Ergenekon davasında 313. duruşma görülüyor. Sanıkların savcılık mütalaasına karşı son savunmalarının alınmasına devam ediliyor. Duruşmada sanıklardan Gürbüz Çapan son savunmasını yapıyor.
11.06.2013 11:27 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 66´sı tutuklu 275 sanıklı Ergenekon davasının 313. duruşması görülüyor.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasında, CHP milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay ile Veli Küçük, İbrahim Şahin, Tuncay Özkan ve Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan´ın da aralarında bulunduğu 49 tutuklu sanık hazır bulundu.
Tutuksuz sanıklardan eski emniyet müdürü Adil Serdar Saçan, eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan ve Gazeteci Adnan Bulut ile Yalçın Küçük de duruşmaya katıldı. Küçük, Odatv davasından tutuklu olduğu için tutuklu sanık bölümünde yer aldı.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün de aralarında bulunduğu 17 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
Kimlik yoklamasının ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, 7 Haziran 2013 tarihli oturumda tutuklu sanık İlker Başbuğ´un savunmasını tamamlamasının ardından bazı seyircilerin alkışlamak suretiyle duruşma disiplinini ve düzenini bozduklarına ilişkin jandarma tarafından tutulan tutanağın mahkemeye sunulduğunu açıkladı.
SANIK GÜRBÜZ ÇAPAN´IN SAVUNMASI
Daha sonra da Özese, tutuksuz sanık Adil Serdar Saçan´a savunması için hazır olup olmadığını sordu. Ancak Saçan, rahatsız olduğu için savunma sırasını mahkemenin müsaadesiyle sanık Gürbüz Çapan´a vermek istediğini ifade etti. Başkan Özese rahatsızlığını sorduğunda Çapan, akciğer yetmezliği sendromu olduğunu ve fazla oturamadığını söyledi. Bunun üzerine Başkan Özese, savunması için Çapan´a söz verdi.
Çapan, Dava dosyasındaki deliller bir örgütün varlığını ortaya koyuyorsa örgütün istemediği bir kişi olduğum apaçık ortadadır. diye konuştu. Çapan sözlerine Bu davayla ilgili bir sürü vatandaşımız var. Savunmalarımız sırasında onlar da ben de aramızda organik bir ilişkinin olamayacağını söyledik. Bırakın darbecilerle birlikte olmayı bir karakolda çay içmişliğim bile yoktur. diye konuştu.
Bu dava ile hayatının hiç bir evresi arasında irtibat göremediğini belirten Çapan, kendi ile alakalı suçlamaların Ergenekon davasından ayrılmasını istedi.
Kendisine gelen bir ihbarda suikaste uğrayacağının belirtildiğini anlatan Çapan, silah temin etmeye çalıştığını söyledi. Resmi kanallardan silah ve koruma talebinde bulunduğunu belirten Çapan bu isteklerinin de geri çevrildiğini anlattı. Bu davada tanık olmasının da sanık olmasının da mümkün olmadığını belirten Çapan, bu davada yeri olmadığını, tek suçunun Cumhuriyet gazetesine yardım etmek olduğunu söyledi.
Çapan, 50 yaşımdan sonra dava nedeniyle 1,5 yılımı kaybettim. Dışarı çıkıp hakkımı aramaya da çalışmayacağım ama özensiz ve dikkatsiz delillerle birşey yapmadan beraatime karar verilmesini talep ediyorum. ifadesini kullandı. (Cihan)
SANIK ADİL SERDAR SAÇAN´IN SAVUNMASI
Duruşmada tutuksuz sanık İstanbul eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan da son savunmasını yaptı. 2 saat savunma süresi verilen Saçan, 16 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildiğini söyleyerek, Tahliye olduktan 3 ay sonrasına kadar neden tutuklandığımı ben de anlayamadım. Dosyadaki iddiaları, belgeleri okuyunca ´Bende hakim olsam tutuklardım´ diye düşündüm. Emniyet talep ettiğim bazı belgeleri, ben tahliye olduktan 2 ay sonra gönderdi. Zamanında gönderseydi tutuklanmazdım. 25 yıl emniyet hizmet ettiğim halde bana bunu yaparsa, emniyetçi olmayanlara neler yapar, diye düşünüyor insan. O kadar emeğimiz var. Yazıklar olsun. Talebimin üzerine dosyaya gelen belgeler iddianameyi tamamen çürüttü diye konuştu. Saçan, soruşturma aşamasında emniyetin yaklaşık 300 sayfa belgeyi savcılıktan ve sonrasında da mahkemeden gizlediğini iddia etti.
2001 yılında Tuncay Güney ile yapılan mülakatın ardından yürütülen proje çalışmasının savcılık tarafından hazırlık soruşturmasına dönüşmeden kapatıldığını söyleyen Saçan, kendisi hakkında ´soruşturmayı kapattığı, mülakat kasetlerini aldığı, başka suretleri olmayan belgelerin evinde bulunduğu´ şeklinde suçlamalarda bulunulduğunu belirtti. Güney´in mülakat kasetleri ile kendisinin aldığı iddia edilen belgelerin talep etmeleri üzerine ilgili yerlerden mahkemeye gönderildiğini söyleyen Saçan, Ben yaptığım operasyonlarla ilgili belgelerin birer suretini hep yanımda götürmüşümdür. Adli tahkikatta dava açıldıktan sonra gizlilik kalkar dedi.
Dava kapsamında dinlenen gizli tanığın, ´Saçan´ın, Sedat Peker´e yol verdiğini alemde herkes bilir´ şeklinde ifade verdiğini söyleyen Saçan, bu iddianın doğru olmadığını belirterek Alemde herkes yol vermediğimi çok iyi bilir dedi. Adil Serdar Saçan, Yattılar kalktılar ´Saçan işkenceci´ dediler. Bu işkence davası mı? İşkence iddialarına ilişkin yargılandığım davalardan beraat ettim. Tuncay Güney´e işkence yaptığım mütalaa edilmiş. Ben Güney´e işkence yapmadım, bununla ilgili kesinleşmiş yargı kararı var diye konuştu. Dava sanıklarından Veli Küçük´ü tanımadığını söyleyen Saçan, Veli Küçük´e hiçbir belge vermedim, telefon irtibatım yok. Adam hakkında bir sürü işlem yapmışım gidip bir de tanışacak mıyız? diye konuştu.
SANIK YALÇIN KÜÇÜK´ÜN SAVUNMASI
Adil Serdar Saçan´ın ardından Mahkeme Başkanı Özese, tutuksuz sanık Yalçın Küçük´e Avukat Kazım Yiğit Akalın burada. Siz son savunmanız için hazır mısınız? diye sordu. Sinirlenen Yalçın Küçük, Siz burada devlet işi yapıyorsunuz. Ben bir devletim. Burada devlet olarak bulunuyorum. Çocuk gibi ´Gel hazır mısın savunmanı yap´ olmaz. Ben çocuk değilim. Ben kafası olan bir adamım diye konuştu.
Mahkeme Başkanı Özese´nin Bağırmayın diye uyarması üzerine Yalçın Küçük yine sinirli bir tonda şöyle konuştu: Benim 100 avukatım vardır. Her birinin ayrı yerlerde ayrı işi var. Devlet için buradayım. Ciddi konuşma yapacağım. Bizim acelemiz yok, sizin aceleniz nedir? Görüyorsunuz sabahtan beri çalışıyorum. Dikkatim yoğunken savunma yapamam. Avukatım, ustadım Hasan Fehmi Demir´in gelmesini bekliyorum. Çünkü o da çok çalıştı diye konuştu.
Başkan Özese ise Mütalaa 18 Mart´ta verildi. Aradan 2.5 ay geçti. Tutuklu sanıklardan başladık, hazır olan tutuksuz sanıkları da aldık diye konuştu.
SANIK ÖZKAN KURT´UN SAVUNMASI
Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz´ü tehdit ettiği iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık Özkan Kurt da önceki beyanlarını tekrar ettğini söyleyerek, yazılı savunmasını mahkemeye sundu.
MAHKEMEDEN AVUKAT VE SANIKLARIN MAZERET TALEPLERİNE RET
Duruşmaya verilen aranın ardından Mahkeme Başkanı Özese, Yalçın Küçük´ün avukatlarından Kazım Yiğit Akalın´a savunma yapıp yapmayacaklarını yeniden sordu. Avukat Akalın Benim işverenim avukat Hasan Fehmi Demir´dir. Ben yanında çalışan SGK´li işçi avukatım. Hasan Bey boyun fıtığı ameliyata oldu, 30 günlük raporu olmasına rağmen gelip savunmayı yapmak istiyor. Haftaya pazartesi ya da salı günü savunmasını yapabilir dedi.
Aldıkları ara kararları açıklayan Mahkeme Başkanı Özese, Davanın geldiği aşama, duruşmaların kesintisiz devam ettiği, tutuklu sanıkların hepsinin esas hakkındaki mütalaalara karşı son savunmalarını yaptığına dikkat çekti. Kararında tutuksuz sanıkların vareste tutulma taleplerinin de kabul edilmediğinin tebliğ edildiğine dikkat çeken mahkeme heyeti, avukatların ve sanıkların mazeret taleplerinin reddine karar verdi.
TUTUKLU 66 SANIK İLE TUTUKSUZ 80 SANIĞIN SAVUNMASI TAMAMLANDI
Bu şekilde tutuklu 66 sanığın savunması tamamlanmış oldu. Yine esas hakkındaki mütalaanın açıklanamsının ardından geçen 2 aylık süre içinde 80 tutuksuz sanık da mütalaaya ilişkin son savunmasını yapmış oldu.
DURUŞMA ERTELENDİ
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti savunmaların alınmasına ara verdi. Mahkeme heyeti duruşmayı 13 Haziran Perşembe saat 09.30´a ertelendi. (DHA)
312. DURUŞMADA YAŞANANLAR
Ergenekon davasında dün de 312. duruşma görüldü. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda dün görülen 312. duruşmaya CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal, Tuncay Özkan ve İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek´in de aralarında bulunduğu 46 tutuklu sanık katıldı. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Gülhane Askeri Tıp Akademisi´nde (GATA) tedavi gören Yüksek Askeri Şura (YAŞ) Üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler ve emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün de aralarında yer aldığı 20 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, başka suçtan tutuklu yargılanan Yalçın Küçük ile tutuksuz sanıklar eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, eski Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Abbas Yurtkuran ve avukat Hüseyin Buzoğlu da hazır bulundu.
SANIK MUSTAFA ABBAS YURTKURAN´IN SAVUNMASI
Duruşmada, savunmasını yapan Yurtkuran, mütalaada iletişim tespitlerine göre davanın sanıklarından emekli Orgeneral Şener Eruygur, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Mustafa Balbay, Mehmet Haberal ve Doğu Perinçek gibi bazı sanıklarla irtibatlı olduğunun yazıldığını söyledi. Eruygur ile yazlık evinde komşu olduklarını, rektörlük görevi nedeniyle iki kez Eruygur´a ziyarette bulunduğunu ifade eden Yurtkuran, Tolon ile iddia edilen irtibat süresinin ise 2-3 kez telefon görüşmesi olduğunu savundu.
Dava sanıklarından İlker Güvenin 20 yıllık arkadaşı olduğunu, yine sanıklardan emekli Tuğgeneral Levent Ersözü de Bursa Bölge Jandarma Komutanı olması nedeniyle tanıdığını anlatan Yurtkuran, Haberal hem meslektaşım, hem de transplantasyonda ağabeyimdir. Bu kişilerle olan ilişkim örgütsel ilişki değildir. Rektör olmam nedeniyle kamu görevimin gerektirdiği ilişkilerdir dedi.
Yurtkuran, Perinçek´in de aralarında bulunduğu İşçi Partili bazı sanıklarla da mütalaada yer almasına rağmen hiç görüşmesinin olmadığını, bu kişileri dava nedeniyle tanıdığını öne sürdü. Rektörlüğünü yaptığı 2000-2008 yılları arasında Uludağ Üniversitesi´nde hiçbir öğrenci hareketinin dahi olmadığını savunan Yurtkuran, darbe iddialarını ise kabul etmedi.
BALBAY VE HABERAL´DAN TBMM´YE ÇAĞRI
Dünkü duruşmada davanın sanıklarından Balbay ve Haberal ortak yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, 2 yıllık süre içerisinde tutuklu milletvekilleri sorununun çözülmemiş olmasının TBMM´nin sorunu olduğu belirtilerek, Hemen her dönem yargı paketleri çıkaran TBMM, bugüne kadar bu sorunu çözemeyerek eksik çalışmalarını devam ettirmiş ve bizleri de seçen binlerce insanın oylarını da adeta yok saymıştır ifadeleri kullanıldı. Tutukluyken aday olanların milletvekili seçildikten sonra özgürlüğüne kavuştuğu kaydedilen açıklamada, tutukluluk sorunlarının çözülmesi için TBMMye çağrıda bulunuldu. (AA)
(11 Haziran 2013, 11:27)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Flaş!!! Mütalaa: Ergenekon var
Ergenekon ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve benzer davalarda delil tartışmaları
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap