Ergenekon davasında 286. duruşma başladı. Önceki duruşmalarda sanık avukatlarının, ´Duruşmalara, hükme katılacak olan üyelerden oluşan heyet çıksın´ taleplerinin ardından bugün, Mahkeme Başkanı´nın da aralarında bulunduğu 5 üye hakimden oluşan bir heyetle duruşmaya başlandı. Ancak bazı sanık avukatları bu duruma da karşı çıktı.
22.04.2013 12:17 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 67´si tutuklu 275 sanıklı ´Ergenekon´ davasının 286. duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmada, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay ile Hurşit Tolon, Veli Küçük, Doğu Perinçek ve Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan´ın de aralarında bulunduğu 45 tutuklu sanık ve 5 tutuksuz sanık hazır bulundu.
YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler ile emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün de aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.
Yaklaşık 1 yıl önce hakkındaki davanın görülmesine başlanan İlker Başbuğ da 7´inci kez duruşmaya katıldı. Mahkeme, geçtiğimiz oturumda tüm sanıkların bir dahaki celsede hazır edilmelerine ilişkin ara karar almıştı.
DURUŞMAYA 5 HAKİM KATILDI
Genelde duruşmalara bir mahkeme başkanı ile iki üye hakimden ve bazen de bir yedek hakimin katılımı ile oluşturulan bir heyet ile çıkan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bugünkü duruşmada bir ilke imza atarak duruşmaya 5 kişiden oluşan bir heyet ile çıktı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, üye hakimler Sedat Sami Haşıloğlu ve Ercan Fırat´ın yanında iki üye hakim Fatih Mehmet Uslu ve Nihat Topal´dan oluşan 5 kişilik heyet ile duruşmaya başlandı. Ayrıca Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Topal da duruşmada hazır bulundu. Mahkemede görevli olan diğer hakim Hüsnü Çalmuk ile savcı Murat Dalkuş ise duruşmaya katılmadı.
AVUKATLAR, MAHKEMENİN ÖNCEKİ OTURUMDA VERDİĞİ ARA KARARA İTİRAZ ETTİ
Kimlik yoklamalarının ardından sanık avukatları, önceki duruşmada ´Bundan sonra savunmalarını yapmayan sanıklar için susma haklarını kullandıkları kabul edilecek´ şeklindeki ara karara itiraz etmek amacıyla usule ilişkin konuşmak istediler. Ancak Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, her avukata söz veremeyeceklerini söyledi. Tutuklu sanık Tuncay Özkan´ın avukatı Ahmet Çörtoğlu, bazı sanık avukatları tarafından imzalanmış ve ortak bir dilekçe olarak belirttiği dilekçeyi mahkemeye sundu. Başkan Özese, dilekçede, savunma yapmayan sanıkların susma haklarını kullandıklarının kabul edileceği ve sanık avukatlarına duruşmada hazır bulunmaları için gerekli ihtarın yapılmasına ilişkin ara karardan dönülmesinin istendiğini açıkladı. Özese, bu açıklamanın ardından da daha önce bu konuda ara karar verildiği için bu konuda ayrıca bir karar verilmesine gerek olmadığını söyledi.
TUNCAY ÖZKAN´IN AVUKATI, BÜTÜN AVUKATLAR ADINA TALEPTE BULUNDU
Bu açıklamanın üzerine avukat Çörtoğlu, hazır bulunan tum avukatlar adına konuşmak istediğini söyledi. Çörtoğlu, dilekçede belirttiği konuları tekrar ettikten sonra, Hangi sanığa hangi gün savunma yapma hakkı verildiğini belirtin. Yoksa biz, sıra gelmesi için günlerce duruşmada hazır bulunmak zorunda kalacağız. Ayrıca 1923 tarihinden beri ´esas hakkındaki savunma´ diye bilinen savunma hakkını siz, esas hakkındaki mütalaaya karşı beyan diye ifade ediyorsunuz. Bu tabir sadece sizi bağlar. Bu konuşmalar savunmadır. Mahkeme, savunmalara başlanmadan önce dilekçemde de belirttiğim taleplerin karara bağlanmasını istiyorum. Mahkemenin, geçen celse aldığı ara karardan dönmesini, aksi halde dilekçemizin işleme konulmasını talep ediyorum. dedi.
5 KİŞİLİK MAHKEME HEYETİNE TEPKİ
Avukat Çörtoğlu, Daha önceden hükümde yer alacak olan hakimlerden oluşan heyet ile duruşmaya çıkılmasını istemiştik. Bu talebimizin yok sayılması için duruşmaya 5 üye hakim ile çıktınız. diyerek bu duruma olan tepkisini dile getirdi.
ÖZKAN´IN AVUKATI, PROTESTO İÇİN DURUŞMAYI BİR SÜRE AYAKTA İZLEDİ
Mahkeme Başkanı Özese´nin, değerlendirmeye gerek görmediğini yinelemesi üzerine avukatlar Ahmet Çörtoğlu, Zeynep Küçük ve İlkay Sezer´in de aralarında bulunduğu avukatlar, karar verilmeden savunmalara geçilmemesini istedi. Ahmet Çörtoğlu ile Başkan Özese arasında bu konuda uzun süre sözlü tartışma yaşandı.
Özese, bu talebin önceden karara bağlandığını, esas hakkındaki savunmaların alınmasına devam edileceğini, şu aşamada karar alınmasına gerek görülmediğini vurguladı. Çörtoğlu´nun, Şimdi değerlendireceksiniz sözleri üzerin Özese, Şimdi değerlendireceksiniz, diye beyanda bulunamazsınız. Mahkemeye akıl öğretemezsiniz diye konuştu.
Başkan Özese´nin, yerine oturmasını istediği avukat Çörtoğlu, Söz almak istediğim, konuşmak istediğim için atın beni salondan. diye bağırdı. Çörtoğlu, mikrofonunun sesinin kapatılmasının ardından bu isteklerini bağırarak dile getirince Başkan Özese de Sizi atmak istemiyoruz. Madem oturmak istemiyorsunuz, o halde ayakta dinleyin duruşmayı. dedi.
MAHKEME BAŞKANI VE AVUKAT ARASINDA GEÇEN KONUŞMA ŞÖYLE:
Avukat Çörtoğlu: Söz istiyorum. Ben konuşacağım.
Mahkeme Başkanı Özese: Söz vermiyorum. Oturur musunuz? Kimden o yetkiyi alıyorsunuz. Oturun yerinize. Başkanla tartışmayın.
Avukat Çörtoğlu: Ben konuşacağım. Dilekçemizle ilgili bir karar verin.
Mahkeme Başkanı Özese: Yargılamayı engelliyorsunuz. Oturun yerinize.
Avukat Çörtoğlu: Oturmayacağım.
Mahkeme Başkanı Özese: Niye oturmuyorsunuz. Size söz hakkı vermiyorum. Bu aşamada karar vermeye gerek yok. Biz mahkeme olarak şu an taleple ilgili bir karar vermeye gerek görmüyoruz.
Avukat Çörtoğlu: Atın beni.
Mahkeme Başkanı Özese: Sizi atmak istemiyoruz ama duruşmayı engellemeyin.
Avukat Çörtoğlu: ´2 saat savunma süresi olmaz´ diyoruz. Talebimizi reddedin geçin. Şimdi değerlendirin.
Mahkeme Başkanı Özese: Sabrımızı zorlamayın. Mahkememize akıl öğretmeyin. Oturun yerinize.
Avukat Çörtoğlu: Oturmayacağım.
Mahkeme Başkanı Özese: Ayakta dinleyin o zaman.
Gergin anlar yaşanan duruşmada avukat Çörtoğlu´nun oturmaması üzerine sanıkların savunmalarının alınmasına başlandı. Çörtoğlu, yaklaşık 10 dakika kadar duruşmada ayakta bekledi. Ancak Çörtoğlu´nun bu sürenin ardından yerine oturduğu gözlendi.
SANIK GÜLER KÖMÜRCÜ´NÜN SAVUNMASI
Önce tutuksuz sanıklardan Güler Kömürcü, 4 Nisan 2013 tarihinde mahkemeye yazılı olarak sunduğu savunmasının doğru olduğunu ve bu zavunmasını tekrarladığını söyledi.
SANIK ABDULVAHİT ÖZKAYA´NIN SAVUNMASI
Daha sonra da diğer tutuksuz sanık Abdülvahit Özkaya da sanıklardan Hüseyin Görüm ile komşu olmaları ve kendisini bazı insanlarla tanıştırması yüzünden bir talihsizlik sonucu davaya sanık olduğunu söyledi. Özkaya, hukuksuz hiçbir eylem ya da oluşum içinde yer almadığını söyledi.
SANIK MURAT USLUKILIÇ´IN SAVUNMASI
Diğer tutuksuz sanık Murat Uslukılıç´ın savunmasına geçildi.
SAVUNMA SÜRELERİ GERİ SAYIM OLARAK PANOYA YANSITILDI
Uslukılıç´ın savunması sırasında duruşma salonunda mahkeme heyetinin iki yanında bulunan, video ve kamera yansıları için kullanılan iki bez panodan birinde savunma yapan sanığın görüntüsü yansıtıldı. Diğer Panoda ise sanığın savunma sürelerinden geri kalan zamanı gösteren dijital bir kronometre yansıtıldı.
Duruşma savunmaların alınması ile devam ediyor. (Cihan, AA)
SANIK SEDAT PEKER´İN SAVUNMASI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Ergenekon davasında sanık savunmalarının alınmasına devam ediliyor. Sedat Peker esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmasını kendisine verilen bir saatte tamamladı. Salonda en günahı olan kişinin kendisi olduğunu ancak ancak devlete karşı suç işlemekle suçlanamayacağını savundu. Peker, şu ifadeleri kullandı: Ben melek değilim ama Hanibal Lecter tadında bir adam da değilim. Kime sorsam ´adından dolayı yatıyorsun´ dedi. şeklinde konuştu.
Öztürkler adlı internet sitesiyle dini cemaatleri baskı altına alarak hükümetin görevini yapmasına engel olmak iddiasıyla suçlandığını hatırlatan Peker, Öztürkler sitesi kuruluşundan itibaren polis tarafından izlendi. İddiaların aksine bu sitede Türkçe, Rusça, İngilizce ve Arapça olmak üzere 4 dilde yayın yaptık. Sitenin kuruluşu nedeniyle düzenlenen toplantıya 2 bin kişi katıldı. Sadece spor dünyasından 200 kişi, iş dünyasından Türkiye´nin yakından tanıdığı 500 iş adamı katıldı. Eğer böyle bir iddia olsaydı beni TÜSİAD başkanı seçerlerdi. diyerek internet sitesi ile ilgili suçlamaları reddetti.
Cezaevine girdiği günden itibaren çok fazla anti-depresan içtiğini belirten Peker, Kelebek davasında geçiyor. 14 yaşında bir kıza, içeceğine uyuşturucu koyarak tecavüz eden biri var. Kızın ailesini, benim adımı kullanarak şikayetini geri almaları yönünde tehdit etmiş. Onlara ´Sedat Abi sizi öldürür´ demiş. Bu kişiyi buldum. Kolunu kırdım yetmedi, bacağını kırdım yetmedi, kafasını kırdım yetmedi, kaburgalarını kırdım. O da yetmedi. Yine böyle bir şey olsa aynısını yaparım ama devlete karşı saygım var. Şiddet yapabilme yeteneğim potansiyelim de var. Belki salonda bulunan en günahkar kişi benim. Ancak devlete karşı saygılı biriyim. Ben Melek değilim ama Hanibal Lecter´de değilim. dedi.
Peker, Tuncay Özkan benim hakkımda insanın tahammül sınırlarını zorlayan çok sert yayınlar yaptı. Davada iddia edilen aynı örgütün mensubuyuz da neden başkanı olduğu medya grubuna ait gazetelerde yarımşar sayfa halinde benim aleyhimde haberler yaptırdı. Zamanında tahliyelerim ve aldığım cezalarla ilgili hep ´Az yattı, erken tahliye oldu.´ derdi. Geçen oturum yanına, 5 dakika oturdum. O bile ´Bu defa çok yattın´ dedi. Bakın bu insanlarla birlikte aynı örgüte üye olduğum iddiası da çok ilginç. diye konuştu.
Bazı CHP´li milletvekillerin, sanıklardan Mustafa Balbay ile Mehmet Haberal´a destek vermek için duruşmaya geldiklerini belirten Peker, Hatta güvenlik güçleri ile mücadele ederek arkadaşlarını savunuyorlar. Bu gayet normal. Ancak dışarı çıktıklarında benim hakkımda şikayette bulunuyorlar. Cezaevinde fayanslarım farklıymış. Bana farklı muamele yapılıyormuş. Temiz ve titiz olmak suç mu? Cezaevi kantininde LCD televizyon satılıyor. Herkes alıp koğuşuna koyabilir. Bu konularda da Cezaevi Müdürü ve Başsavcı da gelerek koğuşumda inceleme yaptılar ve normal şartlarda yattığımı rapor ettiler. Madem aynı örgütün mensubu olmakla suçlanıyoruz neden benim aleyhime şikayetlerde bulunuyorlar. şeklinde konuştu.
Cezaevinde mektuplarının altın mektup açacağı ile açıldığının iddia edildiğini hatırlatan Peker, Cezaevinde böyle bir şey mümkün değil. Ancak cezaevine girmeden önce çok sevdiğim rahmetli Fahrettin Altay paşaya ait fildişi mektup açacağını, torunu bana hediye etti. Değer verdiğim için cezaevine girmeden önce başucumda muhafaza ettim. Ayrıca bu mektup açacağı ile mektup bile açmadım. Böyle bir alışkanlığım da yoktu. Hakkımda yapılan suçlamaları kabul etmiyorum. diyerek hakkındaki suçlamaları reddetti. (Cihan)
SANIK OKTAY YILDIRIM´IN SAVUNMASI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Ergenekon davasının duruşmasında sanık savunmalarının alınmasına devam edildi. Tutuklu sanık Oktay Yıldırım, hakkındaki suçlamaları reddettiğini belirterek Türklüğün kaldırıldığını ve Türkiye Cumhuriyeti´nin yıkılmaya çalışıldığını öne sürdü. Oktay Yıldırım, kendisi ve diğer sanıklar üzerinden bu amacın gerçekleştirilmeye çalışıldığını söyleyerek savunma içerikli konuşmasını tamamlamadı.
DOĞU PERİNÇEK SALONDAN ÇIKARILDI
Ardından tutuklu sanık Doğu Perinçek´in de bulunduğu yerden, mikrofon da olmadan bazı sözler sarfettiği duyuldu. Bunun üzerine üye hakim Ercan Fırat, Doğu Perinçek´e mikrofon verilsin ve sözlerini tekrar etsin. dedi. Perinçek de Türkiye´yi bölmek isteyenler, Türkiye´yi Amerikan sömürgesi yapanlar, Türkiye Cumhuriyeti´ni yıkmak isteyenler yıkılacaklar. Atatürk Cumhuriyeti´ni yıkmak isteyenler yıkılacaklar. Anayasa´dan Türk Milleti´ni silmeye kalkanların gücü yok. Mahvolacaksınız. Bu mahkemeyi niye kurdunuz? Türk Milleti´ni silmeye kalktınız. Gücünüz yok. diye bağırdı. Bu sözleri nedeniyle Doğu Perinçek, mahkeme başkanının talimatı ile duruşma salonundan çıkarıldı. Duruşmaya da ara karar verilmesi için ara verildi.
ARA KARARLAR: PERİNÇEK VE YILDIRIM İÇİN SUÇ DUYURUSU
Yaklaşık bir saatlik aranın ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, heyet olarak aldıkları ara kararı okudu. Oktay Yıldırım´ın, savunması sırasında sık sık maksatlı olarak Ergenekon soruşturmasının başlamasına neden olan ve kendisine ait olduğu iddia edilen el bombalarının bulunması sırasında polislerin, Hakimi de savcıyı da sinkaf ederim. şeklinde konuştuklarını iddia ettiği belirtildi. Bu sözleri ve savunmasında sarf ettiği sözler nedeniyle Oktay Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.
Ayrıca sanık Oktay Yıldırım´ın savunmasının ardından diğer tutuklu sanık Doğu Perinçek´in de mahkeme heyetine yönelik sarf ettiği sözler nedeniyle Silivri Cumhuriyet Savcılığı´na hakkında suç duyurusunda bulunulması karara bağlandı.
Başkan Özese jandarma görevlileri tarafından, Oktay Yıldırım ve Doğu Perinçek´in konuşmalarının ardından duruşmaya izleyici olarak katılan bazı kişilerin alkışladıklarına ilişkin tutanak tutulduğunu söyledi. Ayrıca bazı sanık avukatları tarafından savunma sürelerinin kısa olduğunu iddia edereke mahkemenin önceki duruşmada aldığı ara karardan dönülmesine ilişkin taleplerinin de daha önceden karara bağlandığı için değerlendirilmesine gerek olmadığına hükmedildi.
Mehmet Perinçek, Bedirhan Şinal, Kemal Kerinçsiz ve Erhan Timuroğlu´nun da aralarında bulunduğu 7 tutuklu sanığa, bir sonraki duruşma savunma yapacaklarının bildirilmesine karar verilen duruşma, 25 Nisan 2013 tarihine ertelendi. (Cihan)
(22 Nisan 2013, 12:17)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Flaş!!! Mütalaa: Ergenekon var
Ergenekon ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve benzer davalarda delil tartışmaları
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap