49´u muvazzaf asker toplam 357 sanığın yargılandığı, fuhuş, tehdit ve şantajla askeri bilgi ve belgeleri ele geçirme davasının 14. duruşması İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde başladı. Duruşmada sanık savunmalarının alınmasına devam ediliyor.
07.05.2013 11:58 49´u muvazzaf asker 357 sanığın yargılandığı, fuhuş, tehdit ve şantajla askeri bilgi ve belgeleri ele geçirme davasında 14. duruşma başladı.
SANIK HAKAN OĞUZHAN´IN SAVUNMASI
İzmir 12´nci Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davada sanık savunmalarının alınmasına devam edildi. Dünkü duruşmada iddianamenin ilk iki sırasında yer alan sanıklar Bilgin Özkaynak ile Coşkun Başbuğ savunmalarını yapmıştı. Bugünkü duruşmada ise ilk olarak örgüt yöneticilerinden olduğu iddia edilen ve hakkında müebbet hapis cezası istenen Hakan Oğuzhan savunma yaptı. İddianamede 3. sırada yer alan sanık Hakan Oğuzhan, kendisine bağlı olduğu iddia edilen sanıkları tanımadığını söyledi.
Tutuklu yargılanan ve devlet memuru olan Hakan Oğuzhan savunmasında, örgüt suçlamalarını reddederek eskort kadınlara para karşılığında internet sitesi yaptığını kabul etti. Antalya´nın Kaş Tarım İlçe Müdürlüğü´nde memur olarak çalıştığını da belirten Oğuzhan, Davadaki askerlerden hiçbirini tanımıyorum, bayanlardan tanıdıklarım var. Eskortların talebi doğrultusunda internet sayfaları hazırlarım, parasını alırım. Sayfa hazırladığım kadınların çoğu beni tanımaz, ben de gerçek isimlerini bilmem. Sadece hesap numaralarımı bilirler. dedi. İddianamenin ardından davada sanık olan kişilerle tanıştığını anlatan Oğuzhan, İddianame bizi buraya getirdi. Narin, farklı bir kız, İlker Başbuğ´un arkadaşı olduğunu söylüyor. Safiye Köten, akıllı bir kız. diye konuştu. Evinde bulunan flaş belleklerin ve DVD´nin kendisine ait olmadığını, sonradan koyulduğunu iddia eden sanık Hakan Oğuzhan, koordinatör olarak kendisine bağlı çalıştığı söylenen kişilerden hiçbirini tanımadığını da söyledi.
SANIK NARİN KORKMAZ´IN SAVUNMASI
Hakan Oğuzhan´ın ardından iddianamede 4. sırada yer alan şüpheli Narin Korkmaz´ın savunmasına geçildi. Korkmaz da diğer sanıklar gibi hakkındaki bütün iddiaları reddederek, aramalarda bulunan dijital verilerin kendisine ait olmadığını söyledi. Suç örgütünün koordinatörlerinden olduğu ileri sürülen ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verilerin kaydedilmesi, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek suçlarından müebbet ve 9 yıl hapis cezaları istenen tutuklu sanık Korkmaz, bir sene önce derslerinde başarılı bir öğrenciyken bugün mahkemede sanık durumunda olduğunu söyledi. Korkmaz, ABD´den gelen ve isminin geçmediği bir epostayla soruşturmaya dahil edildiğini savundu.
-O ses kaydını kabul etti-
Narin Korkmaz, iddianamede yer alan, Elimde neler var benim. Evimi bassalar ayrı bir dava başlatacaklar. Ergenekon, Balyoz darbesi falan değil, bu farklı şey. Yapacak bir şey yok., Günyüzüne çıkmamış belgelerimi çıkarttım. İki senedir topladığım, elimde biriktirdiğim şeyleri, fotoğraflar şunlar bunlar... şeklindeki konuşmanın kendisine ait olduğunu kabul etti. Korkmaz, bu konuşmasının başka bir konuşmanın arasına eklendiğini ancak hangi tarihte ve kiminle yaptığını hatırlamadığını iddia etti. Evinde kamuflaj askeri üniformalı fotoğrafları ve kamuflaj kaplı defteri bulunduğunu belirten Korkmaz, çavuş rütbesini de çarşıdan aldığını söyledi. Eski sevgilisinden intikam almaktan bahsettiği bazı konuşmalarının iddianameye girdiğini, bunların gençliğin ve cahilliğin sebep olduğu, psikolojisi bozuk iki gencin kızgınlık ve öfkeyle yaptığı konuşmalar olduğunu belirtti.
Hava Pilot Yüzbaşı Ahmet Gencer Kıvrakdal ile bir dönem süren gönül ilişkisi olduğunu belirten sanık Narin Korkmaz, bir örgüt faaliyetleri olmadığını söyledi. Yüzbaşı Kıvrakdal´ın bilgisayarında çıkan fotoğraflarının kendisinin bilgisi dahilinde çekildiğini de kaydeden Korkmaz, herhangi bir şantajın söz konusu olmadığını anlattı. Sanık Korkmaz, Hava Eğitim Komutanlığı´nın Kıvrakdal´la ve askeri öğrencilerle ilişkisiyle ilgili hazırladığı raporun gerçeklerden uzak olduğunu ve özensiz hazırlandığını öne sürdü. Babasının İzmir´deki evinde yapılan aramalarda bulunan bycasus isimli dijital verinin kendisine ait olmadığını da söyledi. İddianameye giren bazı tarihlerin oluşturulma tarihlerinde çelişki olduğunu belirten Korkmaz, 1997 yılında oluşturulan ve koordinatör olarak gösterildiği bir dosya bulunduğunu, 1990 doğumlu olduğunu, o tarihte kendisinin 7 yaşında, başka bir dosyanın oluşturulduğu tarihte de 9 ve 14 yaşlarında olduğunu belirtti.
Türkiye´nin birçok yerine gittiğini ancak Şırnak´a gitmediğini ifade eden sanık Korkmaz, Gitsem mutlaka tabelasının önünde fotoğraf çektirirdim. Gitmediğim bir şehirde, tanımadığım birinden belge aldığım yazıyor. dedi. Hayatında askeri birliklere sadece üç kere girdiğini, onların da erkek arkadaşı ve Gümüldür´deki askeri kampta görev yapan dayısı sayesinde olduğunu kaydeden Korkmaz, Dayının yeğeniyle askeri kampa girmesinden daha doğal bir şey yoktur. Evet Türkiye´yi gezdim, vaktim vardı, imkanım vardı. Ben bu fotoğrafları, alenen sosyal paylaşım sitesinde paylaştım. Gizli kapaklı bir şey çevirsem herhalde paylaşmazdım. Rütbeli fotoğrafın yasak olduğunu bildiğim için bunu sosyal paylaşım sitesine koymadım. dedi. Suç örgütü elebaşı olduğu iddiasıyla yargılanan Bilgin Özkaynak ile irtibatı olmadığını belirten Korkmaz, tanımadığı kişilerden topladığı bilgileri, tanımadığı kişilere gönderdiğinin iddia edildiğini söyledi.
-Korkmaz: Türk askerine hayranım.İhanetimi ispatlasınlar suçlamaları kabul ederim-
Sanık Narin Korkmaz, 2008 yılında bunalımlı bir dönemde tanıştığı bir askerle arkadaşlık kurduğunu, aynı evde kalan iki arkadaşıyla da bu sayede tanıştığını belirtti. Bu kişilerin en yakın arkadaşları olduğunu ifade eden Korkmaz, Ailem başımda yokken onlar yanımdaydı. Bu üç arkadaş, 2006 devresiydi. 2006 devrelerine ´devrem´ demem bu yüzden. Zaman içinde ben de kendimi bunlardan biri olarak gördüm. Psikolojik saplantılı gibi bir durum haline geldi. Ben bir Türk genciyim, benim Türk askerine karşı bu kadar hayranlık duymamın bu kadar yadırganmaması gerekiyor. Hemen hemen arkadaşlarımın tamamı askerler olmuştur. Ben bu kadar sevdiğim kuruma ihanet etmiş gibi görünüyorum. Çok sevdiğim askerlere ihanetim söz konusu olamaz. Benim bu vatana ihanet ettiğimi ispatlasınlar, bütün suçlamaları kabul ederim. Ben Yunan ya da Amerikan askerine hayranlık duymuyorum. şeklinde konuştu.
Davada özel hayatıyla yargılandığını öne süren Korkmaz, örgüt denilen toplulukla bir bağı olmadığını, kendisinden bilgi ve belge aldığını iddia eden varsa bunu mahkemede ispatlaması gerektiğini söyledi. İddianamede belirtildiği gibi hepatit B hastası olduğunu, cezaevinde bulunduğu bir sürede tedavi edilmediğini de belirten Korkmaz, hastalığının siroza doğru gittiğini ifade etti. Aksayan eğitim hayatının son bulmaması için beraatini ya da kampüs dışına çıkmamak şartı da dahil tahliyesini istediğini söyledi. Korkmaz, 240 sayfalık yazılı ifade de verdi. (Cihan)
-Mahkeme Başkanı: Ordu evinden biz bile yer ayırtamıyoruz-
Korkmaz´ın savunmasının tamamlanmasının ardından, örgüt elebaşısı olmakla suçlanan Bilgin Özkaynak´ın avukatı Muzaffer Sevgi Sakarya, Korkmaz´a soru yöneltti. Avukat Sakarya, orduevinden yer ayırttığına dair dinleme kayıtları bulunan Narin Korkmaz´a, gerçekten yer ayırtıp ayırtmadığını sordu. Sanık Korkmaz, orduevinden yer ayırttığını söyledi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Atilla R., ?Orduevinden biz bile yer ayırtamıyoruz.? karşılığını verdi.
SANIK SAFİYE KÖTEN´İN SAVUNMASI
Korkmaz´dan sonra iddianamede 5. sırada yer alan sanık Safiye Köten savunmasını yaptı. Adı örgüt koordinatörleri arasında geçen Safiye Köten, sanıklardan Onur Süer, Doğan Şahin ve Ege Üniversitesi´nde okuduğu dönemde kişisel bakım yaptırmak için gittiği kuaför olması sebebiyle de Filiz Albayrak´ı tanıdığını belirtti. Tutuklu sanıklar arasında yer alan askerlerden Süer ile Foça´da görev yaparken tanıştıklarını ve bir süre arkadaşlık yaptıklarını anlatan Köten, ?Babam, bir dönem Foça kaykamamı olarak görev yapıyordu. Veysel Kösele´yi de babamın görevi nedeniyle görüştükleri için tanıyorum.? dedi.
SANIK ONUR SÜER´İN SAVUNMASI
Duruşmada daha sonra 6. sıradaki sanık olan Onur Süer savunmasını yaptı. Örgüt koordinatörü olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan muvazzaf üsteğmen Onur Süer, evindeki buzdolabının arkasında çıkan harddiskin kendisine ait olmadığını öne sürdü. Evinde arama yapılırken kamera görüntüsü çekildiğini ancak ne zaman kayda girildiği ve ne zaman kayıttan çıkıldığına dair bilgisi olmadığını belirtti. İddianamede 112 yerde isminin geçtiğini vurgulayan sanık Süer, rütbesinin teğmen olduğunu, örgütte kendisinin altında çalışan albaylar bulunduğunu, böyle bir durumun TSK´nin yapısına ters olduğunu söyledi. Onur Süer, 357 sanıktan birinin bile bir saniyelik gizli çekim görüntüsü bulunmadığını, iddia edildiği gibi hiçbir şekilde şantaj unsuru olarak kullanılmadığını, iddianame okunurken rahatsız olduklarını, TSK personeli hakkındaki iddiaların vahim olduğunu ifade etti. Safiye Köten ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele´nin terfisiyle ilgili yaptıkları bir konuşmanın dinleme kayıtlarının da iddianameye girdiğini belirten sanık Süer, Altında Başbakan´ın, Cumhurbaşkanı´nın imzasının olduğu YAŞ kararlarına müdahale etmemiz izahtan varestedir. dedi.
Onur Süer´in savunmasının ardından duruşma sona erdi. Böylece son iki gün içinde toplam 6 sanığın savunması tamamlanmış oldu. Davada toplam 357 sanık bulunuyor. Duruşmaya yarın, koordinatör oldukları iddiasıyla tutuklu bulunan sanıkların savunmasıyla devam edilecek.
Casusluk iddianamesi kabul edildi
Balyoz, Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
(07 Mayıs 2013), son güncel.: (08 Mayıs 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
İzmir Casusluk iddianamesinde arama yap
İşte casusluk çetesinin şeması
Casuslar TSK´da cirit atıyor
Casusluk: 6. dalga, 50 gözaltı
Casusluk: 5. dalga, 54 gözaltı
Casusluk: 4. dalga, 30 gözaltı
Casusluk: 2. dalga, 51 gözaltı
Casusluk operasyonu: 26 gözaltı
Fuhuş ve casusluk soruşturmasıyla ilgili manşetlerimiz