JİTEM kimliği ile 1997-1999 yılları arasında Güneydoğu´da görev yapan Bedran Akdağ, ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım´ın yaşadığını iddia etti ve geçtiğimiz aylarda Diyarbakır´da görüldüğünü ileri sürdü.
23.12.2012 11:22 JİTEM kimliği ile 1997-1999 yılları arasında Güneydoğu´da görev yapan ´Dağın Ardındaki Gerçekler´ kitabının yazarı Bedran Akdağ, ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım´ın yaşadığını iddia etti. Yeşil´in şu anda Çukurova Bölgesi´nde tutulduğunu savunan Akdağ, geçtiğimiz aylarda ise Diyarbakır´da görüldüğünü ileri sürdü. Kaynağını açıklamayan Akdağ, Onu derin yapılar halen elinde tutuyor. Çünkü o konuşursa Fırat´ın ötesinde karanlık olay kalmaz. PKK´nın derin ilişkileri de deşifre olur. Derin devlet, Yeşil konuşur diye onu himaye ediyor. dedi.
Kanal 5´e konuk olan Bedran Akdağ, JİTEM´e katılmasını şöyle anlattı: Bir taraftan örgüt tarafından, bir taraftan da devletin bazı yapıları tarafından baskı altına alındık. Biz de PKK´ya katılmak yerine JİTEM´e katılmayı tercih ettik. Ancak JİTEM ile çalışmaya başlayınca illegal bir örgüte hizmet ettirildiğimizi gördük. Hatta operasyon timleri vardı. Bir çok arkadaş da baskı yoluyla bu timlere katılmak zorunda kaldı.
JİTEM ÇATISI ALTINDA ´BIÇAK TİMİ´ OLUŞTURULDU
Bölgede JİTEM çatısı altında ´Bıçak Timi´ oluşturulduğunu dile getiren Akdağ, tim aracılığıyla sayısız infazlar gerçekleştirildiğini ileri sürdü. Bıçak Timi´ne bağlı alt birimlerin de bulunduğunu anlatan Akdağ, bu yapıların terörle mücadele adı altında kurulduğunu ama hepsinin kendi rantlarının peşine düşerek birer infaz timine dönüştüğünü vurguladı.
Bıçak Timi´nin, dönemin Mardin Kızıltepe İlçe Jandarma Komutanı olan ve şu an Ergenekon sanığı Atilla Uğur tarafından kurulduğunu iddia eden Akdağ, bu tim hakkında savcılığa da ifade verdiğini açıkladı. Savcılığa, ´İsmet, Abdurrahman, Mehmet Salih, Başçavuş Aygün, Astsubay Erdal Uğur, PKK itirafçısı Kadiriye, PKK itirafçısı kod adı Fatih´ isimlerini verdiğini anlatan Akdağ, bu ekibin, bir çok kanaat önderini, iş adamı ve istediklerini yapmayan mazlumları dipsiz kuyulara attığını söyledi.
Bıçak Timi´nin içine farklı bölgelerden de katılımlar olduğunu belirten Akdağ, Cizre´deki yapılanmayı ise Güneydoğu´daki faili meçhul cinayetlerle ilgili davanın görüldüğü duruşmada, davanın bir numaralı sanığı olan Emekli Albay Cemal Temizöz´ün oluşturduğunu iddia etti. Akdağ, timin, bölgede gayri meşru işler yaptığını ve köylerde de katliamlara imza attıklarını savundu.
KÜRT RAPORUNDAN DOLAYI ÖLDÜRÜLDÜLER
Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Temel Cingöz, Mardin Jandarma Alay Komutanı Rıdvan Özden, Tunceli Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu ve Emekli Korgeneral Hulusi Sayın´ın JİTEM tarafından ortadan kaldırıldığını ileri süren Bedran Akdağ, şöyle devam etti: Bu ekip, rahmetli Eşref Bitlis´in çalışma kadrosundaydı. Rahmetli Bitlis ve Adnan Kahveci´ye, Turgut Özal özel bir görev verdi. Görevleri, Kürt sorunu üzerinde bir araştırma yaparak rapor hazırlamaktı. Bu kapsamda, çok geniş çalışmalar yaptı iki isim. Daha sonra sundukları taslak raporlarda JİTEM´e yer verdiler. Ve el birliği ile JİTEM´in üzerine gitme kararı aldılar. Ve maalesef bunu hayatları ile ödediler.
GAFFAR OKKAN SUİKASTI JİTEM İŞİ
Diyarbakır eski Emniyet Müdürü Gaffar Okkan´a yönelik suikast hakkında da açıklamalarda bulunan Akdağ, olayın arkasında JİTEM´in olduğunu savundu. Olayın ardından görüştüğü bir itirafçının, kendisine suikastı detaylı bir şekilde anlattığını dile getiren Akdağ, İtirafçı, aynı zamanda JİTEM´e de hizmet etmişti. Olayda, Ergenekon sanığı Levent Göktaş ve yine Ergenekon sanığı Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün de parmağı var. Olayı kesinlikle JİTEM´in yaptığını anlattı bana. JİTEM elemanları Gaffar Okkan´ı vurduktan sonra Diyarbakır Saraykapı´ya gidiyorlar. Jitem binasına, 16 kişilik bir tim. Ve ertesi gün oradan helikopter ile Irak´ın Süleymaniye kentine geçiyorlar. Yaklaşık bir ay Kuzey Irak´ta kaldıktan sonra tekrar helikopter ile Diyarbakır´a geliyorlar. Ve oradan Cesna tipi bir uçakla Malatya´ya giderken uçak düşürülüyor. Hiç kimse sağ kalmadı. Yani olayı gerçekleştiren Jitem elemanları da susturuldu. Bu olayı, ben yetkili makamlara da bildirdim. diye konuştu.
YEŞİL KONUŞURSA FIRAT´IN ÖTESİNDE KARANLIK OLAY KALMAZ
´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım´ın yaşadığını iddia eden Akdağ, Hatta iddia ediyorum, şu anda Çukurova Bölgesi´nde tutuluyor. Geçtiğimiz aylarda ise Diyarbakır´da görüldü. Kaynağımı açıklayamam ama bundan hiç şüphem yok. Onu derin yapılar halen elinde tutuyor. Çünkü o konuşursa Fırat´ın ötesinde karanlık olay kalmaz. PKK´nın derin ilişkileri de deşifre olur. Derin devlet, Yeşil konuşur diye onu himaye ediyor. Ama oğlunun yakın zamanda avukatlar ile görüşerek babasının yaşadığını ifade ettiğini de biliyorum. Can güvenliği olmadığı gerekçesiyle avukatı açıklayamam. Sanırım çete davalarına tanıklık yapmak istiyor. şeklinde konuştu. (Cihan)
´YEŞİL YAŞIYOR´ DİYEN DİĞER TANIKLAR
Faili meçhullerden bir çoğunda adı geçen Türkiye´nin en gizemli tetikçisi ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım´ın öldüğünü savunanlar da var. Onun öldüğünü ileri sürenler Ölmeseydi şimdiye kadar yakalanırdı ya da ortaya çıkardı savunmasını yapıyorlar. Ancak onun ölmediğine dair Bedran Akdağ dışında başka tanıklar da var. Yeşil´in Yaşadığını ileri süren yetkililerin sayısı çok fazla ve bazıları çok somut bilgiler veriyor.
Belki bu tanıkların somut bilgilerinden hareketle, belki de ele geçen başka delillerden hareketle Albay Kazım Çillioğlu soruşturmasını yürüten Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı, Yeşil hakkında aylar önce yakalama kararı çıkartmış bulunuyor. Albay Kazım Çillioğlu´nun ölümüne ilişkin soruşturmayı yürüten savcılık, ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım ile ´Bozo´ kod adlı Yusuf Geyik için Şubat 2012´de mahkemeden yakalama kararı çıkarttı. Savcı, yurtdışında yaşadığına dair çok sayıda tanık ifadesi bulunan Yeşil´in kırmızı bültenle aranması ve yakalanması için Adalet Bakanlığına da müracaatta bulundu.
Yeşil´in yaşadığını savunan diğer tanık iddialarını şu şekilde sıralayabiliriz:
JİTEM elemanı ve PKK itirafçısı Abdulkadir Aygan: Yeşil Gürcistan´da yaşıyor
18 Ocak 2012 tarihinde bir yerel gazeteye açıklamalar yapan ve Diyarbakır´da bir dönem Jitem elemanı olarak görev yapan eski PKK itirafçısı Abdulkadir Aygan, Yeşil kod adlı kod adlı Mahmut Yıldırım´ın Gürcistan´ın başkenti Tiflis´te yaşadığını söyledi. Diyarbakır´da Günlük olarak yayınlanan Güneydoğu Güncel gazetesinin sorularını yanıtlayan Abdulkadir Aygan, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım´ın Tiflis´te bir Üniversite öğrencisinin yanında yaşadığını, kendisine sosyal paylaşım sitesi üzerinden gelen bir mesajdan öğrendiğini söyledi. Mesajı gönderen kişinin ismini vermek istemeyen Aygan, kapatılan DEP üyesi Harbi Arman ile Mustafa Anter cinayetinin Yeşil tarafından işlendiğine tanık olduğunu belirterek, ?Cem Ersever ve iki arkadaşının öldürülmesi olayın bizzat yer aldığını Yeşil´in anlatımlarından anladım? dedi. Aygan, Yeşil´in Mehmet Ağar ile eski Başbakan Tansu Çiller´le görüştüğünü ileri sürerek, ?Yeşil onlarla iç içeydi. Tahir Adıyaman ve Kamil Atağ gibi aşiret liderleriyle sürekli görüşüyordu. Yeşil´i Musa Anter cinayetinden sonra Elazığ´a çektiler. Elazığ´da kaldığı sürece giderleri Ağar tarafından karşılanıyordu? dedi.
Jandarma istihbarat emekli Astsubay Hüseyin Oğuz: Yeşil yaşıyor, itirafçı olmak istiyor
02 Ocak 2012 tarihinde A Haber televizyonuna konuk olan Jandarma istihbarattan emekli Astsubay Hüseyin Oğuz ´Yeşil´in yaşadığı´ iddiasını son olarak dile getiren yetkiliydi. Meclis Susurluk Komisyonu´nda Yeşil´in kimliğini açıklayarak onu ilk deşifre eden kişi olarak da tanınan Astsubay Hüseyin Oğuz, A Haber´e yaptığı açıklamalarda Yeşil´in Belarus´ta olduğunu iddia etmişti. Ben Yeşil´in yaşadığını biliyorum 2011 Ağustos öncesi onunla bizzat görüşen bir ağabeyim var. Belarus Minsk kentinde bir otelde görüştüler. Bu kişinin ismini veremeyeceğim. Yeşil´in yakalanma riski artık çok yüksek. Etrafı boşaldı. Şimdi şansı yok. Yaşıyor, onu ekonomik şartları yakalatmıyor.
25 Aralık 2011 tarihinde basına açıklamalar yapan emekli Astsubay Hüseyin Oğuz, YeşiL´in Belarus´ta olduğuna dair medyada yer alan iddiaları doğruladı: ?Bana 1997 yılından sonra Tarık Ümit´in akıbetiyle ilgili Muğla Jandarma Komutanlığı´ndan bir arkadaşım dosya getirdi ve Ümit´in cesedinin Muğla´da olduğunu söyledi. İnfazı yapanlardan biri Yeşil. Diğer kişinin ismine ise Tarık Ümit olayı basında tartışılırken birkaç kez yer verildi ve ismi çözüldü. Bu kişinin ismini İzmir Emniyeti´nde verdiğim ifadede söyledim ve emniyet güçleri şu anda bu kişiyi arıyor. Yeşil´e ilişkin olarak da bazı yazılar yazıldı. Yeşil hakkında Mehmet Altan, Belarus´ta olma ihtimalini yazmış. Doğru yazmış.
07 Eylül 2011 tarihinde bir televizyon kanalına konuk olan Astsubay Hüseyin Oğuz, 2009 senesinde Ergenekon soruşturması başladığı sırada kendisini Yeşil´in aradığını aktardı: Ergenekon ve gizli sanıklarla görüştüğünü ve bunun ileriki süreçte çok faydalı olacağını söyledi. Tabi ben o saatte beni neden biri arasın. Ama kesin Yeşil´di. Sesinden tanıdım. Yeşil sıkıştı. Eski beraber olduğu insanlar tümüyle emekli oldu. Kaçacak, göçecek yeri kalmadı. Bu telefon konuşmasının ardından kendisini arayanın Yeşil olduğunu teyit ettiğini belirten Oğuz, Yeşil´in oğlunun da kendisini arayıp babasının itirafçı olmak istediğini yaptıklarından dolayı pişman olduğunu söylediğini belirtti.
08 Ekim 2010 tarihinde Astsubay Hüseyin Oğuz, basına yaptığı açıklamada, ?Yeşil´in yaşadığını ve deşifre olduğu için Ergenekon soruşturması kapsamında konuşacağını? iddia etti. Oğuz, ?Yeşil ölmedi, Ankara´da yaşıyor, bir süre önce bir lokanta işletiyordu. Biliyorum çünkü yaşayabilmek için Yeşil´i takip etmek zorundayım´ dedi. emekli Albay Arif Doğan´ın ?Yeşil yaşıyor? şeklindeki sözleri sorulan Hüseyin Oğuz ?Susurluk Komisyonu´na ´Yeşil yakalanıp konuşursa iç savaş çıkar´ demiştim. Artık böyle demiyorum. Çünkü Susurluk´ta başarılamayan Ergenekon soruşturmasıyla başarılmaya başlandı. Yakalananlar daha buz dağının görünen yüzü. Yeşil yaşıyor, öldüğünü ispat edemiyorlar, edemezler de çünkü o hayatta. JİTEM´in kurucusu Emekli Albay Arif Doğan da yaşadığını söylemiş. Söyler, çünkü hala görüşüyorlar. Yeşil, Doğan´ın ekibinin bir parçası? diye konuşmuştu. Yeşil´i ilk olarak deşifre eden yetkili olarak tanınan emekli Astsubay Hüseyin Oğuz sözlerini, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım´ın hala yaşadığını belirterek, ´Kısa sürede yakalanacak´ diyerek noktalamıştı.
Yeşil yaşıyor, yeni adı Hasan Kütük
02 Aralık 2011 tarihinde bir başka tanık ifadesi ortaya çıktı. Susurluk döneminin ünlü eski özel harekat polislerinden Ayhan Çarkın´ın yakın dönemde yaptığı itirafları üzerine başlatılan faili meçhuller soruşturması kapsamında ifadesi alınan ve gizli tanık olduğu da iddia edilen Muzaffer Ergin, ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım´la ilgili ilginç iddialarda bulundu. ´Yeşil´i ilki 1996´da olmak üzere üç kez Hacı Ali Demirel´in evinde gördüğünü söyleyen tanık Muzaffer Ergin, ´Yeşil yaşıyor ve adını ´Hasan Kütük´ olarak değiştirdi.´ diyor. Eski cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel´in kardeşi olan Hacı Ali Demirel´in iddiayı reddetmesi ve kendisini tanımadığını iddia etmesi üzerine Muzaffer Ergin, Demirel´le birlikte olduğunu gösteren bir videoyu CD içinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´na teslim etti. Hacı Ali Demirel´le bir dönem ticari ilişkileri olduğunu anlatan Ergin´in ifadesinde şu ayrıntılar yer aldı: Yeşil yaşıyor. Adını Hasan Kütük olarak değiştirdi. Süleyman Demirel´in kardeşi Hacı Ali Demirel´le yakın ilişkisi var. Villasında 3 kez gördüm. İlki 1996 yılıydı. En son bir buçuk yıl önce karşılaştım. Saçları beyazlamıştı. Cumhurbaşkanı Demirel´e ´beyefendi´ diye hitap ediyor. Sakal ve bıyıklarını keserdi. Düzgün takım giyerdi. Estetik olmamış, sadece bıyıklarını ve sakalını kesmişti. Saçları aklaşmıştı. Kendisini ´Hasan Kütük´ olarak tanıttı. Ama Yeşil olduğunu anladım. Bizi misafir eden işadamı da Yeşil olduğunu söyledi.
JİTEM kurucusu emekli Albay Arif Doğan: Yeşil ile hala görüşüyorum
20 Ocak 2011 tarihinde İkinci Ergenekon davasının 98. duruşmasında ifade veren tutuksuz sanık emekli albay Arif Doğan, ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım ile hala görüştüğünü ileri sürerek, Ancak bana nasıl olduğunu sormayın, söylemem. dedi. Doğan, Tunceli-Muş-Bingöl bölgesindeyken, burayı çok iyi bilen, bu halkın dilinden konuşan istihbaratçıdan söz ediliyordu. Kendisine ´Yeşil´ denilen bu kişiyle konuştum. Bana ´Hükümete çalışıyorum´ dedi. Ben de ona ´Ben görev verdiğim zaman yapacaksın´ dedim ve bunu kabul ederek bölgede kaldı. Bir iki defa görev verdim, 72 saat hiç uyumadan çalıştı diye devam etti.
06 Ekim 2010 tarihinde Ergenekon savcısı Zekeriya Öz´e verdiği ifadesinde de Arif Doğan, Yeşil´in yaşadığını iddia etmişti. Doğan, ek ifadesinde, ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım ve ´JİTEM´ ile ilgili açıklamalar yapmıştı. Doğan ifadesinde, ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım´ın arkadaşı olduğunu ve halen hayatta olduğunu, kendisiyle Tunceli´de zaman zaman görüştüklerini söyledi. Albay Arif Doğan, Yıldırım´la aracı ekipler aracılığıyla görüştükleri yönünde bilgi verdi. ´Yeşil´in nerede olduğuna´ dair soruyu yanıtlamadığı belirtilen Doğan´ın JİTEM hakkında sorulan soruya da ´JİTEM´i kendisinin kurduğu ve yönettiği´ şeklinde yanıt verdiği belirtildi.
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Celal Uzunkaya: Yeşil yaşıyor, operasyon yapılacaktı
2009 Aralık ayında, İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, dolandırıcılık yaptıkları ileri sürülen bir grubu takibe alarak operasyon düzenledi. Operasyonda, grubun elebaşısı olduğu ileri sürülen ve emniyete haber elemanı olarak görev yaptığı belirtilen İrfan Erbarıştıran ve bazı adamları gözaltına alındı. Ayrıca, Erbarıştıran ile bağlantılı olduğu ileri sürülen, dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü´nün de ifadesine başvuruldu. Uzunkaya, Gülcü, Erbarıştıran ve diğer sanıklar hakkında dava açıldı. Celal Uzunkaya duruşmada, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım´ı yakalamak için operasyon hazırlığında olduklarını söyledi. Erbarıştıran da bu iddiaya katıldı. Duruşmada Celal Uzunkaya´nın ´Yeşil´ kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım ile ilgili sözleri dikkat çekti: İrfan Erbarıştıran´ı Yeşil ile ilgili yaptığımız çalışma konusunda uyardım. ´Bak bu çok gizli bir çalışma, bir yerden sızarsa kötü olur´ şeklinde sözler söyledim. Çünkü bu çok gizli bir çalışmaydı. Duruşmadan sonra basın mensuplarının, Celal Uzunkaya´nın Yeşil ile ilgili sözleriyle ne demek istediğini sorduğu Erbarıştıran, Böylesine gizli bir bilgiyi bile mahkemede açıkça söylüyor. Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım´ın yakalanması için 6 aydır çalışma yapıyorduk. Biz kendisinin yerini tespit edip yakalanması için çalışırken, beni tutuklayıp cezaevine gönderdiler diye konuştu. Uzunkaya´nın bu konuda duruşmada söylediği sözleri doğruladı.
JİTEM Jandarma Yüzbaşı Özcan Tozlu: Yeşil yaşıyor
07 Ekim 2009 tarihinde Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Özcan Tozlu, JİTEM´in varlığına dair medyada başlayan tartışmalara katıldı. Tozlu´ya göre ´Yeşil´ de yaşıyor. Özcan Tozlu, Doğu ve Güneydoğu´da JİTEM´in kurucularından Cem Ersever, Abdülkerim Kırca ve ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım ile Ergenekon terör örgütünün tutuklu sanıklarından Veli Küçük ile İstanbul´da birlikte çalışmış. JİTEM yapılanması ve Yeşil hakkında geniş bilgiler veren Tozlu´ya göre Mahmut Yıldırım, o dönem ordu içinde JİTEM´ci olarak bilinmesi için boynuna (yeşil) kaşkol takardı. Daha sonra adı kaşkolun renginden yola çıkılarak ´Yeşil´ olarak anılmaya başlandı. Tozlu, Yeşil´in halen yaşadığını ileri sürerek şu iddiayı dile getirdi: Eski çalışma arkadaşım Levent Göktaş´a Ergenekon´dan gözaltına alınmadan önce Ankara´ya gittiğimde Yeşil´in ne olduğunu sordum. Bana, Yeşil´in Ankara Yenimahalle´de olduğunu ve tecrit edildiğini, normal bir hayat sürdüğünü anlattı. dedi.
Ergenekon sanığı İbrahim Şahin: Yeşil´le Ankara´da görüştüm
13 Şubat 2009´da Ergenekon tutuklu sanığı eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, Susurluk skandalıyla ilgili de sorgulandı. Savcılıkta alınan 107 sayfalık ifadesinde ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım´ı tanıyıp tanımadığı sorularına da cevap veriyordu. İbrahim Şahin, ?Yeşil, Ankara´da yanıma geldi. Doğu´daki operasyonlardan tanıyorum. Ankara´da 1-2 defa görüştüm. Bir daha da görüşmedim.
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
TOZLU: CEM ERSEVER´İ BADİSİ ÖLDÜRDÜ, YEŞİL YAŞIYOR
24.02.2013 11:59 MİT´in Özel Harp raporunda ?Güçlükonak katliamını MAK yaptı? bilgisini veren Yüzbaşı Tozlu´ya ulaşıldı: Cem Ersever´i en yakın arkadaşı vurdu. MİT´in, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu´na gönderdiği Özel Harp Dairesi´ne ilişkin raporundaki, ?15.1.1996´da Şırnak Güçlükonak´ta 11 korucunun öldürülmesi olayının Muharebe Arama Kurtarma (MAK) tarafından yapıldığına? ilişkin ifadeyi veren eski Jandarma Yüzbaşı Özcan Tozlu´ya ulaşıldı. 2001 yılında TSK ile ilişiği kesilen Tozlu, Cem Ersever´i Yeşil´in değil, askerlikte birbirinin güvenliğinden sorumlu en yakın arkadaş anlamına gelen ?badisinin? öldürdüğünü söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde verdiği ifadede ?Yeşil´in hayatta olduğunu? anlatan Tozlu, bu iddiasını yenilerken, şunları söyledi: ?Ben onu ilk olarak ´İzci´ lakabıyla tanıdım. Daha sonra ismi ´Yeşil´ olarak anılmaya başladı. Bir dönem Cem Ersever´i öldüren kişi olduğuna dair söylentiler çıktı. Ancak Ersever´i Yeşil değil, o dönem en yakınındaki arkadaşı öldürdü. Ben o kişiye, ´Git itiraf et´ dedim. Hatta (Ersever´in sevgilisi Neval Boz´u kastederek) ´O kızı neden öldürdün´ diye sordum ancak bunu itiraf etmedi. Benim bu olaya ilişkin somut bir delil elimde yok. Ancak biliyorum.? (Taraf)
ARİF DOĞAN: YEŞİL SİROZ OLDU, İSTANBUL´DA YAŞIYOR
03.07.2013 11:24 Kürt yazar Musa Anter´in öldürülmesiyle ilgili geçtiğimiz günlerde tamamlanan iddianamede diğer JİTEM elemanlarıyla birlikte ağırlaştırılmış müebbet istenen ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım için ?JİTEM´i ben kurdum? diyen emekli Albay Arif Doğan´dan önemli bir iddia geldi. STAR´a konuşan Doğan, öldüğü söylenen Yeşil´in yaşadığını öne sürdü. Emekli Albay Doğan´a göre; Ukrayna´da siroz tedavisi gören Yeşil, İstanbul´a yerleşti. Yeşil ile son olarak 2012´de canlı posta aracılıyla görüştüğünü anlatan Doğan, Yeşil´in ortaya çıkmayacağını söyledi.
21 yıl sonra dava açıldı
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 21 yıl önceki yazar Musa Anter suikasti, yazar Orhan Miroğlu´nun da yaralanması ile ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı, iddianameyi hazırladı. İddianame 7. Ağır Ceza Mahkemesi´ne sunuldu. İddianamede, geçen yıl Şırnak´ta yakalanarak tutuklanan Hamit Yıldırım, Mahmut Yıldırım (Yeşil), JİTEM davası sanıkları Abdulkadir Aygan ve Savaş Gevrekçi sanık olarak yer aldı. Sanıklar hakkında, ´Taammüden adam öldürmek´ ten ağırlaştırılmış müebbet, ´Halkı isyana teşvik ve birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye (öldürme, vuruşma) teşvik etmek´ ile ´yaralama´ suçlarından da 20 yıla kadar hapis istendi. Mahkeme iddianameyi kabul ederse davaya başlanacak.
Yeşil ortaya çıkmaz
Albay Kazım Çilioğlu´nun şüpheli ölümüyle ilgili soruşturmada, kırmızı bültenle aranan Yeşil´in izine rastlanmadı. JİTEM eski komutanı Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan, birçok karanlık olayda adı geçen Yeşil´le 2012´de canlı posta aracılığıyla görüştüğünü iddia etti. Doğan, ?Yeşil ortaya çıkmayacak. İstanbul´da yaşıyor. Bir süre Ukrayna´da siroz tedavisi gördü. Musa Anter cinayetinin Yeşil ile bir ilgisi yok. Savaş Gevrekçi ile de görüştüm. Gevrekçi sadece TİM komutanıydı. Şu an Ankara´da? dedi.
Ankara planladı, Yeşil yaptı
Abdülkadir Aygan ise, ?Anter davasında sanık değil tanık olmalıyım. JİTEM bana Hogır kod adlı Cemil Işık´ı korunma talimatı verdi. Üstlerim ne emrettiyse onu yaptım. Anter cinayeti Ankara´dan planlandı ve Yeşil´e yaptırıldı? diye konuştu.
Emri verenler bulunmalı
Musa Anter soruşturmasının müştekilerinden ve Anter cinayeti sırasında yaralanan Orhan Miroğlu ise, davanın açılmasının çok önemli bir gelişme olduğunu dile getirdi. ?Savaş Gevrekçi, olayın olduğu dönemde Diyarbakır JİTEM´in komutanıydı. O tarihten bu güne izine rastlanmadı. İfadesine de başvurulmadı diye biliyorum? diyen Miroğlu şöyle devam etti: ?Aygan o gece bu ekibin içindeydi. Cinayetin aydınlatılmasında en büyük hizmeti yapan kişidir. Vicdani olarak bu davada itirafçı Ali Ozansoy´un sanık olmaması ama Aygan´ın sanık olması olması çelişkilidir. Aygan ben de o gece ekipteydim diyor ama öldürülme ve yaralamada yok. Ali Ozansoy operasyonu yöneten kişidir. Faillerin yakalanması ve ceza almaları olayın tam perde arkası aydınlatılmalı. Kendi kendine karar vermedi JİTEM elemanları. Bu talimatı veren kişiler açığa çıkartılmalı. Aygan, cinayetin Cem Ersever´in Ankara´dan Diyarbakır´a getirdiği bir fikir olduğunu söylemişti. Bu da Jandarma Genel Komutanlığı´nı işaret ediyor.? (Star)
YEŞİL, TANRIKULU İSİMLİ PASAPORT´LA KAÇTI
14.09.2013 16:58 Albay Çillioğlu cinayeti soruşturmasında ifadesi alınan Ersever ?Yeşil´in yurtdışına gitmek istemesi üzerine ben kendisine Metin Tanrıkulu adına bir pasaport çıkardım. Bu pasaportu kullandığını biliyorum? dedi. Faili meçhul cinayetlerin bir numaralı şüphelisi olarak aranan ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım´ın en yakın arkadaşı Cengiz Ersever, savcıya ifade verdi. Ersever, ?Yıllar önce Yeşil´in yurtdışına çıkması için gerekli pasaportu ben çıkardım. Metin Tanrıkulu adıyla pasaport yaptım? dedi. Yeşil´in o pasaportla önce Suriye´ye ardından Yunanistan´a geçtiği öğrenildi.
Tunceli İl Jandarma Komutanı Albay Kazım Çillioğlu, Kürt yazar Musa Anter, Ayten Öztürk ve pek çok faili meçhul cinayet soruşturmasının bir numaralı şüphelisi ´Yeşil´ kod adlı Mahmut Yıldırım hakkındaki soruşturmalar sürüyor. Kırmızı Bültenle arama kararı bulunan ve görüldüğü yerde tutuklanması emredilen Yeşil´in bulunması için tahkikat devam ediyor.
´Yeşil nerede´ diye soruldu
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Tunceli İl Jandarma Komutanı Kazım Çillioğlu ve Ayten Öztürk cinayetleri soruşturması kapsamında geçtiğimiz günlerde Yeşil´in en yakın arkadaşının ifadesi alındı. Türk İntikam Tugayı (TİT) adına Semih Tufan Gülaltay ile beraber Akın Birdal´a suikast yapan Cengiz Ersever, savcılık tarafından sorgulandı. Yeşil´in nerede olduğu sorulan Ersever´in ?Bilmiyorum? cevabı vererek Yeşil´i koruduğu kaydedildi.
Sahte pasaportu ben çıkardım
Yıllar önce Yeşil ile beraber olduğunu itiraf eden Ersever, ?Yeşil´in yurtdışına gitmek istemesi üzerine ben kendisine Metin Tanrıkulu adına bir pasaport çıkardım. Bu pasaportu kullandığını biliyorum? dediği öğrenildi. Yeşil´in yaşayıp yaşamadığı, ailesine ulaşırken Ersever´i aracı edip etmediği ve nerede olduğuna dair soruları yanıtlamaktan çekinen şu an Ersever´in ?Ben de zaten yakında yurtdışına gideceğim. Beni bulamazsınız? dediği belirtildi. Savcı Metin Tanrıkulu adına araştırma başlattı. (Star)
(23 Aralık 2012), son güncel.: (14 Eylül 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ile ilgili manşetlerimiz
Yeşil yaşıyor, yakalama kararı çıktı
Savcı, Yeşil´in yaşadığını belirledi
Yeşil yaşıyor, yeni adı Hasan Kütük
Yeşil ve adamları yeniden devrede
Yeşil yaşıyor, operasyon yapılacaktı
Yeşil´in parmak izi Ergenekon dosyasında
Albay: Bitlis´in ekibi öldürülecek
Fotoğraftaki 10 subaydan 7´si öldü
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu
PKK´nın bitirilememesi gücünden değil ihanetten
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Ayhan Çarkın´ın Susurluk cinayetlerine dair itirafları ve yürütülen soruşturma manşetlerimiz
Ergenekon, Balyoz ve diğer iddianamelerde arama yap