OdaTV davasına 3 aylık aranın ardından 17. duruşma ile devam ediliyor. Duruşmada sanıkların talepleri alınıyor.
13.06.2013 12:49 Odatv davasına 3 aylık aranın ardından devam ediliyor. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen 2´si tutuklu 13 sanıklı duruşmaya, tutuklu sanıklar Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı getirildi. Duruşmaya 9 tutuksuz sanık da katıldı.
Duruşmada, gelen evrakları okuyan Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Hanefi Avcı´nın ´Bilgisayarlara gönderilen virüslerin geldiği mail adresi ABD merkezli´ yönündeki iddiası üzerine ABD makamlarına bu konunun sorulduğunu belirterek, ABD makamlarından cevap geldi. Ancak gelen cevapta ABD davaya ilişkin tüm evrakları ve Avcı´nın talebinin daha da ayrıntılandırılmasını istiyor. Bu nedenle yeniden yazı yazacağız. dedi.
Davanın başlamasının ardından duruşma salonundaki ses sisteminde sorun çıktı. Adliyenin en büyük duruşma salonda görülen duruşmada Başkan Ekinci, Daha önce küçük salonda yaptığımız zaman ´ses sistemi yenileniyor´ dedik ama inanmadınız bize. Yenilendi ama sistem daha da kötü oldu. diye konuştu. Ekinci´nin bu sözleri sanık Barış Terkoğlu, Zekeriya Bey (Başsavcı vekili Zekeriya Öz) ´yenilenmedi´ dedi biz ona güvendik. karşılığını verdi. Başkan Ekinci ise, Siz bana güvenin şeklinde konuştu.
-Hanefi Avcı mahkeme başkanını kızdırdı-
Duruşmada söz alan tutuklu sanık Hanefi Avcı´nın, bu davanın temelinin yalan üzerine kurulu olduğunu öne sürerek, Beni tahliye edemeyeceğinizi ifade ediyorsunuz. Bu dava kapsamında tutukluluğumun infaza geçmediğini beyan ettiniz. Beni tahliye edemeyeceğinizi biliyorum dedi.
Bunun üzerine Başkan Ekinci, Bize kimsenin gücü yetmez. Burada 3 hakimiz. ´Sizin yüzünüzden 2 yıldır tutukluyum´ diyorsanız, haksızlık yaparsınız. dedi.
Hanefi Avcı, örgüte yardım ve yataklıkla yargılandığını, bunun infazının şu anda 2 yıl civarında olduğunu, yeni yargı yasasıyla 5 yıla kadar basın suçlarının ertelendiğini buna rağmen 2 yılı aşan süredir tutuklu olduğunu söyledi.
Avcı sözlerine şu şekilde devam etti: Buradaki insanların hiçbiriyle tanışmıyoruz. 2 tanesini daha önce gördüm ama en az 10 yıl oldu dedi. Benim kitabımı yazdığını söylediğiniz Nedim Şener serbest, notları yazdığı söylenen Soner Yalçın serbest, tabii serbest olmalı. Peki ben niye tutukluyum? Nasıl oluyor TİKKO ve PKK propagandası yapmaktan Ankara´da, Devrimci Karargah yapmaktan başka davada, Ergenekon´a yardım etmekten burada yargılanıyorum. Bir insanın bu kadar örgütle ilgili olması akla mantığa aykırı. Ben hayatım boyunca terör örgütleriyle mücadele ettim. Bana bu sürede 30 dava açıldı.
Benim telefonumu sahte isimle dinleyenler var dedim 3 yıl önce yok dediler. Sonunda ben haklı çıktım. Doğru olduğu anlaşıldı. Ancak ispatlanmasına rağmen insanlara dava açılmıyor. Bu insanları kim koruyor? Onlarca insan PKK´ya yardım ve yataklıktan yargılandı, başka örgütlere yardımdan yargılandı. Savunmaları alınmadan ilk duruşmada tahliye oldu. Ama ben kaç duruşmadır buradayım. Bana yapılan bu özel hukukun sebebi nedir? Ben sadece cemaati eleştiren kitap yazdım ve buradayım.
-Yalçın Küçük mahkeme başkanıyla tartıştı-
Avcı´nın ardından söz alan sanık Yalçın Küçük de, Ben çocuk değilim. Ben devletim. Beni ona göre yargılayın. ifadelerini kullandı.
Küçük, Ben devletim, yıkmaya çalıştığınız devletim. Beni doğru dürüst yargılayacaksınız. Bana soru sorun. Beni layık olduğum şekilde yargılayın. Silivri Türkiye´nin Gulag´ı oldu. Ben Gulag´da kalıyorum. Gulag, sürgündür, toplama kampıdır. Ben toplama kampında kalıyorum. Ben siz dünyaya gelmeden ceza davasına çıktım. Ben siz dünyaya gelmeden ceza davasına çıktım. Ertuğrul Özkök bu davalar bana Yalçın Küçük´ü yeniden sevdirdi diyor. Bu ülkenin bir rengidir diyor. Siz beni yargılamamak için duruşma yapmıyorsunuz diyor. Ben PKK´yı yönetiyorum, ben Ergenekon´u yönetiyorum, ben CHP´yi yönetiyorum ben Odatv´yi yönetiyorum. Bu nasıl iş? Herkesi bırakıyorsunuz beni tutukluyorsunuz. Odatv davasını beni tutuklamak için açtılar. Bu davalarda her kim tutuklama yapmışsa TÜBİTAK tutuklamıştır. Sİz TÜBİTAK´ın bir yalan makinası olduğu için oraya gönderiyorsunuz.
Yalçın Küçük´ün sesini giderek yükseltmesi üzerine Mahkeme Başkanı ile arasında tartışma çıktı.
Yalçın Küçük´ün, Beni yargılayacaksınız diye bağırarak konuşması üzerine Mahkeme Başkanı sözünüzü keserim diyerek müdahale etti. Küçük ise jandarmayı çağırın, beni gönderin o zaman hapishaneye dedi.
Tartışmanın sürmesi üzerine Mahkeme duruşmaya ara verdi.
Duruşmanın tekrar başlaması sonrasında konuşmasına devam eden Yalçın Küçük, Amiral Cem Gürdeniz ve Ali Türkşen´in kitaplarından TÜBİTAK´ın askerleri tutuklamak için verdiği raporlara ilişkin bölümleri okudu.
TÜBİTAK kurulurken ben oradaydım. Avukatlarıma söyledim beni alacaklar dedim. Bu devlet beni bir tiyatroyla Mersin´de bir ağaca astı. Bana kaç demektir bu. Bir savcı Mustafa Balbay´a haber nasıl yazılır diye anlatıyor, Levent Göktaş´a operasyon nasıl yapılır diye anlatıyor, Tuncay´a televizyon nasıl kurulur diye anlatıyor. Barış Pehlivan´a sorun benim evime hiç gelmiş mi? Barış´a bir sorun. Evimi sorun kaç katlı, evde heykelim var hiç görmüş mü? Bunlar sorulmadan bunlar bilinmeden maliyetini görmeden beni burada tutuyorsunuz.
Benim evime her gelen insan devlet tarafından filme alınır. Ancak bir tek, görüşmekle suçlandığım Barış Pehlivan yok. 13´te müebbetle yargılanıyorum yani eski yasaya göre müebbetle. Orada idamıma karar verilirse burada tahliye olacağım gibi görülüyor. İrfan Dündar bana gelmek istedi, görüşmedim. Bunun MİT ajanı olduğunu belgeledik. Dosyada var. Bu devlet bana ajanını gönderiyor. Ben bir devletim onlar bir devlet. MİT ajanıyla görüşmediğimi belgelediğim halde bana onunla görüştün diye 13. Ağır Ceza´da suçlama yapılıyor. ABD´nin ünlü davası var, Simpson davası, karısını öldürmekten yargılanıyordu. Ama delil bulunamadı dışarı çıktı. Bunları da izliyoruz.
Yalçın Küçük, Hürriyet´in Hanefi Avcı: Yalçın Küçük´ü takip ettim yazan küpürünü gösterdi. Beni izlemiş bende suç bulamamış.
Küçük, Mehmet Eymür´ün açıklamasının olduğu küpürü gösterdi: Yalçın Küçük´ü izleriz ama hiçbir suç bulamadık diyor. Sizin elinizde ne var peki? Ben bu cmhuriyeti savunuyorum beni onun için burada tutuyorsunuz.
Küçük: Danıştay´a bomba atmaktan müebbeti var. Aynı zamanda tanık ve gizli tanık. 13. Mahkeme heyeti müebbete mahkum olmuş bir katili gizli tanık olarak kabul ediyor. Benim hakkımdaki ifadelerin çoğunu Şemdin Sakık vermiş. Bir de iddianamenize koyduğunuz Deniz diye bir gizli tanığın sözleri var. Öcalan, Yalçın Küçük´le konuştuğunda beyninde şimşekler çakar diyor. Bu ülkeye yazık değil mi? Bu ülkde bir yargıç, bir memur, bir mahkeme heyeti 33 kişiyi öldürmekten mahkum olmuş bir katili gizli tanık olarak dinliyor, öbürleri kayda geçiyor. Yazık bizi bunlarla mahkum edeceksiniz.
Durumaya verilen öğle arasının ardından Yalçın Küçük konuşmasına devam etti.
50 yıldır bu ülkede yeni bir tartışma varsa o benim sayemdedir. Bakın bu benim 1978 yılında bir edebiyat dergisinde yazdığım makalem. Bakın Taksim´in tepe haline getirilmesi Yalçın Küçük´Ün fikridir. Taksim´de trafiğin yeraltından geçmesi Yalçın Küçük´ün fikridir. AKM´nin yıkılması Yalçın Küçük´ün fikridir. Tayyip Erdoğan benden çaldı.
Küçük: Benim yeni suçlarım geliyor. Bakın Yeni Şafak gazetesinde Tamer Korkmaz diye bir adam benim 27 Mayıs´ı hazırladığımı yazmış. Onlar darbe diyor ben 27 Mayıs devrimi diyorum. Şimdi benim suçlarım artıyor.
Küçük: Bu duruşmalarda bize eski rejim muamelesi yapılıyor. Bir kişi eski rejime mensup ise suç işlemesine gerek yoktur. O rejimden olanlar suçludur. Bu nedenle biz suçlu değiliz suçuz diyorum. Burada düşman ceza hukuku uygulanıyor. İki tür insan vardır düşman ceza hukukunda. Biri iyi insan ikincisi düşmandır.
Küçük: Düşman ceza hukukunda ceza yapabileceği işe göre verilir. İlker Başbuğ neden tutuklu. İnternet sitesi kurmuş. Osmanlı´da kulağı çekilirdi. Şimdi idamı isteniyor. Neden? Çünkü Genelkurmay Başkanıdır büyük işler yapabilir.
Yalçın Küçük Sevr haritasını göstererek konuşamasına devam etti: Bakın Diyarbakır´ın sadece üçte birini Kürtler´e vermişler. Biz hiç kimseye nüfusu arttı diye İskenderun´u Mersin´i verelim demeyiz.
Küçük: Burada Resul Bey vardı. Ben hakimlerimi Yargıtay´a gönderirim dedim. Ertesi gün gitti.
-Nedim Şener´in konuşması-
Yalçın Küçük´ün konuşmasını bitirmesinin ardından sanık Nedim Şener kürsüye çıktı. Polisin kendisine komplo kurduğunu iddia eden Şener, Hrant Dink cinayetine ilişkin araştırmaları nedeniyle adı geçen polisler tarafından hedef alındığını gösteren bazı belgeleri sundu.
Şener: Savcı Zekeriya Öz, beni daha önce dinletmiş ve suç şüphesi olmadığına ilişkin karar vermiş. Ancak Odatv davasından gözaltına alınınca bunu sormuş. Zekeriya Öz´ün yaptığı büyük bir günahtır, insanlık suçudur. Bu döneme ilişkin tapelerin dosyadan çıkarılmasını istiyorum.
Şener´in ardından konuşan Hanefi Avcı´nın avukatı Refik Ali Uçarcı müvekkil Avcı için tahliye talep etti.
Daha sonra Yalçın Küçük´ün avukatı Hasan Fehmi Demir söz aldı. Soner Yalçın ve arkadaşları tutuklanınca çıkan haberlerden Yalçın Küçük´ün tutuklanacağını biliyorduk. diyen Demir, İki Yalçın Küçük vardı. Biri ülkesine hizmet eden, akademisyen, aydın Yalçın Küçük; diğeri Kollama dizisindeki gibi şeytan, adam öldüren, suç işleyen Yalçın Küçük. Ben Yalçın Küçük´e yurtdışına gitmesi önerisinde bulundum. Bana Namık Kemal hikayesi anlattı. Gitmeyeceğini söyledi. Namık Kemal kayığa binmiş ağlıyor. Kayıkçı herhalde öldürülecek diye korkuyor sanıp sonunda bir can değil mi demiş. Namık Kemal ben canıma üzülmüyorum. Can giderse gide ama amme efkarı ne olur diye yanıt vermiş. Yalçın Küçük ben gidersem kamu düşüncesi de gider kanaatindeydi. Beni reddetti. şeklinde konuştu.
DURUŞMA SONA ERDİ
-Baykal dinlenecek-
Odatv davasında CHP´nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal´ın tanık olarak dinlenmesine karar verildi. Sanıklar Yalçın Küçük ile Hanefi Avcı´nın tahliye talebi reddedildi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen duruşmada mahkeme ara kararlarını açıkladı. Mahkeme, sanıkların talepleri doğrultusunda CHP Antalya Milletvekili ve CHP´nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal, Ayşegül Kibaroğlu, sanık Yalçın Küçük´ün eski eşi ve avukatı olan İffet Temren Küçük, Ergenekon ve Balyoz sanığı emekli Albay Dursun Çiçek´in kızı ve avukatı olan İrem Çiçek ile Mehmet Haberal´ın avukatı Dilek Helvacı´nın davetiye yoluyla çağırılıp tanık olarak dinlenmesine karar verdi.
Mahkeme, Balyoz davası sanıklarından Çetin Doğan´ın kızı Pınar Doğan´ın da sanık avukatlarınca hazır edilmesi durumunda tanık olarak dinlenmesine hükmetti.
Dosyanın, mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine karar veren mahkeme, tutuklu sanıklar Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı´nın delil durumuna göre tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma 11 Eylül´e ertelendi. (Cihan)
(13 Haziran 2013, 12:49)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ODATV DAVASI DURUŞMALARI
Virüs adı: Oda.. Hedefi: Ergenekon´u bozmak
Ergenekon medyası ´karanlık oda´da yapılandırıldı
Sabah Akşam ´Karanlık Oda´yı aydınlattı
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
Odatv iddianamesinde ara
Odatv ile ilgili manşetlerimiz
Kontrgerilla Medyası
Ergenekon davasını engelleme girişimleri