Ergenekon ve Zirve katliamı davalarının tutuklu sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Turgut Özal soruşturması kapsamında şüpheli sıfatıyla ifade veriyor. Geçtiğimiz yıl Zirve davası ek iddianamesinden çıkan çarpıcı bilgiler, Tolon´un Özal´ın ölümüyle de bağlantılı olabileceğini gösteriyor.
31.03.2013 11:53 Ergenekon ve Malatya Zirve Yayınevi katliamı davalarının tutuklu sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Turgut Özal soruşturması kapsamında Ankara Adliyesi´nde ifade veriyor. Tolon´un tanık sıfatıyla ifade verdiği öğrenildi.
´Ergenekon´ ve ´Zirve Yayınevi´ davalarının tutuklu sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Ankara Adliyesi´ne getirildi. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın ölümüne ilişkin soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin´e ifade veren Tolon´un, uçakla bu sabah İstanbul´dan Ankara´ya getirildiği bildirildi.
İFADE VERDİ, İSTANBUL´A GERİ GÖTÜRÜLDÜ
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon´un ifade işlemi sona erdi. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin´in talimatıyla uçakla bu sabah İstanbul ´dan Ankara ´ya getirilen Tolon´un ifadesi yaklaşık 4 saat sürdü. Hurşit Tolon ifadesinin ardından soruşturma kapsamında serbest bırakıldı. Diğer davalardan halen tutuklu olarak yargılanan Tolon, ifadesini ardından tekrar İstanbul´daki Silivri cezaevine götürülecek.
Tolon´un avukatı İlkay Sezer, adliyeden ayrılırken gazetecilerin soruları üzerine, ´Müvekkilim bugüne kadar hiçbir iddiasını somut olarak destekleyememiş bir şahsın yakışıksız, asılsız, onur kırıcı iddialarıyla ilgili ifade verdi. Savcı Bey de ifadenin ardından serbest bıraktı´ dedi.
Sezer, müvekkilinin ne zaman İstanbul´a götürüleceğine ilişkin soruyu, bunun, müvekkiline nezaret eden personelle ilgili teknik bir konu olduğunu belirtti.
Malatya Zirve Yayınevi´nde Alman uyruklu 3 kişinin boğazları kesilerek katledilmesine ilişkin davada emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile birlikte sanık olarak yargılanan, aynı zamanda davanın gizli tanığı da olan eski Uzman Çavuş İ. Ç., 5 Şubat´ta Cumhuriyet Savcısı İsmail Aksoy´a ifade vererek Özal´ın zehirlendiğini iddia etmişti.
KRİTİK GELİŞME: ZAMAN AŞIMI KALKTI
Özal soruşturmasında zaman aşımı 17 Nisan 2013 tarihinde doluyordu. Ancak geçtiğimiz günlerde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı AİHM kararlarına istinaden aldığı bir kararla zaman aşımının geçerli olmadığını, failler bulununcaya kadar soruşturmanın sürdürülebileceğini açıklamıştı. Savcıların elini ve kamuoyunu rahatlatan bu kritik gelişme sonrası Tolon ifadeye çağrıldı.
ÖZAL´IN ÖLÜMÜNDE TOLON BAĞLANTISI
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Ergenekon ve Malatya Zirve Yayınevi katliamı davalarında tutuklu olarak yargılanıyor. Tolon´un soruşturmada tanık sıfatıyla ifade verdiği öğrenildi. 2007 yılında meydana gelen Zirve katliamı davasında 4 yıl boyunca fazla bir ilerleme olmadı. Ancak katliamla ilgili Ergenekon savcısı Zekeriya Öz´e ifade veren bir gizli tanığın ifadeleri üzerine 17 Mart 2011 tarihinde operasyonlar gerçekleşti. Çok sayıda gözaltı ve tutuklamaları kapsayan soruşturma ilerleyen günlerde Malatya savcılığına devredildi. Soruşturma sona erdiğinde hazırlanan ek iddianame 2012 Haziran ayında kabul edildi. İddianameden şok bilgiler çıktı. Belgelere ve tanık ifadelerine göre, Malatya Zirve katliamı Ergenekon örgütü tarafından gerçekleştirilmişti. Katliamın 1 numaralı sorumlusu emekli general Hurşit Tolon idi. Tolon, Malatya´da ifade verdi ve o davada da tutuklandı.
ÖLÜMLER TUSHAD OPERASYONU MU?
Zirve davası ek iddianamesinden çıkan belgelere göre, Yayınevi katliamının altından TSK içinde 1993 yılında çok gizli şekilde oluşturulmuş, Özel Harp Dairesi (ÖHD) mensuplarının yer aldığı ve liderliğini de Ergenekon tutuklu sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon´un yaptığı TUSHAD isimli Ergenekon hücresi çıktı. Bu hücrenin 1993 yılında TSK içinde oluşturulduğu, ilerleyen yıllarda birkaç kez revize edildiği belirlendi. Genelkurmay mahkemelerin soruları üzerine Tushad´ın varlığını yalanladı. Ancak Ergenekon davasında mahkemenin talebi üzerine gönderilen harddisklerden TUSHAD´ın varlığını doğrulayan ıslak imzalı belgeler çıktı.
Burada dikkati çeken ayrıntı, TUSHAD´ın kuruluş yılı olan 1993.. Bu yıl içinde aralarında Cumhurbaşkanı Özal´ın da bulunduğu çok sayıda isim suikast, katliam ya da şüpheli ölümler fırtınasında hayatını kaybetti.
24 Ocak 1993: Uğur Mumcu cinayeti
05 Şubat 1993: Devlet Bakanı Adnan Kahveci´nin trafik kazasında ölümü
17 Şubat 1993: Jandarma Komutanı Eşref Bitlis´in uçak kazasında ölümü
17 Nisan 1993: Cumhurbaşkanı Özal´ın kalp krizinden vefatı
24 Mayıs 1993: Bingöl´de 33 asker katliamı
02 Temmuz 1993: Sivas katliamında 37 kişinin ölmesi
05 Temmuz 1993: Başbağlar katliamında 33 kişinin ölmesi
22 Ekim 1993: Tuğgeneral Bahtiyar Aydın suikasti
04 Kasım 1993: JİTEM kurucusu Binbaşı Cem Ersever cinayeti
TERÖR POLİTİKASI DEĞİŞTİ: İNFAZ LİSTELERİ MGK´DA HAZIRLANDI
Bu ölümler zincirinin ardından günümüzde uygulanmaya çalışılan terörü bitirmeye yönelik projenin bir benzeri olan Özal´ın barış projesi sabote edildi ve rafa kalktı. Türk devletinin yönetimi ve terör politikası değişti. Bir ekip tasfiye edildi. Yeni ekip yeni politika uygulamaya başladı. Kontrgerilla yöntemleri ön plana çıktı. Öyle ki, devletin zirvesi olan MGK´da infaz listeleri hazırlandı. Bu listelerdeki isimler faili meçhul suikastlerle öldürüldü. Yargısız infazlar ve köy yakmalar terör politikası oldu.
70´li yıllardan beri var olduğu, iddianamelere yansıyan çeşitli belgelerle ortaya çıkan Ergenekon örgütünün, 1993 içinde reorganize olduğu, yani yeniden yapılanarak, yeni hücrelerle yeni eylem planlarına başladığı, aktif bir şekilde harekete geçtiği iddia edildi.
1993 içindeki cinayetler zincirinin birbiriyle ve Ergenekon´la bağlantılı olduğunu gösteren çok fazla delil ve bulgu ortaya çıktı. Bu nedenle de Ergenekon ve diğer soruşturmalara bakan çeşitli illerdeki savcılıklar dosyaları sürekli birbirleriyle paylaşmakta.
TANIK: ÖZAL´I TUSHAD ZEHİRLEDİ
Malatya katliamına yönelik verdiği ifadelerle ek iddianamenin hazırlanmasına yol açan gizli tanık, Malatya savcılığına verdiği ek ifadesinde Özal´ın Tushad hücresi tarafından iki radyoaktif madde ile zehirlenerek öldürüldüğünü iddia etti. İfadesinde o maddelerin isimlerini de ayrıntılı şekilde verdi. Bu ifadeden aylar sonra yapılan Özal´ın otopsisinde o iki radyoaktif maddenin bulunduğu iddia edildiyse de adli tıp raporu açıklanmadığı için iddianın doğruluğu netleşmedi.
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
TOLON GENELKURMAY´I GÖREVE DAVET ETTİ
02.04.2013 20:17 Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Malatya´da yaşanan Zirve yayınevi Davası´nın gizli tanıklarından İ.Ç.´nin, iddiaları üzerine şüpheli sıfatıyla ifadesi alınmasına ilişkin yazılı açıklamada bulundu.
Avukatı İlkay Sezer aracılığıyla yazılı açıklama yapan Tolon TSK´dan disiplinsizlik nedeniyle atılmış İ.Ç. isimli bir uzman onbaşının maddi hiçbir kanıta dayanmayan ve tamamıyla hayal ürününden ibaret iğrenç iftiraları nedeniyle Malatya Zirve Yayınevi´nde işlenen menfur cinayetlerin ardından, bu kez de 8. Cumhurbakanımız Sayın Turgut Özal´ın TUSHAD tarafından zehirlendiğine yönelik asılsız iddiaları nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nda şüpheli sıfatıyla ifademe başvurulmuştur. Benim, İ. Ç. isimli müfteri ile hiçbir yerde hiçbir zamanda, hiçbir görüşmem ya da irtibatım olmamıştır ifadelerini kullandı.
TUSHAD İSİMLİ BİR KURULUŞ TARAFIMCA, HİÇBİR ZAMAN KURULMADI
Tolon, TSK´da TUSHAD isimli bir kuruluşun kendisi tarafından kurulmadığı gibi böyle bir oluşumun varlığına ilişkin bilgisi ve görgüsü olmadığını da belirtti. Tolon, Ergenekon davasında tanık olarak dinlenen eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Hilmi Özkök, eski Jandarma Genel Komutanı ve eski MİT Müsteşarı emekli Orgeneral Teoman Koman, eski Seferberlik Daire Başkanı E. Tümgeneral Mutlu Arıkan, eski Özel Kuvvetler Komutanı emekli Tümgeneral Can Teller ve eski MİT Kontra Terör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür´ün Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde hiçbir zaman TUSHAD isimli bir birimin olmadığıönı ifade ettiklerini anımsattı. Konuyla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı´ndan gönderilen ve dosyaya konulan resmi yazılarında TSK bünyesinde TUSHAD isimli bir birimin hiçbir tarihte kurulmadığı defalarca ifade edilmiştir diyen Tolon MİT Müsteşarlığı´ndan, 27 Mart 2013 tarihinde Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderilen yazıda, ´TUSHAD isimli yapılanma ve Tolon´un anılan yapılanma içerisinde bulunup bulunmadığı hususlarında herhangi bir bilgiye rastlanılmadığının´ belirtildiğini ifade etti.
ŞÜPHELİ SIFATIYLA İFADEME BAŞVURULMASINI KENDİ ADIMA ZUL ADDEDİYORUM
Tolon, Uzman onbaşı olarak görev yaptığı dönemde İ.Ç. hakkında bölük komutanı tarafından düzenlenmiş 13 Eylül 1993 tarihli vaka kanaat raporunda hakkında, Dolandırıcı, sahtekar, menfaatçi, Türk Silahlı Kuvvetleri´ne yakışmayan bir kişiliğe sahip şeklindeki nitelemeler yapılmış bir müfterinin somut hiçbir delile dayanmayan iddialarına itibar edilerek şüpheli sıfatıyla ifademe başvurulmasını dahi, kendi adıma zul addediyorum
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI OLMAK ÜZERE DEVLETİN TÜM YETKİLİ BİRİMLERİNİ GÖREVE DAVET EDİYORUM
Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın vefat ettiği tarihte Mamak´ta bulunan 28´nci Mekanize Piyade Tugay Komutanı olarak görev yaptığını ifade eden Tolon sözlerini şöyle tamamladı:
İ.Ç., TUSHAD isimli oluşumun 1993 yılı sonlarında kurulduğunu ve başında Genelkurmay Başkanlğı Genel Sekreteri olarak benim bulunduğumu ileri sürmüştür. Oysa, benim Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekterliği görevine getiriliş tarihi 12 Ağustos 1993 olup, bu tarih Merhum 8. Cumhurbaşkanımızın vefatından yaklaşık 5 ay sonrasına tekabül etmektedir. Salt bu tespit dahi, müfteri İ.Ç.´nin tamamıyla mesnetsiz ve kendi içerisinde dahi çelişen bu asılsız iddiaları ile şahsım arasında hukuki ve fiili hiçbir irtibatın kurulamayacağını açıkça ortaya koymaktadır. Müfteri İ.Ç.´nin maddi hiçbir delile dayanmayan bu iftiralarına bakıldığında; 1954 yılından günümüze kadar ülkemizde cereyan eden tüm faili meçhul cinayetlerin, tüm şüpheli ölümlerin ve toplumsal çatışmaların, tek ve yegane sorumlusu olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin gösterilmiş olduğu açıkça görülmektedir. Genelkurmay Başkanlığının, Jandarma Genel Komutanlığı´nın ve Milli İstihbarat Teşkilatının resmi yazıları yok sayılarak, TSK´den disiplinsizlik nedeniyle atılmış uzman onbaşının tamamıyla mesnetsiz ve iğrenç iftiralarına dayalı olarak, şahsım üzerinden gerçekte Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarsızlaştırılmasına, başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere devletin tüm yetkili birimleri daha ne kadar sessiz kalacaklardır? Şahsım ve bir kısım silah arkadaşlarım üzerinden her geçen gün giderek artış gösteren İğrenç iftiralarla TSK´nın itibarsızlaştırılmasına yönelik bu sistematik saldırılar karşında daha yetmedi mi? diye haykırıyor; Türk Silahlı Kuvvetleri´nin ve şerefli mensuplarının onurunu korumak için başta Genelkurmay Başkanlığı olmak üzere devletin tüm yetkili birimlerini göreve davet ediyorum. (DHA)
(31 Mart 2013), son güncel.: (02 Nisan 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
TURGUT ÖZAL SUİKASTİ VE ŞÜPHELİ ÖLÜMÜYLE İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Özal suikasti muhteşem bir Özel Harp işiydi, amacına da ulaştı
Korkut Özal: Kardeşimi Ergenekoncular öldürdü
Kaynak: Özal´ın o dönem ölmesi birilerince uygundu
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
ŞOK!!! Genelkurmay harddisklerindeki TUSHAD belgeleri.. Görmek için tıklayın
TUSHAD ile ilgili manşetlerimiz
Tushad kimlikleri ek klasörlerde
Ergenekon 1993´e uzandı: Tushad
Ergenekon 1993´e uzandı: Tushad
Şok Tushad belgesi mahkemede
Zirve ek iddianamesi kabul edildi
Tanık: Özal´ı Tushad zehirledi
Zirve ek iddianamesi kabul edildi
Tushad´ın ilk kez telaffuz edildiği 22.06.2012´de kabul edilen 761 sayfalık Zirve ek iddianamesi
Özel Harp Dairesi sayfamız
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap