Ergenekon davasında 305. duruşma görülüyor. Duruşmada sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam ediliyor. Duruşmada ´internet andıcı´ dosyasından tutuklu yargılanan emekli Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, esas hakkındaki savunmasını yapıyor.
28.05.2013 11:44 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 66´sı tutuklu 275 sanıklı Ergenekon davasının 305. duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmada, CHP milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay ile Veli Küçük ve Tuncay Özkan´ın da aralarında bulunduğu 41 tutuklu sanık hazır bulundu. Hazır bulunan üç tutuksuz sanıktan Yalçın Küçük ve Sami Hoştan, başka suçlardan tutuklu oldukları için tutuklu sanık bölümünde yer aldı.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ve emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün de aralarında bulunduğu 25 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.
SANIK HIFZI ÇUBUKLU´NUN SAVUNMASI
Kimlik yoklamalarının ardından İnternet andıcı dava dosyasının tutuklu sanıklarından Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, savunmasını yapmak için söz aldı. Çubuklu, Genelkurmay adli müşaviri olduğu dönemde dava konusu Genelkurmay Başkanlığı bünyesindeki internet siteleri vasıtasıyla kara propaganda yaparak Türkiye Cumhuriyeti hükumetine yönelik darbeye eksik teşebbüs suçunu işlemekle suçlandığını söyledi. Bu nedenle hakkında en ağır cezanın istendiğini belirten Çubuklu, içi boş ve mesnetsiz suçlamalarla 17 Ağustos 2011 tarihinden bu yana tutuklu bulunduğunu savundu.
Dava dosyasında, klasörlerde toplam 120 milyon evrak biriktiğini belirten Çubuklu, dosyanın çok kapsamlı olması nedeniyle sadece İnternet andıcı dosyasına ilişkin suçlamalarla alakalı savunma yapacağını, diğer suçlamalara ilişkin savunma hazırlayamadığını söyledi. İddianamede bulunmamasına rağmen mütalaada kendisinin yaptığı iddia edilen 4 telefon görüşmesinin örgütsel irtibat olarak değerlendirildiğini söyledi.
Bu telefon görüşmelerinden askeri hakim olan sanık Tanju Güvendiren ile yaptığı belirtilen görüşmeyi hiç hatırlayamadığını belirten Çubuklu, Tuğgeneral olmamdan bir gün sonra gelen 832 tebrik telefonundan biri olsa gerek. Mustafa Bakıcı´nın üzerine kayıtlı ve oğlu tarafından kullanılan telefon ile benim üzerime kayıtlı ve oğlum tarafından kullanılan telefon arasındaki görüşmeler de örgütsel ilişkin olarak değerlendirilmiş. Oysa aynı lojmanda ikamet eden iki askerin çocuklarının birbiriyle görüşmeleri doğal değil midir. diye konuştu.
Suçlandığı internet andıcı ile ilgili çalışmanın mahkeme tarafından karargah çalışması olduğunun iddia edildiğini belirten Çubuklu, Eğer çalışma, karargah çalışması ise mahkemeniz yetkisiz ve görevsizdir. Çünkü iddia bu şekilde ise yargılama yapmakla görevli olan askeri mahkemedir. ifadesine yer verdi.
Sanık Çubuklu, Mehmet Eröz, Alaettin Sevim, Ziya İlker Göktaş, Cemal Gökçeoğlu, İsmail Hakkı Pekin, sivil memur Murat Uslukılıç ve Bülent Sarıkahya sorgularında 4 Şubat 2009´da çıkan bir haber üzerine internet sitelerinin faaliyetlerine son verilmesi, andıç hazırlığı aşamasında tartışma yaşanması, silme ve kırpma, site içerikleri ile ilgili adli müşavirliğe bilgi verilmediğini söylemişlerdi. dedi.
Dünkü oturumda savunmasını yapan tutuklu sanık Mehmet Eröz´ün ifadelerine de değinen Çubuklu, Andıç hazırlık çalışmasında ya da andıç ile alakalı Genelkurmay Başkanlığı´na verilen brifingte benim bulunmadığımı söylemişti. sözleri ile hakkındaki suçlamaları reddettiğini dile getirdi.
Sözlerine Eğer bir suç varsa bundan benim haberim yok diyerek devam eden Çubuklu, İşlenen bir suça idari işlemle hukuki koruma sağlanamaz. Hukuki koruma sadece iki durumda sağlanabilir. Bir af kanunu çıkararak ya da yeni bir kanunla eylemin suç kapsamından çıkarılması ile sağlanabilir. şeklinde konuştu. (Cihan)
Andıç ile internet sitelerindeki illegal faaliyetlere hukuki koruma sağlandığı iddiasının soyut olduğunu iddia eden Çubuklu, Genelkurmay Başkanı´nın, daha önceki ifadesinden internet sitelerinden ve internet andıcından haberi olduğu anlaşılıyor. Ayrıca bilgisi olmasına rağmen Adli Müşavirlik´in görüşünü bile sormaya gerek duymadan, suç unsuru içermediğini değerlendirerek soruşturma emri vermediği de anlaşılıyor. diye konuştu.
Çubuklu, Balyoz davası kapsamında 20 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Özden Örnek´e ait olduğu iddia edilen günlükler ile Sarıkız, Ayışığı ve Yakamoz gibi darbe planı iddialarının ortaya atıldığı dönemde Adli Müşavir olmadığını söyledi. Çubuklu, Günlükler´de iddia edilen darbe planları konusunda eski Genelkurmay Başkanları Hilmi Özkök, Yaşar Büyükanıt ve İlker Başbuğ´un, ´Bu konuda belge bulunmadığı´ şeklinde açıklama yaptıklarını anlattı. Çubuklu, Genelkurmay Başkanları benim Adli Müşavirim değil, tam tersine ben Genelkurmay Başkanlarının Adli Müşaviriyim. Soruşturma açtırma yetkisi bana değil, yasa ile Genelkurmay Başkanlarına verilmiş bir yetkidir. Ben şahsen, soruşturma açılması yönünde görüş bildirdim. ifadesini kullandı.
SANIK HULUSİ GÜLBAHAR´IN SAVUNMASI
Daha sonra da İrtica ile Mücadele Eylem Planı ve İnternet andıcı davası kapsamında tutuklu bulunan Kurmay Albay Hulusi Gülbahar savunmasına başladı. Hakkında inandırıcı ve somut bir delil bulunmadığını öne süren Gülbahar , Genelkurmay Bilgi Destek Dairesi´nde Ağustos 2008 tarihinde kendi isteği ve inisiyatifi dışında atama emri ile göreve başladığını söyledi.
Gülbahar, görev yaptığı Ağustos 2008 - Şubat 2009 tarihleri arasında 6 ay süreyle kendi sorumluluğunda olan ´türkatak´ isimli internet sitesinde, sorumlu olduğu döneme ilişkin iddianame ve esas hakkında mütalaada suça konu bir tane dahi haber, yazı ve kampanya olmadığını öne sürdü. Gülbahar, Sorumlu olduğum dönem içerisinde, Genelkurmay Başkanlığı tarafından Bilgi Destek Dairesinde kullanılan 75 bilgisayarın imajları, yaklaşık 3 milyon dijital belge üzerinden Naip Hâkimi Hüsnü Çalmuk tarafından incelenmiş ve mahkemeye rapor yazılmıştır. Bu raporda benim görev yaptığım döneme ilişkin hiçbir suç unsuru tespit edilememiştir. dedi.
Gülbahar ayrıca, Genelkurmay Başkanlığı tarafındanverilen emirle 4 yeni site kurulması ve konu ile ilgili belgenin hazırlanması çalışmalarında, internet andıcı belgesini parafe etmemin dışında hiçbir dahilimin olmadığı, sanık ve tanık beyanları ile açıklanmıştır. İnternet andıcı kapsamında benim sorumluluğumda açılacağı belirtilen internet sitesinin içeriğinde herhangi bir hukuksuzluk bulunmamaktadır. Zaten oluşturma çalışmaları başlatılan bu yeni internet sitesi de hiçbir faaliyete geçmeden, komutanlık emri ile kapatılmıştır şeklinde konuştu.
Dava konusu terör örgütünün adını bu dava ile duyduğunu belirten Gülbahar, Herhangi bir illegal yapı, herhangi bir terör örgütü içerisinde bulunacağımı düşünmek bir akıl tutulmasıdır. diye konuştu. (Cihan)
BAŞBUĞ´UN ANDIÇTAN HABERDAR OLDUĞU TEYİT EDİLDİ
29.05.2013 09:54 Ergenekon davası tutuklu sanığı Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, son savunmasını yaptı. Hükümet aleyhinde kara propaganda yapmak amacıyla kurulan internet siteleriyle ilgisinin bulunmadığını iddia eden Çubuklu, buna delil olarak sanık Mehmet Eröz´ün ifadelerini gösterdi. ?Eröz, savunmasında internet andıcı ile ilgili çalışmalarda ve Genelkurmay Başkanı´na (İlker Başbuğ) andıçla ilgili verilen brifingde benim bulunmadığımı söyledi.? diyen Çubuklu, Başbuğ´un kara propaganda siteleri hakkında bilgilendirildiğini kabul etmiş oldu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin yürüttüğü Ergenekon davasının 305. celsesinde ilk olarak eski Genelkurmay Adli Müşaviri Tümg. Çubuklu kürsüye çıktı. İnternet andıcı belgesinin bir karargâh çalışması olduğunu ifade eden Çubuklu, internet andıcı davası kapsamında yargılanan diğer sanıkların karargâhta yapılan evrak kırpma işleminden adli müşavirliğin haberi olmadığı yönünde beyanlarını hatırlattı. Tutuklu sanık Eröz´ün 8 Ekim 2012 tarihinde mahkemeye verdiği dilekçeyi de suçsuzluğuna kanıt olarak gösteren Çubuklu, ?Eröz, internet andıcı hazırlık çalışmalarına ilişkin yapılan toplantılara katılanlar arasında benim olmadığımı, yine internet andıcı ile ilgili olarak Genelkurmay Başkanı´na verilen brifingde de benim bulunmadığımı belirtmiştir.? ifadelerini kullandı. Çubuklu, bu beyanıyla Başbuğ´a internet andıcı kapsamında kurulacak sitelerle ilgili bilgi verildiğini teyit etmiş oldu. Başbuğ ise 27 Mart 2012 tarihli savunmasında internet andıcı belgesini imzalamadığını ve söz konusu çalışmadan haberdar olmadığını savunmuştu.
İddianamede ´darbe günlükleri´ ile ilgili soruşturma emri verdirmediği için kendisine ?örgütsel irtibat? suçlaması yöneltildiğini de kaydeden Çubuklu, dönemin Genelkurmay başkanları Yaşar Büyükanıt ile İlker Başbuğ´a soruşturma açtırması yönünde görüş bildirdiğini ancak iki komutanın da kabul etmediğini öne sürdü. (Göksel Genç / Zaman)
(28 Mayıs 2013), son güncel.: (29 Mayıs 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Genelkurmay´ın provokasyon siteleri ya da ´internet andıcı´ konulu manşetlerimiz
Flaş!!! Mütalaa: Ergenekon var
Ergenekon ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve benzer davalarda delil tartışmaları
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap