´Sauna Çetesi´ olarak bilinen ve aralarında İbrahim Tatlıses´in de bulunduğu 18 kişinin yargılandığı davanın 1 numaralı sanığı Kasım Zengin 4 yıl sonra teslim oldu. Sauna çetesi, içinde Özel Harp subaylarının da yer aldığı hükümeti yıpratma amaçlı bir yapılanmaydı. Çetenin tehdit ve şantaj ile bakan değiştirtmeyi, milletvekillerini etki altına almayı da hedeflediği anlaşıldı. Ankara´da 2006 yılında ortaya çıkarıldı. Hemen ardından yine Ankara´da benzer bir yapılanma olan Atabeyler çetesi ortaya çıkarıldı.
10.04.2013 14:09 ´Sauna Çetesi´ olarak bilinen aralarında İbrahim Tatlıses´in de bulunduğu 18 kişinin yargılandığı davanın 1 numaralı sanığı Kasım Zengin teslim oldu. Zengin 4 yıldır aranıyordu.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nde dün görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Serdar Yük, Ertuğrul Çakır ve Tamer Topsakal katıldı. Bir önceki celsede Kasım Zengin´in avukatının Müvekkilim şizofren olduğu için kaçıyor şeklindeki talebi üzerine, Kasım Zengin hakkındaki yakalama kararı kaldırılmıştı. Kararın kalkması üzerine Büyükçekmece Adliyesi´ne teslim olan Zengin, Adli Tıp Kurumu´na sevk edildi. Yaklaşık 10 dakika süren davada, mahkeme Adli Tıp´ın raporun beklenmesi için son kez duruşmayı erteledi. (Bugün)
SAUNA ÇETESİ NEDİR?
14 Şubat 2006´da Ankara Emniyet Müdürlüğü, ´Küre´ adını verdiği bir operasyon düzenleyip daha sonra kamuoyunda ´Sauna Çetesi´ olarak anılan bir yapılanmaya ulaştı. İddialara göre çetenin lideri Kasım Zengin´di ve üyeleri arasında bir Emniyet Genel Müdür Yardımcısı, Özel Harp Dairesi (ÖHD) subayları, emekli askerler de vardı. Operasyon kapsamında mühimmat, ´Kırmızı Kitap´ olarak bilinen ´Siyaset Belgesi´ ve siyasilere şantaj için hazırlanmış kasetler bulunmuştu. Çete üyelerinin Ankara´da bir saunayı gasp edip, gizli işlerini burada yürütmesi nedeniyle çeteye ´sauna´ ismi verilmişti.
İbrahim Tatlıses´in de bulunduğu 18 kişi hakkında dava açıldı. İddianamede Tatlıses ´örgüte yardım ve kişi hürriyetini yoksun bırakmakla´ suçlandı. Hakkında 13 yıla kadar hapis cezası istendi. Çete lideri Kasım Zengin 2 yıllık tutukluluğun ardından kayıplara karıştı.
Emniyet´in Küre Operasyonu ile ortaya çıkardığı Sauna Çetesi´nin içinde ulusalcı bir kanat olduğu, çetenin AK Partili iki bakan ve 14 vekili yakın takibe alarak özel istihbarat topladığı ortaya çıktı. Çetenin kodlarını çözen Ankara Emniyeti ile savcılık birbirinden ilginç bağlantı ve delillere ulaştı. Avrupa´nın ikinci büyük garnizonu olarak bilinen Etimesgut´a yönelik krokili, görüntülü ihtilal ve işgal senaryoları, kullandığı arabadan, ilişkide olduğu insanlara kadar çetelesi tutulan vekiller ´Sauna Çetesi´nin suç dosyasına girdi. Çete üyelerine Özel Harp subayı Yüzbaşı Nuri Bozkır tarafından askeri eğitim verildiği, çok sayıda kişinin Yüzbaşı Bozkır tarafından Ayaş tünelinde sorgulandığı, infaz edilen kişilerin cesetlerinin ise Düzce Kaynaşlı yoluna atıldığı ileri sürüldü.
-Hedef hükümet, senaryo darbe-
Sauna çetesinin derinliği operasyonlarda ele geçirilen belgelerle deşifre oldu. Özel Harp subaylarının çetede rol almasıyla örtüşen bilgiler ortaya çıktı. 1953 yılında Nato´ya üyelikle birlikte TSK bünyesinde kurulan Özel Harp Dairesi mensuplarının bir düşman işgali durumunda cephe gerisinde direniş ve düşmanı yıpratma mücadelesi vermesi hedeflenmişti. Sauna çetesinin işte bu bilgilerle örtüşen şekilde yapılandığı ve düşman olarak da AK Parti hükümetini gördüğü anlaşıldı. Çeteden ele geçen belgelere göre hükümeti yıpratma amaçlı senaryolar hazırlanmış. Örneğin Etimesgut´un stratejik giriş çıkışları, işgal edilmesi halinde halkın ve askerlerin nereye gidebileceği, düşmanın nasıl temizleneceği, komutanların öldürülmesi halinde başarının hangi yönde etkileneceği gibi tüyler ürperten ifadelere yer verilmiş. Çete, devrimden sonra hangi radyoların dinleneceğinin listesini bile hazırlamış. Demografik ve biyografik istihbarat çalışmaları yapılmış.
Ele geçen bilgiler, çetenin çalışmalarının ele geçen 11 kişinin boyunu aştığını gösteriyor. Polis ve savcılığa göre çetenin görünen hedefi hükümet. Çetenin tehdit ve şantaj ile bakan değiştirtmeyi, milletvekillerini etki altına almayı da hedeflediği anlaşıldı.
Çetenin, kendisine benzer yapılanmaları (şantaj ve tehdit amaçlı çete ve hücreleri) çoğaltmayı da hedeflediği anlaşıldı. Bu hedefle örtüşen bir gelişme, yine aynı yıl (2006), yine Ankara´da ve yine mensupları arasında Özel Harp Dairesi subayların bulunduğu Atabeyler çetesinin ortaya çıkarılmasıyla yaşandı. Atabeyler Çetesi´nde Başbakan Erdoğan´ın ve bazı bakanların ev krokileri bulundu, çete üyelerine ait evlerde çok miktarda patlayıcılar ile law silahı ele geçirildi.
-300 özel harp hücresi-
Sauna ve Atabeyler gibi, Özel Harp mensuplarınca yönetilen 300 hücrenin daha olduğu Ergenekon sanıklarının birbirine gönderdiği maillerde belirtiliyor. Birinci Ergenekon iddianamesinin 616. sayfasında, tutuklu sanıklardan Doç. Dr. Ümit Sayın´ın kendisine kuleli@yahoogroups.com isimli mail grubundan gelen e-postayı, Behiç Gürcihan´a gönderdiği, bu e-postada Özel Harp Dairesi´nde (yeni adı Özel Kuvvetler Komutanlığı) Atabeyler gibi çok sayıda çete olduğu bilgisi yer alıyor. Mailde, Atabeyler grubunun Özel Kuvvetler Komutanlığı içerisinde bulunan 300 den fazla gerilla eğitim mangasından biri olduğu ifadesi geçiyor. Özel Harp hücre sayısının yüksekliği ilk başta abartı gibi gelebilir. Ancak 2012 sonunda Genelkurmay tarafından TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu´na gönderilen Özel Harp Dairesi´ne mensup sivil görevlilerinin listesi, bir işgal durumunda harekete geçecek 100 bin civarında sivil görevlinin bulunduğu iddialarını doğrulamıştı. Bu 100 bin görevli iddiası da daha önce abartı olarak değerlendirilmekteydi.
-Cumhurbaşkanlığı sürecinde peşpeşe yaşanan kışkırtmalar-
Şüpheler, olaya bir başka açıdan bakıldığında da güçleniyor. Buna göre, Sauna çetesi basit bir menfaat çeteleşmesi olmayıp, kritik bir süreçte peşpeşe yaşanan olaylar zincirindeki halkalardan biri idi. Abdullah Gül´den önceki Cumhurbaşkanı Necdet Sezer´in görev süresinin 15 Mayıs 2007 tarihinde bitmesine 1 yıl kadar varken, Türkiye´de peşpeşe bir takım hareketlenmeler gerçekleşmeye başladı. Cumhurbaşkanlığı makamının kale olduğunu ve AK Parti´ye kaptırılmaması gerektiğini başlangıçta sağda solda dillendirilmekle yetinen çevreler, bir adım daha ileri gittiler ve Mayıs ayının başlamasıyla birlikte toplumsal boyutta ´kışkırtmalar´ sürecini başlattılar. Bizim tespitlerimize göre 1 Mayıs 2006 tarihinde Süleyman Demirel´in, ´Başörtüsüyle okumak isteyen Arabistan´a gitsin´ diyerek birden ortaya çıkmasıyla başlayan ve 1 yılı aşan AK Parti´nin cumhurbaşkanı seçmesini engelleme sürecinde, bizim o günlerdeki tespitlerimize göre, 29 kışkırtma eylemi gerçekleşti. Bu eylemlerden ikincisi Cumhuriyet gazetesinin bahçesine üç kez gerçekleşen el bombası atılması olayı, üçüncüsü Danıştay saldırısı olayı ve dördüncüsü Atabeyler grubunun suikast girişimi olayıydı. Sauna çetesi, Atabeyler´den bir kaç ay önce Şubat 2006 tarihinde ortaya çıkarıldı. Çeteyle ilgili daha sonra ortaya çıkan ayrıntılar Atabeyler çetesinin bir benzerinin söz konusu olduğunu gösterdi. Dolayısıyla Sauna çetesinin de bu listeye eklenmesi uygun olacaktır.
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(10 Nisan 2013, 14:09)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Sauna çetesiyle ilgili manşetlerimiz
Sauna davası ertelendi
Çeteci Kasım İsmailağa´ya sızmış
Cumhurbaşkanlığı sürecinde kışkırtmalar
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız
Tedavülden kalkan 100bin Meclis´te
TBMM: 100 bin özel harpçi var
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap