Ergenekon davasında 294. duruşma başladı. Duruşmada sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam ediliyor.
09.05.2013 11:49 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 66´sı tutuklu 275 sanıklı Ergenekon davasının 294. duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmada, CHP milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay ile Veli Küçük ve Tuncay Özkan´ın da aralarında bulunduğu 33 tutuklu sanık hazır bulundu. Tutuksuz sanıklardan ise Sami Hoştan, Cengiz Köylü, Selim Akkurt, Adnan Bulut ve Murat Yücel duruşmaya katıldı. Hoştan, Köylü ve Akkurt başka suçlardan tutuklu olduğu için tutuklu sanık bölümünde yer aldı.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Doğu Perinçek ve Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan´ın da aralarında bulunduğu 33 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
SANIK FİKRİ KARADAĞ´IN SAVUNMASI
Balyoz Davası´nda 16 yıl hapis cezasına çarptırılan ve bu davadan da tutuklu yargılanan emekli Albay Mehmet Fikri Karadağ, 2 bin 271 sayfalık esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmasını yaptı. Savunmasına şehitleri, Mustafa Kemal Atatürk´ü ve silah arkadaşlarını anarak başlayan sanık Karadağ, mütalaada kendisinin iddia edilen Ergenekon terör örgütünü yönetmekle suçlandığını belirtti.
Mehmet Fikri Karadağ, Mütalaa, iddianamenin aynısı. Ben kararın da yazıldığı hissine kapılıyorum. İddia edilen Ergenekon terör örgütünün kurucusu değilim. Örgütün yöneticisi de üyesi de değilim. Ergenekon isimli bir örgütün adını daha önce de duymadım. Sanıklarla örgütsel bir bağımda yok. Benim gizli bir faaliyetim de yoktur dedi.
1934 gündür tutuklu olduğunu, sözünün delil sayılması gerektiğini belirten Karadağ, İddia makamı bize yalancı diyor. Benim sahip olduğum bir dürüstlük, onur vardır. Ama en başından beri Şemdin Sakık´ın sözleri doğru sayılıyor. dedi.
Karadağ, İftira üretim merkezi akıl almaz şekilde bu davanın Danıştay davasıyla birleştirilmesini istedi. Siz de birleştirdiniz. Alparslan Arslan´a araç kartını veren kişinin peşine düşmediniz. Bu araştırılsaydı olay çorap söküğü gibi çözülecekti. Saldırı gününe dair kamera görüntüleri kaydeden Danıştay güvenlik kameralarının OYAK güvenlik tarafından silindiği iddia ediliyor. Bu silinen görüntülerin ise ana bilgisayarda mevcut olduğu söylendi. Siz o görüntüleri izlemeden Danıştay davasının bu davayla birleştirilmesine karar verdiniz. Karanlık noktaları maalesef aydınlatamadınız. dedi.
Sanık Karadağ, savunmanın devamında, Önyargının ve kinin böylesinden Allah´a sığınırım. Yasal dayanaktan yoksun iddialarla tutuklandım. Bu nasıl bir kin? dedi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ise Savunmaya karışmak istemiyorum ama şahsileştirmeden savunma yapın. uyarısında bulundu.
Hakkında iddia edilen suçlamaları kabul etmediğini belirten Fikri Karadağ, Kur´an-ı Kerim ayetlerinden örnekler vererek savcı ve heyeti adaletsiz davranmakla suçladı. Kur´an-ı Kerim´den ´Adaletle´ ilgili ayetler okuyan Karadağ, Yasal dayanaktan yoksun iddialarla tutuklandım. Benim her sözüm doğrudur ve delildir. Benim sahip olduğum bir dürüstlük ve onur vardır. Her cümlemi Allah´ın karşısında konuşuyormuşum gibi söylerim. Hakikati söylerim. Yargılandığım 6 yıl boyunca aleyhimde tek bir delil ve belge gelmedi. Namuslu, vatanseverler hapse tıkılıyor. Suçlamaları reddediyorum. Benim olduğu belirtilen telefon ve bilgisayar kayıtlarını reddediyorum. Aleyhimde hiç bir delil yoktur diye konuştu. (Cihan, DHA)
SANIK OSMAN YILDIRIM´IN SAVUNMASI
Duruşmada sanık Osman Yıldırım da savunma yaptı. Osman Yıldırım´ın savunması sırasında salonda gergin anlar yaşandı. Yıldırım, verdiği kritik ifadelerle Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine bombalı saldırı davasının Ergenekon davası ile birleştirilmesinde önemli rol oynamıştı. Mütaalada Yıldırım için, darbeye teşebbüs suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Danıştay saldırısına ilişkin de suçundan ´gönüllü olarak vazgeçtiği´ gerekçesiyle´ beraat ve Cumhuriyet Gazetesi´ne atılan 3. el bombası eylemine karışmadığı için de beraat talep ediliyor.
Osman Yıldırım, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunması için hazır olduğunu söyledi. Daha sonra savunmasına başlayan Yıldırım, tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün, 1. iddianamenin dayanağı olan firari şüpheli Tuncay Güney´den hakaret ile söz ettiğini hatırlattı ve Kendisi istihbaratçı olan Veli Küçük´ün, soruşturmadan birini yanına alması mümkün müdür? diye konuştu.
Veli Küçük´ün KCK´lier serbest bırakılıyor, buradakiler tutuklu şeklinde sözler söylediğini hatırlatan Yıldırım Bu davada 200 kişinin tutuksuz yargılanması, adil yargılamanın göstergesidir. diye konuştu.
Avukat Zeynep Küçük´ün, Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi´ne el bombalı saldırıya ilişkin Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nden görülen davanın karar duruşmasında Osman Yıldırım, Atatürk´e hakaret içeren sözler sarf etti dediğini hatırlatan Yıldırım, Ben orada ironi yaptım. Meşru olmayan bir karara karşı konuştum. Çok önemli bir davayı 2-3 kişinin üzerine yıkarak faili meçhul bırakılmasına yönelik bir tepkiydi sözlerim. Ancak sözlerim makaslanmıştır. Nasıl konuşmaya başladığım dinlettirilmedi. dedi.
Osman Yıldırım´ın, Danıştay davasına bakan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Orhan Karadeniz ile ilgili suçlayıcı sözler de sarf etmesi üzerine Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese suç oluşturabilecek hakaret içerikli sözler söylememesi için uyardı.
17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay baskınında öldürülen Danıştay 2. Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin´in cenaze törenine ilişkin Veli Küçük´ün Laik ve cumhuriyetçi kitle ilk defa gerçek gücünü cenaze töreninde direniş sergileyerek gösterdi. sözlerini hatırlatan Yıldırım, Veli Küçük, ifadesinde ´Ulusalcılar Danıştay saldırısında ölen yargıcın cenazesinde direniş gösterdi. Protesto etti´ diyor. Aslında Veli Küçük´ün şehit ettirdiği yargıcın cenazesinde ulusalcı ve Kemalistler provokasyon yapmıştır. CHP, İşçi Partisi, ETÖ (Ergenekon Terör Örgütü) kader birliği suç ortaklığı yaparak bakanları linç etmeyi kalkıştılar. Cenazede ´Katil Başbakan´, ´Katil iktidar´ şeklinde sloganlar atıldı. diye konuştu.
Sanık Yıldırım, Ulusalcı Kemalistler cezaevi önüne kamp kurmuş, mahkemeye baskın düzenleyerek katilliklerini bir kez daha ispatlamışlardır. dedi. Yıldırım´ın bu sözlerine avukatlar Serkan Günel ile İşçi Partili sanıkların avukatları Hüseyin Çobanoğlu, Sedef Ünal, Can Kurtuluş Önsel, Fırat Kayaönü´nün de aralarında bulunduğu avukatlar tepki gösterdi. Avukatlar, Osman Yıldırım´ın beyanlarına ilişkin suç duyurusunda bulunulmasını istediler.
Bu itirazların ardından duruşmaya öğle arası verildi. Yıldırım, öğleden sonraki oturumda da CHP ve İşçi Partisi´ni Danıştay saldırısına destek vermekle suçlamaya devam etti. Yıldırım, Eğer bunların dediği gibi yargı cumhuriyetin değil ise, açıklasınlar da biz de safımızı belirleyelim. Cumhuriyet´e saldıranlara destek vermek için bariyerlerden atlıyorlar, sonra da ayaklarını kırıyorlar. Bariyerden çay, kahve içmek için atlamadılar herhalde. Mahkemeye saldırmak için koşuyorlar. Bu suçüstü halidir. Suç ortaklarının gazını almak için buraya destek vermeye geliyorlar. ifadesini kullandı.
Osman Yıldırım´ın bu sözlerine tutuklu sanık Aydınlık gazetesi yazarı Hikmet Çiçek bağırarak tepki gösterdi. Osman Yıldırım, Ben sizi yıllardır dinledim, siz de dinleyeceksiniz diye bağırdı. Başkan Özese de avukatlardan sanık Yıldırım´ın konuşmasına müdahale edilmemesini istedi. Özese, Yıldırım´ı da suçlandığı konular ve dosya kapsamında hukuki savunma yapması ve salonu germemesi konusunda uyardı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu´nun 11 Nisan 2012 tarihinde grup toplantısında ´Ergenekon davasından Silivri Cezaevi´nde yatanların insan hakları ve özgürlükler için bedel ödedikleri´ şeklinde konuştuğunu hatırlatan Yıldırım, Kılıçdaroğlu, vatan ihanet edenleri, yargıya saldıranları kahraman yapıyor. CHP kahraman olmayı anlatıyor. diye konuştu.
Başkan Özese´nin, Dava dışı beyanlar kim olursa olsun bizi ilgilendirmez diye uyarıda bulundu.
Osman Yıldırım da Bunlar dava dışında değil ama bu şekilde savunma yapamayacağım. Devamlı sözüme müdahale ediliyor. Konuşmama izin verilmiyor. Danıştay suikastından sonra Cumhuriyetçiler ve Ulusalcılar bu gösterdikleri tavırla yargıya müdahale ediyorlar. Yargı-Sen, ulusalcı sivil toplum kuruluşları, yargıya saldıranların avukatlığını yapıyorlar. Bunlar Türk ve Türkiyeli değil. diye konuştu.
Sanık Yıldırım, Doğu Perinçek bana ´Verdiğin ifadeni geri çek. Her türlü maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılayalım´ dedi. Ben reddettim. diye konuştu. Sanık Doğu Perinçek´in avukatları hakaret ettiği gerekçesiyle Yıldırım´a tepki gösterdi. Bunun üzerine Yıldırım da Kes lan diye bağırdı. Başkan Özese de Yıldırım´ı yine uyardı. Osman Yıldırım ise Ben bu zihniyeti kaldıramıyorum. ´Perinçek bana teklifte bulundu´ diyorum. Avukatları ise hakaret ettiğimi iddia ediyorlar. Perinçek benimle konuştuğunda güvenlik kameraları kayıttaydı. dedi.
Perinçek´in avukatı Sedef Ünal´ın tepkileri üzerine Osman Yıldırım Muhterem başkan bu sarışın bayan kimin avukatı. Onu kim konuşturuyor? diye sordu.
İzleyici bölümünde oturan CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan Sayın Başkan ben milletvekiliyim. Partime sabahtan beri hakaret ediyor. İzin vermeyiniz. dedi. Özese, Yıldırım´a Savunma kapsamında kalın diyerek uyarıda bulundu.
SANIK ÖZLEM KONUR USTA´NIN SAVUNMASI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´de görülen Ergenekon Davası´nda esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmasını yapan tutuksuz sanık Özlem Konur Usta, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´a ait ses kayıtlarını Aydınlık Dergisi´nde yayımladıkları için yargılandıklarını söyledi. Ergenekon ve Balyoz davaları sürerken başka gazetelerin de ses kayıtları yayımladığını ancak dava açılmadığını belirten Usta, Yasalar söz konusu başbakan olunca başka mı işlemektedir? Suça dair tek bir delilleri yok. Savcılar delil olmayınca telefonla yaptığımız görüşmelere tutunmaya çalışıyor dedi.
İşçi Partisi üyesi olduğunu söyleyen Usta sözlerini şöyle tamamladı: Ben İşçi Partisi üyesiyim. Benim terör örgütü üyesi olduğum iddiasını Ferit İlsever, Serhan Bolluk, Deniz Yıldırım ve İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile irtibatımla kanıtlamaya çalışıyorlar. Benim Perinçek ile görüşmemden doğal ne olabilir. İllegal arayışlar boşuna. Benim bu insanların her biriyle yasalar içinde meşru irtibatım var. Bir de hiçbir şekilde irtibatım olmamasına rağmen serpiştirilen isimler var. Turhan Çömez, Sinan Aygün ve Vedat Yenerer. Bu isimlerle hayatımda bir kez olsun telefonda bile görüşmedim. Benim vicdanım rahat. Ben mesleğimin gereğini yaptım. Beraatimi istiyorum.
Savunmaların alınmasına ara veren mahkeme heyeti duruşmayı yarın saat 09.30´a erteledi.
(09 Mayıs 2013, 11:49)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Flaş!!! Mütalaa: Ergenekon var
Ergenekon ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve benzer davalarda delil tartışmaları
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap