Ergenekon davasında 308. duruşma görülüyor. Duruşmada sanıklardan Mustafa Balbay´ın reddi hakim talebi mahkemece reddedildi.
03.06.2013 17:01 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 66´sı tutuklu 275 sanıklı Ergenekon davasının 308. duruşması görülüyor.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmada CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Malatya İnönü Üniversitesi eski rektörü Fatih Hilmioğlu, Gazeteci Tuncay Özkan ve eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin´in de aralarında bulunduğu 43 tutuklu sanık hazır bulundu.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon´un da aralarında bulunduğu 23 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Bu davadan tutuksuz, başka davadan tutuklu yargılanan Sami Hoştan da duruşmada hazır bulundu.
BALBAY´DAN REDDİ HAKİM TALEBİ
Duruşmanın başlamasının ardından Mustafa Balbay, mahkeme heyetine dilekçe sunarak konuşmak için söz istedi. 2 sayfalık dilekçeyi inceleyen Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Balbay´ın mahkeme heyetinin çekilmesi aksi durumda heyetin reddine ilişkin dilekçe verdiğini söyledi. Talebiyle ilgili konuşması için söz verilen Balbay, savcılığın mütalaasında 5 yıldır devam eden yargılamalar hiçbir işe yaramadığını gördüklerini, iddianamedeki sözcük hatalarının bile mütalaada aynı şekilde yer aldığını, bunun da davanın çöktüğünü ortaya koyduğunu söyledi.
Heyetin, mütalaadaki bu hataları dikkate almasını beklerken, mahkemenin son savunmalara geçtiğini söyleyen Balbay şöyle konuştu: Heyet savunmalarda suç unsuru var mı , yani yeni suç var mı, süreye uyuyorlar mı konularına dikkat etmekte, ortaya konulan savunmalara dikkat etmemektedir. Heyet, zaman kavramını gözetmektedir. Heyetin son savunmaları almadığı, verilmiş kararın son cümlelerinin yazıldığı izlenimini güçlendirmiştir. Savunma yapan iki sanıktan biri hakkında suç duyurusunda bulundunuz. Bu ihsas-ı rey ve hasmane tutumun göstergesi olmuştur. 31 Mayıs´ta yeni bir durum ortaya çıkmıştır. Danıştay Davası´nın bir numaralı sanığı Alparslan Arslan ´Savunma yapmayacağım´ demiştir. Arslan´ın avukatı da ´Benim sanığımın burada ne işi var´ demiştir. Danıştay müdahili Ankara´daki yargılamaya uyulmasını istemiştir. Bütün sanıklar savunmalarıyla suçsuzluğunu ispat etmiştir. Cebir ve şiddeti olmayan insanlar bu cinayetle yargılanıyor. Bu cinayetten yargılanmamız hukuk cinayeti olarak ortaya çıkmıştır. 31 Mayıs´da Danıştay Cinayeti bu salonda bir kez daha işlenmiştir. Mahkemeye açarken hep ?Türk milleti adına yargılamaya devam olundu diyorsunuz. 31 Mayıs Cuma günü halkımızın, artık yargılamalardaki haksızlıklara, hukuksuzluklara ´Dur´ deme yönünde iradesi ortaya çıkmıştır. Hukuku halkla birlikte aradığımızın kıvancı içindeyiz. Halkımıza teşekkür ederiz ifadelerini kullandı.
Danıştay saldırısı dosyasının davadan ayrılmasını talep eden Balbay, Son savunmalar sırasında mahkeme heyetinin tutumu nedeniyle tarafsızlığını yitirdiğini düşünüyorum. Son savunma için sanıklara tanınan 2 saatlik süre kısıtlaması haksızlıktır. Bütün bu gerekçelerle reddi hakim talebinde bulunuyorum diye konuştu.
MAHKEME REDDİ HAKİM TALEBİNİ REDDETTİ
Duruşmaya verilen kısa aranın ardından Mahkeme Heyeti, Balbay´ın reddi heyet talebinin ?duruşmaya uzatmaya yönelik olduğu gerekçesiyle reddine karar verdi.
DURSUN ÇİÇEK SALONDAN ÇIKARILDI
Kararın okunmasının ardından tutuklu sanık emekli Albay Dursun Çiçek Beş yıldır aynı kararı okuyorsunuz diye seslendi. Başkan Özese, İtiraz etmeyin, böyle bir şey söylemeye hakkınız yok diyerek Dursun Çiçek´i uyardı. Ancak Çiçek´in konuşmaya devam etmesi üzerine Mahkeme Başkanı Özese jandarmaya Dursun Çiçek´i salondan çıkarması talimatını verdi. Görevli jandarmalar Dursun Çiçek´i çıkarmak üzere yanına gitti. Ancak Dursun Çiçek çıkmayacağını söyledi.
Bu sırada tutuklu sanıklar Balbay, Erkan Önsel, Alaettin Sevim´in de aralarında bulunduğu bazı sanıklar salondan çıkmak üzere ayağa kalktı. Mahkeme Başkanı Özese, Dursun Çiçek dışındaki sanıkların salonda çıkarılmasına izin verilmemesini istedi. Mahkeme Başkan Özese, salondan çıkış kapısına en yakın yerde bulunan emekli Tuğamiral Alaettin Sevim´e Alaettin Bey oturun diye seslendi. Daha sonra Prof. Dr. Mehmet Haberal, salondan çıkmak isteyen sanıkların yanına gelerek oturmalarını istedi. Bunun üzerine sanıklar da yerlerine geçerek oturdu. Dursun Çiçek ise jandarmalar eşliğinde salondan çıkarıldı.
SANIK NUSRET TAŞDELER´İN SAVUNMASI
Mahkeme Başkanı Özese, Nusret Taşdeler´in savunmasının alınacağını söyledi. Tedavi gördüğü Ankara GATA´ya video konferans yöntemiyle bağlanılarak son savunması alınan tutuklu sanık YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler 2 bin 271 sayfalık mütalaayı eleştirdi. Taşdeler delillerin değerlendirilmesi aşamasının bu davada atlandığını, mütalaanın hukuki temelden yoksun olduğunu söyledi. Taşdeler´in yanında avukatı Metin Güçlü, üye hakim Hüsnü Çalmuk ve kardiyoloji uzmanı Mehmet Yokuşoğlu da bulunuyor. (DHA)
Nusret Taşdeler, savunmasına iddianameyi eleştirerek başladı. ´Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs´ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilen Taşdeler, Mütalaa son derece dikkatsiz ve özensiz bir biçimde hazırlanmış, bozuk bir Türkçe ile kaleme alınmış, herbir parçasının başka bir kişi tarafından hazırlandığı izlenimini veren, tutarsızlıklar, yanlışlıklar ve noksanlıklarla dolu, hukuki temellerden yoksun. diye konuştu.
Taşdeler, kendisinin imzasına açıldığı belirtilen ´Bilgi destek planı´ isimli belgenin sahte olduğunu ve kendisinin imzalamadığını ileri sürdü. Oslo görüşmelerinin ortaya çıkması üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın ´Hiçbir Belgede imzamız yok´ dediğini aktaran Taşdeler, kendisinin suçlanmasına neden olan belgede imzasının olmadığını belirterek, Hukuk devletinde çifte standart olmaz diye düşünüyorum. dedi.
İddianameye konu olan internet sitelerinin kendisinden önceki dönemlerde kurulduğunu belirten Taşdeler, kendisinden önceki harekât daire başkanları hakkında soruşturma açılmadığını sadece kendisinin sanık olduğunu anlattı. 2007 Ağustos- 2008 Ağustos ayında Harekat Başkanlığı yaptığını söyleyen Taşdeler, 11 Ağustos 2008 ve 16 Ağustos 2009 tarihleri arasında Genelkurmay Genel Plan ve Prensipler Başkanlığı görevini yaptığını belirterek, İnternet andıcında koordine parafım bulunmadığı gibi, böyle bir andıç hazırlandığından haberim dahi olmamıştır. şeklinde konuştu.
Dursun Çiçek´in ilk ifadesinde ´İnternet siteleri hergün güncellenerek içerikleri harekat daire başkanına sunulurdu´ şeklindeki ifadelerini hatırlatan Taşdeler, Çiçek´in ifadesini daha sonra değiştirdiğini ancak savcının bunu görmezden geldiğini anlattı. AK Parti´nin kapatılma sürecinin ülkenin geleceği açısından önemli bir gelişme olduğunu belirten Taşdeler, bu süreci Genelkurmay Başkanlığı tarafından yakından takip edildiğini söyledi. Taşdeler, bazı internet sitelerinin düzenli bir şekilde takip edilmesinin de MGK kararları doğrultusunda yapıldığını söyledi.
Taşdeler, internet sitelerinin psikolojik hareket amaçlı olmadığını, bilgilendirme amaçlı olduğunu ileri sürdü. İddia olunan Ergenekon terör örgütü ile hiçbir ilişkisi olmadığını belirten Taşdeler, Bu örgütün yapısı, amaçları, üyeleri ve faaliyetleri hakkında hiçbir bilgim, İddia Makamının bu konudaki iddiaları ile en ufak bir ilgim yoktur. İddianame´de bu konuda ileri sürülmüş bulunan, hiçbir somut belgeye ve maddi delile dayanmayan iddiaların tamamı haksız, asılsız, mesnetsiz, yersiz ve gerçek dışıdır. diye konuştu.
SANIK NUSRET SENEM´İN SAVUNMASI
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı tutuksuz sanık Nusret Senem de psikolojik harp ve propagandayı etkin şekilde kullandıkları iddiasına ilişkin değerlendirmede bulundu. Senem, Bizler yazı yazmayı ve propaganda yapmayı iyi biliriz. Doğu Perinçek´in kırk yıldır yanındayız. Liderimizdir, emir de alırız. diyerek terör örgütü üyeliği suçlamasını reddetti. İşçi Partililer olarak 45 yıldır örgütlü mücadele yürüttüklerini belirten Taşdeler, Örgütümüz var. Başka bir örgütte yer aldığımıza ilişkin ne bir kanıt ne de sebep var. diye konuştu.
SANIK ALİ FAHİR KAYACAN´IN SAVUNMASI
Tutuksuz sanık Ali Fahir Kayacan da savunmasını yaparak hakkında iddia edilen suçlamaları reddettiğini söyledi.
Tutuklu sanıklardan 5-6 kişi kaldığını belirten Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, bu sanıkların da bu hafta savunma yapmak için hazırlanmalarını istedi. Daha sonra mahkeme duruşmayı yarına (04 Haziran 2013) erteledi. (Cihan)
(03 Haziran 2013, 17:01)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Flaş!!! Mütalaa: Ergenekon var
Ergenekon ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve benzer davalarda delil tartışmaları
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap