Tam
EskidenYeniye
 

Özal otopsisinde önemli gelişme

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın şüpheli ölümüyle ilgili soruşturmada önemli gelişme.. ´Zehir var, zehirlenme yok´ diyen Adli Tıp raporunu mercek altına alan Ankara Cumhuriyet Savcılığı, bunun için bağımsız bir bilirkişi heyetini görevlendirdi. Uzman heyet, Özal´ın naaşından alınan doku örneklerinde kadmiyum zehrinin 18,15 ppm çıkmasına rağmen söz konusu verinin Aralık 2012 tarihli Adli Tıp raporunda dikkate alınmadığını belirledi. Zehrin, normal değerlerin üstünde olduğunu gösteren bu testin görmezden gelindiği, kadmiyumun 1 ppm´nin altında çıktığı bir başka verinin esas alındığı tespit edildi. Uzmanlar, naaşın altındaki çamurda bulunan DDE miktarının mezarın diğer bölgelerinden 50 kat fazla olduğu bilgisinin de göz ardı edildiğini belirledi. Oysa bu durum, Özal´ın naaşındaki zehrin topraktan değil bizzat naaşında olduğunu ve yıllar içinde taban kısmında biriktiğini gösteriyor. Uzmanların görüşüne göre, eğer zehir toprakta olsa idi mezarın her bölgesinde miktarı aynı ya da benzer olmalıydı. Otopsi raporunda başka eksiklikler de tespit edildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

21.06.2013 10:04 Başbakan Tayyip Erdoğan´ın ´Özal zehirlendi´ sözleri Adli Tıp raporunu yeniden tartışmaya açarken, şüpheli ölümle ilgili soruşturma cephesinde de önemli bir gelişme yaşandı. ´Zehir var, zehirlenme yok.´ diyen Adli Tıp raporunu mercek altına alan Ankara Cumhuriyet Savcılığı, bunun için bağımsız bir bilirkişi heyetini görevlendirdi. Uzman heyet, Özal´ın naaşından alınan doku örneklerinde kadmiyum zehrinin 18,15 ppm çıkmasına rağmen söz konusu verinin Aralık 2012 tarihli Adli Tıp raporunda dikkate alınmadığını belirtti. Zehrin, normal değerlerin üstünde olduğunu gösteren bu testin görmezden gelindiği, kadmiyumun 1 ppm´nin altında çıktığı bir başka verinin esas alındığı tespit edildi. Uzmanlar, naaşın altındaki çamurda bulunan DDE miktarının (tarım zehrinin parçalanmış hali) mezarın diğer bölgelerindeki DDE miktarından 50 kat fazla olduğu bilgisinin de göz ardı edildiğini belirledi. Diğer bir önemli tespit ise raporun ham analizlerinde görülen hekzaklorobenzen (HCB) isimli zehrin sonuç kısmında yer almaması oldu. Heyet, bu kritik verilere ve Özal´ın vücudunda birden fazla zehir bulunmasına raporda yer verilmemesine dikkat çekti.

Bağımsız bilirkişi heyetinin hazırladığı raporda, Özal´da karaciğer, kemik iliği tozunda, beyinde, sabunlaşmış dokuda bulunan kadmiyum (cd) analizleri yapılış şekli de eleştirildi. Özal´da tespit edilen kadmiyum miktarıyla ilgili genelde 1 ppm (zehirlenme miktarı) altındaki değerleri sonuç raporuna yansıdı. Bunun da Türkiye´deki normal popülasyon sonuçları ile literatürdeki değerlerle uyum gösterdiği belirtildi. Fakat süreçte X-ray fluorescence (XRF) yöntemiyle yapılan incelemede kadmiyum değerinin 18,15 ppm bulunması dikkate alınmadı. Burada bir miktar bulaşma söz konusu olduğu ifade edilmesine rağmen tekrar XRF cihazında analiz yapılmaması önemli bir eksiklik olarak gösterildi. İncelemeler sonucunda ayrıca XRD analizi de yapıldı. Burada da kadmiyum tuzları bulunduğu gerekçesiyle kemik dokusunun yedek olarak alınan örneği TÜBİTAK´a gönderildi. Fakat TÜBİTAK´ta XRF yöntemi çalışılmadı. Onun yerine ICP-MS analizi yapıldı. Sonuç ise 0,046 ppm bulundu. Bu da kabul edildi.

BÖBREK ANALİZLERİ YAPILMADI

Hazırlanan raporda ciddi bir eleştiri de analizlerin kadmiyumda ani zehirlenmeleri gösterecek böbrek analizlerinin yapılmasına geldi. Normalde kadmiyum zehirlenmesinde kronik maruz kalma kemikte kendini gösterirken, akut (ani) zehirlenmelere böbrekten bakılması gerekiyor. Fakat bu analizler Adli Tıp incelemelerinde yapılmadığı aktarılıyor. Kadmiyum böbreklerde biriken ve kan kimyasını da bozan ağır bir metal olarak biliniyor.

Dışarıdan bilirkişilerin yaptığı çalışmada kimyasal analizlerde tespit edildiği halde raporun sonuç kısmına girmeyen iki zehre daha dikkat çekildi. Hekzaklorobenzen (HCB) ve hexabromobenzene (HBB) isimli zehirlerin varlığına vurgu yapılmaması, bunlara ilişkin detaylı çalışma yapılmaması da eleştirildi. Savcılığın isteği üzerine raporun tümü ve eklerini inceleyen ekip, özellikle HCB oranının normalin çok üzerinde olduğunu tespit etti. Fakat bunun miktar tayininin ve açıklamasının raporun sonuç kısmında yer almaması eksiklik olarak görüldü. Aslında HCB söz konusu Adli Tıp Kurumu raporunun sonuç kısmında sadece bir cümle ile geçiyor. Kurul, Adli Tıp Kimya İhtisas Dairesi Toksikoloji Şubesi raporuna atıfta bulunarak, ´arama sonuçlarında DDE´nin ve yine bir pestisit olan HCB´nin maddelerine rastlanıldığının belirtildiği´ şeklinde aktarılıyor.

ZEHİR TOPRAKTAN GEÇSEYDİ, HER YERDE MİKTARI BENZER OLURDU

Savcılığın talebiyle Adli Tıp Kurumu raporunu inceleyen bağımsız bilirkişiler, Özal´ın naaşının bulunduğu mezarın etrafından alınan farklı toprak numunelerinde belirlenen değişik DDE zehri miktarlarının iyi yorumlanmadığı görüşünde. İncelemelere göre, Özal´ın mezarın yan duvarlarında DDE oranı 0,8823 ppm (zehir miktarı) değerindeyken bu mezarın tam altındaki noktada 49 ppm´ye çıkıyor. Kısaca yaklaşık 49 kat daha fazla. Bu da gösteriyor ki Özal´ın naaşındaki zehir topraktan değil bizzat naaşında vardı ve yıllar içinde naaşının oturduğu taban kısmında birikti. Uzmanların görüşüne göre, eğer zehir toprakta olsa idi mezarın her bölgesinde miktarı aynı ya da benzer olurdu. Bu durumla bağlantılı diğer bir önemli konu ise Özal´ın otopsisinde tespit edilen başta DDE ve diğer zehirlerin 19 yıl boyunca tekrarlayan su birikmelerinin etkisiyle ciddi anlamda konsantrasyon (çözünen madde miktarı) kaybına uğramış olabileceği. Uzmanlara göre, gerek DDE gibi zehirler, gerekse kadmiyum gibi ağır metallerle ilgili olarak bulunan sonuçlar değerlendirilirken 19 yıllık süre, yıkım ve yarılanma açısından da ele alınmalıydı. Buna göre farklı açıklamalar getirilmeliydi. Rapora göre, yağan yağmur ve toprağın emdiği su düşünüldüğünde zehir miktarı yıllar boyunca azalma göstermiş olmalı. Tartışmalı Adli Tıp Kurumu´nun raporunda, Özal´ın vücudunda yapılan incelemede zehir tespit edildiği aktarılıyor, ancak, Özal´ın ´dışarıdan bir müdahaleyle zehirlendiğine dair bir bulguya rastlanmadığı´ ifade ediliyordu. (Çağlar Avcı / Zaman)

ESKİ ADLİ TIP MÜDÜRÜ: OTOPSİ ÇOK ACELEYE GETİRİLDİ

Getiğimiz günlerde bir açıklama yapan Toksikoloji uzmanı ve eski İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy da otopsi raporundaki çelişkilere dikkat çekmişti. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın yüksek dozda ilaç verilerek öldüğünü öne süren, Özal´ın zehirlenmediğinin söylenemeyeceğini belirten Sevil Atasoy, raporun yazım aşamasında iki ay gibi bir süre verilmesinin yanlış olduğunu belirtiyordu. Atasoy, Zehirlenmediği söylenemez, çünkü aceleye getirilmiş bir çalışmadır. Bildiğiniz gibi Yaser Arafat´a eşinin ısrarı üzerine feth-i kabir yapılmıştır ve sadece radyoaktif polonyum aranması için altı ay süre istenmiştir. Turgut Özal örneğinde hangi madde ile zehirlendiğine dair bir şüphe bile yokken ´iki ay içinde rapor verilecek´ şeklinde bir taahhüde girilmiş ve bu süre içinde rapor verilmiştir. Rapor, bu telaşın bütün negatif sonuçlarını içermektedir. Feth-i kabirden itibaren her bir alanın uzmanlarıyla çalışılmamış olmasının etkilerini hissetmemek mümkün değil. diyordu. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)

OTOPSİ YENİDEN YAPILSIN

22.06.2013 11:31 Zaman´ın dün manşetine taşıdığı yeni heyet raporu, kamuoyunda büyük yankı buldu. Özal´ın mesai arkadaşları, ´zehir var, zehirlenme yok´ diyen Adli Tıp raporunun hiç kimseyi tatmin etmediğini belirterek yeni rapor hazırlanmasını istiyor. Eski Bakan ve Başbakan yardımcılarından Ekrem Pakdemirli, ?Adli Tıp´ın hazırladığı rapor eksiktir. Ne kamuoyunu ne de bu işleri bilen insanları tatmin etmemiştir. Biz vatandaş olarak, bağımsız tarafsız, bizi tatmin eden bir rapor görmek istiyoruz.? diyor.

Eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın ise Özal´ın öldüğüne değil, öldürüldüğüne inandığını aktarıyor. Savcılığın bağımsız kişilere hazırlattığı raporun gerçeği yansıttığını ifade eden Şıvgın, ?Çünkü Adli Tıp tarafından hazırlanan rapor açıklandığında rapora inanmamıştım. Savcılığın bilirkişilere hazırlattığı bu rapor daha evvelki raporu ortadan kaldırıyor. Bilirkişinin yapmış olduğu çalışmaya göre savcılığın yürümesi lazım. Bu yapıyı ona göre değerlendirmelidir. Bir daha Özal gibi herhangi bir devlet görevlisi herhangi bir olaya, tehlikeye maruz kalmasın diye aydınlatılmalıdır. Yoksa Özal´ın ölümünü aydınlatmak Özal´ı geri getirmeyecektir.? şeklinde konuştu.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan ise bu gibi durumlarda izlenebilecek yöntem konusunda bilgi verdi. Alkan, ?Yeni bir rapor hazırlanması konusunda hakim ve savcıların kısıtlı bir yetkisi yok. Bu makamlar çok sayıda heyet belirleyip inceleme yaptırabilir. Bütün mevcut bu bilgi ve bulguları o heyetler de inceler. Bu da hazırlanacak ek iddianameye ek deliller olarak konulabilir.? dedi. (Çağlar Avcı, Yavuz Akengin / Zaman)

AHMET ÖZAL: BAŞBAKAN´IN ÖZAL ZEHİRLENDİ DEMESİ ÇOK ÖNEMLİ

30.06.2013 15:10 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın şüpheli ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda önemli bulgulara ulaşılıp dava açıldı. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın oğlu Ahmet Özal, Eylül ayında ilk duruşması yapılacak olan dava öncesi Cihan Haber Ajansı´na çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ahmet Özal, babasının ölümünden sonra bile, Özal ailesi üzerindeki operasyonun devam ettiğini dile getirdi.

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın oğlu Ahmet Özal, sadece babasının ölümünün değil, Mumcu, Kahveci, Eşref Bitlis Paşa´yı ortadan kaldıranların aynı el olduğunu iddia etti. Ahmet Özal, 19 sene boyunca bu olayı kimse ciddiye almadı. 1999 yılında milletvekili olduğumda babamın ölümünün araştırılması için Meclis Araştırma Komisyonu´nun kurulması için önerge verdim. ´Sadece babamın olayı değil, 93 yılı incelensin´ demiştim. Hala 93 yılının incelenmesi gerektiğini söylüyorum. Uğur Mumcu, Adnan Kahveci, Eşref Bitlis Paşa ve babamın ölümü faili meçhul olarak tarihe geçti. CHP´lilere ´Uğur Mumcu sizin sevdiğiniz bir insandır ilgilenin´ dedim oralı olmadılar. Cumhuriyet gazetesi bunu haber bile yapmadı. Kendi yazarlarıydı oysaki. Gerisini siz düşünün. Türkiye´de bu kadar yıldır televizyonlarda bağıra bağıra konuşuyorum. Uğur Mumcu´nun adını sayıklayarak başlıyorum, fakat Türkiye´deki sol düşünce yapısında olan insanlardan en küçük bir destek görmedim. Bu cinayetlerin hepsi aynı elden yapılmıştır. Babamınki ile Uğur Mumcu farklı değil. Hatta Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, Bahriye Üçok´a kadar bunların hepsi aynı kalemden çıkmıştır. ifadelerini kullandı.

´Turgut Özal´ı resimden çıkartarak her türlü oyunu oynadılar´

1993 yılında siyasette dizaynı yapıldığını söyleyen eski milletvekili Ahmet Özal, babasının öldürülmesinin en büyük sebebinin Kürt meselesini çözmek istemesi olduğunu belirtti. Ahmet Özal, şu ifadeleri kullandı: Turgut Özal´ın öldürülmesinin en büyük nedenlerden biri Kürt meselesidir. Babam siyasete dönmüş olsaydı Kürt meselesi bitmiş olacaktı. AB süreci de bu kadar uzamazdı. Belki de şu an birliğin içindeydik. Yan nedenleri de Orta Asya´da Türk devletlerinin birleştirilmesi projesi vardı. Türk devletleri birliği... Babamın ölümüyle o dönem fırsatı kaçırdı Türkiye. Ayrıca müthiş bir siyaset dizaynı yapıldı 1993´de. Düşünün, Özal´ı öldürmemiş olsalardı, Süleyman Demirel cumhurbaşkanı, Tansu Çiller´de başbakan olamayacaktı. Dolayısıyla 28 Şubat süreci yaşanmayacaktı. Babamın ölümünden sonra da operasyon aile üzerinde devam etti. Aile olarak siyasetten uzak durmamızı sağladılar. ´Turgut Özal´dan kurtulduk, bir de oğlu başımıza çıkmasın´ dediler. Çünkü arkanda kitle taşıyabilme ihtimalinden korktular. Turgut Özal´ın resimden çıkartılmasıyla her türlü oyunu oynadılar. Bu oyun 2002´ye kadar sürdü. AK Parti de bu oyunu bozdu. Merkez sağ liderleri partilerini çökertti.

´88 suikastını kimler yaptıysa, babamı zehirleyenler de onlar´

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın öldürülmesinin arkasında uluslar arası bir gücün olmadığını söyleyen Ahmet Özal, 88 yılındaki suikastın arkasındakilerin bu işi organize ettiğini savundu. Ahmet Özal´ın tespiti şöyle: Turgut Özal´ın ölümünün uluslar arası bir operasyon olduğunu düşünmüyorum. Dış mihraklar lafına pek inanmıyorum. Bu iş içerden yapıldı. Dış mihraklar diyerek bu anlamda komplo teorisi aramak paranoyakça. Türkiye o kadar zayıf bir ülke değil. Babamın ölümü ile ilgili mesele incelenirken, bağlantılar, 88 suikastı ile birleşecek. O suikastın arkasında çıkanlar 2-3 sene sonra bunu yaptılar zaten. Babama birkaç suikast girişimi oldu. Dolayısıyla hem suikast hem de ölümüyle ilgili gerek kozmik odalarda, gerek devletin arşivlerinde, zamanında yapılmış bütün araştırmalar var. Bunlar zamanla ortaya çıkacak.

´Otopsi heyetinde Sevil Atasoy´un olmasını istedim ama kabul ettiremedim´

Adli Tıp Kurumu´nun feth-i kabir işlemi ve sonrasındaki otopsi heyetinde Prof. Dr. Sevil Atasoy´un olmasını istediğini ama kabul ettiremediğini söyleyen Ahmet Özal, ´tansiyon ilacından öldürüldü´ tespitinin çok önemli olduğunu dile getirdi. Ahmet Özal, Gerek feth-i kabir gerekse otopsi sırasında Sevil Atasoy´un heyetin içinde yer almasını istedim. Fakat bunu kabul ettiremedim. Niye istemediler açıkçası çok merak ediyorum. Sayın Atasoy´un heyete girmesi lazımdı bence. Aslında yabancı adli tıpçıların da olmasını istedim. Fakat isteğim kabul edilmedi. Rusya, Avrupa, Amerika´da bu işin gerçekten uzmanlarını getirtmek istedim. Bu isteğim de kabul görmedi. Ama raporda bir yığın hataların yapıldığı ortaya çıktı. Ayrıca Sevil Atasoy´un ´tansiyon ilacıyla öldürüldü´ tespiti çok önemli. Eğer sen birini öldürmek istiyorsan ve arkanda iz bırakmak istemiyorsan ne yaparsın? Tansiyon ilacı buna çok güzel bir örnek. Tansiyon ilacını fazla fazla verirsin ve adamı zehirleyerek öldürürsün. Ama ilginç olan Adli Tıp Kurumu bunu nasıl gözden kaçırıyor? Akıl alır gibi değil. ifadelerini kullandı.

´Adli tıpta bu işi engellemeye çalıştılar´

Turgut Özal´ın cenazesinin çok büyük bir bölümünün bozulmadan kabirden çıkmasını ´Allah´ın bedeni sakladığı´ şeklinde yorumlayan Ahmet Özal, bu olayda artık hiçbir şeyin gizli kalamayacağını kaydetti. Özal, şu ifadeleri kullandı: Soruşturma selametle tamamlanacak. Savcının elinde çok güçlü deliller olduğunu düşünüyorum. Kendisi kararlı ve düzgün bir insan... Adli Tıp´ta da bu işi engellemeye çalıştılar ama engelleyemediler. Bunun üstünü kapatmaya çalışsalar bile başarılı olamayacaklar. Neden olamayacaklar? Bir insanın vücudu öldükten 5 sene sonra kemik kalıyor. Babamın vücudunda 19 yıl sonra bile beyni dahil birçok organını yerinde buluyorlar. Eğer 19 sene çürümesi gereken bir ceset çürümediyse, bunu ancak Allah yapabilir. Allah bunu saklayıp senin önüne çıkarıyor. Dolayısıyla bu olayda artık gizli kalamaz. Eğer sen bunu gizlemeye çalışırsan, Allah´ın gazabına uğrarsın ve engelleyemezsin.

´Başbakan´ı devletimize zarar veririz düşüncesiyle yönlendirdiler´

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın Afrika seyahatine hareketinden önce kullandığı ´Özal´ı zehirlediler´ sözünü de değerlendiren Ahmet Özal, Başbakan´ın ´devletimize zarar veririz´ düşüncesiyle yönlendirildiğini iddia etti. Ahmet Özal, Sayın Başbakan Fas´a giderken basın toplantısında ´zehirlediler´ kelimesini kullandı. Tayyip Bey bu konuda bir şey biliyor ki söyledi. Adli Tıp Kurumu başkan ve ekibi görevden alındı. Bunlar tesadüf değil herhalde. Başbakan bu işe ağırlığını verirse gerçekler ortaya çıkar. Hükümetten Tayyip Bey´e de ´bu konuyu kapatalım´ diye baskı gelmiş olabilir. En yakınındaki isimler, hatta kabinedeki partili arkadaşları tarafından. Bazı bakanlar, yıllardır bakanlık yapıyor ya da önemli görevde bulunuyorlar. Bu isimler derin yapının adamlarıdır. Bugün Tayyip Bey´in yanındaki adamlardır bunlar. Onlar bir dönem babamın yanında da vardı. Bu isimler, ´devletimize zarar veririz´ düşüncesiyle Tayyip Bey´i yönlendirmiş olabilirler. Amaç burada devlete zarar vermek falan değil, derin yapıyı korumaktır. Bence bir noktaya kadar Tayyip Erdoğan´ı tutabildiler. Bu olay ortaya çıkmazsa Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın başına gelmeyeceğini kim söyleyebilir. Tayyip Erdoğan´ın ´zehirlediler´ sözünden şunu anlıyorum: ´Bu olayın aydınlanması için sonuna kadar gidin´ talimatı verdi. şeklinde konuştu. (Cihan)

(21 Haziran 2013), son güncel.: (30 Haziran 2013)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

TURGUT ÖZAL SUİKASTİ VE ŞÜPHELİ ÖLÜMÜYLE İLGİLİ MANŞETLERİMİZ

Özal´ın sırrını açıklayın artık

Yarbay Savaş´ın izi sürülüyor

Özal soruşturması genişliyor

Özal´ı Meclis de araştırmalı

Flaş!!! Özal iddianamesine kabul

Özal iddianamesinde arama yap

Tanık: Özal´ı Tushad zehirledi

TUSHAD ile ilgili manşetlerimiz

Zehirlenme örtbas mı edilecek?

Özal´ın zehirlendiği iddiası ve adli tıp incelemesi manşetlerimiz

Ergenekon 1993´e uzandı: Tushad

Özal ve komutan cinayetleri bağlantılı

Özal: Dertleri beni tasfiye etmek

DDK: Özal´ın mezarı açılmalı

DDK raporunun tam metni

DDK´nın Özal´ın vefatına dair raporun orjinalini Cumhurbaşkanlığı sitesinden indirmek için tıklayın

DDK´nın Özal´ın vefatına dair raporun orjinalini sitemizden indirmek için tıklayın

DDK Özal´ın ölümüne yoğunlaştı

Özal suikastinde çember daralıyor

Özal suikasti muhteşem bir Özel Harp işiydi, amacına da ulaştı

Korkut Özal: Kardeşimi Ergenekoncular öldürdü

Kaynak: Özal´ın o dönem ölmesi birilerince uygundu

Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu

Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz

Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz

Özel Harp Dairesi sayfamız

Ergenekon, Balyoz ve diğer iddianamelerde arama yap

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=5413    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.015.612