia edilen Zor´un mahkemeler üzerinde tehdit aracı olarak kullanılmak üzere Ergenekon tarafından İstanbul´da saklandığı da iddia ediliyor. Mikail Zor´un en güvenlikli hapishaneden kaçırılması ve Suriye´de öldü gösterilerek olası bir eylem için korunup kollanması ile Danıştay saldırısı arasında benzerlikler var.
25.06.2013 10:35 Cinayet ve adam kaçırma gibi 19 ayrı suçtan müebbet hapsin yanı sıra toplam 57 yıl ceza alan Mikail Zor´un (29), yüksek güvenlikli Kandıra F Tipi Cezaevi´nden firarıyla ilgili önemli ayrıntılara ulaşıldı. Zor´un, hem normal hem de elektronik kilitlerle donatılmış olan 7 adet yüksek güvenlikli kapıyı hiçbir engelle karşılaşmadan geçerek cezaevinden kaçtığı öğrenildi. Ergenekon ve bağlantılı davalara bakan İstanbul 12. ve 13. Ağır Ceza Mahkemesi başkanlarına suikast yapacağı iddiasıyla gündeme gelen Zor´un, mahkemeler üzerinde tehdit aracı olarak kullanılmak üzere İstanbul´da saklandığı da iddia ediliyor. Şüpheli kaçışla ilgili başlatılan soruşturmalardan henüz bir sonuç elde edilemedi.
Mikail Zor (29) cinayet ve adam kaçırma gibi 19 ayrı suçtan İstanbul 12. ve 13. Ağır Ceza Mahkemeleri´nde yargılandı. Davalar sonucunda müebbet hapis ile 57 yıl ceza aldı. Zor, hakkındaki kararlar temyiz aşamasındayken tutuklu bulunduğu Kandıra F Tipi Cezaevi´nden 4 Kasım 2012 tarihinde firar etti. Zor ile aynı koğuşta kalan ve Türkiye´nin seri katillerinden biri olan Durmuş Anuçin, firarın ardından savcılığa ifade verdi. Anuçin, Zor´un kendisine İstanbul 12. ve 13. Ağır Ceza Mahkemesi başkan ve üyelerini öldüreceğini söylediğini kaydetti.
7 aydır kayıp olan Zor´un yakalanması için dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin´in talimatıyla 5 kişiden oluşan uzman bir polis ekibi oluşturuldu. Adalet Bakanlığı´nın Kandıra F Tipi Cezaevi´ne gönderdiği müfettiş de çalışanların ifadelerini aldı. İlk olarak cezaevinin bağlı olduğu savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. İhmali aşan şüpheli detayların ortaya çıkması üzerine terör suçlarına bakan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı firarın arkasında örgütlü bir yapı olup olmadığının tespiti için soruşturma başlattı.
-Tesadüf, kameralar da bozuk çıktı!-
Diğer bir soruşturma Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından yürütüldü. HSYK yetkililerinin yaptığı ilk incelemede, Mikail Zor´un açık unutulan bir kapıdan kaçtığı öne sürüldü. Zor´un kaçtığı güzergahtaki kameralar bozuk olduğu için kayıt yapılamadığı da belirtildi. Savcılık bu olayları, ihmali aşan şüpheli gelişmeler olarak değerlendirdi.
-Öldü gösteriliyor-
Bu gelişmelerin ardından firari sanığın Suriye´de Esed güçleri ile çatışırken öldürüldüğü iddia edildi. Ancak bu iddianın hedef şaşırtmak için yapıldığı belirtiliyor. Mikail Zor´un cezaevinde örgütlü bir yapı tarafından kaçırıldığı ve mahkemeler üzerinde bir tehdit unsuru olarak İstanbul´da saklandığı ileri sürüldü. Zor´un, fiziki ve elektronik kilitlerle donatılmış olan 7 adet yüksek güvenlikli kapıyı da hiçbir engelle karşılaşmadan geçerek cezaevinden kaçtığı öğrenildi. (Yakup Çetin, Metin Çolak / Zaman)
-Aynı örgüt, aynı numara-
Mikail Zor´un kaçışında yaşanan tuhaflıklar ile onun Suriye´de ölmüş olabileceği iddiası, akıllara Danıştay hakimlerine yönelik saldırıyı getiriyor. Saldırganın ve olasılıkla diğer arkadaşlarının Danıştay binasına yönelik keşif ve binaya giriş görüntüleri, kameraların çalışmaması nedeniyle tespit edilememişti. Daha sonra kameraların iki gün boyunca kasıtlı olarak bozulduğu ortaya çıktı. Son anda bir polis memuru tarafından yakalanan Danıştay saldırganının kaçmayı başarması durumunda Danıştay provokasyonun ne şekilde gelişeceğine dair iddialar ortaya atıldı. Bunlardan birine göre dinci görünümlü bir saldırı gerçekleştiren saldırgan Alparslan Arslan´ın İran´a kaçtığının iddia edilecek, ancak kendisi yurtiçinde korunup kollanacağı ileri sürülmüştü. Star yazarı Cevheri Güven, bu senaryo ve olasılıkları ele alan ilginç bir yazı kaleme almıştı. Mikail Zor´un en güvenlikli hapishaneden kaçırılması, Suriye´de öldü gösterilerek olası bir eylem için korunup kollanması ile Danıştay saldırısı arasında benzerlikler var. Ergenekon mahkeme üyelerine suikast yapmayı planlayan Mikail Zor ile Ergenekon tetikçisi Alparslan Arslan arasında hem örgüt, hem koruyup kollama yöntemleri benzerliği var. Örgüt aynı, tetikçiyi koruma numarası aynı.. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(25 Haziran 2013, 10:35)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
İşte adım adım Danıştay saldırısı
Flaş!!! Mütalaa: Ergenekon var
Ergenekon ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap