Ergenekon Silahlı Terör Örgütü davasının sanıklarının tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi´nde koğuşlardaki yerleştirme düzeninin mevzuata aykırı olduğu, diğer mahkumlara tanınmayan ayrıcalıkların Ergenekon sanıklarına tanındığı belirlendi. Ayrıca Silivri 4 ve 5 Numaralı L Tipi Kapalı Cezaevi´nde sanıkların tek bir bilgisayarı kullandıkları ve bu sayede ortak savunmalar hazırladıkları tespit edildi. 4 ve 5 Numaralı L Tipi Kapalı Cezaevi müdürleri görevden alındı.
Ergenekon sanıkları, cezaevindeki bilgisayarda ortak savunma hazırlamış
Ergenekon Silahlı Terör Örgütü davasının sanıklarının tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi´nde koğuşlardaki yerleştirme düzeninin mevzuata aykırı olduğu, diğer mahkumlara tanınmayan ayrıcalıkların Ergenekon sanıklarına tanındığı belirlendi. Ayrıca Silivri 4 ve 5 Numaralı L Tipi Kapalı Cezaevi´nde sanıkların tek bir bilgisayarı kullandıkları ve bu sayede ortak savunmalar hazırladıkları tespit edildi. 4 ve 5 Numaralı L Tipi Kapalı Cezaevi müdürleri görevden alındı.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, iki cezaevi müdürü hakkında daha önceden inceleme başlatmıştı. Tutuklu sanıklardan Rasim Görüm, sanıklarla fotoğraf çektiren iki cezaevi müdürünün başka bir göreve sürüldüğünü ileri sürmüştü. Soruşturma sonucunda 4 ve 5 No´lu cezaevi müdürleri Bahtışen Er ve Mustafa Kemal Cengiz görevden alındı. Başkontrolör Abdullah Cangur, cezaevinde yaşananları incelemekle görevlendirildi. Cangur tarafından hazırlanan Özel Denetim Raporu´nda ilginç bilgiler yer aldı. Rapora göre cezaevinde tutukluların kullanımına sunulan bilgisayarlar örgüt mensuplarının şahsi bilgisayarları gibi kullandırıldı.
Uygulama, mevzuata aykırı
Bu yolla tutuklu sanıklar bir araya gelmeseler bile ortak savunma hazırlama imkanına sahip oldu. Ve birbirlerine her türlü bilgiyi aktarabilme imkanı buldu. Raporda, Silivri 4 ve 5 numaralı L Tipi Kapalı Cezaevi İnfaz Kurumları´nda kalmakta olan hükümlü ve tutukluların mevzuata uygun şekilde kuruma yerleştirilip yerleştirilmedikleri ile ilgili olarak başlatılan denetlemenin 24 Şubat 2009 tarihinde gerçekleştirildiğine dikkat çekiliyor. Raporda özetle, ´ilgili kanun gereği, ceza infaz kurumlarında odalarda gitmelerine ve temasta bulundurulmalarına izin verilmemesi gerekmesine rağmen kurumda mevzuata uygun bir yerleştirme yapılmadığı, soruşturma kapsamında tutuklu bulunanların 4 ila 9 kişi olarak odalarına yerleştirildikleri, iştirak halinde suç işlemiş olanların aynı odalarda barındırıldığı´ aktarıldı. Raporda tutuklu sanıkların birbirleri ile irtibatına ise şu sözlerle dikkat çekiliyor:
Sanıklar bilgileri paylaştı
Kurumlarda tutukluların kullanımına sunulan bilgisayarların anılan örgüt mensubu tutukluların şahsi bilgisayarları gibi kullandırıldığı, bu yolla, bir araya gelmeseler bile ortak bir savunma hazırlama imkanı edindikleri ve birbirlerine her türlü bilgiyi bu yolla aktarabildiklerinin tespit edildiği, neticeden, Silivri 4 ve 5 numaralı L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları´nda yüksek güvenlikli kurum statüsü dikkate alınarak, mevzuata uygun barınma koşullarının oluşturulmadığı belirtilmiş olup söz konusu rapor ve eki ilişikte gönderilmiştir.
Raporda 4 ve 5 numaralı Kapalı Ceza İnfaz Kurumları´nda mevzuata aykırı yapıldığı bildirilen işlemlerle ilgili olarak sorumlular hakkında adli yönden gereğinin yapılması isteniyor.
Anlaşmalı ifade ve baskıya açık Silivri koğuş arkadaşlığı gerçeğin ortaya çıkmasını engeller
Ceza İnfaz Kanunu´nun ´Yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumları´ başlıklı 9. maddesinde, terör ve anayasal düzene karşı işlenmiş örgütlü suçların şüpheli ve sanıklarının F tipi cezaevlerinde 1 ya da 3 kişilik odalarda kalacağı ve sanıkların birbirleriyle görüşmelerinin de mevzuatta belirtildiği şekilde olacağı belirtilmesine karşın, Ergenekon davası sanıklarının aylardır birarada tutulmaları toplum vicdanını yaralıyor. Meclis İnsan Hakları Komisyonu´nun geçtiğimiz hafta inceleme yaptığı cezaevinde 100´den fazla sanık ve şüphelinin çoğu 4 No´lu L Tipi Cezaevi´nde tutuluyor. Tutuklu İşçi Partililer birlikte kalırken, Cumhuriyet Gazetesi´ne molotof atılması olayının failleri aynı koğuşta yatıyor. Ümraniye´de bir gecekonduda ele geçirilen bombaların sahibi olduğu iddiasıyla yargılanan Oktay Yıldırım ile evin sahibi Mehmet Demirtaş beraber kalıyor. Bu durum sanıkların savunmasını etkilerken ´anlaşmalı ifade´ ve ´baskı´ iddialarını da beraberinde getiriyor. Tutuklu sanık Hayrettin Ertekin´in, Doç. Dr. Ümit Sayın´ı Ergenekon savcılarına hakaret içeren dilekçe yazmaya zorlaması ve bu dilekçe yüzünden çıkan kavgada Vedat Yenerer´in Emin Gürses´in yüzüne tekme atması iddiaları güçlendiriyor. Hukukçular ise uygulamaya karşı: ´Önlem alınmalı. Aksi halde Silivri´deki koğuş arkadaşlığı yargılamayı olumsuz etkiler.´ Devamı ...
(01 Nisan 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: