CHP ve yandaşı medyanın, ODTÜ´deki öğrenci olayları üzerinden hükümete muhalefet gayretine girdikleri, öğrencileri masum, güvenlik güçleri ile hükümeti suçlu gösteren politika ve haberler yaptıkları gözleniyor. Aynı çevreler, geçtiğimiz aylarda da PKK ve Suriye üzerinden hükümete yüklenmiş, PKK ve Eset rejimini masum, hükümeti suçlu gösteren politika ve haber kampanyalarıyla dikkati çekmişlerdi.
30.12.2012 17:17 CHP ve yandaşı medyanın, ODTÜ´deki öğrenci olayları üzerinden hükümete muhalefet gayretine girdikleri, öğrencileri masum, güvenlik güçleri ile hükümeti suçlu gösteren politika ve haberler yaptıkları gözleniyor. Aynı çevreler, geçtiğimiz aylarda da PKK ve Suriye´deki Eset rejimi üzerinden hükümete yüklenmiş, PKK ve Eset rejimini masum, hükümeti suçlu gösteren politika ve haber kampanyalarıyla dikkati çekmişti. Hatırlanacağı gibi, 2011 yılı seçimleri öncesinde Erzurum´daki kış olimpiyatları açılışında Başbakanı protesto etmeye giden ve iddianamelerde Ergenekon´un Gençlik Birliği olarak nitelendirilen TGB bağlantılı öğrenci gruplarının Erzurum´a gidiş gelişlerinin CHP´nin İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından finanse edildiği de ortaya çıkmıştı. Bu çarpıcı gelişmeden hemen sonra öğrenci olaylarının kesilmesi de dikkat çekiciydi.
Öğrenci olaylarının CHP ile bağlantısını açıklamaya, Star yazarı Elif Çakır´ın yazısıyla başlayalım. Ha gayret CHP ODTÜ sizi iktidar yapacak başlığıyla başladığı yazısını Allah akıl, fikir ve izan versin diye hayır dua (!) ile bitiren Çakır´ın nefis yazısından bir bölümü şu şekilde:
Ha gayret CHP ODTÜ sizi iktidar yapacak.. Bunlar böyledir. Anlamak istemeyen, görmek istemeyenler böyledir işte, deveye hendek atlatırsın bunlara Türkiye´nin değiştiği gerçeğini anlatamazsın. CHP´si de böyledir, medyası da böyledir, resmi sitesinde ...Türk yüksek öğrenim sistemine birçok yenilik getiren çağdaş eğitimin öncüsüdür yazan ODTÜ´sü de böyledir. Dünyanın sayılı üniversiteleri arasındayız diye övünürler ancak diğer sayılı üniversitelerden hangisinin öğrencileri kitap yerine molotof, misket, sapan, taş, bıçak taşır açıklayamazlar.
ODTÜ´deki gerginliği tasarlayan ve bundan medet umanlar farklı mı? Onlar da aynı durumdalar. Hala otuz kırk yıl öncesinde olduğu gibi marjinal eylemlerle ortamı terörize ederek siyasal iktidara ders vereceğini sanıyor. Sizin adınıza üzgünüm artık öyle bir Türkiye yok. Türkiye artık dünyada sizin takip ettiğiniz üçüncü dünya ülkeleri arasında değil.
Türkiye´yi bu tür haberlerle bir kaosun içine çekmeye çalışanlar at gözlüklerini kaldırıp bir etrafa baksalar iyi olacak. Artık öğrencilerin kıyma makinasından geçirildiği türünden haberlerden medet uman CHP elitine kimse inanmıyor. Darbe ve muhtıralar öncesinde gözlerinin yaşına bakmadan kullandığınız, hatta ölmelerine rıza gösterdiğiniz kalabalık öğrenci kitleleri de yok. Kaos oluşturmaya çalışırken kullanabileceğiniz hepi topu bir avuç öğrenci kaldı. Lütfen onların yakalarını bırakın.
ODTÜ de yaşananlar basit ve sıradan öğrenci protesto olayları olarak görmek saflıktan başka bir şey değildir. Göstericilerin büyük bir kısmının dışarıdan gelmesi ve ODTÜ´lü olmayışı bu eylemin çok önceden planlanmış olduğunu gösterir. Seçimle iktidar yüzü göremeyecek olanlar gençler üzerinden karanlık senaryolar yazmaya devam ediyorlar. Efsane CHP Genel Başkanının darbeler için kullandığı şartlar tamam olduğunda milletler için ihtilaller bir haktır cümlesini yeniden hatırlamakta yarar var... Böyle düşünenlere bir Anadolu sözünü hatırlatayım: Allah akıl, fikir ve izan versin. (1)(Elif Çakır / Star)
-Ergenekon´un Esed ve PKK ile dansı-
CHP ve yandaşı medyanın, ODTÜ´deki öğrenci olayları üzerinden hükümete muhalefet gayretine girmeleri şaşırtıcı değil. İlk de değil. Geçtiğimiz aylarda CHP ve medyanın bir kısmında, PKK ve eylemlerinin büyütülmeye, sevimli gösterilmeye çalışıldığı politik çıkışlar ve haberler gözlenmişti. Bu gruplar, Suriye Esed rejimine açık destek verirken, bu konuda Türk hükümetini yerden yere vurmuşlardı. Bu acımasız tavır, sadece CHP´ye yakınlığıyla bilinen Doğan grubu medyasından değil, PKK ile ilgili haberlerde adeta örgütün yayın organı gibi haberler yapan Taraf gazetesinden de gelmişti. Belki bu yanlış tarafta bulunmanın gazete bünyesinde neden olduğu sıkıntının, gazeteden geçtiğimiz günlerde yaşanan toplu kopuşlara neden olduğu da söylenebilir. (2)
İşte CHP ve bazı basında Türk hükümetinin kötü, PKK ve Suriye Esed rejiminin iyi gösterilmesi garabeti, deneyimli gazeteci Avni Özgürel´in de dikkatini çekmişti. Erdoğan´la sandıkta baş etmekten ümidini kesen bu grupların, asker ve yargı cephesinde yaşadıkları onca hayal kırıklığının ardından ellerinde hükümeti yenebilmek için umutlarını bağladıkları biri kadim, diğeri yeni iki adresin kaldığını vurgulayan Özgürel, yazısında bunların da Esed rejimi ve PKK olduğunu belirtiyor, örneklerle bu muhalefet garabetini işliyordu. (3)
-2011 başındaki yumurtalı eylemler-
ODTÜ´deki olaylar sürecinin bir benzeri aslında geçtiğimiz yılın ilk aylarında da yaşandı. Hatırlanacağı gibi, 2011 yılı genel seçimlerinden bir kaç kadar ay önce, 27 Ocak´ta Başbakan Erdoğan, Türkiye´de ilk defa düzenlenecek olan ve ülkemiz için büyük prestij anlamına gelen Erzurum Kış olimpiyat oyunları öncesi öğrenci temsilcileriyle bir görüşme yaptı. Bu görüşmeyi protesto eden bazı sol görüşlü öğrenci grupları olaylar başlattı. Başbakan Erdoğan´a İstanbul Dolmabahçe´de müdahale ederek taşkınlık çıkaran öğrenciler, polisin şiddet kullanmaya zorlandığı eylemler düzenlediler. Aynı olayı Başbakan´ın katılacağı Erzurum Kış olimpiyatlarının açılışında da gerçekleştirmeye çalıştılar. Polisin müdahalesini de gerekçelerine katan gösterici gruplar çeşitli üniversitelerde, hükümet yanlısı olmakla itham edilen liberal aydın, gazeteci, bürokrat ve hükümet bakanları gibi çok sayıda kişinin konferanslarına müdahale ettiler ve peşpeşe yumurtalı protesto saldırıları gerçekleştirdiler.
-CHP değişik bir seçim kampanyası yürüttü-
Olayların birden ve peşpeşe yayılması üzerine yumurtalı protestoların, ´Öğrenci Kollektifleri´ adlı sol görüşlü gençlik örgütlenmesi tarafından 2011 Haziran seçim sürecinde hükümeti zor durumda bırakmak amacıyla CHP ve Ergenekon tarafından planlanan öğrenci eylemlerinden biri olduğu basında sık sık dile getirildi.
-Ergenekon sanığı Yalçın Küçük yumurtalı protestoları övüyordu-
Bu iddiayı kanıtlayan iki adet şok delil o günlerde ortaya çıktı. TRT Haber´de, ´Büyük Takip´ programında Ergenekon yöneticisi olarak yargılanan Yalçın Küçük´e ait bazı görüntüler yayınlandı. İddianamelerde Ergenekon´un gençlik yapılanması olduğu çok sayıda delille dile getirilen (4) ve yöneticileri Ergenekon davasında yargılanan Türk Gençlik Birliği (TGB) isimli örgütün toplantısında konuşan Yalçın Küçük, PKK´nın güç kaybetmesinden üzüntü duyduğunu belirtiyordu. PKK´nın dibinin oyulduğunu belirten Küçük, Fethullah Gülen Hareketi hem Musul´da hem Diyarbakır´da PKK´nın dibini oyuyor diye üzüntü duyduğunu belirtiyordu. Yumurtalı eylemlerin küçümsenmemesi gerektiğini de söyleyen Küçük, 27 Mayıs´a giden yolda kendisinin de içinde olduğu bu tarz gençlik hareketlerinin rol oynadığını anlatıyordu. (5)
-Başbakanı protesto eylemine katılan öğrencilerin parası CHP´den-
Yumurtalı protestoların bir devamı olarak o günlerde çok ilginç bir olay daha yaşandı. Öğrenci protestolarının seçim kampanyasında araç olarak kullanıldığını gösteren olayda, Başbakan Erdoğan´ın 27 Ocak´ta Erzurum Kış olimpiyat oyunları öncesi öğrenci temsilcileriyle yaptığı görüşmeyi protesto etmek için İstanbul ve Ankara başta olmak üzere yurdun değişik yerlerinden gelen TGB ve Öğrenci Kolektifleri gibi öğrenci gruplarına CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum açık destek verdi. Ancak olaydaki asıl çarpıcı ayrıntı, bu öğrenci gruplarının Erzurum´a Başbakan´ı protesto için gidiş geliş masraflarının, CHP´nin İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından finanse edildiğinin ortaya çıkmasıydı. (6)
CHP HİÇ DEĞİŞMEYECEK: İŞTE BİR KAÇ ÖRNEK
CHP imzalı yakın zamanda yaşanan bir başka çarpıcı olay, 29 Ekim gibi ulusal bayramların en büyüğü olan Cumhuriyet Bayramı´nın, ´Cumhuriyet Halk Partisi Bayramı´ gibi görülmesi, sadece CHP´lilere aitmiş gibi sahiplenilmeye, bu parti dışında kalan halk kitlelerinin Cumhuriyet düşmanı gibi dışlanmaya ve ötekileştirilmeye çalışılmasıydı.
23 Ekim 2012 tarihinde Ergenekon bağlantılı TGB bir açıklama yaparak, 29 Ekim Cumhuriyet kutlamalarını provoke edeceğini 1 hafta önceden belli etti. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı´nın 89. yıl dönümünde Ankara´da düzenlenecek TGB öncülüğündeki yürüyüşte özellikle Türkiye´nin Suriye politikası eleştirilerek, Beşşar Esed´e destek verilmesinin planlandığı da açıklandı. Valilikçe yasaklanan yürüyüşü gerçekleştirmekte kararlı olan TGB´li gruplar, Ankara´da diğer bazı gruplarla geniş katılımlı olarak toplanacaklarını dile getirdiler. 2007 yılındaki Cumhuriyet mitinglerinin bir benzerini gerçekleştirme amaçlı yürüyüşü yapmaya hazırlanan Doğu Perinçek liderliğindeki İşçi Partili gençlerin oluşturduğu Türk Gençlik Birliği (TGB) açıklamasında, 29 Ekim´de Ankara´nın altını üstüne getireceğiz dedi. (7)
TGB´nin öncülüğünde düzenleneceği görünen bu alternatif kutlamaya CHP de sahip çıktı ve katıldı. İzin alınmasını gerektiren bazı güzergah ve meydanlarda yapılan yasak gösterilerde taşkınlık çıktı, kalabalıklar polisle çatıştı. Basında yer alan yorumlarda, 29 Ekim bayram kutlamalarında yaşanan kışkırtmaların, şehit cenazelerinde görülen kışkırtma çabalarından hiç bir farkı yok. Orada amaç nasıl şehitlere üzülmek değil, onları istismar etmek ise, burada da amaç Cumhuriyet´e değil, ellerinden kayıp giden azınlık iktidarlarına sahip çıkmaya çalışmak olduğu vurgulandı.
Ardından CHP İstanbul il başkanı Oğuz Kaan Salıcı, 29 Ekim 2012´de İstanbul´da düzenlenen törenlerde askerlere Sizin koruyacağınız cumhuriyete biz sahip çıkıyoruz diyerek ´CHP+Ordu=İktidar´ denkleminin artık geçerli olmamasına tepkisini ortaya koydu. (8)
CHP lideri Kılıçdaroğlu da Cumhurbaşkanlığı köşkünde verilen 29 Ekim 2012 resepsiyonuna katılmadı. Bunlar da açıkça gösteriyor ki, CHP´lilerin niyeti bayramı kutlamak değildi. Olsaydı halkın seçtiği bir cumhurbaşkanının düzenlediği resepsiyona katılması, oradaki coşkuya ortak olması gerekirdi. Üstelik TSK´nın komuta kademesi dahi bir ilki gerçekleştirmiş, resepsiyona eşleriyle birlikte katılma kararı alarak köşkte Cumhuriyet coşkusu yaşanmasına neden olmuştu.
-CHP´nin 2011´deki seçim stratejisi-
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu´nun geçtiğimiz yıl 2011 genel seçimlerinin öncesinde yaptığı bir açıklama, bu olayların temelinde CHP´nin nasıl bir bakış açısıyla yer aldığını aslında gayet net gösteriyordu. Kılıçdaroğlu, İsmet İnönü´nün Menderes için söylediği, ´İhtilal, millet için meşru bir hak olur´ sözüne destek vererek, ´Evet aynı durum, hatta daha ağır´ demiş, 27 Mayıs 1960´tan daha ağır bir darbe gerekliliği durumu olduğunu belirtmiş, dolayısıyla askeri bir darbe çağrısı yapmıştı. (9)
Kılıçdaroğlu´nun 01 Şubat 2011 tarihinde yaptığı bu açıklamadan 1 hafta önce de CHP Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, 50 bin kişiyle Silivri´yi basma çağrısı yapmış, Silivri´de yatan Atatürkçü aydınları korumak için elimizden geleni yapacağız. demişti. (10)
Şubat 2011´de ise CHP´den korkunç bir ihanet girişimi olarak, kendisinin de mensubu olduğu Meclis´i bastırma girişimi geldi.. TBMM´de görüşülen Torba Yasa Tasarısını protesto eden yaklaşık 10 bin kişilik DİSK, KESK, TMMOB ve TTB üyeleri, başını bu olayların kışkırtmasını da yapan İsa Gök´ün çektiği 50 CHP´li milletvekili öncülüğünde Meclis´e doğru yürüyüşe geçti, yolları polis tarafından kesilerek Meclis´i basmaları engellenen gruplar polisle çatıştı. (11)
Örnekleri daha da çoğaltılabilecek şekilde, CHP´li milletvekilleri ve yöneticilerin o günlerde sürekli sokak çatışmasından ve direnişten bahsetmesi ve seçimler çok yaklaştığı halde bundan çekinmemesi dikkat çekiciydi. Bu durum o günlerde medyada, CHP´nin seçimlerden umudu kestiği, Mısır lideri Mübarek gibi tek güvendiği kurum olan asker içindeki cuntaya umudunu bağladığı şeklinde yorumlandı. Ve AK Parti, bu gelişmelerden günler sonra yapılan 2011 seçimlerinde girdiği üçüncü seçimi de rekor oyla kazandı.
CHP´nin bu sonuçtan hiç ibret almadığı ise, 2011 seçimleri ertesinde tutuklu milletvekillerinin salıverilmemesini protesto için Meclis oturumlarına katılmama kararı almasıyla görüldü. Vatandaşın bu tavrını takmaması üzerine bir süre sonra geri adım atmak zorunda kalan CHP, Meclis oturumlarına katılmaya başladı.
Bazen değişiyor galiba denilmesine neden olan örneğin ´çarşaf açılımı´ gibi yenilikler yapılırken, iki gün sonra o çarşaflar yakılarak bildiğimiz CHP´ye tekrar dönülüyor. Yukarıda aktardığımız 2011 ve 2012´den çeşitli örnekler de gösteriyor ki CHP hiç değişmeyecek. Yapıcı muhalefet yerine yıkıcısı tercih ediliyor. İyi niyetle açıklanamayacak şekilde kışkırtıcı amaçlı alternatif 29 Ekim kutlama gösterileri düzenleniyor. Bu gösterilerde olayların çıkarılması, faturanın hükümete kesilmesi hesaplanıyor. Yöneticileri Ergenekon davasında yargılanan İşçi Partisi´yle, bu partinin Ergenekon bağlantıları açığa çıkan TGB gibi gençlik örgütleriyle işbirliği içerisinde Cumhuriyet mitinglerinin benzerleri düzenlenerek darbe çağrıları yapılıyor. Birinci Ordu komutanına ´ordu göreve´ daveti yapılıyor.
-Herkes Mersin´e CHP tersine!..-
ODTÜ´deki merkezden uzaya uydu fırlatmamız gibi Türkiye için çok önemli bir olay bile çeşitli bahanelerle eleştirilirken buna karşı düzenlenen öğrenci olayları destekleniyor. Yani tersine bir durum var ortada. Ve CHP´nin bu tersliğini simgeleyen çok karikatürize ve unutulmayacak bir olay yaşandı geçtiğimiz yıl. Kılıçdaroğlu iktidara böyle yürüyor diye haberleştirdiğimiz olayda, 16 Şubat 2011 tarihinde İstanbul´da Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi´nde basın toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu, Odatv baskınını ve gözaltılarını eleştirdikten sonra merdivenden aşağıya yanındaki CHP´lilerle birlikte yürüyerek inmeye başladı. Ancak yarısına geldiğinde merdiveninin ters yönde hareket etmeye başlamasıylaKılıçdaroğlu ve diğer CHP´liler şaşkınlık yaşamış, ters yönde inmeye devam ederek gülümseten görüntülerin yaşanmasına neden olmuşlardı. (12)
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(1) haber.stargazete.com/yazar/ha-gayret-chp-odtu-sizi-iktidar-yapacak/yazi-715979
(2) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=4792
(3) radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1100125
(4) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=4908
(5) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=2801
(6) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=2915
(7) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=4908
(8) kontrgerilla.com/mansetsec.asp?m_no=4915%204913%204910
(9) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=2895
(10) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=2848
(11) kontrgerilla.com/mansetsec.asp?m_no=2908%202900%202898%202895%202882%202858
(12) kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=2982
(30 Aralık 2012, 17:17)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Başbakanı protesto eylemi, CHP-Ergenekon yapımı çıktı
Üniversite protestocuları Ergenekoncu çıktı
Gençler üzerinden darbe kışkırtanlar.. O devirler geçti artık
TGB ve Ergenekon bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Ergenekon iddianamelerinde Türk Gençlik Birliği (TGB)
Örneklerle CHP´nin Ergenekon davalarında sempatizanlıktan öte tavırları
´Ergenekon ve CHP´ manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap